Yeni Üyelik
2.
Bölüm

OYUNA GİRİŞ

@margaritga_okur06

10 Yıl Sonra

Tarih ,günler ,saatler kısacası zaman akıp giderdi durma gibi bir lüksü sadece ölünce bizlere bahşederdi .Ve bu gün o gündü. Annemin ölümünden tam on yıl geçmişti bugün tam on yıl olmuştu. 24 Eylül 2014 tarinde kaybettiğim kalbimin bugün ölüm yıl dönümüydü ve sabahın erken saatlerinde annemin olduğu mezarlığa gelmiştim. Çok özlemiştim ,erimiştim ,mahvolmuştum ama yeminimi bozmamak için çabalamış ve başarmıştım. Ama eskisi gibi ağlamamıştım gizlice içime dökmüştüm gözyaşlarımı bunu özellikle yeminim sayesinde gerçekleştirmiştim. Annemin mezarına bakarken gözüm mezarın tam ortasına koyduğum beyaz güllere takıldı ve yüzümü bir tebessüm kapladı annem en çok beyaz gülleri severdi . Çiçeklerden gözümü ayırdım ve her geldiğimde yaptığım gibi mezarın toprak kısmını çevreleyen mermer kısmın bir tarafına uzandım ve gözlerimi kapadım annemi düşündüm gülüşünü, kokusunu ,her bir parçasını. Tam odaklandığım yerde telefon çaldı şimdi sırasımıydı gün boyu çalmayan salak telefon zaten en güzel anlarda çalardı. Yattığım soğuk zeminden doğrulup kimin aradığına bakmadan hızlı bir şekilde açıp sinirle cevap verdim." Ne var,niye aradın? "diye terslediğimde karşıdaki sesin sinirli ve biraz endişeli bir şekilde "Acilen tesise gelmen gerekiyor ayrıca benimle böyle konuşmanın elbet bir cezası olucak sarı kaçık " dedi ve ben daha cevap veremeden arama yüzüme kapatıldı. İşte şimdi yanmıştım kimin aradığına bakmazsam böyle azarı yer ve cezayı kapardım. İki dakika duygusallaşmama izin yoktu.Söylene söylene arabaya doğru ilerledim.

