Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Ümit verme Güven ver

@madrabazbiryazar

 

Leyla : Levent bak şu mesajıma, çevrimiçisin işte!

Bilge: Hangi mesaj ayol yoksa ben kör mü oldum?

Yıldız: Özelden mi yazışıyosunuz siz?

Levent: Bırak artık yakamı Leyla!

Leyla : Hangisi karar ver artık?

Levent: Yeşili olanı giy gitsin işte.

Leyla: Saçmalama, sen benim çirkin olmamı istiyosun! En çirkin elbiseyi seçtiğine inanamıyorum! Bu kadar mı önemsizim senin için? Onca kıyafet arasında bula bula onu buldun!

Levent: Lan o zaman oraya yeşil elbiseyi koymasaydın ayrıca, sana yeşil çok yakışıyor. Haksız mıyım beyler?

Erdem: Biz nerden bilelim lan, yakışıp yakışmadığını? Senin gibi Leyla'la günümüzü geçirmiyoruz!

Levent: Nasıl yani okul mezuniyetinde Leyla yeşil giymişti, hatırlamıyor musunuz?

Leyla: Evet de sen nasıl hatırlıyorsun bunu? Ben dün ne yediğimi bilmiyorum.

Rüzgar: Levent hayırdır bilader?!

Leyla: Çok duygulandırdın beni Levent. Beni sadece önemseyen sensin şu hayatta.

Alya: Senin bir akraban ölmüştü sanki?

Leyla: Ben buluştuğumuzda söylemiştim ama belli ki dinlememişsin.

Mert: Hiç ara vermeden konuştuğun için olabilir belki!

Leyla: Ben çok mu konuşuyorum?

Mert: Bilmem biraz konuşmadan karşındakini dinlesen hayatında neler değişecek ama işte susmuyorsun.

Levent: Sen yeşil olanı giy valla bak çok güzel o!

Mert: Bir sus lan, şurada bir şey söylüyorum!

Levent: Konuşmanı bitirmeni mi bekleyeyim?

Mert: Levent farkındaysan ben Leyla ile konuşuyorum.

Levent: Hiç öyle bilmemezlikten gelme! Sen bu kızda gurur falan bırakmadın. Şimdi onunla konuşmaya çalışmalar falan asıl sana hayırdır, ne oldu birden aklın başına mı geldi?

Sinan: Gelmiş olamaz mı?

Levent: Gelmesin birader, ben bu kızı bu hale getirene kadar anam ağladı.

Sinan: Sen Leyla'yı iyleştirmeye mi çalıştın yani?

Levent: Evet onu ben mutlu ediyorum.

Bilge: Çok güzel o zaman evlenin.

Levent: Saçmalama, ben bir başkasını seviyorum.

Sinan: Hangi kız senin sevgini kazanabilmiş ki?

Levent: Öyle deme abicim ya, bak dünden beri o kızı düşünüyorum.

Rüzgar: Lan, biz o gün aşık olduğunu zannettiğin kızdan önceki durumunu soruyoruz, yani Leyla ile olandan bahsediyoruz.

Levent: O bizim Leyl ile aramızda değil mi?

Alya: Sevgiliyseniz söyleyin bizler de bilelim. Böyle gizli saklı olmaz hem sen bu kıza niye 'Leyl' diyosun? Onun adı "Leyla"

Yıldız: Hiçbir şey gizli kalmaz merak etmeyin varsa bir şey mutlaka ortaya çıkar.

Sinan: Çıkmaz, sen daha Levent'i tanımıyosun.

Yıldız: Bence Leyla'da bir şeyler var gibi..

Leyla: Karıştırma oraları Yıldız ;)

Levent: : Hayatında başka biri varsa söyle onu da dövelim.

Leyla: Var gibi ama yok gibi de yani tam emin değilim.

Levent: Bu kız beni deli edecek, kimmiş o?

Leyla: Sen elbiseyi seç! Çok konuşma Levent

Levent: Leyla kim dedim o?

