Yeni Üyelik
3.
Bölüm

OLAYLI DÜĞÜN

@margaritga_okur06

2 Gün sonra 26 Eylül 2024 Cumartesi

Rasim Türkkorkmaz ve Duru Gizli 'nin nikah günü

 

Sabah kapının tıklatılma sesini duyunca yavaşça yataktan kalkıp yatağın karşısındaki kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açmam ile birlikte Pelin ve Kardelen'in de üstüme düşmesi bir oldu. Ayağa kalktım "Kapının dibinde ne yaptığınızı sorabilir miyim acaba." dedim sinirli bir sesle. Kardelen " Yani şey kesinlikle seni dinlemiyorduk sadece şey yani düşmemek için dayanmıştık demi Pelin." . " Tabii canım öyle şeyler yapmayız hiç etik değil ayrıca biz kapıda bir toz vardı onu temizliyorduk." dedi telaşla. " Ajan olmak için yalan söylemek konusunda egitimlerden geçtiniz ama gelin görün ki bir tek bana yalan söyleyemiyorsunuz. Evet, şimdi çat kapı niye gelmiştiniz?" " Ya Ada bugün kimin özel günü unutmuş olamazsın bak bu kızı Pelin'i bu saatte mağarasından çıkarmak imkansız o çıktı ama biz seni uyandırmaya geliyoruz bu nasıl iş."dedi Kardelen biraz sinirli bir şekilde. Doğru bugün Rasim başkanın nikahı vardı. "Aaa ben onu tamamen unuttum hemen hazırlanıyorum sonra alışverişe gidiyoruz size de hazırlanın diyicem ama hazırsınız neyse aşağıda beni bekleyin. " kızlar kafalarını sallayıp asansöre doğru ilerledi. Rahat bir şekilde kıyafet değiştirebilmek için hemen çıkarıp gidebileceğim siyah bir elbise giydim saçımı at kuyruğu yaptım ve spor ayakkabılarımı giyip kartımı aldım ve odadan çıktım asansöre bindim ve giriş kata indim. Ben sadece kızları beklerken tüm ekip karşımdaydı üstelik o savcı da tam karşımdaydı. "Kızlar tamam da siz nereye?" dedim erkeklere doğru. "Sizi bir arada tek başınıza bırakacağımızı düşünmedin umarım Ada. Bizde sizinle alış -verişe gelicez götümüze giyecek donumuz yok bir de neden geliyorsunuz mu diyorsun. " dedi Çınar. " Tamam bişey demedik ama bir boka benzemek istiyorsanız sizin kiyafetlerinizi biz seçicez ." dedim hepsi teslim olmuş gibi ellerini kaldırdılar. Hepimiz sessiz bir şekilde tesisin gizli çıkışından çıktık ve arabalara doğru ilerledik . Hızlıca arabalara bindik ve bir mekana doğru ilerledik gelince arabaları park edip karşımızdaki mağazaya girdik tam sevebileceğim gibi bir sürü siyah elbise vardı tam oraya doğru giderken Pelin beni tutup renkli elbiselerin oraya doğru döndürdü ve beni o tarafa ittirdi .Hepsi renkli renkliydi ama ben sadece siyah giyinirdim niye bunlarla alışverişe gelmiştim ki kendim gelsem siyah bir elbise alıp çıkardım. Ayıp olmasın diye renkli elbiselere bakayım dedim. Almam dediğim köşede bebek mavisi çok güzel bir elbise gördüm denemek istedim çünkü siyah dışında başka elbiselerin dikkatimi çekeceğini düşünmüyordum. Elbise ince askılı balon kollu,taş detaylı, yırtmacı olan yırtmacınının yanında kuyruk olan, bebek mavisi çok tatlı bir elbiseydi elbisenin sarı saçlarıma çok yakışacağını düşündüm ve hemen kendi bedenime uygun olanı alıp kabinlerin oraya gittim. Arkadan "Ben doğru mu gördüm az önce o renkli hatta bebek mavisi bir elbise alıp kabine mi gitti?" diye soran Yavuz'un sesini duydum evet oldukça şaşırdıkları bir olaydı bu ben ve renkli şeyler yan yana gelmezdi. Kabinde uzun cebelleşmeler sonucunda elbiseyi giyebilmiştim tahmin ettiğimden daha güzeldi altına gümüş ayakkabı ve gümüş takılarla daha da güzel olabilirdi. Hemen elbiseyi çıkarıp kendi kıyafetlerimi giydim elbiseyi omzuma atıp kabinden çıktım. " Ben bunu alıyorum sizde alacaklarınınıza karar verdiyseniz gidelim." " Ama bir kıyafetlere baksaydık o ne öyle yangından mal kaçırır gibi ." diye sitem eden Kardelen gözüne çarpan kırmızı elbiseyi görünce koşarak elbisenin yanına doğru ilerledi. Aynı şekilde diğerleride farklı yönlere ayrılınca bende ayakkabı bölümüne ilerledim arkamdan bana baktıklarını hissediyorum ne var yani renkli elbise almışsam. Tam istediğim gibi önu kapalı , kurdele detaylı ve bilekten bağlamalı gümüş topuklu ayakkabının