Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Giriş

@mariye

Bölüm 1: Soğuk İmparatorluk

 

Gökyüzü, gri bir yorgan gibi şehri örtmüştü. Moskova’nın soğuk kış akşamında, kar taneleri usulca süzülerek yere düşüyordu. Beyaza bürünen sokaklar, insanları hem ürkütüyor hem de büyülüyordu. Şehrin telaşı, karın ağırlaşan yüküyle bir nebze yavaşlamıştı, ama Lara için zaman asla yavaşlamıyordu. Onun dünyasında, her saniyenin bir bedeli vardı.

 

Yüksek bir binanın en üst katındaki ofisinde, Lara’nın varlığı şehir siluetine bir gölge gibi düşüyordu. Cam pencereden bakarken, aşağıda koşuşturan insanlar, ışıklarla aydınlanmış sokaklar, gözünde bir film karesi gibi akıyordu. Sırtında, dik omuzlu, kusursuz bir kesime sahip siyah ceket, onu bir heykel gibi gösteriyordu. 27 yaşında olmasına rağmen, Lara’nın gözlerinde bir ömürlük deneyim birikmiş gibiydi. Soğuk, keskin ve derin.

 

İçinde bulunduğu ofis, minimalist bir tasarımın mükemmel bir örneğiydi. Her şey, belli bir düzen içinde yerleştirilmişti; bir yanlışlık ya da uyumsuzluk göze çarpıyorsa, bu yalnızca Lara’nın istemesiyle mümkün olabilirdi. Duvarlarda asılı hiçbir tablo yoktu. Tek bir süs eşyası dahi bulunmuyordu. Ancak, masanın köşesinde duran küçük bir kaktüs, bu düzenin ortasında beklenmedik bir detay gibi görünüyordu. Belki de bu küçük bitki, Lara’nın içinde bir yerlerde hâlâ var olan yumuşak bir yanın iziydi.

 

Masasının üzerinde açık duran bir dosyaya gözlerini dikti. Yavaşça oturup dosyanın sayfalarını karıştırdı. Rakamlar, grafikler ve raporlar… Hepsi kusursuzdu. Ama kusursuzluk, Lara’nın asıl ilgi alanı değildi. O, her şeyin kontrol altında olup olmadığını bilmek istiyordu. Kontrol, onun için hava gibi, su gibi bir ihtiyaçtı.

 

Telefonun kısa bir titreşimi, sessizliği bozdu. Ekrana baktı; isimsiz bir numara. Gözleri bir an için donuklaştı, ardından gelen mesajı hızla okudu. Sadece birkaç kelime: “Toplantıya hazır olun. Yanlış bir hamle her şeyi kaybettirir.” Lara, derin bir nefes aldı. Tehdit ya da uyarılar onun hayatında yabancı değildi. Ama bu tür mesajlar, Lara’yı rahatsız etmekten çok motive ediyordu.

 

Ayağa kalkıp pencerenin önüne geri döndü. Camdaki yansımasına baktı. Soğuk, mesafeli ve her zaman temkinli… Bu görüntü, dış dünyadaki Lara'ydı. Ancak yansımasının ardında, koca bir savaş saklıydı. Yıllarını adadığı bu güç mücadelesinde, kazanmak dışında bir seçeneği olmadığını biliyordu.

 

Bir an için aklı, geçmişte bir yere kaydı. Bir çocuğun kahkahası, sıcak bir güneş ışığı, sevgi dolu bir dokunuş... Anılar kısa sürede dağıldı. Şimdi, onlar sadece bir hayalden ibaretti. İçinde bir yerlerde, hala sıcaklığa aç bir yan taşıyordu. Ama o yanını göstermek, Lara için bir zayıflıktan başka bir şey değildi.

 

Kendine gelmek için başını iki yana salladı. Sert bir tavırla kolundaki saati kontrol etti. Toplantı vakti yaklaşıyordu. Fakat bir toplantıdan çok daha fazlasına hazırlanması gerektiğini hissediyordu. Çünkü Lara’nın dünyasında hiçbir şey sadece göründüğü gibi değildi.

 

Dışarıdaki kar taneleri durmaksızın düşmeye devam ediyordu. Şehir, beyaza bürünürken, Lara'nın zihni çoktan bir sonraki hamlesine odaklanmıştı. Soğuk bir imparatorluk kurmuştu, ama bu imparatorluğu korumak, en zoru olacaktı.

 

Loading...
0%