Leyla : Sen elbiselerden birini seç, ben de kim olduğunu söyleyeceğim.

Levent: Yeşili giy dedim Leyla mesajımı görmedin mi?

Leyla: Ama sen de yeşile taktın, ben onu sevmiyorum!

Levent: Sorumun cevabını henüz alamadım.

Leyla: Zaten biliyosun.

Levent: Şaka mı yapıyosun, ciddi olamazsın!

Leyla: Tabii ki de o! Başka kim olabilir? Ben sırf bu yüzden acillik olmadım mı? Sen de beni teselli etmeye yanıma geldin.

Mert: İsterseniz biz gidelim siz konuşun.

Leyla: İyi olur.

Levent: Sen az önce unutmadım dedin. Hem çocuğu tersliyorsun hem de onu sevmeye devam ediyorsun. Ben hiçbir şey anlamadım.

Kaan: İşte olay gün yüzüne çıkacak, kimi unutamadın Leyla?

Leyla: Elinin körünü Kaan.

Levent: Bak şimdi seninkini nasıl kudurtacağım iyi izle.

Erdem: Dikkat et elinde kalma.

Levent: İhtimallerde o da var tabii ahaha.

Leyla: Zevzekliği bırak levent!

Levent: Hakkınızı helal edin.

Leyla: Ben sana hakkımı daha önce helal etmiştim.

Erdem: Lan siz daha önce ne yaşadınız da birbirinize hakkınızı helal ettiniz? Normalde bir araya gelseniz birbirinizi boğacaksınız. Ama bir yandan da seviyor gibisiniz de anlamadım gitti!

Levent: Erdem sen de benim dostumsun ama Leyla'ya artık aramızda olan şey daha güçlü...

Rüzgar: Dil altı hapımı getirin çabuk!

Esin: Al iç, şöyle bir avuç.

Rüzgar: Senin elinden mi kalsın canım ya!

Esin: Aa darılırım ama!

Rüzgar: Bir dur ya bişey söyleyecek çocuk.

Levent: Eski sevgilim başka biriyle evlendiği gün çok kötü olmuştum. Leyla'yla o gün biraz dertleşmiştik. O gün bugündür dostuz.

Yıldız: Senin için zor günler olmuş Levent, çok üzüldüm.

Kaan: Aşk acısını bize çektirmeyi de ihmal etmedi. Bitmesi iyi oldu zaten ayrılık şarkılarını dinlemekten bıkmıştık.

Erdem: Levent'in aşk acısı çekilir çile değildi.

Bilge: Leyla, Levent'le olan dostluğunuzdan memnun musun, o genelde kızlarla dost olmayı tercih etmez. Ayrıca eskiden sürekli sevgili değiştirirdi.

Leyla: Benim için sorun değil. Sürekli sevgili değiştirmesi beni alakadar etmez. Kimsenin hayatına karşamam. Tabii sinirlerimi bozmadığı sürece!

Levent: Canım ya... O kadar iyisin ki sağ ol.

Erdem: Bak işte o mümkün değil, Levent asla rahat durmaz!

Sinan: İşin iyi tarafı Levent'in hakkından bir Leyla geliyor.

Leyla: Ben onun hakkından gelirim ama o benimle baş edemez. 😎

Sinan: Alttan Kurtlar Vadisi Pusu jeneriğini de ver istersen.

Leyla: Gerek yok.

Erdem: Gerek yok diyor çıldıracağım.

Kaan: Uğraşmayın lan Allah'ın garibanıyla gülesim geliyor.

Leyla: Hahaha geldi yine sehpanın üçüncü ayağı.

Kaan: Anlamadım ne demek istedin?

Leyla: Anlamaman daha güzel ya! 😈

Levent: Böyle konuştuğuna göre sen bir şeyler planlıyorsun.

Leyla: Senin için mi?

Levent: Evet yani seninle alay edip eğlenenler için bir şeyler planlıyorsun ve hissediyorum içinde biz de varız.

