@marsmelegi
|
-" Güzel olan her şeye zaafım var . Yani sana ... "
Hikaye'den Elimde bir türlü açılmayan kavanozu sertçe tezgaha koydum . Sabahtan beri çabalamama rağmen bir türlü açamamıştım . Oysa daha bir kaç gün önce gayet rahat açılıyordu . Derin bir nefes verip kapıya doğru baktım . Ateş'in oturma odasından sesleri geliyordu . Oğullarımızla bildiğiniz şebeklik yapıyor , onları gülmekten yoruyordu . Ama ne kadar iyi bir baba olsa da onunla konuşmaya niyetim yoktu . Yaklaşık olarak 3 saattir küsüz . Rekora koşan biz , bu süreç içinde sıkılmıştık . Ama hemen konuşmamam gerekiyordu . İzin vermemişti o elbiseyi almama . Hem de o kadar yalvarmama ve ağlama numarası yapmama rağmen . Bu kozlarım artık işe yaramıyordu . Zeki kocam anlamıştı . Her ağlama numarası yaptığımda arkasını dönüp koşarak benden uzaklaşıyordu . Belki de bu kadar zeki olmaması gerekiyordu . Sıkıntıyla tekrar kavanoza baktım . Oğullarımın yemek yemesi gerekiyordu ve bunun içinde kavanoz açılmalıydı . Onu koyduğum yerden alıp , zoraki oturma odasına gittim . Ayaklarım geri geri gitmek istese de bunu yapamazdım . Konu oğullarımdı çünkü . Kapı eşiğinden geçeceğim vakit Ateş Yiğit ve Yağız tam karşısına oturtmuş , konuşuyordu onlarda . Hayır , hayır mesele olan konuşması değil dedikleri !!!! -" Evet juniorlarım . Ben annenizin buraya elinde kavanozla gelmesi için 10 dakika veriyorum . Siz ne diyorsunuz ? " iki bücürüm de sanki mesele çok önemliymiş gibi bir ellerinde dişlikleri babalarını dinliyorlardı . Bir dakika o üzerlerinde ki kıyafette neyin nesiydi ? Oğullarımı ineğe benzetmişti . Yağız ağızlığını babasına uzattı zorla ağzına soktu . Bu sırada da bir şeyler mırıldanıyordu . -" Demek sen de 9 dakika veriyorsun . Peki Yiğit paşazademiz sen ne diyorsun ? " Yiğit onu hiç kaale almadan sürünerek bana doğru gelmeye başlamıştı . Şebek haline gülüp onu kucağıma aldım . -" Yağız oğlum , juniorum . Bu ikizin hain çıktı ! Affedilir şey değil bu . Bundan sonra paşazademiz sensin . " yağız ön dişlerini göstererek gülmüş , babasının ağzında ki dişliği alıp suratına vurmuştu . -" Sen de mi anneci çıktın ? Hem de senin için o kadar at numarası yapmışken . Oğlum sabahtan beri bu mazlum baban at gibi kişnedi , hiç mi oluru yok bu işin . " dediklerine koca bir kahkaha atıp Yiğit'in yanağına kocaman bir öpücük kondurdum . -" Baba tam da kendine yaraşır hayvan olmuş dimi oğlum ? At ağızlı bir babamız var ne de olsa . " Yiğit dediklerimi anlamışçasına gülüp babasını eliyle göstermişti . Ateş beni ayıplarcasına bakmış , kucağına Yağız'ı alıp yanıma gelmişti . Elimde duran kavanozu gördüğünde yüzünde ki o gülüşe gözlerimi kısıp baktım . Aklımdan bir şey geçiyordu ama ... -" At ağızlı demek yakışıyor mu sana hiç Orkidem . Hem de benim yardımıma ihtiyacın varken ." ben daha kavanozu açamadığımı söylememiştim ki . Ahh Ateş o program da dediğin şeyi tekrar yapmıştı . Sırf onunla konuşayım diye kavanozun kapağını sıkıştırmıştı . -" Sen ! Sen yaptın dimi ? " göğsünü kabartıp başıyla onayladı . Aslında bu halleri hoşuma gidiyordu . Zaten yeterince küs kalmıştık . 