Yeni Üyelik
18.
Bölüm

Yeni Nesil Haçlı Seferi

@madrabazbiryazar

Levent: Benim acilen Fransızca öğrenmem lazım hemen!

Leyla: Kesin yine saçma sapan birini buldu.

Levent: Yok bu sefer hayatımın aşkını buldum.

Erdem: Hadi lan ordan, iki gün sonra kızın adını bile hatırlamazsın.

Rüzgar: Hayırlı olsun, yenge Fransız mı?

Levent: Doğru tahmin ettin ama, sen nerden biliyorsun yeni sevgilimin Fransız olduğunu?

Erdem: İçine doğdu.

Sinan: Lan Fransızca öğrenmek istediğini söyledin az önce.

Erdem: Bu da çok oksijensiz kalıyor. Yükseklerden uçma sakın sonra biz uğraşıyoruz seninle.

Bilge: Tabi canım bizde zaten Fransızca su gibi konuşuyoruz. İki güne kalmaz bülbül gibi konuşursun, merak etme.

Levent: Bir haftaya kadar Fransızca öğreten bir ilan gördüm internette. Başvursam mı ne diyorsunuz?

Sinan: Ulan senin gibi saflar yüzünden mahkemelerde dolandırıcılık suçları artıyor.

Esin: Aynen öyle, ben de diyorum böyle saçma şeylere kanıp nasıl dolandırılıyorlar. Meğerse sen de onların içindeymişsin. 🤦🏻‍♀️

Erdem: Saf taklidi yapma. Dolandırıcıyı bile dolandırırsın sen. Stajyer şeytan seni!

Levent: Siz dalga geçin, ben o kızla birlikte Fransa’da üç gün boyunca tatil yaptım.

Yıldız: Hem çalışıp hem eğlenebiliyorsun şu an işini çok kıskandım Levent.

Esin: Ben de tatil yapmak istiyorum.

Rüzgar: Ona bakarsan herkes tatil yapmak istiyor.

Sinan: Kendi adınıza konuşun lan ben tatil falan istemiyorum!

Mert: Al benden de o kadar, öğrencilerimle mutluyum.

Esin: Odanızda kahve bardaklarından dağ oluşturan savcımız, işleyen demir pas tutmaz demek istiyor!

Sinan: Çok çalışıyorum çünkü, kahve içmezsem eğer o adliyeyi birbirine katarım.

Esin: Şu dosyayı iki saatliğine verseniz, ben de çok çalışacağıma söz veriyorum.

Sinan: Olmaz.

Esin: Lütfen savcım. yemin ederim ki çalmayacağım.

Sinan: Hiç güven vermiyorsun olmaz.

Esin: Yahu, vallahi billahi namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki size o dosyayı eksiksiz teslim edeceğim.

Rüzgar: Sakın abicim sakın dosya falan verme.

Bilge: Sana ne oluyor be gülüm! Kızın işine de karışma bi zahmet.

Leyla: Sen böyle söyleyerek uzaktan mı dahil olduğunu düşünüyorsun?

Esin: Peki madem dosyayı vermeyeceksiniz bari kahvenizi soğutmayın. İçin sıcak sıcak.

Sinan: Ne kahvesi, ben bugün hiç kahve içmedim ki.

Esin: Kahve içmeyince Nemrutluğunuz tutuyor sayın savcım, o yüzden de size kahve gönderiyorum Yeliz Hanım’la. Hiç soğutmayın.

Sinan: Gelmesin diyorum istemiyorum.

Erdem: Lan kız Haçlı seferleri düzenler gibi her gün Sinan’ın odasına gidiyor.

Esin: Mis gibi mis.

Levent: İçme kanka bu kız ajan falan olabilir. Kahveyi kaynarken içmeni söylüyor, kesin öldürecek seni. ☠️

Sinan: Yeliz mi aman aman kahve falan gönderme, içmekten vazgeçtim.

Esin: Gönderttim bile savcım varmak üzeredir.

Sinan: Gelmesin, geri gönder hemen!

Esin: Mümkün değil, elimden tepsiyi öyle bir aldı ki onu kimse durduramaz artık.

Sinan: Allah senin cezanı versin.

Esin: Darısı sizin başınıza savcım 🤲

Erdem: Adliyede gerilim filmi falan mı çekiyorsunuz lan! Alt tarafı kadın sana kahve getiriyor, ne var bunda nankör müsün Sinan!

Sinan: Sen gerçekten Esin’in iyilik için bana kahve gönderdiğini düşünüyor musun?

Erdem: Sen öyle sorunca ben de bir işkillendim.

Sinan: Kahveni gönderiyorum, iç ama sakın soğutma.

Esin: Ayol size iyilik yaramıyor. Yeliz Hanım’a verdiğim kahveyi bana geri gönderdiniz!

Sinan: Jestine jest yaptım beğenmedin mi?

Esin: Yok be savcım bende şeker var.

Sinan: Suç ortağın kahvenin şekersiz olduğunu söyledi.

Esin: Yok yok ben hiç içmeyeceğim, çarpıntı yapar.

Sinan: Sütlüymüş neyini çarpıntı yapacak, iç o kahveyi!

Esin: Dizlerim tutmuyor ki sonra içerim. Midem ekşir, biraz soğusun.

Levent: Bak bak bahanelere bak, nasıl da altmış yaş üstü teyzeler gibi konuşuyor, kesin içine bir şey attı bu 🐍kız.