otuz sekiz numarasını aldım ve bekleme alanına doğru yönümü değiştirdim. Biraz zaman sonra hepsi ellerinde kıyafetlerle geldi." Beni elli tur koşturmanın şerefine artık kıyafetlerin parasınıda sen ödersen çok makbule geçer. " " Aman Cihangir dert ettiğin şeye bak ben öderim tabii elime mi yapışacak. " demem ile birlikte kıyafetleri omzuma koymaları bir oldu . Öderiz demiştik de hepinizi kastetmemiştim neyse o kadar pahalı şeyler almamışlardır diyerek büyük bir özgüvenle kasaya doğru ilerledim . Arkamdan Cihangir sesli bir şekilde gülüyordu eşek kesin en pahalısını almıştı zaten gördüğüm kadarıyla en fazla beş bin liraydı takımlar o kadar büyük bir problem değildi benim için . Kasaya doğru geldim kadına bütün kıyafetleri uzattım sadece Cihangir 'in takımını vermedim en son fiyatını öğrenip alacaktım. " Tam olarak dokuz bin altı yüz doksan yedi lira. " diyen kasiyere baktım bence beş kişinin kıyafetleri için bu fiyat gayet ucuzdu . " Bir de bu takımın fiyatı ne kadar ." bu takım da bir on bin olsa yine o kadar pahalı değildi. "Tabii hemen bakayım. " diyen kasiyere elimdeki takımı uzattım. " Mağazamızda ki en pahalı takımı almışsınız oldukça kaliteli bir kumaştan yapılır ve fiyatı doksan iki bin dokuz yüz elli lira." ne bir takım oha dedenin gözü bu bir şaka mıydı çünkü bu kadar pahalı olması mümkün değildi . " Hanfendi o dokuz bin iki yüz doksan beş liradır eğer gerçek fiyatı buysa ya böbreğimi alın ya da bu takımı almayım ve kurbanlık dana alayım böyle daha kârlı olur." " Efendim maalesef yurt dışından bu ürünleri stokladığımız için bu kadar pahalı hem yüzde elli indirimli." " Siz buna indirimli mi diyorsunuz bu indirimliyse indirimsiz fiyatı ne kadardır kim bilir." " Maalesef yapabileceğim bir şey yok hanfendi fiyatlara biz karar vermiyoruz ." "Sizi cimere şikayet edicem bir daha da Beymandan alışveriş yapmayacağım." dedim bu kadar da olmazdı ama ya çok sinirlenmiştim kariyerin "Pahalı geldiyse ve paranız yoksa pahalı olduğunu bildiğiniz mağazalara kıyafet almak için gelmeyin o zaman. " diye çıkışması benim son kırılma noktam oldu ve o anlık sinirle kadının üstüne atladım ve bir kaç kere tokatladım hemcinsim olduğu için çok sert vurmamış ve yumruk atmamıştım sonuçta birbirimize kötek değil destek olmamız gereken dönemlerden geçiyorduk o yüzden ne kadar sinirlensem de kıyamadım ve üstünden kalktım. Ne kadar çok vurmasam bile az ama sağlam vurmuştum o yüzden kadın yerde yüzü kızarık bir şekilde yatıyordu nasıl vurduğumu bilmesem bayıldı sanırdım gercekten bayılmış olabilir miydi. " Başka kasiyer bakabilir mi acaba biri pert oldu da." diye bağırdığımda ürkek adımlarla başka bir kasiyer yaklaştı. " Buyurun nasıl yardımcı olabilirim? " " Ben şu kenarda duran takım elbiseyi almak istiyorum. " "Tabii nakit mi kart mı olacak ?" " böbrek" ancak bu karşılar parayı "Kart olacak." dediğimde post cihazını hazırlayan kasiyere baktım sonra kartımı okuttuğum gibi dümdüz kapıya doğru ilerledim. Arkamdan gelen ayak sesleri sayesinde bizim ekibin geldiğini tahmin edip hızlıca arabanın bagajına poşetleri koydum ve aynı hızla şoför koltuğuna oturdum arkamdan arabaya Pelin, Kardelen, Çınar, Yavuz ve savcı bindi . Cihangir ayakta kalmıştı. "Niye hepiniz aynı arabaya doluştunuz diğer arabaya gelin bir kaçınız." " Valla Cihangir'im Ada başkanı asaleti ile tek başına bırakmayız bu saatten sonra bu aksiyonlara alışmamız lazım bundan sonra Ada başkan benim için bir markadır. " diyen Yavuz'a baktım ve dudaklarımdan ufak bir kahkaha koptu. Sonra anında ciddileştim camımı indirdim ve Cihangir'e yaklaşmasını söyledim. " Evet Cihangir böbreğimi sömürdüğün için bu saatten sonra benden kork ayrıca araba konusuna gelecek olursak diğer arabayı burada bırak çekiciyle çektiririz ama sen bagajda geleceksin. " dediğimde arabada büyük bir kahkaha tufanı başladı. "Emekleyerek bile tesise giderim ama bagajda asla canımı alın ama yine gıkım çıkmaz."

