Selamm nasılssınızz? ben çok stresliyim çünkü okul açılacak.

Aranızdan liseye geçecek var mı? Ben bu sene liseye geçtim.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn💕🥺

Medya:Koray

(ू•ᴗ•ू❁)

Kısa bir duş almış saçlarımı kurutuyordum. Bugün hava soğuktu ve tam bir sonbahar havasına bürünmüştü her yer.

Soğuk havayı sıcak havadan daha çok severdim.

Bugün de soğuk bir gün olduğu için çok kalın olmayan mor kapşonlu sweat'imi giymiştim. Oda da işim bittiğinde mutfağa iniyordum.

Geç kalktığım için henüz bir şey yememiştim o yüzden Hayriye abladan- ilk geldiğim gün bize kapıyı açan o tatlı kadın- bana tost yapmasını rica etmiştim.

Tostumu yerken Hayriye ablaya, "Esra hanım nerede biliyor musun abla" diye sormuştum.

O da, "Bahçede kızım. " demişti.

Karnımı doyurduktan sonra bahçeye çıkmıştım. Bahçe salıncağında oturuyordu ilerisinde de Mete telefonda biriyle konuşuyordu.

Esra hanıma doğru yürümeye başladığımda beni farketmiş ve gülümsemişti. Yanına gidip oturduğumda kollarını bana sarmış saçlarıma buse kondurmuştu.

"İyi uyudun mu? Geç gelmiştik. "

"Uyudum,hatta biraz fazla uyumuş olmalıyım. Uyandığımda suratım çok fazla şişmişti." deyip güldüm.

Mete'nin telefon konuşması bittiğinde bize dönmüştü bana kısa bir bakış atıp annesine dönüp konuşmaya başlamıştı.

"Anne Boran abim de arkadaşlarına gitmiş. Gelemem diyor. Kimle gideceğim şimdi? "

"Ablan burada oğlum eğer müsaitse alışveriş yapmaya onunla gidebilirsin. "

Öyle dediğinde Mete'nin bakışları umutsuz bir şekilde bana dönmüştü.

"Eğer Mete için sorun olmayacaksa onunla gidebilirim." dediğimde afallamıştı. Sanırım gelmemi beklemiyordu.

"Harika! Hazırlanıp gidebilirsiniz benim yapmam gereken işler var. " deyip bize göz kırpıp gitmişti.

Mete ile baş başa kaldığımızda "Çantamı alıp geliyorum. " deyip eve girmiştim.

Çantama cüzdanımı gerekli gereksiz bir kaç şey attığımda kulaklığımı boynuma takmıştım. Telefonu aldığımda hazırdım.

Aşağıya indiğimde Mete'yi kapının önünde telefonuyla uğraşırken bulmuştum.

Kafasını kaldırıp beni gördüğünde kapıyı açmıştı geçmem için benden sonra evden çıktığında konuşmaya başladım.

"Tam olarak napacağız? "

"Okula az kaldı kırtasiye alışverişi yapacağım. Bir de okul forması almamız gerekiyor. Sende alacakmışsın annem dedi. Bir de annem bu kartı vermemi söyledi. Hepimizde var istediğin gibi kullanabilirmişsin." dediğinde kartı vermişti. Telefon kılıfıma sıkıştırmıştım.

Beraber otobüs durağına doğru ilerliyorduk. Kulaklığını taktığında konuşmamız bitmişti zaten bende kulaklığımı takmıştım.

Otobüse bindiğimizde etrafı inceliyordum. Buraları tam olarak bilmiyordum çünkü.

Sonunda Alışveriş Merkezine geldiğimizde kırtasiye malzemeleri alabileceğimiz bir mağazaya girmiştik.

Mete başka tarafa gittiğinde bende kendi ihtiyaçlarımı almaya karar vermiştim.