2 saat sonra

"Bak Ada gelen teklifi söylemem gerektiği için söyledim yoksa asla söylemezdim çünkü çok tehlikeli bir görev kabul etmek zorunda değilsin." Bende bu görevin tehlikeli olduğunu biliyodum çünkü ölen kurbanlardan biri de ben olabilirdim katil hep kızları kurban seçiyordu ve ben böylece açık hedef halindeydim. Sıkıntılı bir nefes aldım ve Rasim Türkkorkmaz'a cevap verdim. "Ben bu işin tehlikesini göze alarak evet dedim ve o eğitimlerden geçerken bir kere bile gıkımı çıkarmadım çünkü kaybedilen bir şey özellikle de insan geri gelmez bunun intikamını almak için ettiğim yemini bozamam kusura bakmayın. " İlk önce böyle sert ve kararlı bir tepki verdiğim için şaşkın bakışlarla bana baktı. Ona İlk defa böyle sert bir tepki veriyodum. O kim miydi o yani Rasim Türkkorkmaz benim bir üstüm aynı zamanda eğitmenimdi. Eğitim zamanlarımda aramızda adeta bir baba-kız ilişkisi oluşmuştu . Ona sürekli Rasim başkan diye seslenirdim o ise bana sarı kaçık derdi .Bense Ajan Ada Karaç yirmi sekiz yaşındaydım ama otuz , kırk yaşında hissediyordum annemin ölüm günü geldiginde ben sanki onlarca yaş atlayıp daha da yaşlanıyodum.Ve benden kız öğrencilerin öldürüldüğü bir üniversiteye yeni bir öğrenci olarak girmem ve katili bulmam isteniyordu. Bu görev benim neredeyse alışık olduğum bir görevdi ama tehlike seviyesi daha yüksekti bunu ilerleyen zamanlarda daha net bir şekilde anlayacaktım. Bu görevde ekibim de olacaktı ama onlar işin arka planını kontrol edeceklerdi. Bu görevde bana eşlik edecek sürpriz biri vardı bu kişiyi Rasim başkan ve üsttekiler dışında kimse bilmiyordu ve bize de birazdan söyleceklerdi . Ekibimin hepsi gelmişti Yavuz Araf,Çınar Erol, Kardelen Yel ,Cihangir Duman ve Pelin Akyel ekibim bu kişilerden oluşuyordu ve tamdık ama o kişinin keyfi yüzünden burada neredeyse bir saattir bekliyorduk gıcık herif biraz daha erken çıksaydı ne olurdu ağaç olmuştuk yani burda. Yavuz " Adam gelirken bize güzel görünsün diye annesi tarafından zorla hamama götürülüp çitilendi mi ne yaptı da iki saattir burada bekliyoruz." diye haklı bir yakarışta bulundu.Ardından Çınar" Valla Yavuz'cuğuma katılıyorum beklerken ağaç oldum adım zaten Çınardı şimdi ardıça dönüştüm nerde kaldı bu it " dedi. Kardelen gözlerini devirip " Abartmayın isterseniz birazdan gelir ayrıca ne malum bu kişinin erkek olduğu" diye Çınar ile Yavuz'a kızdı . O sırada araya Pelin girdi " Erkek milleti değil mi zaten her yere geç kalmaya meyilli hiç şaşırmadık yani geç kaldıysa kesin erkek" dedi ve Rasim başkana mahcup bir bakış attı Rasim başkan Pelin'e biraz kızmış ve küsmüş gibi baktı ama sonra ikisinin yüzünde de bir tebessüm oluştu.Bildim bileli bu kız erkeklerden nefret ediyor sürekli bunu dillendiriyodu .Ama Rasim başkan onun için ayrı bir yere sahipti. Tam ağzımı açıp nerde kaldığını soracakken kapının tıklatılma sesini duydum . Odadaki herkes derin bir nefes alarak hep bir ağızdan "sonunda " diye söylendi . O sırada Rasim başkanın gel komutuyla kapının açılması bir oldu. Odaya tahminlerimce en az 1.90 boyunda olan otuzlu yaşlarının başında kumral yakışıklı bir adam girdi üstünde onu ciddi gösteren siyah bir takım elbise ve elinde bir iş çantası vardı. Adamı baya baya bakışlarımla yediğimi fark edince öksürerek Rasim başkana döndürdüm bakışlarımı oda benim bakışlarımı ona döndürmemi bekliyormuş gibi hemen konuşmaya başladı. " Evet sürpriz kişide geldiğine göre kim olduğunu artık söyleyebilirim. Karşınızda ki bu yakışıklı ,Cumhuriyet Savcısı Volkan Karadağlı." Doğrusu şaşırmıştım etrafa bakınca ekiptekilerin de oldukça şaşırdıkları barizdi çünkü bu bizim için ilkti onca kişiyle çalışmıştık ama ilk defa bir savcıyla iş birliği yapacaktık. Volkan bey konuşmaya başlayınca düşüncelerimi kenara bırakıp onu dikkatle dinlemeye başladım. "Rasim beyin de söylediğine göre sizinle bir süreliğine işbirliği yapmak durumundayız şimdiden tanıştığıma memnun oldum". "Bu arada söylemeyi unuttum gençler bu vaka çözülene kadar Volkan da bizimle tesiste kalacak. Ayrıca tesiste bizim alışık olduğumuz ama kanunen suç olan ya da Volkanın rahatsız olabileceği şeyler için bir kaç kural gelecek kurallar hazırlanınca odanıza bırakılır . Bu kurallara dikkat etmenizi ve uygulamanızı istiyorum özellikle sen sarı kaçık." dedi Rasim başkan.ben ne yapmıştım yine kesin sabah söylediklerimin acısını çıkarıyordu bana takarak .İşte şimdi sıçmıştık bu adam bizimle tesiste kaldığı sürece bize rahat yoktu yaptığımız herhangi bir hareketi kanunlara göre suç olarak kabul edebilirdi sonuçta savcı olabilecek kadar bilgi birikimi vardı eğer bana karışırsa

