Yeni Üyelik
16.
Bölüm

14.BÖLÜM

@magoasssd

Selam gençler💕

Uzun zamandır bölüm atmadığım için kusura bakmayın. Okulun açılmasıydı falan bir adaptasyonun içindeydim.

O yüzden hiç bir şeye vakit bulamıyordum. Kitabı neredeyse unutmuştum o yüzden artık hafta da 2 ya da 3 bölüm atacağım tam olarak şuan gün veremem ama bu haftanın ilk bölümü şuan sizlerle

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🥲💕

(ू•ᴗ•ू❁)

Şu an Mete'nin odasında Mete ile oturmuş maket ödevini yapıyorduk.

Pardon yapamıyorduk.

Mete'ye neyi söylersem, söylediğimin tam tersini yapıyordu. O yüzden ben ondan malzemeleri istiyordum o da veriyordu.

"Mete şu maket bıçağını versene bana. 'dedim elimdeki kartonu katlarken.

Elimi Mete'ye bakmadan uzattığımda elime bir şey vermişti.

Karton'dan gözlerimi ayırıp elimdeki maket bıçağı sandığım şeye baktım. Maket bıçağı yerine kalem vermişti.

Telefonuyla uğraşan Mete'ye bakışlarımı çevirdiğimde, " Mete, "

dedim.

"He? "dedi elindeki telefondan kafasını kaldırmayarak.

Elimde ki kalemi ona fırlatıp, " Bu ne oğlum? "

Elindeki telefonu bırakarak, "Kalem abla sen istemedin mi? "

"Ya sabır! Mete sen beni götünle mi dinliyorsun? "

"Abla özür dilerim ya sıkıldığım için oyun oynayayım demiştim. " dedi bir eli ensesinde gözlerini kaçırarak.

Sinirli ve oldukça tavırlı bir şekilde, "Aferin Mete,biz burada sen düzgün not al diye uğraşalım sende bizi bir taraflarına takma, ben gidiyorum kalk kendin yap ödevini eşşek. " diyerek bakışlarımı üzerinden çektim.

Ağlamaklı bir sesle, "Abla ama bu bitene kadar gece olur. " dedi.

Eşyaları bir kenara koyarak, "İyi ya eğer geceye kadar bitirirsen film izleriz. " dedim.

Verdiğim cevap onu mutlu etmeye yetmiş olmalıydı ki kafasını sallamış kendi yapmaya başlamıştı.

Odadan çıkıp aşağıya inmek için merdivenlere yönelmiştim. Canım tatlı çekmişti ve annem en son tatlı yapıyordu.

Mutfağa girdiğimde, Ağzı yüzü çikolata olmuş zorla anneme sarılan Poyraz'ı görmüştüm.

"Kurban olurum sana Esra Sultan, nasıl bir yeteneksin sen? Harcanıyorsun resmen. " diye zorla annemin yanağını öpünce Poyraz , poposuna terlik yemişti.

"Oğlum ağzın yüzün çikolata beni de mahvettin hep. Yürü git sana daha tatlı yok. " dediğinde gülmüştüm.

Gülüşümle bana döndüklerinde dolaptan kendime su dolduruyordum.

"Annem tatlı yer misin? Sana da bir tabak vereyim. "

"Olur yerim. " dedim gülümseyerek.

Sandalyelerden birini çekerek oturduğumda önüme profiterol bırakmıştı. Poyraz o sırada daha süslemeleri bitmeyen kurabiye lerden ağzına atmıştı.

Annem bu sefer ona sen iflah olmazsın bakışları atarken, "Hayır anlamıyorum ki biz seni aç mı bırakıyoruz oğlum? Ne bu açlık? Midende kurt mu var senin? "

Poyraz omuz silkip yanımdaki sandalyeyi çekmiş oturmuştu.

