@malean
|
Kapkara bulutlar üzerimizde dolanıyordu. Hava soğuktu ama bu soğuk geçirebilecek hiçbir şey yoktu, tek olan şeyimiz birbirimize bağlı olan 3 sıcak kalbimizdi. Üç kardeş yürüyorduk yolda hepimizin aklında hayalleri vardı ama bu hayalleri karşılayabilecek beş kuruşumuz bile yoktu. Zengin bir aileden geliyorduk, annemiz bir cerrah babamız ise bir avukattı. Her şey gayet iyiydi ancak babamın kumara olan bağımlılığı bizim aile bağımızı koparmıştı, paramız adeta bir su buharı gibi kısa bir sürede yok oldu. Annem doğal olarak babamızdan ayrıldı ve bir süre sonra da vefat etti. Ben Meryem, en büyük kardeşim Yağmur ve en küçük kardeşim İrem yetim kaldık. Çoğu zamanımızı iş aramakla geçiriyorduk. Hayat zordu kabul ediyorum ama hala hayattaydık ve elimizden geleni yapıyorduk. Bir gün yine soğuk bir kış günü yolda çıplak ayaklarla yürüyorduk. İrem'in yanakları kıpkırmızıydı, zar zor yürüyordu çünkü hastaydı ama ilaç alabilmemiz için belli bir paramız olmalıydı o yüzden hızlı adımlarla soğuk zeminde adeta koşuyorduk, her gördüğümüz dükkanda duruyor, durumumuzu anlatıp bize biraz para vermelerini ya da en kötüsü bizi iş yerlerinde çalıştırmaları için ısın istiyorduk ama nafile, boşa çabaydı hiç kimse 9 ila 10 yaşındaki annesiz babasız bir çocuğa ne para verirdi ne de iş verirdi. Yavaş yavaş umudumuz kayboluyordu, İrem daha fazla dayanamadan yere yığıldı ben ve yağmur panik yapmaya başladık uyanması için sarsıyor, kulağının dibinde bağırıp duruyorduk, çabalıyorduk ayılması için ancak biz bir şeyler yapamayınca yoldaki insanlardan yardım istemeye başladık ama insanlar dönüp bakmıyorlardı bile bize sanki görünmez gibiydik herkes arkamızdan "vah vah!" yada "Yazık.." deyip üzgün rolü yapıyordu. İnsanların yüzünde kocaman bir maske vardı ve bunu görmek pek de zor değildi sözde çok yardım etmek istiyorlardı ama kimse yardım edebilecekleri alternatifleri düşünmüyordu. Acınası haldeydik. Ablam artık ağlamaya başlamıştı ayakta duracak gücü bile kalmamıştı ablamı bu halde görmek beni daha da ümitsizliğe doğru çekmişti çünkü babamın evden ayrıldı gün, annemin vefat etti anlarda bile dimdik duruyordu karşımızda, tıpkı bir heykel gibiydi, önderlik ediyordu bize ve şimdi bu heykelin parçaları ayrıldığını görmek üzüyordu beni ama o da haklıydı, bu kadar sıkıntının içinde bir de bizimle ilgilenmesi, cesaret vermesi, karnımızı doyurması bize sevgi ilgi vermesi gerekiyordu ve bütün bunların sadece 10 yaşındaki bir çocuğa verilmesi haksızlık, ben bunları düşünürken yanımıza gözleri masmavi bir kız çocuğu geldi, neden buradaydı anlam veremiyordum bir anda bana doğruyu gelmeye başladı ve yanıma gelince elimi tuttu, sanki beni teselli etmeye çalışıyor gibiydi ama o sırada hiç de teselli olabilecek havamda değildim. Çocuğa "Annen baban nerede?" diye sordum "Az gerideler geliyorlar, senin üzgün olduğunu görünce buraya hızlı adımlarla geldim, iyi misiniz?" diye sordu tam cevaplayacakken arkasında ailesi geldi. Annesi endişeli bir ses tonuyla; "İyi misiniz? Bir şey mi?" oldu diye sordu hemen durumu onları izah ettim, küçük kızın babası hemen ambulansı aradı ve birkaç dakika içerisinde hastaneye ulaştık ancak İrem daha küçük olduğundan dolayı maalesef hayatını kaybetti o gün bizim için çok zordu 5 senedir bizimle olan canınızdan çok sevdiğimiz kız kardeşimiz gözlerimiz önünde son nefesini verdi. Küçük kızın ailesi bu duruma çok üzüldü ve bize yardım teklif ettiler, ne kadar yardım istemekte utansak da bunu kabul etmek zorunda kaldık kardeşimin cenazesi yapıldı cenazenin sonunda bile hala aklımızda nasıl geçineceğimiz vardı hala havalar buz gibiydi ayağımıza giyinebileceğimiz bir bot bile yoktu, yaşımız küçük olduğundan dolayı kimsede bize iş vermiyordu. O gün ilk defa biz de kız kardeşimin yanında olmak istedik artık daha fazla acı çekmemek daha fazla insanların önünde yüklemek istemedik sonuç olarak insanlar sözde üzülüyorlardı bize, yardım etmek istiyorlardı ama gözde hiçbir eylemde bulunmuyorlardı, tabii bu küçük kızın ailesi dışında bizi evlat edinmek istediklerini düşündüler ilk önce bu teklife sıcak bakmadık çünkü babamız bile aramıyordu bizi elalemin adamı mı bize sahip çıkacaktı? bu yüzden teklifi kabul etmedik ancak iki gün sonra ablam da grip olmuştu. Ablamın'da, İrem gibi olmasını istemediğimden dolayı mecburi o damların yanına gittim bize sıcacık olan yuvalarını açtılar. O gün bizi kurtaran mavi gözlü kız Feride'de bizi öz kardeşi gibi seviyordu. İlk birkaç gün hiç alışamamıştık ama tamı tamına 23 senedir bu evde yeni annem babamla birlikte yaşıyorum öyle aman aman zengin değiliz ancak bu durumumuza bile şükrediyorum, bizi gerçek anne babamızın vermedi ilgiyi ve sevgiyi verdiler ama bazen düşünüyorum ki keşke İrem de bu anlarımızda yanımızda olsaydı.. |
0% |