@marsmelegi
|
" Yabancı bir şarkı gibiyim , dinleyenim çok anlayanım az ... "
Yazar'dan Ateş ve Hikaye havaalanına giriş yapmış kontrollerden geçiyorlardı. Hikaye ilk defa yurt dışına çıkmanın heyecanını yaşarken , Ateş bu yolculuktan hiç memnun değildi. Balayına gitme fikri en başından aklına yatmamıştı. Nihayet kontrolleri bitmesi ile uçaktaki yerlerini almışlardı. İkisi içinde Business Class'dan biletler alınmıştı. Hikaye ilk defa uçağa bindiği için biraz korkuyordu. Yanında oturan Ateş umursamaz bir yüz ifadesi ile elindeki tabletten bir şeylere bakıyordu. Kim bilir kaç defa uçağa binmişti. Alışmıştı normal olarak . Uçağın içini meraklı bakışlarla incelerken hostes kısmından iğrenç hareketlerle ve imalarla ona bakan gözleri görmüş rahatsız olduğu için ellerine çevirmişti bakışlarını. Yapılan anons ile ona bakan erkek hostes en öne gelerek kemerleri nasıl bağlanacağı hakkında kısa bir bilgi vermiş , varış süresini tahmini olarak belirtmişti. Ateş daha oturur oturmaz çevik bir hareket ile kemerini zaten bağlamıştı. Bir çok kez Fransa'ya iş için gittiğinden kaç saat süreceğini de biliyordu. O yüzden erkek hostesin cümlelerine hiç kulak asmadan tabletten otelin yıllık gelirlerine ve yapılan antlaşmalarına bakıyordu. Hikaye hostesi bakışlarında rahatsız olmasına rağmen dinlemişti fakat bir türlü kemeri bağlayamamıştı. Hosteste bunu fark ettiği için fırsat bu fırsat diyerek Hikaye'nin yanına gelerek yardım isteyip istemediğini sormuştu. Sabahtan beri Hikaye'yi göz hapsine almıştı. Saçları ile tüm yolcuların dikkatini çekmişti. Ama o kadar masumdu ki diğer yolcuların bakışların farkında bile değildi. Bu kızla bir gece geçirme düşüncesi ile daha yakın davranıyordu . Ateş hostes gelene kadar yanında oturan Hikaye'nin varlığını unutmuştu bile. Bir an eskisi gibi iş anlaşması yapmaya gittiğini hissetmişti. Bakışlarını önce erkek hostese ardından da yanında oturan karısına çevirdi. Hostesin gelmesine rahatsız olmuş gibi bir hali vardı. Hikaye yanına gelen hostes ile oturduğu yerde hareketlenerek Ateş'e yaklaşmıştı. Ateş hiç mi farketmiyordu bu adamın ona olan bakışlarından. Hostes Kızın bir cevap vermeyişini olumlu yönde kabul ederek ellerini kemere yaklaştırmıştı ki bir el bileklerini sımsıkı tutmuş uzaklaştırmıştı. -" Karımın yardımınıza ihtiyacı yok. " tok ve sinirli sesi ile karşısındaki adamın bileklerini tutuşunu her saniye daha sıkıyordu. -" Ben parmağında yüzük olmayınca bekar zannetmiştim. " hostesin içine kaçan sesi ile konuşması Ateş'i eğlendirmek yerine daha da sinirlendirmişti. Ne demek parmağında yüzük olmayınca bekar zannetmişti . Hostes bileklerinin acısıyla dişlerini sıkmaya başlamıştı. Etraftaki havanın negatifleşmesiyle Hikaye Ateş'in neredeyse hostesin bileklerini sıkmaktan beyazlaşan ellerine dokundu. Ellerindeki parmakları hisseden Ateş hosteste olan bakışlarını Hikaye'ye çevirdi. Gözbebekleri korku içinde titriyordu bu kızın . Diğer yolcuların fısıltılarını duyunca etrafına baktı. Tüm gözler onlarda , nefeslerini tutmuş bir şekilde olacaklarını izliyorlardı. Bu kız yüzünden rezil olmuştu. O kadar beceriksizdi ki bir kemeri bile bağlayamamış bu hostesi başlarına bela etmişti. Tuttuğu bilekleri sertçe savurup bıraktı. -" Sana ihtiyacımız yok . Ben bağlarım kemerini. Sen de o bakışların karımın üzerinden çekip defol git ." adamın kararan bakışlarını gören hostes kafasını korku içinde hızlıca sallayarak yolcu kısmından uzaklaşıp ön tarafa gitti. Hikaye'nin üzerine eğilerek kemeri tutup sertçe çekti ve bağladı ama geri çekilmedi . Hikaye kemerini bağlamasına rağmen çekilmeyen Ateş ile korkmaya başlamıştı. Adamın ona tiksinir bir şekilde bakıyor olmasıda bu korkuyu tetikliyordu. Ateş kızın kulağına yaklaşarak fısıltı ile konuşmaya başladı. -" Adama ne yaptın da kendine iki dakika da aşık ettin bilmiyorum ama çok ucuz bir kadınsın . " duyduğu cümleler karşısında gözleri dolu dolu başını onaylamaz şekilde sallamaya başladı. Nasıl böyle düşenebilirdin bu adam . Ona rahatsız olduğu için bakmamıştı , bakışlarını ellerinden çekmemişti bile . -" Ben öyle biri değilim. " Ateş onun ses tonundan ağlamaya başladığını anlamıştı. Eğildiği yerden uzaklaşıp sırtını koltuğuna yasladı. Az önce onun yüzünden tüm yolculara rezil olmuştu. Ağladığı umrunda bile değildi. Söyleyeceği şeylerin