@marconunmandalinas
|
21 Eylül 2024 Sabahın ilk ışıklarıyla uyandım,yine ve yine bahçeden kavga sesleri geliyordu. Sitem dolu sesimle "Hadi ama her gün de gelinmez ki kardeşim dingonun ahırı mı burası?Allah Allah ya!" dedim.Üstümdeki battaniyeyi ayaklarımla tepikliyerek yere attım ve hzlıca yataktan kalktım ve yine olan oldu gözlerim karardı ve yine yeri boyladım. "Ama bişiy diyim mi çok iyi düştün puhahahahh." "Hoş geldin Müjgan Hanım." (Odada Sanrı dışında kimse yok Müjgan Sanrı'nın kafa sesi illaki ne olduğunu duymuşsunuzdur duymadıysanız sizin ayıbınız.) Bu sefer yavaş kaplumbağa hızıyla ayağa kalktım ve kendimi banyoya attım.Aynaya doğru döndüm ki şam şeytanından hallice halimle karşılaştım. "Hadi ama her sabah mükemmel bir şekilde uyanırsam diğer kadınlara ayıp olur." "Kendini avutma Sanrı git akan makyajını sil ilk ." "Haklısın Müjgan , ne geceydi ama 2 uyuşturucu fabrikası patlattık." kendi kafa sesim var .Şimdi susun neyse makyajımı çıkarttım ki aklıma bahçedekiler geldi. "Ne yapsam ki bu bitik halimle katiyen aşağı inmem ." "Hazırlan o zaman ." Hızla kafa salladım haklıydı şimdi Müjganım hemen yüzümü nemlendirdim, gözlerimin altını kapattım,kıpkırmızı allık sonuçta allık kadınıyız dimi.Maskaramı ve kırmızıya çalan rujumuda sürüp giysi dolabının önüne geldim . "Siyah kumaş pantolon ve siyah gömlek nasıl fikir Müjgan ?" "Bu erkolardan beklentimiz değil miydi ya?" "Öyle öyle şimdi sus." üstümü giyindim telefonumuda alıp aşağı indim.Salonun bahçeye açılan kapıdan çıktığım gibi karşımdaki dev masaya göz attım .Her telden mafya vardı , har zamanki gibi alaycı bir gülümsemeyle yanlarına doğru adımladım. "Hoş geldiniz gençler ve kendini genç hissedenler ,yine mi silahlarınıza sahip çıkamadınız?" dedim alaycı bir şekilde ve babamın yanındaki boş sandalyeye oturdum. Masada yabancı biri vardı "Şimdi taş gibi adam Sanrı." Müjgan haklıydı kumral açık tenli yeşil gözlü neyse beni ilgilendirmez. Haluk abi "Yine ciddiyette bir numarasın Sanrı,yok bu sefer silahlarla ilgili değil aramıza yeni biri katıldı ,Kenan amcanın yiğeni Marcus ." Eliyle kumral adamı gösterdi demek adı buydu, kumral adama aman işte Marcus'a döndüm o da direk bana bakıyordu boğazını temizledi adem elması yerinde sekti sanki "Ben Marcus , 20 yıldır İspanya 'daydım yeniden Türkiye'ye geldim." "Türkiye'ye gelme sebebin nedir?" "Sorguda mıyım?" "Bu benim yaptığım bir sorgu olsaydı,anlardın." AAAAAAY şuan çok havalıyım. "Yeterince İspanya Beyefendisi oldum diyelim." İspanya Beyefendiliği bir tür Mafyacılıktı ."Şimdi de İstanbul Beyefendisi olmaya karar verdim ." diyecek bişey bulamadım: "Anladım." "Anlamana sevindim peki sen kimsin?" bende onun gibi boğazımı temizledim. "Sanrı Akdoğan bu kadarı yeterli ." elini uzattı, tereddüt etmeden elimi uzattım ve elini sıktım. "Tanıştığıma memnun oldum Sanrı ." "Bende memnun oldum." Elimi elinin arasından çekicektim ki buna izin vermedi baş parmağıyla elimi okşadı .Ne yapıyordu bu adam ,hızla elimi elinden çektim onda olan gözlerimi babama çevirdim niye yine bizde toplanıldığını sorar gibi baktım. Babam konuşması gerektiğini hissetti "Akşamki planda Marcus'ta yer alıcak kızım." "Plan zaten kılçıksız hazırlandı başka bir kişiye ne gerek vardı ?" "Biliyosun planda Harun da vardı dün kızı oldu ,ondan Harun bir süre bu işlerden uzak kalıcak onun yerini de Marcus doldurucak ." "Plan tıkırında işlediği sürece kimin olduğu önemli değil ." Marcus'a döndüm "Umarım bu işte iyisindir ."dedim dudakları kıvrıldı "Emin ol her konuda iyiyim." ne dedi şimdi bu kendini beğenmiş aman neyse ne derse desin. Kenan amca sessizliği bozmak amacıyla "Sanrı kızım siz plan odasına çıkın Marcus'a planı anlat bizde birer kahve içelim dimi Cihan ." "Öyle yapalım Kenan." Kafamı salladım sandalyemi arkamda bırakarak ayağa kalktım. "Gidelim." dedim Marcus'a bakarak o da ayağa kalktı kalkmaz olaydı bu adam 3-4 metre olabilir miydi ne bu boy kardeşim anneniz çok mu suladı sizi .Ben bunlar düşünürken adam yanıma gelmişti kendimi tutamadım. "Boyun kaç ?" "Hangi boyum ?" "Tövbe yarabbim ya terbiyesiz bütün erkolar aynı ." "Birde erkolar kapatılsın de istersen ." Dedi ve sırıttı. "Bu son gülüşün olmasını ister misin Uzun?" "İstemem." " O zaman çeneni kapa!" ardından beraber gülmeye başladık ve bereber üst kata çıktık. "Keloğlan sever miydin?" "Çok severdim asla bölümlerini kaçırmazdım." "Bende küçükken yani 7 yaşına kadar Türkiye'de yaşadım bir kız vardı o sürekli izlerdi onla birlikte izlerdik ." odanın parmak izi ve şifresini girip kapıyı açtım Marcua bana anlamlı anlamlı bakıyodu ne bakıyon toprağam desem ne yapabilir ki?