Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17.Bölüm

@mahvolmusbiri

"İmza mı?"

Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.Aptal Fisun.İmza istedin bildiğin çocuktan.

"Hayranım olduğunu bilmiyordum."dedi sırıtarak.

"Aslında Alp istedi.Kuzenim olacak şahıs."Durumu toplarlama çabam onu daha da güldürmüştü.

"Eee,nereye atacağım imza?"

Kısa süreli bir düşünce girdabının içini girdikten sonra "Herhangi bir tişört veririm.Ona atarsın.Bende tişörtü Alp'e iletirim."Anlayışla kafasını salladı.

"Tamam o zaman,gidelim."dedi kapıya yönelirken."Gidelim."diye mırıldandım arkasından.İkimizde kapının önüne gelince Aras durakladı.

"Kusura bakma,kapıyı kapatmışım.Bu kapı kapanınca terastan açılmıyor.Meraklanma sen ararım şimdi birilerini."dedi cebinden telefonunu çıkararak.Telefonunu açtığında kaşları çatıldı."Noldu?"diye sordum.

"Şarjım bitmiş.Sen arasana."dedi bana bakarak.Fisun.Sen telefonunu yanına almadın. "Ben telefonumu yanıma almadım ki."

İkimizin arasında ölüm sessizliği devam etti.Fikir üretmek tüm hafızamı kullanmak zorundaydım.

"Bir daha denesek, belki açılır kapı."

Umutla söylediğim sözle onun pek umrunda olmamıştı.

"Biliyorum bu kapıları. İçeriden birilerinin açması gerekiyor. Etrafta şarj aleti falan var mıdır acaba?"Aras etrafı aramaya başladığında bende yastıkların üstüne geri döndüm.Bir süre sonra o da yanıma gelip oturdu."Sanırım birileri gelene kadar burada kalacağız."dediğimde beni onayladı."Öyle.Sen merak etme gelirler birazdan."

Birileri gelip bizi bulana kadar sus pus oturup duramazdık.Aras benimle konuşmak istiyordu ama cesaret edemiyordu.Yarın her şey bitiyor.Bir sohbetten kimseye zarar gelmez.

"Hiç sevgilin oldu mu?"diye sordum pat diye.

"Hayır."dediğinde kaşlarımı çattım.Açıklamaya devam etti."Sevgili olduğum dedikodusu çıkan çok kişi var ama hiçbiri gerçek değil.Hayatımda aşktan daha önemli gördüğüm şeyler vardı.İki yıl önce bu değişti tabii."

Keşke başka bir şekilde başka bir zamanda tanışsaydık,Aras.Bakışlarım yerde oyalanırken Aras durumu fark etmişti."Fisun,asla kendini kötü hissetme.Bunu ben istedim senin yapabileceğin bir şey yok."dedi gülümseyerek."Sen?"diyede sordu.

Emre'den öncede sevgililerim olmuştu tabii.Yine de en kötü sonuçlanan kesinlikle Emreydi.

"Emre'yi biliyorsun zaten.Ondan öncede olmuştu birkaç kere.Onlarlada pek anlaşamadım."

"Sana bir soru sorabilir miyim?Ama dürüst cevap ver."dedi mahçupca."Tabii,sorabilirsin."dediğim de rahatladı.

"Emre yerine hayatına ben girseydim,bir şansımız olabilir miydi?"

Soruyu sorduğu anda beynim çalkalandı.Bu sorunun cevabını kimse bilemezdi.Artık bir erkeğe veya herhangi bir dosta bile güvenin yoktu.Ama Emre'den önce olsaydı...

"Belki de.Bunu bilemem."

Aras'ın bakışları yerde gezinirken bende onu daha yakından inceledim.Kahverengi gözleri ve saçları birbirleriyle uyum içerisindeydi.Filmlerde nasıl gözüküyorsa gerçek hayatta da öyleydi.Boyu benden daha uzundu.Aslında 1.78 boyundaydım ama ona bakabilmek için kafamı yukarı kaldırmam gerekiyordu.1.90 boyunda olduğunu tahmin ediyordum.Çocuğa boyunu soramazdım herhalde.Benim ideal tipime çok yakındı hatta birebirdi.

Başka bir zamanda olsaydı ona vurulabilirdim.Ona güvenebilirdim bana duyduğu sevgiyi hissettirmişti.

"Biliyor musun?Annem yarı İtalyan'dı."dedi birden.Dikkatimi ona verdim ve dinlemeye başladım.