Bir kaç defter, uç ve silgi gibi bir kaç şey daha almıştım. Birde fosforlu kalem alsam alışverişim bitiyordu. Gözüm mavi fosforlu lara takıldığında iki tane almıştım birini Mete'ye verecektim. İçimden gelmişti.

Mete'nin de alışverişi bitmiş olmalı ki yanıma gelmişti.

"Alacaklarımı tamamladım çıkalım mı? " dediğinde onu onaylamıştım şimdi kasa da sıra bekliyorduk. Çantamdan kendi kartımı çıkarmıştım. Her ne kadar Esra hanım bana kartı vermiş olsa da kendi kartımda biriktirdiğim harçlıklarım vardı onları şimdi kullanmayacaksam ne zaman kullanacaktım?

Sıra bize geldiğinde eşyaları bırakmıştık Mete'nin eşyalarının üzerine aldığım fosforlu kalemi koyup"İkisi ayrı poşet olacak. "diye eşyaları göstermiştim.

Kadın poşetlediğinde Mete kartını çıkarmıştı. Eline vurup" Ben ödeyeceğim, ben büyüğüm. "diye üstünlük gösterdiğimde gülmüştü.

Oradan çıktığımızda forma almak için üst katlara çıkıyorduk. Okul buraya yakın olduğu için formalar burada satılıyormuş.

Mağaza'ya girdiğimiz de ilk önce Mete denemek için kabine girmişti. Çıktığında " Üst küçük gibi bir beden büyüğünü almalı mıyım sence? "dediğinde cevap verdim.

" Bir beden büyüğünü al bir sene sonra daha da büyümüş olursun"

Kafa salladığında üstünü değiştirmeye gitmişti. Şu an bile zaten benden uzundu o yüzden büyük alması mantıklıydı.

O çıktığında ben kabine girmiştim.

Formamızın üstü beyaz polo yaka altımıza ise krem rengi pantolon ve şort etek vardı giyindiğimde dışarı çıkmıştım.

"Oldu bence büyümüyorum ben zaten. " demiştim o sırada mağaza da bana bakan benim yaşlarımdaki çocukları görmüştüm. Mete ise bana bakmamıştı bile. Çocuklara kaşlarını çatmakla meşguldu.

Umursamayıp kabine girmiş üstümü değiştirmiştim. İşlerimiz bitince bir erkek mağazasına girmiştik. Mete 'ye kombin yapıyordum o da deniyordu. Eğer beğenirse alacaktık. Şimdi oturmuş kabinden çıkmasını bekliyordum.

Kabinden çıktığında üstünde siyah bol bir pantolon ve gri ve siyah renkli bir sweat vardı. Bir önceki giydiklerine göre daha iyiydi.

"Bence bu çok güzel oldu. "

"Bence de yakıştı bunları alalım." demişti.

Sıra bana gelmişti ve paşamız ne giysem beğenmiyordu. Bu sefer üstüme kare yaka beyaz bir crop altıma gri pileli etek giymiştim.

Dışarı çıktığımda bacak bacak üstüne atmış bana dönmüştü.

"Bu nasıl? "

"Eteğin rengi hiç yakışmamış üstte sanki küçük diğer kombine geçebilirsin. " diye beni gödermişti.

Kombinim gayet güzeldi sadece etek kısa üstte biraz açıktı. Gözlerimi devirip diğer kıyafetleri giymeye başladım.

Üstüme basic lacivert bir kısa kollu giymiştim. Altıma bu sefer mavi bir Capri giymiştim. Kabinden çıktığımda tekrar bana baktı biraz düşünür gibi yaptıktan sonra,

"Tamam bu güzel alabiliriz. " demişti.

Bende beğenmiş ve yorulmuştum. O yüzden üstleri değiştirmiş kıyafetleri almış eve gidiyorduk.

(ू•ᴗ•ू❁)

Bölüm sonuu

Mete ile buaralar abilerden daha yakın olacağız😇

Diğer bölümde görüşürüz👋