İçeri girdikki Marcus bir anda beni duvarla arasına aldı . "Aptal mısın?" "Değilim de iki metre dört santim." "Ney?" "Boyumu sordun ya." "Yuh gerçekten mi?" kafasını salladı . "Aramızda 38 santim var korkunç." "Yooo değil hem ben benden 38 santim kısa kızlardan hoşlanıyorum." Dibimdeki adam piç gülüşlü mü yoksa bana mı öyle geliyor. "Valla Sanrı piç gülüşü bile yakışıyo adama." "Sus Müjgan sus." Biz hâlâ aynı pozisyonda duruyorduk . "Marcus benden uzaklaş yoksa." "Yoksa ne?" "Yoksa çocuğun olmayabilir." Dediğimi anlamamış olacakki anlamsız bir şekilde baktı o sırada ayağımı hızlıca kaldırıp malum yere tekme attım , karşımda iki büklüm kalmıştı. "Ben sana dedim ama uzaklaş diye ." "Benim gibi yakışıklı çocuklarımız olmazsa üzülürsün ama." "Ha ne senle evlenceğimi nerden çıkardın?" acısı azalmış olmalı ki yavaş yavaş eski haline döndü . "Niye yakışıklı değil miyim ? Sevmez misin beni?" "Ben insan sevmiyorum ,üstüne alınma." Diyip ondan uzaklaştım masanın önündeki beyaz tahtaya ulaştığımda durdum .Marcus'ta masaya dayanmış beni izliyordu. "Avımız her gece matmazel barına gider,bayılana kadar içip orda sızar ,etrafında bir sürü adamı olur onu ordan almak zor ama en iyi yer de orası plan basit .Ayrı ayrı bara giricez ben direk avımız yani Mert Karaduman'ın yanına gidicem onun dikkatini çekip arka odaya götürücem sen biz gelmeden tuvalete gidip orda bekliceksin yoksa adamları koridordan kimseyi sokmuyo neyse ben uyutucu iğneyi boynuna enjekte edicem sonra da adamı sırtlayıp zemin kattaki gizli çıkıştan çıkıcaz ordan bizim çocuklar alıp benim oyun alanıma götürücekler sonra bizde gider işkencemizi yapar bilgileri öğreniriz." "Tamam her şeyi anladım da bu adamı niye alıyoruz." "Babası Selman Karaduman, uzun zamandır benden kaçıyor kendisi ,onun eceli olma vakti geldide geçiyor." "Eee bilgileri aldıktan sonra ne yapıcaz?" "Orası biraz karışık oğlunu önemser onu geri almak için bizden birini kaçırmak ister gibi öngörüyorum birazda kısasa kıssas bir adamdır, ona bizi kaçırması için izin vericez aslında, sonrada onu öldürücem ." "Kolaymış hallederiz." "Bundan sonra ortağımsın." "Hayat ortağınız olmak isterim Hanımefendi." Ciddi misin der gibi baktım. "Olmayacak şeyleri hayal etmen üzücü." "Hayallerimdeki kadın olduğun doğrudur." "Yavşama yavşama!!" dedim sinirle. "Aman be yabani." "Ben halimden memnunum sen böyle her kadına kur yapıyosan neyse." "Sadece sana ." son bir baktım ki gözlerinin içinde yoğun bir duygu silsilesi vardı .Bunu görmezden gelip açtığım kapıdan dışarı çıktım biraz ilerledim ki arkamdan adım sesleri gelmeye başladı . "Sanrı bişey sorcam ama kızma." "Marcus kızıcağımı düşündüğün bir şeyi niye soruyorsun canına mı susadın?" "Merak ettim." masum görünüyodu bu adam nasıl İspanya Beyfendisi olmuştu ki . "İyi sor bakalım." gülümsedi bir yandan merdivenlerden iniyorduk. "Sevgilin var mı?" bir an durdum doğru mu duymuştum "Sanane kardeşim varsa var yoksa yok Allah Allah ya." "Saman ye Sanrı samanye alt tarafı bir soru sordum ,tamam artık sanada diğerleri gibi davranıcam öyleini istiyo gibisin diyip merdivenlerden hızlıca aşağı indi ."Akşam almaya gelirim hazırlan." demeyide unutmadı. "Bir saniye ya bu adam bana trip mi attı Müjgan?" "Askerede biz gidelim aşko ya valla ." "Puhahhahh adam trip atıp gitti ,aman neyse ne yaparsa yapsın çok yapışmasın bana yeterli." "Deme öyle Sanrıcım tam bize göre adam taş mübarek ." "Yakışıklı değil bu arada ." "Allah çarpçak valla Sanrı " "Tamam sus akşam için hazırlanalım." "Hep işkence kan revan sen hiç date çıkmicak mısın sanrı ya biğr göremedik onu." kendimği sesisze alıp odama doğru yürüdüm.
BÖLÜM SONU
|
0% |