@magoasssd
|
Aynı sınıftayız derken? kimsenin suratına bakmayıp isimlerini aklında tutmadığın için tanımamış olmayasın? Ayrıca bu salak bana niye Kalp Hanım diyordu? Bunları düşünürken telefonumu yatağımın diğer ucuna atıp götümü yattığım yerden ters döndürdüm. Ben şarkı yarışmasına falan katılamazdım. İnsanlarla etkileşim içinde olmaktan, toplum içinde konuşma yapmaktan nefret ederdim. Bu yüzden tek arkadaşım, aynı sırayı paylaştığım Sıla'ydı. Ortaokul'dan beridir bana dost olmuştu. Şansımız vardıki aynı lise aynı sınıfta okuyorduk. Gül Hoca'nın haber vermesini tamamiyle güzel şarkı söylediğimi bilmesine bağlıyordum. O da bir gün müzik sınıfı boşken şarkı söylerken beni gizlice dinlemiş sonra ise sesimin çok güzel olduğunu bunu kullanmam gerektiğini söylemişti. Yarın okul vardı ve ben çocuğa görüldü atmıştım. Görüntü olarak belki vardı ama isim olarak gerçekten hatırlamıyordum. O yüzden Sıla ile konuşacaktım. Yere attığım çorabıma dalmışken kapım bir anda açılmıştı. Sağ olsun annem yerimden sıçramama neden olmuştu. "Kızım bin defa dedim şu çoraplarını kirli sepete at diye, bitkisel yaşamdan çıkar mısın? " "Anne! Gelmeseydin atacaktım bir kere. Ayrıca ben bitkisel yaşamda falan değilim tamam mı? " diyerek yatakta tepindim. Annem yere attığım eşyalarımı toplarken, " Aynen ondan yavrum ondan, yemek yiyeceğiz git salatayı karıştırıp tabağa koy."dedi Bunu dedikten sonra ona ters ters bakmıştım. Tamam biraz dağınık olabilirdim ama asla abarttığı kadar değildi. Mutfağa geçtiğimde babamı çorbaları masaya koyarken görmüştüm. Ona doğru koşup tabiri caizse üstüne atlamıştım. O da kollarını bana dolayıp kahkaha atmıştı. "Bakıyorum da birileri sonunda odasından çıkıp suratımıza bakar olmuş? " "Baba bari sen yapma ya. Annem zaten bitkisel yaşam sürdürüyor muşum gibi davranıyor. " dediğimde saçlarıma öpücük kon durmuştu. Annem de geldiğinde yemeğe başlamıştık. Her zaman aç biri olduğum için iki tabak yemiştim. Annem bana onaylamaz bakışlar atıp, "Bu kız aynı sen Cevdet. Sanki günlerdir yemek yemiyor. " Anneme ağzım dolu öpücük atıp, "Bende seni seviyorum annem. " dedim. Şükürler olsun karnımı doyurduğumda banyo yapmış saçıma krem sürüyordum. Sıla'nın görüntülü aradığını gördüğümde telefonumu sabitleyip aramasını açmıştım. Biraz konuşup ders programına göre çantamı hazırladıktan sonra, "Bizim sınıfta Yağız diye biri varmış, bugün bana mesaj attı. Şarkı yarışması varmış falan filan. " "Günaydın Gönül, çocukla aynı sınıftayız ve sen ismi dışında çocuğu tanımıyorsun vay be. " "Boşver bunları kim falan onları anlat.Birde fotoğrafını göstersene, profilinde fotoğraf yoktu. " Sıla bunu dememden sonra bilgisayardan fotoğrafını açtı. Çocuğu görüntü olarak tanımıştım. Kumral ve uzun boylu biriydi hatta bir tane kankası vardı adı Edim'di. "Sen bunun kankası olması gereken Edim'den hoşlanmıyor muydun? " "Evet sana anlattığım kişinin yakın arkadaşı işte. "dediğinde anladım dercesine kafamı salladım. " Ee yarışma işini napıcaksın kızım onu söyle. " "Aman Sıla sanki beni bilmiyorsun, kalabalığa gelemem ben. Gerek yok böyle şeylere. " deyip geçiştirdiğim de kaşlarını çatmıştı. "Saçmalama sesin zaten güzel nolur sanki bunu kullansan?" "Bilmiyorum, bunları yarın konuşuruz. Gül Hoca zaten beni darlayacak. " Bunu ve bir kaç şey daha konuştuktan sonra telefonu kapattım. Saçımı da kuruttuktan sonra yatağa geçtim. Uyku yavaş yavaş bedenimi esir almıştı. (ू•ᴗ•ू❁) Bölüm sonu Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. 💕🙏🥺 Diğer bölümde görüşürüz 👋
|
0% |