Aynı duygulardan yaralanmış iki insan bir araya gelirse sizce ne olur?
Leyla, geçmişten adeta balyoz darbesi almış bir kızdır. Yaşadıklarının arşivlerine gelmeyi, dövüş sanatları sayesinde yenmiştir. Amaç hem kendini korumak hem de daha iyi hissetmektir. Kızımızı diğer genç kızlardan ayırt özelliği ise, aykırı olmasıdır. Üniversitede tanıştığı üç arkadaş ile ortak bir eve çıkma kararı verdikten sonra, anlaşamadığı bir karakteri ile başlamayı zor da olsa öğrenmiştir.
Yaman, zaman zaman ondan çaldığı bütün güzel yanlarını hatırlamak istemeyen; içeride kapanık, kimse ile fazla muhatap olmayan, kılıç gibi bir duvar örmüş bir gençtir. Bu zorlu mizacını Leylaların karşı dairesine taşındıktan sonra, yavaş yavaş kaybetmeye başlayan gencimiz, Leyla`nın hikâyesini elinden aldığından sonra giderek yakınlaşır ve sonunda aşk kapılarını ardına kadar çiçekler bu ikili için.
Bakalım aynı duygulardan yara almış bu iki gencimizi neler bekliyor? Hayatlarına kalanları yerden devam edecekler mi, yoksa geçmişin tozlu rafları arasında gelgit yaşamaya devam mı edecekler?
Bu şehir; bizim sessiz haykırışımıza şahit. Sevdalılar Kervan`ının en talihsiz sevdalılarıyız. Sevip kavuşamayan sessiz âşıklarıyız. Kimi severken yaşlanır, kimi özlerken... Biz hem sevip hem de özlerken yaşlandık. Söz yürekten gelir, dilden çıkar. Eğer duymak istersen bu sevdayı? Dikkat et! Dokunursan yanar, dinlersen ağlayacaksın! Mısralarımız bir ok gibi delip geçecek taş bağlamış kalbini! Sevdanın en güzeline şahit olacaksın. Belki sen de yitip gitmiş bi` sevdanın küllerinden doğmasına vesile olacaksın. Aciz gökyüzünün büyük aşkı, siyahın beyaza esiri Anka kuşuyduk biz. Biçare sevdalı yüreğimiz toprağa kavuştuğunda bir Asi ve Ömer vardı desinler...