ben sinirlendiğimde ekibimdekileri dövemiyecek miydim nasıl yani yok artık çüş daha neler . Bana karışacak adam daha anasının karnından doğmadı yani umarım öyleydi inşallah. Ekipçe odadan çıkarken " Birazdan odama gel." diyen sese bakıp kafamı salladım . Odama çıkıp üstümü değiştirmem ve sonra her gün yaptığım gibi antrenman yapmalıydım. Hep birlikte asansöre bindik odalarımız aynı kattaydı . Tam o sırada kartımın cebimde olmadığını fark ettim hayır ya yine o savcının olduğu yere gitmemeliydim hatta görev dışında onunla hiç konuşmamalıydım. Kardelen" Ne oldu Ada ,kaybolmuş oyuncağını arayan kedi gibi ne arıyorsun?" .Cihangir "Kesin o savcının yanına gitmek için bahane arıyordur." dediğinde Cihangir 'e kızgın bakışlarla baktım. " Senin işten atılmak uğruna bile açılmayan çenen kırk yılda sadece evet ya da hayır demek için açılıyor ama konu bana gelince cümle kurmakta çığır açıyorsun ayrıca o savcıyı değil görmek konuşmak bile istemem adı neydi ateş ,yanardağ ya da lav mıydı neydi unuttum bile sadece kartımı unutmuşum onu arıyorum. " dedim."Sadece hayır kartımı unuttum deseydin tamam derdik neden bu kadar endişelendin . diyen Cihangir beni sinirlendirmemeye çalışıyordu. " Ben endişelenmedim sadece kendimi açıklamak istedim ama bence sen endişelenmeye başlasan iyi edersin çünkü bahçede kırk tur atmamak ve yalvarmak için süren yok." dediğimde herkes Cihangir için sırıtmaya başladı. "Siz sırıttığınız için Cihangir'e elli size ise kırk tur koşu yaptıracak ve o zaman sizi serbest bırakacağım ben gelene kadar hazır olun. " dediğimde bu sefer sırıtan Cihangirdi ama sonradan ona on tür daha eklediğimi fark edince istemsizce kaşları çatıldı . Onların bişey demesine fırsat vermeden hızlıca tekrar asansöre bindim ve bir aşağı kata yani 4. Kata indim bu katta üstlerimizin çalışma odaları ve iki tane toplantı odası vardı. Asansörden inip sola döndüm ve koridorun sonundaki odaya doğru ilerledim. Kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Rasim başkan "Gel dedikte bir üst kata çıkıp hava al gel demedik niye bu kadar çabuk geldin kovalayan mı var." dedi haklıydı gideli neredeyse beş -on dakika olmuştu ama bende merakımdan gelmemiştim kartımı almak için gelmiştim. "Kusura bakmayın konuşmanızı bölmek istememiştim ama kartımı aradım cebimde yoktu kaybettim ya da unuttum bilmiyorum ama yedek kartımı almaya gelmiştim. " deyince bakışları yumuşadı ."Madem bunun için geldin bir daha gelip gitme şimdi konuşalım ne konuşacaksak." Onu onaylayan bir ses çıkardım konuşmasına devam etti. "Bugün bildiğiniz üzere Çarşamba ve göreve Pazertesi günü başlayacaksınız. İkinizde ikiz ve İstanbul'a yeni taşınmış aynı Üniversitede farklı bölümlerde okuyan mutlu kardeşleri canlandıracaksınız." Biraz olsada benziyoduk o yüzden çok dikkat çekmiyecektik. "Evet şimdi kimliklerininizi tanıtma vakti Ada sen psikoloji 3. sınıf öğrencisisin insanlarla iletişim kurmayı seviyorsun ve adın soyadın Rana Eda Bulut ikizine çok bağlısın sürekli boş vakitlerinde onun yanında geziyorsun. Evet Volkan sıra sende 3. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı okuyorsun sen biraz insanlardan uzak ama bir kere tanıyıp tanıdığına bağlanan , ikizin için her şeyi yapabilecek ortalığı ayağa kaldırmayı göze alabilecek birisin ikiniz birbirinize çok bağlısınız bende kayıt yapmaya giderken bağlılığınızdan bahsettim o yüzden bu konuda daha dikkatli olun beni ise babanız olarak biliyorlar anneniz ise Duru Gizli ."derin bir nefes aldı düşünceli gibiydi. Duru Gizli bizim üstümüzdü aynı zamanda Rasim başkanın da nişanlısıydı ve bu görev yüzünden nikahı bir kaç gün ertelemek zorunda kalmışlardı ama nikahları bu hafta Cumartesi günü olacaktı. "Evet anlamadığınız bir şey olursa sorabilirsiniz ama soracak bir şeyiniz yoksa dinlenmeye gidebilirsiniz görevin önemli detaylarını daha sonra toplantıda anlatacağız .Ada sende misafirimizi odasına götür . Yarın da tesisi gezdirirsin şimdi yorgundur dinlensin misafirimiz. Bu arada kartını alabilirsin. " Kartımı aldım ve cevap verdim "Tamam Rasim başkan. Önden buyurun. "dedim savcıya kapıdan çıkarken . Bu adamın dili yok muydu geldiğinden beri bir kere konuşmuştu demek ki zeka seviyesi artınca konuşma oranı da azalıyordu bu konuda şanssızdım çünkü ekibim konuşan salaklardan oluşuyordu yine de hepsini seviyordum ama belki bu adam zeki görünen salaklardandı aman neyse neydi şimdi bunu düşünemezdim . "Rasim başkan yani bey size kart verdi mi oda bilgileriniz orada yazılı olmalı verdiyse kartı bana verebilir misiniz?" "Evet ,verdi buyurun ." bana kartı uzattığında odaklandığım tek şey sesiydi birinin sesine çok benziyordu. Adamın " Şey sizden bir şey rica edebilir miyim öğrendiğim kadarıyla hergün antreman yapıyormuşsunuz bende size katilabilir miyim?" " Tabii ki ben üstümü değiştiricem isterseniz sizde değiştirirseniz benimle gelebilirsiniz" derken bir yandan da karta bakıyordum .Allah kahretmesin bu adam benim yan odamdaydı uzak olsun derken daha da yakın oluyordu ayrıca benim odamın karşısındaki oda da boştu yine aynı katta olurduk ama uzak olurduk off niye benim başıma böyle şeyler geliyordu. Hızlıca odasının yerini gösterdim ve bende odama giyinmek için girdim. Hemen altıma siyah bir tayt üstüme de siyah sıfır kollu bir tişört geçirdim saçımı topuz yaptım ve kartımı alıp dışarı çıktım ve savcıyı beklemeye başladım.