Leyla: Ben sizi Allah'a havale ediyorum, merak etmeyin o sizinle ilgilenecek. Benim ekstra bir şey yapmama gerek yok.

Yıldız: Ahh, inşallah inşallah tez zamanda amin.

Esin: En yakın zamanda inşallah!

Levent: Kızlar biz size ne yapmış olabiliriz ki bu kadar?

Yıldız: Siz daha iyi biliyorsun.. konuşturma şimdi beni!

Sinan: Belki biz unutmuşuzdur.

Yıldız: O zaman B¹²'yi eksik etmeyin derim.

Sinan: Ne bu ürün yerleştirme mi?

Yıldız: Hayır, küçük bir tavsiye.

Esin: Bence tek tavsiyen vitamin olmamalı, fare zehri veya siyanür falan da çok kullanılıyor.

Leyla: Uranyum falan kaynatın boğaz ağrılarına iyi gelir. 😈

Sinan: Lise zamanın da kimyadan zor geçen kız, şimdi gelmiş bize uranyumdan bahsediyor.

Kaan: Leyla bizi öldürmek istiyor ama kimyadan en düşük sen alıyırdun, yanlış mı hatırlıyorum?

Erdem: Evet Leyla'nın kimyası çok düşüktü. Bir kere dokuz almıştı, o günü çok iyi hatırlıyorum.

Kaan: Sonra da kimyacı herkesin içinde onu azarlamıştı.

Esin: Ve Leyla ağlayınca lavaboya gitmek için izin istemişti ama, kimyacı buna izin vermemişti. Şerefsiz bak bunu hiç unutamıyorum.

Yıldız: Kafasını sıraya gömmüş ders bitene kadar ağlamıştın. O da ders boyunca sana laf çarpıp durmuştu. 🥺

Levent: Kusura bakmayın ama kimyacı haklıydı.

Ceren: Hayır asla haklı değildi! Bildiğin vicdansızlık yapmıştı. Herkes dersten yüksek almak zorunda değil. Yine de böyle davranmamalıydı.

Kaan: Siz bir zamanlar birbirinize düşmandınız.

Leyla: Sizler anca laf söyleyin. Zaten yapabileceğiniz tek icraat konuşmak oluyor! Asla birine bir söz söylerken 'Kalbini mi kırdım acaba? ' diye düşünmeyin! Alya yaptığı seans işe yaramamış sizler yontulmamış odunsunuz, hep aynısınız.

Sinan: Ben daha kapıdan çıkmadan önce Alya'nın söylediklerini boş verdim.

Kaan: Benim aklımdan o günün akşamın da yitip gitti. Hatırlayan var mı?

Levent: Neyi kardeşim, seansı mı, biz seans ne zaman yaptık ki? 💀

Erdem: Hiç mi hatırlamıyorsun lan?

Alya: Desenize boşuna dil döküp yormuşum kendimi!

Levent: Ee biz dedik ama sen dinlemedin. Bak görüyor musun bir saat konuşmana bile değmedi.

Leyla: Ot gibisiniz. Hiçbir duygunuz yok. Size değil bir saat konuşmak bin sene de konuşsak boşunadır!

Yıldız: Artık sizleri kötülüğünüzle başbaşa bırakıyoruz. İstediğiniz kadar dalga geçin. Bizim umrumuz da bile olmayacaksınız.

Esin: Aynen öyle katılıyorum. Yetti artık!

Leyla: Görsünler el mi yalan ben mi!

Alya: Doğrusunu unuttum.

Sinan: Siz şimdi bizi umursamıyorsunuz. Öyle mi?

Yıldız: Evet.

Leyla: Alya tekrar seans düzenleyebilir misin ama bu sefer kızlar için olsun.

Alya: Pazar programım yoğun değil. O gün müsait misiniz?

Yıldız: Ben gelirim.

Esin: Benim öğleden önce işim var.

Leyla: Ben gelebilirim. İşim yok :(

Levent: Hiçbir zaman yoktu ki zaten.

Leyla: Sinirlenme sakin ol. Nefes al. Nefes ver. Yok bir şey...

