2 Yıl önce
Görkem Aras tarafından…
Bir yumruk daha. Boks torbasından tüm hıncımı çıkarmaya çalışıyordum. Kan ter içinde kalmıştım.
”Görkem biraz sakin mi olsan?”diye kulağıma Semih’in sesi duyuldu.
Sonunda geriye çekilmiştim.
”Seni tanıyamıyorum, Görkem. Son zamanlarda sen bir hâller var.”
Son zamanlarda bende bir hâller var doğru. Fisun hâlleri. Havluyu kafama öylece fırlatırken Semih benden cevap bekliyordu.
”Bir kız var.” Semih’e bakmasan bile şaşırdığını biliyordum.
“Sen ve bir kız ha…Adı ne bakalım?”
”Fisun.” Adını söylemek bile etki yaratıyordu. Sonra anlatmaya başladım.
”Beni tanımıyor beni görmedi bile. Varlığımdan haberi yok, olmayacakta. Tekrar karşılaşır mıyız onuda bilmiyorum. Tekrar karşılaşsak bile imkansız. Hatta imkansızında imkansızı.”
Biliyordum. İmkansız olduğunu biliyorum ama yine de inanmak istiyordum. Belki birgün tekrar karşılaşırız ve o da beni sever. Neyse zaten bu asla olmayacak.
Umut etmenin anlamı yok.
Günümüz
Görkem Aras tarafından…
Sahilden geldiğimizde Fisun mutfağa girmişti. Beni içeri almıyordu. Sürpriz yapacakmış. Ne olduğunu merak ediyordum ama zaten ne olursa olsun severdim.
Kapının açıldığını duyunca ayağa kalktım. Kendinden emin bir gülüşle ve elimde tepsiyle Fisun geldi.
”Kurabiyelerde hazır!”
Heyecanla önüme koyduğunda kurabiyelerden dumanlar çıkıyordu. Onun heyecanlı bakışlarının altında kurabiyelerden birini aldım. Kurabiyeler fazla mı güzeldi yoksa Fisun yaptı diye mi bilmiyorum ama tüm tepsiyi yemek istedim. Oyuncular formlarına falan dikkat etmeliymiş, bu kurabiyelere nasıl dayanabilirdim?
"Çok güzel olmuş, Fisun'um. Ellerine sağlık."
Fisun keyfi iyice yerine gelmişti. Kendimi rüyada gibi hissediyordum. Yaşananlar gerçek değil gibi geliyordu. Bazen kendimi sorguluyordum. Delirmiş olmamdan ve her şeyin zihnimin oyunu olmasında korkuyordum. İmkansızdı bir zamanlar.
Fisun, koltukta yanıma oturdu ve bana sarıldı. Nasıl mümkün olabilirdi büyün bunlar? Fisun, bir elinde kumanda ile televizyona bakıyordu.
"Tüm magazin kanallarında da biz varız."dedi hafif bir yorgunlukla.
"Birkaç güne unutulur."dedim onu rahatlatmak için. Alışık değildi tabii. Keşke bu hallerini benim gözümden görebilseydi. Kendisine hayran kalırdı. Bu halleri o kadar tatlıydı ki onunla sonsuza kadar bu anda kalmak istiyordum.
Bu büyülü anı bozan şey kapı ziliydi. Yine Alp miydi acaba? Eğer oysa Fisun'da ciddi bir dayak yiyecekti. O kadar takılmıyordum ama Fisun rahatsız olduğumu düşünüyordu. Komik. Onunla alakalı her şeyi seviyordum. Kuzenide dahil. Fisun, benden ayrıldı ve kapıyı açmaya gitti. Aradan birkaç dakika geçti ama hiç ses seda olmadı.
"Fisun, kimmiş sevgilim?" Cevap gelmeyince ayaklandım ve kapıya doğru yürüdüm. Fisun öylece kala kalmış kapıdaki kişiye bakıyordu. Bakışlarım gördüğüm kişiyi çok iyi tanıyordum. Aradan Fisun olmasa öldürmekten beter edeceğim kişiyi çok tanıyordum. Fisun'un bakışları ise şaşkınlık doluydu. Uzun sessizlikten sonra sessizce sordu kapıda ki kişiye doğru.
"Emre?"
___________________________________________
Aras'ın ağzından bir bölüm ❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |