Leyla: Yine geç kaldın Levent! Hoca geldi ya inanmıyorum sana hâlâ ortada yoksun!

Esin: Acaba o hoca ne hocası?

Rüzgar: Büyücüye gitmiş olabilirler. O gün Leyla gideceklerini söylemişti.

Kaan: Bu ikilinin gidebileceği tek hoca cincidir, aksini iddia eden değersiz fikrini kendine saklasın!

Ceren: Adamdaki egoya bak!

Kaan: Sen niye sürekli benimle uğraşıyorsun?

Ceren: Çünkü seni dövmek istiyorum.

Leyla: Alya bir şeyler yap, Erdem kardeşini de kendisine benzetecek.

Alya: Leyla her şeyi ciddiye alma, Ceren aslında öyle söylemek istemiyor.

Kaan: Nedense benim seni hiçbir şey yapasım gelmiyor. O kadar umurumda değilsin.

Leyla: Çünkü onun aslan gibi abisi var. İstesen bile yapamazsın canım!

Levent: Beş dakika gecikeceğim. Ben gelene kadar bekle.

Leyla: Bizim sıramız gelmek üzere, çabuk gel.

Esin: Ya Leyla gerçekten hocaya mı gittiniz inanmıyorum.

Levent: Hayır Esin, biz dans kursuna gidiyoruz.

Leyla: İki dakika kaldı Levent, seni bekleyemem hocayla dans edeceğim.

Levent: Geliyorum diyorum Leyla, kimseyle dans etmeyeceksin!

Leyla: Sen de o zaman elini çabuk tut!

Levent: O adam bir daha senin beline sarılmayacak!

Leyla: Kıskançlığın sırası değil, ben burada dans öğreniyorum.

Levent: Benimle dans edeceksin başkasıyla değil!

Leyla: Ama sen şu an yoksun canım, ne yapayım boşlukta mı dans edeyim?!

Rüzgar: Kız haklı.

Levent: Dans hocanı ortopedi servisine yollamamı istemiyorsan onunla dans etmeyeceksin.

Kaan: Sen bu kıza bal gibi de aşıksın lan!

Leyla: Kiminle dans edeceğimi sana mı soracağım, istediğim kişiyle dans ederim!

Levent: Ne halt yersen ye Leyla, karışmıyorum! Ayrıca geri dönüyorum, kiminle dans edersen et!

Rüzgar: Kaan ne kem gözlü çıktın aga, iki dakikada nazar değdirdin!

Kaan: E ama fazla naz aşık usandırır kardeşim.

Erdem: Burada naz yapan kim oluyor kardeş?

Rüzgar: Galiba ikisi de.

Kaan: İkisi de birbirinden inat.

Mert: Sorma sen zaten o kadar uysalsın ki o yüzden yedi yıldır bir türlü Ceren’e açılamadın.

Alya: Bu konuyu açmalayalım Erdem henüz bunları sakin karşılayabilecek bir seviye gelmedi.

Leyla: Sen Erdem’i düzeltirsin Alya. Yavaş yavaş değişmeye başladı bile.

Erdem: Alya’ya söz verdim. Gereksiz sinirlenmeyeceğim.

Ceren: Bunu söylediğinde bana bakan çocuğu acillik etmiştin abi.

Leyla: Kaancığım bundan sonra yiyeceğin tatlı belli oldu: Helva.

Sinan: Ölüler helva yemez.

Leyla: Doğru söylüyorsun pardon, sen yemeyeceksin Kaancığım, biz yiyeceğiz.