1 saat sonra

"Hadi hadi sizin yüzünüzden akşam yemeğinide kaçırdık zaten Cihangir bile elli tur atması gerekirken sizden önde nasıl iş yapıyorsunuz anlamadım." dediğimde Pelin " Ama Ada Yavuz ,Çınar ve ben bişey dememiştik bari bize acı." "Siz değil miydiniz yazdığınız notta bize hiç acıma diyen bir de o kadar yazmışsınız ki daha fazla şey yaptırasım geldi bununla kurtulduğununuza şükredin. " "Ne notu ya bizim kendimize hayrımız yok götümüz yemez .Böyle şeyler yazıp seni niye sinirlendirelim akıllıların akıllısı güzel, zeki , canım Adacım . " dedi Yavuz nefes nefese bu notu kimin yazdığını iyi biliyordum Çınar gevşeği yapmıştı arada bir deli cesareti geldiği oluyordu. "Tamam daha fazla gevşeme Yavuz iyi hadi şanslısınız beş tur daha koşup odalarınıza gidebilirsiniz. " " Ya zaten beş tur atarsak tamamlamış oluyoruz ne bokumuza yaradı bu." Ters ters Çınar'a bakınca sustu. "Valla ekibinizdekilere acıdım." iki güne beni de peşininde koşturursun da neyse. Son dediğini sessiz demişti ama ben duymuştum demek böyle düşünüyordu tamam madem böyle düşünüyordu onu kırmayacak ve onu ayaklarıma kapanacak hale getirecektim o istemişti ben de yapacaktım.On dakika sonra herkes perti çıkmış bir şekilde odalara dağıldı saat 23.00 geliyordu her zaman yaptığım gibi saat bire kadar antreman yapmak için 6. kata çıktım.

 

Loading...
0%