"İtalya'da doğsa da erken yaşta Türkiye'ye gelmiş.Türkçesi İtalyancasından daha iyiydi.Yine de bana bazı günler İtalyanca şarkı mırıldanırdı.Felicita o şarkılardan biriydi.O gün otelden kaçmaya çalışıyordum.Tam kapıya yaklaşmıştım..."

Anlattığı şeyler kafamdan canlanıyordu.Felicita ritmini sevdiğim için bir ara durmadan çaldığım bir şarkıydı.İki yıl önce şarkıya takmış bir vaziyetteydim.O anları hatırlarken Aras konuşmaya devam etti.

"Bir yıl boyunca seni aradım Fisun.Hiç bir yerde yoktun.Taaki bir sokak lambasının altında seninle tekrar karşılaşana kadar.O zaman seni tamamen buldum.Sevgilin vardı.Bu seni ne kadar mutlu eder bilmiyorum ama o zamanlar Emre seni aldatmıyordu.Geriye çekildim,hayatını sadece uzaktan izledim.Gittiğin her ortamda aslında bende vardım,sen görmedin.Sonra Yelda ve Emre yakınlaştı.Ben bundan haberdardım o gece çok içmiştim.Sana yazdım.Açık konuşayım pişman değilim.Ama o videoyu sana attığım için pişmanım.Seni ağlattım."

"Hayır Aras,Emre ve Yelda'nın ihaneti senin suçun değildi.Sen en doğrusunu yaptın.Yoksa beni ayakta uyutacaklardı."Bana tekrar gülümsedi.

Gülünce yanaklarında gamzeler beliriyordu.Bu hoşuma gidiyordu aslında insanın kendisininde gülesi geliyordu."Hayatımda şu anda Alp dışında güvendiğim biri yok."diye söze atıldım."Ama şimdi düşünce başka bir zamanda belki de daha erken tanışsaydık sana da güvenirdim Aras.Ve şimdi sana güvenmemin tek sorunu sen değilsin,benim."

"Yarın son gün.Artık olmayacağım."dedi gerçekleri yüzüme çarparken.Gülümsemesi burum bir hal almıştı.Gözlerinde ikilem gördüm ve anlatmaya devam etti.

"Annem'i anlatıyordum sana devam edeyim.Annemi kimseye anlatmam.Babam ünlü dizi oyuncularıyla çalışan bir yönetmendi.Annemle öyle tanışmışlar ama annem babama aşık olduktan sonra hiçbir dizide oynamamış.Babam ise anneme aşık değilmiş.Onu aldatmış zaten,şu anda başka bir kadınla evli.Evli olduğu kadına aşıktır belki bilmiyorum.Birde iki çocukları olmuş.Arada fotoğraflarına rastlıyorum.Kusursuz bir aile."

"Sen ve annen?"diye sordum merakıma yenik düşerek.

"Annem ben küçükken öldü,babam evlenmişti o zamanlar.Bende bir süre onlarla yaşadım sonra onlardan tamamen ayrıldım.Arada babam iş için beni arar ama genelde onu umursamam."

Anlattıkları yüreğimi yaralamıştı.Keşke onun için elimden bir şeyler gelseydi.

"Annem için oyuncu oldum.Hayatta ki tek gayem buydu.Sonra işte sen..."

Dizlerini birleştirmiş oturuyordu.Yine ona sarılsam belki de acısını biraz benimle paylaşabilirdi.Annesini sadece bana anlatmıştı.Ona sarılsam mutlu olurdu bende mutlu olurdum ama bu yarından sonra her şeyin biteceği gerçeğini değiştirmiyordum.

İlkinin aksine bu sefer ona isteyerek sarıldım.İleri atılıp sarılmamla beni kendine çekti.Bu hareketi bekliyormuydu bilmiyordum ama hemen kabul etmişti.

Kapı açılana kadar öylece kaldık.İçeri giren biriyle birbirimizden ayrıldık.Aras'ın gözlerinde eski anıların hüzünü dağılmıştı.

"Hadi artık çıkalım şu terastan."dedi kapıya doğru giderken.Peşinden giderken suskunluğumu korudum.

Aras kendi odasına ben kendi odama geldim.Kafam allak bullaktı.Yaptığım şeyin doğru olduğunu biliyordum ama bu kafa karıştırıcıydı.Yarından sonra me olacağı hakkımda zihnimde her geçen gün bulanıklaşıyordu.

Kitaplar,diziler,filmler,şarkılar iyi planlardı.Ama bana kendini hiç çekinmeden açması beni çok üzmüştü.Onun hayatımda olmasını istiyordum.Bunun farkındaydım ama her şey için çok geç.

Aras yarından sonra hayatımda olmayacak.

_________________

 

 

 

 

Loading...
0%