Esin: Niye bunu mesaj olarak yazıyorsun?

Yıldız: Levent yokmuş gibi davran Leyla.

Selin: Ama kızlar ben nasıl geleceğim yurt dışındayım.

Alya: Olsun sağlık olsun.

Kaan: Gelmesen de olur. Sensizlik onlardan pek bir şey eksiltmez.

Esin: Amacına ulaşamayacaksın Kaan. Biz eski düşmanlığımızı tarihe gömdük.

Alya: Ceren sen gelecek misin peki?

Ceren: Benim işim var ama, ne yapar eder gelirim. Yeter ki şunlara karşı birlik olalım. Görsünler kadınların gücünü!

Kaan: Siz, bizlere karşı ittifak mı kurdunuz, yoksa ben mi yanlış anladım?

Ceren: En azından okudunu anlayabiliyorsun.

Leyla: Geliştirilebiliyor da yazık!

Sinan: Bizim sizlere yaptığımızı, siz bize yapamaya çalışıyorsunuz. Bu oyunun kaybedeni yine sizler olacaksınız.

Rüzgar: Hiç kuşkunuz olmasın.

Leyla: Görcez.

Mert: Göreceğiz*

Leyla: Sana ne TDK Başkanı mısın?

Levent: Leyla sana en fazla iki gün veriyoruz. Taş çatlasın iki gün sadece... Sonra yine bize saydırmaya devam edersin.

Leyla: Öyle bir şey olmayacak. Siz kaybedeksiniz ve ben senin o yüzündeki mor ifadeyi görüp kahkahalarla güleceğim.

Erdem: Bizim hicivlerimize dayanabilirseniz neden olmasın.

Alya: Onca zamandır sana katlanabildiysem, her şeye katlanırım ben, sen rahat ol.

Leyla: Yazık kaldıramadı herhalde! Çok üzüldüm bak :)

Yıldız: Erdem orda mısın?

Erdem: Katlanmak derken Alya?

Alya: İstediğin gibi anlayabilirsin Erdem.

Erdem: O zaman iyi ki bitmiş.

Alya: Aynen iyi ki bitmiş.

Levent: Bak sakın üzülme, ben sana daha güzel bir kız bulurum. Alya şu anda bilerek böyle yapıyor. Kaybetmek yok!

Erdem: Farkındayım Levent. Eskiden sevgili olduğum kızın, şimdi söylediklerine mi üzüleceğim!

Rüzgar: Seni bilmem ama bunu söylediğin için Alya şimdi muhtemelen ağlıyordur.

Alya: Gözüm bile yaşarmadı :)

Kaan: Erdem sadece güzel kızlarla ilgilenirdi nasıl oldu da seninle sevgili oldu?

Alya: Ne dedin sen!

Leyla: Sana güzel değilsin diyerek kışkırtmaya çalışıyor. Uyma şuna Alya!

Alya: Tamam sakinim, artık hepsi eskide kaldı.

Erdem: Sen bensiz de konuşabiliyor muydun?

Alya: Şansını daha fazla zorlama Erdem!

Leyla: O ne demek be!

Erdem: Niye arkadaşına sormuyorsun, o sana her şeyi anlatır!

Esin: Nedir bu erkeklerin sevgililerinden ayrılınca 'bensiz de yaşayabiliyor muydunuz egoları!'

Sinan: Bu söz hâlâ bazı kızlar için geçerliliğini sürdürüyor.

Leyla: Anneannem dedem ölmeden önce ona 'sensiz ben yaşayamam' demişti.

Levent: Eee ne olmuş yani öyle söylemişse?

Leyla: Dedem öldükten sonra anneannem 26 sene daha yaşadı. Demek istediğim anlaşıldı sanırım.

Sen giderken ben dönüyordum adlı grup ismini -Levent ve kedicikleri- olarak değiştirildi

Rüzgar: Ne yapıyorsun lan, grup ismini niye değiştirdin!