2 dakika sonra

"Yani Ada şu paketleri götümüze sokmayasaydın iyiydi bu kıyafetler yüksek geliyor kafam çarpıyor al şu kıyafetleri." diyen Cihangir Allah affetsin çok komik duruyordu fotoğraf çekmeyi de ihmal etmemiştim on yirmi tane fotoğraf çekmiştim. " Ya bak Cihangir sakın elbisemi kırıştırma." " Napsın adam orda iki büklüm aman bu Pelinin elbisesi kırıştırmamalıyım mı diyecek hem merak etme kırışırsa Cihangir götüyle ütüler merak etme." diyen Kardelen sayesinde Pelin ve Kardelen kendi aralarında laf dalaşına girdiler. " Ağlama Cihangir arabanın yanına ip bağlayıp ipe de seni bağlayıp koşturmadığıma şükret kıymetim bilinmiyor bir insanlık edelim dedik başımıza kaktın." " Sağol ya sen insanlık yapmasan ben zaten hayvanlarla iletişime geçecektim." diye söylenen Cihangir' e karşı oflayarak önüme döndüm . Kısa bir süre sonra tesis girişine geldiğimizde hepimiz aynı anda tesis kartlarımızı kaldırdık ve kapıdan içeriye girdik . Arabayı park edince herkes arabadan indi nikaha üç saat kalmıştı .Herkes odalarına çekildiği için ben de odama doğru ilerledim. Hemen aldığım elbiseyi yatağa koydum. Saçlarıma maşa ile şekil verdikten sonra önlerden iki tutam saç bırakarak dağınık bir topuz yaptım. Makyajımı da kahve tonlarında yaptım ve kırmızı bir ruj sürerek makyajı noktaladım. Hemen elbisemi ve ayakkabımı giydim ve birinci kata indim. Kızlar dışında erkeklerin hepsi oradaydı. " Oooo Ada başkan çok havalı olmuşsun. " diye aynı anda konuşan Yavuz ve Çınar'a göz kırptım ve Cihangir'e döndüm nasıl olduğumu sormak için ağzımı açacağım anda kolumdan tutup beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Kulağıma "Yıldızların arasındaki en parlak yıldız olmuşsun." diye fısıldadı benden ayrılınca elindeki küçük kutunun içinden kutu kadar küçük bir nazar boncuğu çıkardı ve elbisemin yakasına taktı. " Yok artık Cihangir çıkar şunu. " "Yakında başlar dedikolar o yüzden. " dedi ve sırıtarak önüne döndü. Cihangir bir bana gelince böyle koca karı gibi oluyor ,evrimleşiyordu. Düğünün başlamasına bir saat kalmıştı kızlar da çok gecikmeden kısa bir süre içinde gelmişti hemen arabaya bindik ve rotamıza doğru ilerledik.

