@maikelebek_45
|
2.BÖLÜM
"Düzgün dur yapamıyorum" diyen Berile baktım ne yapabilirdim ki nasıl durabilirdim hareketsiz .
Beril tekrardan işe koyulduğunda dikkat etmeye çalıştım ama olmadı yine bu sefer Beril sabır çekip "Kalk yapamıyorum ben titreşime almış gün kadınların kalçası gibi kirpiklerin mezdeke çalıyoruz sanki bir o yana bir bu yana bu ne be " dedi ve benim kalkmadığımı görünce koltuktan itti .
Ani tepkisiyle iyi düşmüştüm yere . Babaannemden kaçıp Beril'e sığınmıştım. Uzay ve Şahinde beni bıraktıktan sonra soluğu mahallenin futbol maçında almışlardı . Beril ben geldiğimde yüzüne maske yapmıştı bende makyaj masasını karıştırırken disk eyelineri görüp merak etmiştim.
Önce kendim denedim ama yapamadım son olarak Berilden rica ettim kendisi çok severdi makyaj yapmayı . Hatta bir ara kuaförde bile çalışmıştı ama sonra çıktığı çocuğun sevgilisi kaşlarını aldırmak için çalıştığı yere geldiğinde acıların kadınına bağlayıp çalışmayı bırakmıştı .
Neyse ben yatacaktım Berilde sürecekti . Ama o iş bir türlü olmadı çünkü ben kirpiklerimi oynatmadan duramıyordum . İlk başlarda Beril hem dalga geçiyor yapıyordu ama sabrıda bir yere kadardı . En sonunda patlamıştı . Yerden kalkıp banyoya giden Berili takip ettim . Beril banyo dolabından ıslak mendili çıkarıp içerisinden bir kaç tanesini alıp bana verdi . Kızdırmamak adına gözümün kenarlarına bulaşan eyelineri temizlemeye koyuldum.
Bu sırada Beril ise kurumuş kil maskesini temizlemeye koyulmuştu. Bir yandanda bana söyleniyordu . Çalan zil bana söylemesini durdurmuştu. İşlerimi halledip odaya döndüğümde filozof Arifi gördüm . Yine her zamanki gibi ellerinde kitaplar ile gelmişti .
"Ya Arif okullarının açılmasına nerden baksan 2 ay var ne bu acelen yani söyler misin ?" dedim . Bana bakıp "Sen burada yatıp dinlerken elin adamları kaç test ve soru bankasını bitiriyor bilsen bir " dedi.
Ona gözlerimi devirdim . Beril de Arif'in getirdiği testleri inceliyordu . "Arif kanka benim bunları bitirmem için bir yıl falan kendimi bu odaya hapsetmem ve bitkisel hayata geçmem lazım " dedi.
Arif Beril'i dinledikten sonra "Gerekirse yaralanırız gerekirse ölürüz bu bizim son şansımız " dedi. Arif YKS sınavını bir son olarak düşünüyordu . İlerde beyin cerrahi olmak istiyordu ve kesin olurdu da . Düşüncelerimden ayrılıp Arifin kollarını tuttum "O zaman bu seneye başlamadan hayatın tadını çıkaralım " dedim .
Beril ise bana dönüp "Aynı şeyi düşünüyoruz değil mi kanka ?" dedi . Ona başımı salladım bir anda fırlayıp odasına gitti. Arif ile bende getirmiş olduğu kitapları inceliyorduk . Yarım saat kadar inceledikten sonra Beril odadan çıktı . "Ben hazırım " diyen Berile baktım .
Garibime gitmişti yani alt tarafı mahalle futbol maçına gidecektik ne diye böyle giymişti ki? " Biraz abartılı değil mi sence ?" dedim . Bana bakıp " Kafeye pijamayla gidecek halim yoktu Berke’yi sevindirmeye hiç niyetim yok ne kaybettiğini görsün” dedi.
İyi de biz kafeye gitmiyorduk ki kafede nereden çıkmıştı . " Beril biz kafeye gitmiyoruz ki kuzum bizimkilerin yanına gidiyorduk sanıyordum " dedim . Yanıma gelip " Yağız döndü desem " demesiyle gözlerim parladı demek gelmişti ilk okuldan berri aşıktım o benim kahramanımdı. Bizim tanışma hikayemiz çok farklı olmuştu. Yağız bizim sınıfın en yakışıklısıydı. Tavrı, hareketleri konuşması her şeyiyle beni etkiliyordu. Yağız ile hiç konuşmaya cesaret edemezdim ta ki o güne kadar.
***
O gün bahçede kızlarla beş taş oynarken büyük sınıflardan Funda’nın ablaları gelmişti. Neden geldikleri belliydi aslında kardeşlerini dövdüğüm içindi. Ben bana vuracak saldıracaklar diye beklerken ellerinde yeşil yapışkan olan dikenleri saçıma attılar. Her şey bir anda olmuştu. Dikenler saçımdan bir türlü çıkmak bilmiyorlardı. Sınıfa ağlayarak gittim bizim sınıf hemen etrafıma toplandılar. Ve o gün ilk defa Yağız da gelmişti.
Can “Gösteriririm ben o yellozlara pislikler kelebeği ne hale getirmişler ”dedi. Mert Uzay da çok sinirlenmişti. O kızları bulmaya gitmişti. Diğer kızlarda ne olacağını merak edip gitmişlerdi. Sınıfta bir ben birde Yağız kalmıştı. Yanıma yaklaştı. Ve saçlarıma dokunmaya başladı.
Elektrik akımı gibi bir şey hissettim ilk defa oluyordu bu birbirimize çok yakındık. “Çok acıyor mu ?” diye sormuştu. Acısını falan unutmuştum ben Yağızın gözlerine dalmıştım.
***
“Kelebek aloooo hey “ Diyen sesle kendime geldim. Ve hemen kapıya koşup ayakkabılarımı giydim. Bekleyemezdim çok özlemiştim. Acele ile Berile dönüp "Ne zaman gelmiş " dedim . Beril bana gülümseyip "Bu sabah dönmüşler durum atmışlar instagrama oradan gördüm bende " demişti .
Hemen masanın üzerindeki telimi alıp uzun zamandır girmediğim instagramıma girdim . Yağızı görmemle telefonu sevmeye başladım . Beril bu halime gülmüştü . Filozof arif ellerini bağlayıp " Aşk cahillik ya " dedi.
Bu hali bana İlber Ortaylı’yı anımsatmıştı. Çok oyalandığımı düşündüm Yağız gelmişti ve beni görmesi lazımdı . Bunu düşünerek kapıdan dışarı fırladım .
Beril ise arkamdan dur deli kız diye sesleniyordu ama durmaya niyetim yoktu Yağız gelmişti buradaydı . Kimse durduramazdı beni ne kadar hızlı olduğumu köşeyi dönüp birine çarptığımda fark ettim . Çok sert çarpmıştım . Çarptığım kişiyi fark ettiğimde de Can Şahin olduğunu gördüm ve kanayan burnunu hay Allah yine mi dedim kendi kendime
Merhabalar yeni bölümü bırakıp gidiyorum . Her gün yeni bir şans . Beğenmeniz dileğiyle İyi günler Sevgiyle kalın🌹
|
0% |