Sinan: Ne attın kahvenin içine?

Levent: Knk uyku ilacı olmasın sakın?

Esin: Benim gibi düşünceli ve asla menfaat düşünmeyen biri, katiyen öyle bir şey yapmaz.

Erdem: Bu bir kanıt olamaz.

Rüzgar: Yalan söylüyor atın bunu nezarete.

Erdem: Hemen yargılayın savcım, kesin bu kendini bilmezin cezasını..

Rüzgar: Ev hapsi yok şey.. siz en iyisi üç ay mapus verin.

Esin: Oldu olacak kellemi de alın! Deli misiniz be! Hem o savcı, hakim değil!

Levent: E yaptıklarından sonra cezasız mı kalacak?

Esin: Milleti galeyana getirmesene!

Erdem: Yine de bir ceza almalı.

Sinan: Onun cezası, bana kurduğu tuzakla verilecek dostlarım. Siz müsterih olun.

Levent: Nasıl yani?

Alya: Bir saniye, neden Esin suçluymuş gibi davranıyorsunuz. Kız ince düşünceli davranıp kahve ısmarlamış hem daha kahvenin tadına bakmadan ‘kahveye ilaç attı’ iftiraları atamazsınız!

Leyla: Adam zaten kahve içe içe bir gün kalpten gidecek. Esin bir iyilik yapmak istemişti sadece.

Esin: Koruyun beni feminist kardeşlerim.

Levent: QWFHSHQ

Sinan: Madem kahve normal o zaman neden önce kendisi içmiyor? Bir yudum alsa inanacağız ama içmemekte ısrar ediyor.

Esin: Of tamam, itiraf ediyorum: Kahvenin içine ilaç attım.

Levent: Ben biliyordum zaten anlamıştım.

Sinan: Bu olayı da atlattığıma göre şimdi bir kahve içmeye gidip keyfime bakacağım.

Esin: Ben alırdım siz oraya kadar yorulmayınız.

Sinan: Yok benim kendi ayaklarım var, sen zahmet etme. Kafa dinlemeye gidiyorum, şişirmeye değil

Levent: Lan keşke benimde kahvemi getiren biri olsa. Kahve şart değil su da olabilir. Çok yalnızım ben.

Erdem: 1827283729291 tane kızla tanışıp hâlâ yalnızım diye kendini acındırma!

Levent: Sanki onlar tüm gün benimleymiş gibi konuşuyorsun kanka, hepsini toplasan bir kere görüyorum. Ölsem üç gün sonra haberiniz olur be! Gerçekten çok yalnızım.

Leyla: Ee, Fransız kız ne oluyor?

Levent: Boş ver Fransızı, çoktan unuttum bile kızın yüzünü görsem zor hatırlarım.

Rüzgar: Sen o kız için hani Fransızca öğrenecektin?

Bilge: Ah ah ne demişler: Ölüsü olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar!

Sinan: Bilge arada sırada gruba girip Levent’e laf soktuktan sonra kayıplara karışıyorsun.

Levent: Çünkü benden nefret ediyor.

Erdem: Bu yüzden kızlar arasında en çok sevilen Bilge’dir.

Levent: Aşk olsun kardeşim, sırf benden nefret ettiği için Bilge’yi sevmek nasıl bir şerefsizliktir.

Kaan: Duygusallığın üstünde yine.

Leyla: Çünkü Levent Yengeç burcu 🤝

Kaan: Aman kardeşim aman! Tamam hiçbir şey demedim sayın, sakın burçlar konusunu açmayın.

Esin: Ayol, sen de ne korkuyorsun bir de Aslan burcu olacaksın!

Selin: Burcunun bütün özelliklerini gösteriyorsun Kaan.

Kaan: Niye lan Aslan burcunun nesi var?

Funda: Çoooook egolu oluyorlar.

Ceren: Bundaki ego Aslan burcuna bile fazladır.

Kaan: Ben gayet alçakgönüllüyüm. Her daim insanların yardımına koşarım asla bencillik yapmam.

Esin: Hadi be yalancı dolma seni, ufak at balıklar da yesin.

Sinan: Kaan’ın gerçekte nasıl biri olduğunu biz çok iyi biliyoruz.

Erdem: Ulan duyan da tebdili kıyafetle akşamları ev ev dolaşıp yoksullara yardım ettiğini zanneder.

Ceren: Gerçekten mi?

Mert: Öyle yapıyor zaten Erdem’in sözlerinde yalan yok. Yalnızca tanımadığı kişilere yardım eder.

Erdem: O zaman çok kral çocuksun seni tebrik ediyorum.

Bilge: Aferin ulan şimdi gözüme girdin.

Alya: Kaan gerçekten hakkında böyle şeyler duymak çok güzel.

Esin: Bir varmış bir yokmuş, bu masala inanan çokmuş!

Yıldız: Dünya tersine dönmüştür artık kızlar

Rüzgar: Dünya, kötü zannettiklerinizin iyiliklerini görmezden geldiği gün tersine döndü zaten. Herkese önyargılı olmamalısınız kızlar.

Levent: Lan senin içine Alya mı kaçtı?

Rüzgar: Yok, bir tutam insanlık kaçtı.

Erdem: Çok ayrı bir boyutsun, insan kendine laf sokar mı lan?

Loading...
0%