1 saat sonra

"Oh oh yandan sağdan soldan kıvırt kıvırt oh oh" diye bağıran Çınar sayesinde düğünün tüm atmosferi bozulmuştu. Rasim başkan ve Duru abla sahneye çıkmış ilk danslarını yapmıştı ,nikah kıyılmıştı ve şu ana kadar bir aksilik çıkmamıştı . Herkes dans pistinde dans ediyordu bir anda elit olması istenilen düğün bizim ekip sayesinde roman düğünlerine dönmüştü. "Abi doğru düzgün şarkılar aç patlat bir mezdeke " diye bağıran Yavuz ile şarkının değişmesi bir oldu. Herkes dans pistinin tozunu atırırken hiç beklenmeyecek bir şey oldu. Bu birkaç gün içinde bizim erkekler savcı ile çabuk kaynaşmış olmalı ki savcının omuzunda Yavuz vardı. Bunu gören Çınar boş durur mu hemen oda yere düşen halay mendilini almak için eğilen Cihangir' in omzuna atladı. Cihangir de dünden razıymış gibi yadırgamadan omzundaki Çınar ile birlikte ayağa kalkmaya yeltendiği sırada bir yırtılma sesi duyuldu. Cihangir 'in yanında olduğum için net duymuştum bir cart sesi çıkmıştı. Aynı şekilde yerinde kitlenen Cihangir ve Çınar'a baktım ikiside şok içinde duruyordu. Kısa çaplı şoku atlatınca Çınar Cihangir'in omzundan indi .Cihangir 'in pantolonunun arkasına bakmasıyla kahkahalarla gülmesi bir oldu . Ben de ne olduğuna bakmak için yanlarına doğru biraz daha ilerledim ve karşılaştığım manzara Cihangir 'in kalpli pembe iç çamaşırı olmuştu böylesine ciddi sert bir adamda bu görüntüyü görmeyi beklemememiştim ve bende kahkahalarla gülmeye başlayınca ekip başımıza toplanmaya başladı. Yavuz'un " Bak ne kadar yakışmış maşallah iyi ki giymen için sana zorla vermiş ve zorla giydirmişim." dediği an oda gülmeye başladı bütün ekip yerde oturmuş gülüyordu Cihangir ise ortada ciddi bir şekilde duruyordu o anda önümüzde kıpırdanmalar oldu hepimiz kafamızı o yöne çevirdiğimizde yüzümüze flaşın patlaması bir oldu. Rasim başkan ve Duru abla poz verip bizim önümüze geçmiş bu anı fotoğraf çekmişti bu fotoğrafı bastırıp odama çerçeveletecektim.Biz tekrar gülmeye başlamıştık o sırada Cihangir'e jeton yeni düşmüş olacak ki götünü tutarak çıkışa , arabaya doğru koşmaya başladı.

Loading...
0%