3 saattir !! -" Neyse al aç şu kavanozu . Çocuklar aç kaldı . " Yağız 'ı yerine oturtup , kucağımdaki Yiğit'i de yanına koydu . İki yavrum da inek kıyafeti içinde birbirine bakıyordu . Hele birbirlerinin kıyafetine bakış şekilleri . -" Resmen palyaçoya çevirmişsin oğullarımı . İstediğim elbiseyi almama izin verme , git bunları al sen ! " kavanozun kapağın açıp bu dediklerime ses çıkarmadı . Dediklerimi duymamazlıkdan geliyordu bildiğin . Kavanozu almak için elimi uzattığım da bana vermek yerine sehpanın üzerine koydu . O gözleri sanki avına bakar gibi bakıyordu . Bir kaç adımda yanıma gelip belimden tutup kendine çekti . Tam gözlerimin içine bakıyordu . -" Orkidem , Ömrüm , Hayatım , Alın Yazım benim . O elbisenin sana göre bedeni yoktu o mağaza da ve sen ısrarla kendi bedenin olmamasına rağmen onu almak için ısrar ettin . Eee diyeceksin bunları bende biliyorum niye anlatıyorsun ? " alnımdan yumuşakça öpüp devam etti . -" Bu elbiseye girmek için diyet yapacağını bilmiyorum zannediyorsun . Kendini aç bırakmandan nefret ediyorum . O yüzden kendi bedenin hariç hiçbir şeyi alamazsın , izin vermem . " çatılı kaşlarımı düzeldi . Bu taraftan bakmamıştım ben hiç . Dediği gibi benim bedenim değildi hatta iki beden küçüktü . -" 3 saattir konuşmuyoruz ve bence birbirimizi özledik . " dediğine kafamı salladım .Özlemiştim onu . Elimi yanağına koyup okşamaya başladım . Git gide bana yaklaşan yüzü ile gözlerimi kapatmıştım ki gelen sesle geri açtım . Sehpanın oraya baktığımda oğullarımın döktükleri şeyle oynadıklarını gördüm . Birde bana lekeli elleriyle bakmaları yok muydu ? -" İşte şimdi senin junior halin oldular ! " ********* -" Ateş kendin yemek yerine çocuğa mı versen acaba ? " yarım saattir yemek yedirmeye çalışıyordum . Bir de Ateş'in mamayı yememesi için dil döküyordum . -" Valla çok tatlı ve güzel tadı . Arada bana da yapsana yiyeyim . " ağzının etrafına bulaşan mamaları silip yanağını öptüm . Bu haliyle öylesine tatlı oluyordu ki kocam demeyip sevesim geliyordu. -" Yaparım tabi . " Yağız'ın daha fazla yemeyeceğini anladığım için mama kasesini tezgaha koydum . Yiğit büyük bir iştahla yemeye devam ediyordu . Zaten yavrum mamasını babasıyla bölüşmüştü . Yarısını bile o yememiş olabilir . O yüzden Yağız'ın mamasını onun kasesine koydum . Ateş daha fazlasını görünce gözleri parlamıştı . -" Sakın yiyeyim deme ! Sadece çocuğa yedir , baktın doydu o zaman kalanını sen yersin . " bana göz devirip yedirmeye devam etti . -" Bunları alan benim hanım . Ama nedense yememe bile izin yok ! Oğlum büyüyünce sana mama yemene izin veren bir eş bul tamam mı ? " -" Acıtasyon yapma oğluma . Hem ben yemene izin vermedim değil sadece o doyun- " -" Yani artık neyse ona razı gel diyorsun ? " bana tirp mi atıyordu şu an ? Gerçekten trip yiyordum . Bu durumun tam tersi olması gerekmiyor muydu ?
Hello canolar <33 Özel bölümler gelmeye devam edecek merak etmeyin ... |
0% |