@marsmelegi
|
-" Babalar günün kutlu olsun Alın Yazım ... " Yazar'dan İki oğlunun da ellerini sıkıca sarıp ilerlemeye başladı Hikaye . Epey olmuştu buraya gelmeyeli . Yerdeki çamurlara dikkat ederek karşıdan karşıya geçti . Yağız ve Yiğit'in ellerinde ki çiçeklere baktı . Orkideler ... Buraya her gelişinde bunu alışkanlık haline getirmişti . Oğullarının buranın yolunu bilsinler , öğrensinler istiyordu . Ne de olsa Hikaye ve onlar için önemli bir kişiydi . Ankara Karşıyaka Mezarlığı Her bu yazıyı göründüğünde tüyleri diken diken oluyordu . Burada onlarca can yatıyordu . Kiminin annesi , kiminin de sevdiği , kocası ... Bir gidenin geri gelmediği koca bir boşluk . Çocuklarının ellerini daha da sıkıp kendine yaklaştırdı . Onların da kaybını düşünemiyordu . -" Anne orada . " Yiğit küçük parmağı ile mezarı göstermişti . Bir kaç defa daha onlarla geldiği için biliyorlardı . Yağız ve Yiğit'in sabırsızlığı yüzünden ellerini bırakıp , onların oraya doğru koşusunu izledi . Ellerinde ki çiçekleri mezarın üzerine koymuşlardı . Yağız o düşünceli surat ifadesi ile annesine bakıyordu . Burada ki kişiyi her defasında unutuyordu . Hikaye dolu gözlerini mezar taşına çevirdi . Oğullarını yanına alıp onlarla aynı boya geldi . Sevim ELÇİ D.T : 03.04.1989 Ö.T : 04.04.2019 3 yıl geçmişti ölümünün ardından . Onu kurtarışının , sevdiğine kavuşturuşunun ardından 3 yıl geçmişti . Kızına ve eşine kavuşabilmiş miydi ? Onlara kendini affettirebilmiş miydi ? Onlarla hasret giderebilmiş miydi ? O bir kaç saat oğullarından ayrı kalsa ölecekmiş gibi hissederken Sevim yıllarca kendi kızına teyze olmuştu . İkizine anne diyişini izlemişti . -" Merhaba Sevim . Sana tekrar oğullarımı getirdim . Nasılsın karanlığın denizi ? Umarım ailene kavuşmuşsundur . Ben senin sayende kavuştum . " akan yaşlarını silip , burnunu çekti . Her gelişinde ağlamadan duramıyordu . Her ne kadar sevgi ile aynı yüz hatlarına sahip olsa da o farklıydı . İyiydi bir kere . -" Hayalimi gerçekleştirip bir restoran açtım Sevim . Hani senin Akif'i ilk gördüğün kafe var ya orası işte . Camdan baktığında Akif'in oturduğu o bank görünüyor , sana evlilik teklif ettiği o yer . Anılarla dolu bir restoran benimki yani dandik değil . " dediklerine gülmüştü . Çömeldiği yerden kalkıp oğullarını kollarının arasına aldı . İkisi de sıkıldığı için huysuzdu ve kaçıp , koşuşturmak için yer arıyorlardı . -" Yine geleceğim Sevim . " ******** -" Yağız oğlum bunu da götür masaya koy hadi . " Uzattığı servis peçetesini almış koşturarak mutfaktan çıkmıştı . Kocası bir kaç dakika sonra evde olmuş olurdu ve ona yapacağı sürpriz için heyecanlıydı . Dolaptan pastayı çıkartıp mumları dizdi . Bahçeden gelen araba motor sesi ile hızlıca mumları yakıp , oğullarının yanına gitti . İkisi de yanan mumlara merakla bakıyor , yakınına yaklaşıyordu . -" Hey ikinizde biraz sabredin , baba gelince hep beraber üfleyeceğiz tamam mı prenslerim ? " evin dış kapısının açılışı ile odanın ışığını kapattı . Etrafı aydınlatan mumlar loş bir hava katıyordu . Ateş şaşırmış bir şekilde odaya girdi . Karısı tam karşısında elinde pasta , her iki yanında da kendisine bakmayıp , pastadaki mumlara bakan oğulları vardı . -" Bugün özel bir gün müydü ? Hayır değil . Eee bu hazırlık neden ki ? Bir şeyi kaçırmadım değil mi Orkidem ? " eşinin bu telaşlı hali ile gülüp pastayı masaya bıraktı . Eliyle gelmesini işaret etti . Masaya yaklaşan adama küçük bir öpücük verip sımsıkı sarıldı . -" Evet bugün çok özel bir gün . Babalar günün kutlu olsun Alın Yazım . " şaşkınlıktan ağzını açamıyordu Ateş . Gözleri duyup duymadığını sorgularcasına üçünde dolanıyordu . Duymayı asla beklemediğinden olsa ağzı şaşkınlıkla aralanmıştı . -" Nasıl yani ? " bir an baba olduğunu unutuvermişti . -" Benim mi ? Babalar günü öyle mi ? " kocasının bu şapşal haline gülümsemeden duramadığı anlarda hareketli oğulları yanan mumları üflemişlerdi . Bu yaptıkları yaramazlıkla gidip ışığı açmışlardı . Ateş dolu gözleriyle onlara baktı . Pastanın üzerinde ki yazıları okudukça gülümsemeden duramıyordu . -" Kahraman babamız ha ? " Hikaye ellerini kocasının beline sarıp sarıldı ve başını göğsüne yasladı . -" Varlığın her zaman üçümüz içinde en büyük şükür sebebi olacak . " Ateş her zaman sevgisini esirgemeyen bir eş , bir baba olmuştu onun gözünde . Olamayan babası gibiydi . Oğullarına nasıl baba oluyorsa bilmeden karısına da oluyordu . Arkadaş , eş , baba ... Ateş dolu gözlerini saklama gereği duymadan Hikaye'yi kendisinden biraz uzaklaştırıp tam gözlerinin içine baktı . Bu gözler için ölürdü o . -" Hikaye ... " -" Ben annem öldüğünden beri babalar gününü ilk defa kutladım Ateş . Bu benim için de bir ilk . " ellerini kocasının yanaklarına koydu . Bu adam için ölürdü o . -" En son babam onun için yaptığım bilekliği çöpe attığında önemsizleşti babalar günü . Fakat sen bu günü benim için özel kıldın tekrar . " Ateş'in gözlerinden öpüp geri çekildi . -" Orkidem . " araya girmesine izin vermeden konuşmaya devam etti . -" Sen benim saçlarımı taradın , Pamuk şeker aldın bana . Çikolata , şeker ... Lunaparka bile götürdün beni . Teşekkür ederim . " bazı anlar vardır insanın hayatında . Bir ömür hatırına düştükçe yaşayacağı , yaşadıkça gönlünü canlandıracağı bazı anlar . Ateş tam da böyle bir anın içerisindeydi . Bin yıl geçse de gözlerinde ki Hikaye'ye olan hayranlık , bu kahvelerine karışan aşk eksilmeyecekti . -" Sen nasıl bir şeysin Ömrüm ? " demişti saf bir hayranlıkla . " ben ömrümde sana rastlayacak nasıl bir sevap işledim ? " Hikaye ortamda ki bu duygusallığı dağıtmak için omzunu silkeleyerek -" Sevindirmişsindir bir garibi işte . " -" Anne pasta !!! "
Yiğit ve Yağız o kadar tatlılar kii Nedense vaz geçemiyorum bu kitaptan . Kendimi bir an da Alın Yazım 'a özel bölüm yazarken buluyorum . Umarım beğenmişsinizdir canolar ...
|
0% |