11. Bölüm

11.Bölüm

Canan Eliş
mahvolmusbiri

İki yıl önce

Genç adam,sertçe telefonu masaya fırlattı.Gördüğü asılsız haberler yine onu sinirlerini bozmuştu.Burnundan solurken biraz hava almak için dışarıya çıktı.Yarın bu otelden ayrılıyordu.Yine de burayı sevmişti.Ara ara uğrayabilirdi.

Genç adam,kapüşonunu takarak gizlendi ve koridorda ki insan kalabalığında uzaklaştı.Kimseye yüzünü göstermeden alt kata inmeyi başarmıştı.Son koridorda yürürken kulağına bir ses doldu.Tanıdık bir melodiydi.Hem de çok yakından tanıdığı bir melodi.Annesi küçükken ona hep bu şarkıyı söylerdi.Bir ninni değildi ama yine de annesinin huzurlu sesi onu uyuturdu.

Yıllar sonra bu şarkıyı duymak onun bedeninin kaskatı kesilmesini sağlamıştı.Sertçe yutkunduktan sonra kontrolsüz bir biçimde ritmi takip etti.Adımları nereye gidiyorsa o da oraya gidiyordu.Açık kalan bir kapının önünde durduğunda şarkının nereden geldiğini anlamıştı.

Genç bir kadın,piyanonun başına oturmuş,sıcak bir tebessümle annesinin ona söylediği şarkıyı çalıyordu.Genç adamın sinirini yatıştırması için dışarıya çıkmasına gerek kalmamıştı.Kendini kuş tüyü kadar hafiflemiş hissediyordu.

Genç kız,üzerine beyaz onu melek gibi gösteren bir elbise giymişti.Topuz kahverengi saçları onun güzelliğini daha da doğallaştırıyordu.Gözleri kapalıydı ama bir müddet sonra açtı.Deniz gözlü kız.

Genç adam bu büyülü anın sonsuza kadar sürmesini istedi.Cebinden çıkardığı telefonuyla kapının aralığında kızın videosunu çekti.Her sinirlendiğinde her kendini kaybettiğinde bu video onu sakinleştirecekti.

Genç kız piyano çalmayı bıraktığında genç adam fişek gibi oradan uzaklaştı.Kızı rahatsız etmek istememişti.

O günden sonra genç kız otelden ayrıldı ve genç adam onu her yerde arasa da bulamadı.

Ama kader onları bir yıl sonra karşılaştırmıştı.

Genç adam ise kızla bir kez daha karşılaşınca bu sefer onu bırakmamıştı.Her gece yatmadan önce dinlediği bu kıza ait piyano seslerini ise ezberlemişti.Kızın yüzünü hareketlerini de ezberlemişti.

İlk görüşte aşka inanır mısınız?Kulağa ilginç geliyor ama genç adam bunu iliklerine kadar hissediyordu.

Günümüz

Dibime kadar gelen silüeti göz ardı edemezdim.Umrumda olmayacağını sanmıştım ama yüzüme bile bakamıyordum.Aslında çok merak ediyordum kim olduğunu ama yüzünü görürsem elim ayağıma dolaşırdı.

"Tanışmak istiyordun.Yüzüme bakmayacak mısın?"Sesi çok soğuk ve toktu.Yüzümü yerden kaldırıp gözlerine baktığımda ise hayatımın dönüm noktalarından birini yaşadım.Hani tanıdığınız ama hiç görmediğiniz biri vardır ya...

Onu tanıyordum.

Gerçeklik algımı yitirmiş olma ihtimalimde vardı.Karşımda ki kişinin gördüğüm kişi olma ihtimali yoktu.

Kahverengi dalgalı saçları,siyaha çalan koyu gözleri ve keskin yüz hatları.Bileğindeki ejderha dövmesi.Onu defalarca görmüştüm aslında.

"S-sen?"

Konuşabildiğim tek kelime bu olmuştu.Şaşkınlığımı gizleyememek biraz sırıtmıştı ama arada hala bir resmiyet vardı.

"Yanlış görmüyorsun."dedi yine aynı sert ses.

Rüyada değilim,o gerçekten tahmin ettiğim kişi.Televizyonda neredeyse her açtığımda gördüğüm hakkında binlerce yorum yapılan kişi.Ünlü oyuncu Görkem Aras Dinçel.

Tanımıyormuş gibi yapsam bile buradan kurtaramazdım.

"Hadi tanışalım o zaman.Aras ben."

Elini bana uzattığında beynim otomatik olarak elini sıktı.Beni zaten tanıyordu.Gri bir sweatshirt giymişti.Kapüşonu takılıydı.Galiba kimliğini gizlemeye çalışıyordu.

"Kamera şakası falan mı?"

Uzun bir sessizlikten sonra sorabildiniz soru bu olmuştu.Gülüşünü içinde tutuyormuş olmalı ki kısık bir kahkaha atmıştı.

"Sanmam.Etrafta kamera yok.Ben her zaman kameralardan kaçarım.Bir de o şakalar iki yıl sürmüyor."

Bir de o mevzu vardı.Görkem Aras Dinçel'in iki yıldır bana aşık olması.Şanslı sayılmazdım çünkü dört gün sonra onu hayatımdan atacaktım.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum.Sen?Nasıl?"

"Neden şaşırıyorsun ki?Kendi güzelliğinin farkında olmalısın."

Bu tanışma işini keşke hiç karıştırmasaydım.Bin an önce oradan uzaklaşmak istiyordum.

"Hava soğuk oldu.Ben gidiyorum."diyebildim sadece.Hızlı hızlı yürürken arkama bakamadım.Ama arkamdan gelen sesi çok net bir şekilde duydum.

"Kaçamazsın Fisun.En azından dört gün boyunca."

Odama gelir gelmez kendimi yatağa attım.Gece boyunca düşünmekten uyumayacağım belliydi.Telefonu ise tamamen sessize almıştım.Herhangi bir mesaj atarsa panik yapmama lazımdı.

Kafamı boşaltmak için Füsun yöntemlerine başvurdum.Keşke şu anda bir arkadaşım olsaydı ve bana biraz yol gösterseydi.Yelda'nın yokluğunu hissetmiştim ilk defa.

Bu konu aklıma gelince beynimden Aras uçup gitti.Gece telefonuma bakmadım ama uyuyamadım da.Aras'ı düşünmemiştim.Yelda'yı düşünmüştüm.

A

Eski bir İtalyan şarkısıydı.Annem hep söylerdi.Felicitá.O gün o şarkıyı çalıyordun. 03.45

*Bu mesaj silindi.*

Bölüm : 07.11.2024 00:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...