Erdem: Höst lan! Biz niye senin kediciğin oluyoruz? Dayak yemek istemiyorsan değiş çabuk sana bir dakika veriyorum!

Mert: Kim kimin kediciği lan! Getirme beni oraya!

Alya: Boş zamanlarında ne yapıyorsun çok merak ediyordum ama aklına böyle saçma ve sapkınca isimler nerden geldiği belli olmaya başladı.

Leyla: Aklı sıra bizi delirtmeye çalışıyor.

Esin: Buna sinirlenmem için öfke kontrol sorunum olması gerekir.

Yıldız: Aramızda buna sinirlenecek kişiler biliyorum ben.

Erdem: Hadi lan değiş şu ismi! Bak bir de sadece kendini yönetici yapmış, uyanık. Ama dayaktan kaçış yok!

Duygu: Aman sakın değişme Levent, belki Erdem sinirlenip seni döver de içimiz rahatlar biraz.

Leyla: Erdem hadi hayırlı haberlerini bekliyoruz.

Yıldız: Ben ortopediden randevu alayım bari ahaha.

Sinan: Değişsene canına mı susadın çocuk!

Levent: Abicim siz niye üstünüze alıyorsunuz ben kızları sinirlendirmek için yapıyorum. Bozmayın lütfen!

Kaan: İşe yaramadı kardeşim, üstüne bir de gülüyorlardır!

Levent: Leyla yarın boş musun?

Sinan: Yanlış sulara girme aslan parçası ;)

Leyla: Evet boşum hatta sana konum atacağım yere gel. İnan bana çok eğleneceğiz.

Levent: Tamam konum at bekliyorum.

Ceren: Leyla, davanın adamı ol biraz. Yelkenleri hemen suya indirdin ya! İnanamıyorum sana!

Esin: Ben bu birlik olma fikrine olan inancımı ve saygımı kaybettim arkadaşlar.

Levent: Tamam konum geldi o zaman yarın görüşürüz ;)

Leyla: Yarın çok özenli giyinmeni istiyorum. Siyah takımlarını giy gel.

Levent: Hayırdır bana evlenme mi teklif edeceksin?

Leyla: Sürpriz Levent :)

Sinan: Ne oldu arkadaşınız sizi sattı mı kızlar?

Kaan: Halbuki ittifak kurduğunuza tam da inanmıştım ahahaha.

Ceren: Leyla yüzünden benim moralim yerle bir oldu!

Esin: Biz bunu hak etmedik be kızım :(

Rüzgar: Aranızdaki haine ceza vermeyecek misiniz kızlar?

Erdem: Hadi ama Leyla'ya tepkiniz bu kadar mı, sadece isyan etmek mi elinizden geliyor?

Yıldız: Ben uyumaya gidiyorum ya, ne yaparsanız yapın!

Sinan: İyi uykular

Yıldız: Vazgeçtim.

Rüzgar: Bu kadar muhalefet olmayın yahu.

Yıldız: Uyumayacağım.

Sinan: Sen bilirsin biz de sabahlarız o zaman... Dayanabilir misin?

Yıldız: Unuttun mu ben doktorum, asıl sen dayanabilecek misin bakalım?

Sinan: Sayende akşam akşam gülmüş oldum.

Yıldız: Niye gülüyorsun komik bir şey demedim!

Levent: Yıldız unuttun mu o, Sinan! Uyku düşmanı onun..

Esin: Ve kendisi eskiden profil uzmanlığı yapmış biri.

Sinan: Bana sakın odamdaki dosyaları karıştırdığını söyleme!

Esin: Girmedim tabii ki ne münasebet, öylesine gözüm takıldı diyelim.

Sinan: Ya demek gözlerin çekmece de olan dosyayı görebiliyor, var mı başka olağanüstü yeteneklerin?

Esin: Bakmadım yemin ederim savcım. Hizmetli olan kadın söyledi. Bu kadının sizden çektiği nedir, vallahi canından bezdirmişsiniz! Kaç saat bana sizi şikayet etti.