canını yakması için göz teması kurdu onun gözleriyle. Yanaklarından akan yaşları gördüğünde vazgeçer gibi oldu . Kurduğu göz temasını keserek önüne döndü. -" Zaten ucuz kadınlar hep öyle derler. " Ağzından kaçan hıçkırığa mani olamamıştı. O ucuz kadın değildi ki. Hep hakkıyla namusunu korumuş , laf getirtmemişti. Sinirden ellerini yumruk yapmıştı. Tırnaklarının avuçlarına battığını hissediyordu. O kadar kendini sıkıyordu ki yüzü kıpkırmızı olmuş , nefes alış verişleri azalmıştı. O sinir krizi geçiriyordu. Kendini sıkmaktan ciğerleri patlayacaktı. Hıçkırıkları boğazına dizilmişti. Gözlerini sımsıkı kapattı. Ateş yanında oturan kadının sessizliği ile kabullendiğini sanmıştı . Kabullenişi nedense onu sinirlendirmişti. Bari inkar etseydi bir iki defa sonra kabullenseydi diye düşünüyordu. Sessizliği ile hışımla yan tarafına döndüğünde karşılaştığı görüntü ile ne yapacağını şaşırmıştı. Böyle bir görüntü beklemiyordu ... Oturduğu yerden kemerini çözerek kalktı. Hikaye'nin de kemerini çözerek omuzlarında sarsmaya başladı. Hiçbir fayda etmiyordu yaptığı bu hareket. Uçağın kalkmasına dakikalar vardı. Hostesler durumu farkettiklerinde onlara doğru koşmaya başladılar. Ateş gelenlerin hiçbirini Hikaye'ye yaklaştırmadan belinden tuttuğu gibi kucağına alarak uçakta bulunan lavaboya soktu. Ardında kapıyı kilitleyerek girmelerine engel oldu. Hikaye'yi kucağından indirip belinden tutarak ayakta kalmasını sağladı. Musluğu açıp buz gibi suyla yüzünü ıslattı . Kız suyun etkisiyle derin nefes alışının ardından bir kaç defa daha su ile yıkadı yüzünü. -" Hikaye kendine gel . Hikaye beni duyuyor musun ?. " Hem sarsıyor hem de yüzüne su çarpıyordu . Bakışlarını ellerine çevirince sıkmaktan bembeyaz hale geldiğini gördü. Ellerini var gücü ile açtığında gördüğü şeyle yüzü buruştu . Avucu tırnaklarından dolayı yara olmuş , kanıyordu. -" Hikaye kendine gel hadi . Özür dilerim. " Hala ses çıkarmayan kız ile birlikte kapıya yaslanarak yere çömelip oturdular. Kızı göğsüne yaslayarak sarsmaya başladı. Hikaye Ateş'in dediklerini tam anlamıyla duymuyordu. Aklı hala ucuz kadın lafında kalmıştı. Bu laf çok ağırdı onun için. Bedeninin gevşemesiyle kasılmaları durdu. Gözlerini açarak etrafını baygın bakışlarla izlemeye başladı. -" Ben ucuz kadın değilim . " fısıltılı sesiyle bu cümleyi bir kaç defa daha tekrarladı. Ateş duyduğuyla boğazında yumru oluşmuştu. Söylediği bir cümle kızı bu hale getirmişti. Ya daha önce söylediği ve yaptığı haraketler ondan ne etkiler bırakmıştı . Bunları daha sonra düşünecekti. -" Evet , evet sen ucuz kadın değilsin. " kulağının yakınından duyduğu sesle kafasını onaylar bir biçimde yavaşça salladı. Yorgun hissediyordu. Bütün vücudu , kasları ağrıyordu. -" Hiçbir kadın ucuz değildir ki." onaylanmasını ister gibi söylediğiyle Ateş derin bir nefes aldı. -" Evet hiçbir kadın ucuz değildir. Özür dilerim . " yorgunluğun verdiği ağırlık ile yavaşça kafası sallayamadan uyumaya başladı. Ateş duyduğu düzenli nefes sesleri ile kafasını kapıya yasladı. Aradan bir kaç dakika geçmişti ki kapının hafifçe tıklatılması ile oturduğu yerden yavaşça kalkarak Hikaye'ye kucağına aldı. -" Efendim uçak kalkmak üzere lütfen çıkarmısınız ? " kadın hostesin seslenmesi ile elini daha çabuk tutarak kilidi açıp kucağında Hikaye ile lavabodan çıktı. Neredeyse bütün hostes takımı buradaydı . O pislik erkek hosteste kapının kenarında durmuş kaygılı ve korkak bakışlarla buraya bakıyordu. Benim ona baktığımı görmesiyle bakışlarını çekerek gözden kayboldu. Önünde duran Kadın hostes Hikaye'nin ellerinde olan bakışlarını Ateş'e çevirerek baş selamı verdi ve ; -" Efendim Ben Aslı , isterseniz siz koltuğunuza oturun . Ben eşinize gerekli ilk yardımı yapayım. " -" Sizin yapmanıza gerek yok . İlk yardım çantasını getirin ben yaparım eşime. " Kadın ilk başta kaygı ile bana baksada Ateş'in bakışlarında ki kararlılık ile onaylamak zorunda kalmıştı. Ateş hosteslerin arasından geçerek yolcuların bakışlarını görmezden gelip kalktığı koltuğa yani cam kenarına Hikayeyi oturttu. Hikaye'nin yerinede o oturarak ikisininde kemerini bağladı. Hikaye'nin bedeninin kendi bedenine yaklaştırıp yasladı. Hızlı adımlarla koşturarak ilk yardım çantasını getiren kadın elindekileri Ateş'e verdi. -" Teşekkürler . Gerisi ile ben ilgilenerim . " -" Peki efendim . