Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Kaza 🏍️

@magianoirmak


 


KAZA 🏍️


​​​"Kahretsin!" Elimde ki anahtarı yere düşürmekle kalmamış ayağımı masaya vurmuştum. "Ayyy serçe parmağımmm!" Niye serçe parmaklar bu kadar acıyor ki? Allah'tan bir hava almak için motora binelim dedik. Başımıza gelmeyen kalmadı.

İzin almadan anahtarı aldığın için olabilir mi?

Abimin ahı var üzerimde yemin ediyorum. Uyurken bile rahat vermiyor insana. Ne var sanki bir kereliğine verse de bende kullansam şu motoru. Sanki çok bir şey istiyorum. Pislik ne olacak! Ama sen vermezsen ben almasını bilirim abicimmm.

Alırsan da başına böyle şeyler gelir Mahi..

Ay sus be! İç sesim bile karamsar Yarabbim!

Askıda ki deri ceketimi alıp hızla üzerime geçirdim. Eylül ayında olmamıza rağmen hava geceleri serin oluyor bazen. Elimde ki anahtarı avucumun içinde daha da sıkıp dış kapıyı yavaşça açıp kendimi daireden dışarı attım. Hızlı adımlarla merdivenlerden aşağı inip apartmandan çıktım.

Apartman'ın köşesinde yer alan kiraz ağacının dibine park etmişti abim motoru. Hemen hızla ilerleyip motorun önünde durdum. Gıcır gıcır görünüyordu. Mükemmel bir r25'ti bu ama ne motor var ya!

​​​​​Umarım geri geldiğinde de aynen böyle olur?

Olur olur. Niye olmasın? Bir iki tur atıp geri geleceğim . İstanbul birazda beni görsün değil mi? Hızla motora atlayıp çalıştırdım. Bizim sitenin olduğu alandan çıktım ve ana caddeye vardım. Ana caddeye gelince hızımı biraz arttırdım. Aslında amacım en fazla yarım saat turlayıp geri dönmekti ama motorun üstünde olunca işler değişti. O kadar güzel hissediyor ki insan kendini bunun üzerinde. Hafif ve Özgür...

Yaklaşık 1 saat geçtiğine emin olduğum bir zaman diliminde gözlerim hafiften kapanmaya başladı. Ulu orta sürekli uyuyan biri değilim ama birden ne olduğunu anlamadığım bir şekilde gözlerim kendiliğinden ağırlaştı. Tam o sırada arkamdan gelen ard arda korna sesi ile tekrar kendime geldim. Arkama baktım, korna çalacak kimse yoktu. Çünkü cadde boştu.

Allah duyurdu herhalde!

Çok şükür yarabbim kaza yapmadan bu geceyi bitirdik derken son sürat bana gelen bir motoru görmemle kal geldi. Yemin ederim kal geldi. Tam sağa kıracakken bana doğru gelen kişi de aynı hamleyi yaptı ve ne olduğunu anlamadan kendimi yerde, otobanın aşağısında buldum. Buraya kadar nasıl yuvarlandım ben? Uçuyor mu bu motor? Tövbe bismillah! İçimden bildiğim tüm duaları okurken sırtıma dolan bir sızı ile kendime geldim. "Ah! Sırtım." Dişlerimi sıkarak doğrulmaya çalıştım ama sızı müthiş bir ağrıya dönüşünce tekrar adam gibi yerime yattım.

Otobanın ortasında boylu boyunca yatıyorsun Mahi, bu ne rahatlık?

​​​​​​ Hakikaten ya ben niye hiç bir şey olmamış gibi davranıyorum. Kaza yaptım ben kaza. Travma geçiriyorum şu an! Şu an ki saçma sapan düşüncelerin başka açıklaması olamaz. Başımı sağa motorun olduğu yöne çevirdiğimde motordan alev çıkmaya ramak kalmıştı. Ciddiyim. Duman salıyordu dışarı motor.

Bir dakika! Ben kaza yaptım! Biri bana çarptı. Uçtum ben!

Kim çarptı bana. Hani kim o? Mahi kendine gel. Beyin felci yaşıyorum galiba. Kendi motorumun biraz ilerisine baktığımda benim gibi yerde kanlar içinde yatan ama benden farklı olarak telefonda biriyle konuşan bir adam vardı.


 


 


.


.


.


