Yeni bir kurguyla karşınızdayımm

Umarım beğenirsinizz.

Diğer kitabıma da şans verirseniz çok sevinirimm.

Kitabımın tanıtımına hoş geldiniz

iyi okumalarrr.

Oy ve yorumları eksik etmeyelim lütfen.

O yıldızlar parlasın...✯

Günlerden Çarşamba,

O zamanlar 10 yaşındaydım... İnsanların dünyasını bir toz bulutu üzerinde, yaşanabilir bir yer sanıyordum. 10 yaşındaki bir çocuk nereden bilebilir ki ailesinin ondan nefret ettiğini? Bilemez. Nasıl anlayabilir? Ben anlamamıştım.

Babaannemin anlattığına göre ailemin beklemediği bir çocuktum. Bir abim vardı. Onu istemişler ama ben tam annem ve babamın birbirinden nefret ettiği zaman gelmişim. Hatta annem beni doğurmak istemediğini aldırmak istediğini söylemiş. Buna karşı çıkan tabiki babaannem ve dedemlerdi. Ben doğduktan sonra bana bakan onlarmış. Annem sadece ben sütten kesilene kadar zorla bakmış ben okul çağına geldiğim zaman bir kaç yıl anneannem ve dedemlerde kalarak okulumu okudum. Sonra anneannem ve dedemden habersiz beni başka bir şehirde yurda vermişler. Tabikide onlar bunu duyunca baya ortalığı yıkmışlar. Annem ne kadar söylememekte diretse de benim hangi şehirde olduğumu öğrenmişler. Sonra beni almaya geldiler ama ben tekrardan onlarla geri dönmedim ve yurtta kalmak istediğimi söyledim. Yurtta mutluydum arkadaşlarımı seviyordum gitmek istemedim gitsem de ne değişecekti ki ? Hiçbir şey 10 yaşında olmama rağmen annemin benden ölesiye nefret ettiğini babamın bana lanetler okuduğunu öyle bir hissettim ki öyle bir içime doğdu ki oraya dönmek istemedim. Benim aksine abim hep ailemin yanında durdu hep. Hiç ayrılmadı onlardan istediğim aile sıcaklığını abim doya doya yaşarken bana yaşatmadılar.

Ve böylece onlar ne kadar ısrar edip dursalar da geri dönmedim. Dönemedim.

Ve burda kaldım Onlarda ben burada olduğum için beni bırakmadılar ve onlarda burada yaşamaya başladılar güzel sevimli bahçesi olan bir ev tuttular.

10 yaşındaki o kız çocuğunun yurtta en sevdiği gün hangi gündür bilir misiniz?

Cuma günü.

Çünkü o gün müdüre hanım bizim için oyun saatlerini yarım saatten 1saat 15 dakika’ya çıkarıyordu.

Çünkü sadece Cuma günü oyun parkında doyasıya oyun oynardık.

Çok zeki olduğum söylenirdi yurtta. Çok iyi yerlere geleceğimden söz ederlerdi.

Anneannem bunları duyunca gözleri parladı ve gerim gerim gerilirdi benim torunum o tabiki öyle olacak derdi ve anneannem ve müdüre başarılı olacağımdan eminlerdi hatta öylede oldu o zamanlar ortaokulda olmama rağmen derslerim bayağı iyiydi bende bu yüzden ortaokulu bitirdiğim zaman burada okumak yerine yurtdışına gitmeye karar verdim zaten hem buradan uzaklaşmak hemde daha iyi bir hayat yaşamak için yurt dışına gitmek benim için daha iyi olacaktı. Yurt dışına burslu olarak gittim anneannemgil buna üzülsede yapacak bir şey yoktu oda biliyordu ve gitmeme izin verdi. Annemlerden hiç bahsetmek istemiyorum bile kesin deve kesmişlerdir gittiğim için.

Liseye yurt dışında iyi bir okulda başladım orda hayatım çok güzeldi hala aklıma gelince sıcacık gülümserim. Okulum arkadaşlarım derslerim çevrem ve evim... Hatta evim aynı dizilerdeki gibiydi oraya ilk gittiğim zaman okulun Kendi yurdunda kaldım odam güneşi tam alıyordu ve bahçeye bakıyordu. Ağaçlarda o güneşi süsler gibi etrafa dağılmıştı gel zaman git zaman lise hayatım bitmişti üniversiteyi ülkenin en iyi okullarında biri olan OCGA üniversitesini kazanmıştım. Ve çok güzel bir şekilde OCGA üniversitesini bitirdim ve bilin bakalım ben hangi mesleği seçmiştim...

Tanıtım nasıldı, Sevdiniz mi?

Kapağı kendim yaptı sizce nasıl?

Evet üniversite ismini salladım fazla belli olmuyordur umarım.

Sizce kızımız hangi mesleği seçti şimdiden biraz zor ama tahminleriniz varmı?

Sonraki bölümde görüşmek üzereee