@mahperi09
|
Selam yine ben yine geldi kafadan kontak yazarınız bu bölüm için çok kötü planlarım var eğer psikolojinin iyi değilse okumayınn!! Yaklaşık 15 dakikalık bir yürüme mesafesi sonunda eve geldik ve zili çaldım "Hoş geldiniz çocuklar" diyerek neşeli bir şekilde karşılayan halam herkesin yüzündeki gülümsemeyi arttırdı. 1 saat boş boş oturup konuştuktan sonra sanki 1.5 saa önce yemek yememiş gibi kıtlıktan çıkmış gibi yemek yedik. "Eftelya hangi üniversiteyi istiyordun?" dedi Naz sohbet açmak için. "Haccetepe tıp." Efser bir anda kafasını kaldırmış şaşkın bir şekilde bakmıştı. "Siz ne okuyorsunuz çocuklar?" Dedi halam. "Bilgisayar mühendisliği " "Moda tasarımı" "Tıp" "Aa hangi üniversite Hacettepe mi yoksa?" "Evet" "Ay inşallah Eftelya da kazanır birlikte gidersiniz." "İnşallah istediği yer olur." "İnşallah" "Neyse ben tatlılarınızı getireyim." "Yardım edeyim mi hala?" "Yok kuzum sen otur." "Tamam" halam içeri girince tekrar konuşmaya başladım. "Kalıyorsunuz değil mi?" "Ben giderim." dedi Efser "Ya olum kal işte bizde kalalım diyoruz." "Yok ya köpeğim var evde hem tek kalmasın." "Sen bilirsin biz sabah gideriz burdan direk." "Havalimanına gelirim." "Olur sen bilirsin." Halam içeri girdi ve tatlılarımızı yedik. "Çocuklar kalıyorsunuz değil mi?" "Benim gitmem lazım" "Biz kalalım size zahmet olmazsa." Dedi Naz. "Ne zahmeti kuzum, Efser sen de kalsaydın?" "Evde köpeğim var yanlız kalmasın gece." "Peki sen bilirsin." Efser'i uğurladık ve gece 12 gibi yattık. Naz'ın Anlatımıyla Gece 12 gibi yatmıştık fazlasıyla yorulmuştuk. Batu ile salonda yatmıştık o karşı koltukta uyuyordu ama ben yabancı yerlerde pek uyuyabilen biri değildim. Saat gece 2 gibi Eftelya'nın odasından gelen seslerle tam dalmak üzereyken sıçradım. İlk önce Batu'yu uyandırdım. "Ne oluyor ya?" "Batu Eftelya'nın odasından sesler geliyor." "Ee uyanmıştır boşver sen de uyu o da uyur şimdi." "Hayır bağırış sesleri salak kalk bi." "Tamam kalktım." Kapısının önüne geldik sesler daha da netti. "Baba yapma lütfen." "Anne benim suçum yoktu babama bir şey de lütfen canım acıyor." Bir yandan hıçkırma sesleri geliyordu. Batu'ya bekle işareti yaparak ben içeri girdim. Kan ter içinde kalmıştı uyandırmaya çalıştım. Ama ters bir şekilde tepti. Tuttuğum kolunu tutup "Baba canım çok acıyor ben de dışarıda oyun oynamak istiyorum diğer çocuklar gibi lütfen." Bir anda sıçrayarak uyandı ve sanki beni hiç görmemiş gibi bağıra çağıra her yeri dağıtmaya başladı. Her yeri kırıp döküyordu. Sesini duyan halası da yanına gelmişti. "Eftelya dur artık kuzum yeter canın acıyacak lütfen." "Hala bana bunları yapıp çekip gidemezler bu kadar kolay ben ne yapacağım?" dedi ve yere çöküp daha da şiddetli ağlamaya başladı. Elini kesmişti baya kan akıyordu. Ne ağlaması duruyordu ne ona dokunmamıza izin veriyordu. Biz Eftelya'yı sakinleştirmeye çalışırken Batu Efser'i aramıştı. Efser'in Anlatımıyla Gecenin bir saati Batu'nun araması ile uyandım. "Alo" "Efser acil gelmen gerek." "Noldu gece gece" Eftelya gece kabus gördü etkisinden çıkamadı her yeri kırdı eline aşırı büyük cam battı ama ne kendisine yaklaştırıyor ne dokunduruyor çok kan kaybediyor." "Ne hemen geliyorum 15 dakikaya oradayım." Yakalşık 15 dakika sonra onların evine gelmiştim. Zili hızlıca çaldım açan Batu idi. "Gel kardeşim seni de aradım gece gece ama belki sen yaparsın dedik." "Sanmıyorum ama deneyim." Odaya girdiğimde her yer dağılmış Eftelya bir köşeye çökmüş ağlıyordu gerçekten elinde kocaman bir cam parçası vardı ama hiç umursuyor gibi görünmüyordu. Geldiğimi gören Eftelya'nın halası "Sakinleştiremedik bir de sen dene istersen bence sana güveniyor." "Deneyim" dedim ve onların odadan çıkmasını bekledim. "Eftelya" dedim ve yanına çöktüm. "Hangi acın için ağlıyorsun sence acıların ağlayarak geçecek kadar küçük acılar mı?" Yüzünü dizinden kaldırdı ve "Efser ben çok yoruldum güçlü görünmekten ben güçlü değilim ben bittim ben öldüm." "Eftelya sen tanıdığım en güçlü insansın ama göstermek için değil gerçekten öylesin bu bir süreç atlatacaksın yardımcı olacağız hep burdayız." "Ya siz de giderseniz?" "Gitmeyiz" "Söz mü?" "Söz" ağlaması biraz hafiflemişti. "Eline bakabilir miyim?" o an dediğim ile elinin halini yeni fark etmişti anlaşılan ki baktığı gibi başını döndürdü ve elini uzattı. "Çok derine girmemiş ama buna dikiş gerekecek hastaneye gitmemiz lazım." "Halledemez misin çok yorgun hissediyorum." "Pek güvenilir olmaz kalk hadi hastaneye gidelim." elini etraftan bir bez parçası ile camın kenarı olacak şekilde sıkıca bağlayıp kan kaybını engellemeye çalıştım. "Efser iyi ki varsın." bekelmediğim bir söz ardına bir sarılma ile donup kalmıştım. Bir kaç saniye sonra karşılık verdim. "Sen de" "Hastaneye gitmemiz lazım sonra yine konuşuruz çok kan kaybetti." Dedi Naz. "Doğru" herkes onaylayınca benim arabam ile hastaneye gittik.
Burda keseceğim başım çatlıyor ilaç içip uyumaya çalışayım. Umarım psikolojininiz bozulmadı benim yazarken bozuldu djdjdmsk neyse benim zaten bozuk sorun yok her neyse seviliyorsunuz görüşmek üzere!!!
|
0% |