Dibine yaslanmış olduğum ağacın altında biraz daha gerileyip apartmandan çıkan kişiye baktım. Bu Onur değildi. Fakat Onur'un sosyal medya hesaplarında sıkça görmüş olduğum biriydi. Bu kız Onur'un kardeşiydi. İsmi neydi? Ha! Mahi. Kız deri ceketinin yaka kısımlarını düzelterek kiraz ağacının dibine park edilmiş motora doğru ilerledi. Tam önünde durup bir kaç saniye motora baktıktan sonra motora atladı ve çalıştırdı.

Hayır! 

Lütfen sadece bir şeyi kontrol etmek için binmiş ol o motora. Lütfen. Kahretsin! Benim yalvarışlarımı çok güzel bir şekilde yerle bir edecek bir hamlede bulundu ve motoru apartmanın olduğu araziden çıkarıp ana yola girdi.

Baş belası!

Yemin ederim öyle. 

Hızla cebimden telefonumu çıkarıp bana bu görevi veren kişiyi aradım. Bir kaç saniyelik çalıştan sonra telefon açıldı.

"Efendim?" 

"Abi, motora Onur binmedi."

"Ne?" 

"Motora Onur binmedi diyorum."

"Kim bindi lan?" 

"Kız kardeşi, Mahi."

"Kahretsin! Her seferinde dört ayak üstüne düşüyor bu çocuk. Ama bu hiç önemli değil. Görevi bitir!"

"Anlamadım?" 

"Neyini anlamadın Aras? Görevi bitir!"

"Motora o binmedi diyorum. Kız kardeşi var. Görev sadece Onur için geçerliydi. Kız sana hiç bir şey yapmadı. Yapmayacağım!" Diyerek telefonu kapatıyordum ki diğer uçtan gelen ses beni durdurdu.

"Anlaşmayı unuttun galiba Aras? Görevi yerine getirmezsen neler olacağını gayet iyi biliyorsun değil mi?"

Hayır! Yapmaz. Yapamaz!

Bal gibide yapar bunu çok iyi biliyorsun.

Tek bir şey söyledim ve telefonu kapattım.

"Tamam." 

Hızla apartmanın arka tarafına park etmiş olduğum motora bindim ve çalıştırdım. Baş belası kızın gitmiş olduğu yönde ilerlemeye başladım. Aradan 1 saat geçmiş olduğunu anladığım sırada bende tam olarak kızın arkasından ilerliyordum. Tam kızın önüne geçecektim ki kızın manevralarının karıştığını fark ettim.

Ne yapıyor bu? Kendi işini kendi mi bitirecek?

Ah, keşke öyle yapsa da bende hiç uğraşmak zorunda kalmasam . Ama yapamam.

Hızla korna çalarak sağa saptım ki beni görmesin. Korna çalmam işe yaramış olacak ki motor daha düzgün hareket etmeye başlamıştı. Ayrıca hızını da azaltmıştı ki bu benim için büyük bir avantajdı.

Daha fazla beklemenin âlemi yok.

Bitir gitsin!

Aynen öyle!

Motoru hızla cesur kızımızın üzerine sürdüm. Beni gördü ama bir kaç saniye boyunca hiç hamlede bulunmadı derken motoru sağa kırdı.

Vay! Hoşuma gitti.

Bende onunla aynı hamlede bulundum ve iki motor birbine girdi. Nasıl olduğunu anlamadım ama kız otobanın ucuna kadar uçtu. Nasıl yaptı bunu?

Uçuyor mu bu kız?

Bense onun tam tersi yöne doğru yuvarlandım. Zemin o kadar pürüzlüydü ki sırtıma batan çakıl taşlarını en derinde hissettim.

Karnım da büyük, sivri bir taşın üzerine değince karnımdan oluk oluk kan akmaya başladı. Göz ucuyla kıza baktığımda onunda benden pek farksız olduğunu görmedim. Doğrulmaya çalıştı ama acısı büyük olmalı ki inleyerek tekrar sırt üstü uzandı.

Hızla cebimden telefonumu çıkardım ve evet çalışıyordu.

Hemen acil servis ekiplerini arayarak durumu bildirdim ve son olarak ahizede konuşan kadının son sorusunu cevapladıktan sonra gücüm tükendi ve telefon elimden düştü. Aynı hızla gözlerimde kapanmaya başladı.

Tekrar kıza dönüp baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Çünkü göz göze geldik.

Camı kırılmış olan kaskın altında gözleri ay kadar güzel görünüyordu.

Bu kızın baş belası olduğunu söylemiş mıydım?


Loading...
0%