Sinan: Artık kimseyi odama almamalıyım demek ki! Ayrıca onunla da ayrı konuşacağım.

Esin: Utanmıyor musunuz, anneniz yaşındaki kadına kahve getirtip götürtmeye! Kahve tiryakiliğinizin cezasını en çok o çekiyormuş!

Sinan: Peki ben de kahvemi kendim alırım artık. Söylemen iyi oldu bu arada!

Esin: Lütfen ona kızmayın.

Sinan: Ona ben karar veririm.

Yıldız: Kaba.

Leyla: Savcı mı, hayali saç ağartır resmen. İyi ki yükseklerde gözüm yok.

Duygu: Sattın bizi hain.

Leyla: Ama kızlar çok şirin ne yapayım, siz olsanız affetmez misiniz?

Yıldız: Hayır asla affetmezdim!

Esin: Konu şu an Levent olunca sinirden elim ayağım titriyor.

Duygu: Leyla 'şaka yapıyorum' de (!)

Levent: İşte bu kız sizin gibi değil. Onu farklı yapan şey saflığı, affedici, merhametli oluşu.. örnek alın biraz!

Leyla: Teşekkürler..

Bilge: Seninle alay ettiği günleri hatırla Leyla. Çok değil bir hafta önceki mesajlara bakman yeterli olacak.

Selin: Hiç mi gururun incinmedi, bu kadar gurursuz musun?

Leyla: Ama ben ona bir şans vermek istiyorum. Her insan hata yapar.

Yıldız: Onu affederek kendine kötülük ettin.

Levent: Sen yarın ne giyeceksin peki?

Leyla: Senin en sevdiğin mavi elbisemi giymeyi düşünüyorum.

Esin: En sevdiğin mavi elbise mi! Allahım sana geliyorum.

Yıldız: Bindin bir alamete gidiyorsun kıyamete, haberin olsun Leylacım.

Alya: Biriniz bana "sen şizofrensin gördüklerin gerçek değil!" desin.

Esin: Sen iyisin de Leyla'ya tır çarptı herhalde şu an ne dediğini bilmiyor.

Kaan: Leyla Levent'le olmaya dünden razı kızlar.

Ceren: Böyle olacağı zaten başından belliymiş!

Kaan: Bir kez daha kaybettiniz.

Yıldız: Madem kaybettik. Ben uyumaya gidiyorum. Sabahlamak umurumda bile değil.

Sinan: Ve dayanamadı :)

Ertesi gün Levent, Leyla'nın attığı konuma gitmek için yola çıkar. Navigasyondan yolu bulmaya çalışır. Giderek ormanlık araziye giren Levent, 4 dakikalık yolu kaldığı görünce şaşırır. Az sonra geldiğinde, önüne müstakil ve terk edilmiş bir ev karşına çıkar.

Arabadan inmeyen Levent, Leyla'nın nerede olduğunu görmek için sağa sola bakar.

Leyla bir ânda arabanın arka camında belirince Levent korkar. Kalbini tutmaya devam ederek arabadan iner. "Aklım gidiyordu az daha!"

"Özür dilerim. Korkacağını düşünmedim."

"Niye buraya geldik?"

"Yalnız olalım istedim. Sen ve ben sadece."

"Burası sence de biraz terk edilmiş gibi değil mi? Sen tek başına nasıl geldin buraya? "

"Boş ver şimdi bunları, içeri geçelim mi?"

Leyla gözlerini ayırmadan Levent'e bakıyordu."Hadi içeri girelim. Hava soğudu birazdan yağmur yağacak."

İçeri gitmek istemeyen Levent ne kadar ısrar etse de başarılı olamadı.

"Leyla niye geldik buraya hâlâ bir şey söylemedin?"

"Başbaşa kalalım istedim. Bizi burada kimse göremez!"

"Böyle bir yerde bizim ne işimiz var ki!"

"Sana bir sır vermem gerekecek ama aramızda kalacağına söz ver!"

"Neymiş o? "

 

Loading...
0%