"Aşk olsun anne, lokmalarımı mı sayıyorsun? İki bir şey yiyoruz boğazıma diziyorsunuz ya. " derken ben hem gülüp hem tıkınıyordum.

Cidden nasıl bu kadar şeyi yediğini asla anlamıyordum. O kadar yemesine rağmen ne göbüşü vardı ne de ordan burdan eti sarkıyordu.

Tabağımda ki profiterollerden birini ağzına attığı sırada omzuna vurmuştum. O hayvan yeterince yemişti.

"Annecim bak şekerin falan yükselecek, onlar kardeşinin yemesene. " dediğinde annem ayaklanmış peçeteyle suratını siliyordu.

"Aman be. Gidiyoruz sanki yemeğinize muhtaç kaldım. "

Ondan sonra saatler akıp gitmişti.

Mete bey ödevini bitirdiği için ona verdiğim sözü tutacaktım.

Yemekten sonra herkes bir tarafa dağılmıştı. Annemle babam da arkadaşlarını ziyarete gitmişti.

O yüzden onların olmamasının rahatlığıyla bir sürü aburcubur çıkarmış artı olarak mısır patlatmıştık şu an beraber film seçmeye çalışıyorduk.

"Bak şurada Labirent var seri aslında ama bence bir kaç gece sırayla izleriz, izleyelim mi? " dediğinde hırkamın fermuarını çekmekle meşguldum.

"Aç güzelse devamını izleriz. " dediğimde odaya bir anda koşarak ve çığlık atarak Poyraz girmişti.

Onun korkusuyla ben ve Mete de çığlık atmış, geriye kaçmıştık.

Poyraz kahkaha atarak kendini koltuğa bıraktı.

"Korktunuz değil mi lan? Aklını alırım adamın aklını. "

"Off yaptığın iş mi abi gece gece? " diyen Mete'yi onaylayamak için kafamı sallamıştım.

Poyraz cipsleri götürürken, onların da gelme ihtimaline karşı hazırlıklıydık. En azından Mete geleceklerini bende gelmeyecek lerini söylemiştim.

İçeriye diğerleri de girdiğinde göz gezdirdiğime göre Boran tek gelmemişti. Aman ne gelecekti o Habeş maymunu sanki.

Hepsi koltuklara kendini bıraktığında, "Ne izliyoruz? " diye sordu Ayaz abim.

Mete ona cevap verip filmi açtığında Mete'yi kendi tarafıma çekerek benimle oturmasını sağlamıştım. Çünkü o deccalle tek başıma oturamazdım.

Tekli koltuklara İkizler oturmuş, karşımızda ki koltuğun ucuna Telefonuyla ilgilenen Koray ve koltuğa yayılmış Poyraz oturuyordu. Bizse sağ yanımda Ilgaz, sol yanımda Mete oturmuştu.

Film iyi hoştu da uykum çok ağır basıyordu. Şu an tüm algılarımı etrafa kapatmış yarı aralık gözlerimle etrafa boş bakışlar atıyordum.

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken bedenim sağ tarafa doğru devrildi.

Başım yastığa benzer yumuşak bir yere yaslandığında tek kolu beni sarmıştı.

Sanırım yanlışlıkla Ilgaz'ın üstüne düşmüştüm.

Biraz zaman geçtikten sonra, "Yukarı odasına çıkarayım mı abi? " diyen sesini duydum Ayaz abim'in.

"Sen otur paşam ben çıkarırım. "diyen Ilgaz'dı.

Kafam yumuşak yerden kaldırılınca homurdandım. Kollarını belimden ve bacaklarımdan geçirdiğinde kafamı omzuna yaslamıştım. Kokusu daha çok uykumu getirirken kollarımı boynuna sarıp derin bir nefes aldım.

Gülen bir ses işittikten sonra tamamen uykuya dalmıştım.

(ू•ᴗ•ू❁)

Bölüm sonunu

Diğer bölümde görüşürüzzzz

Loading...
0%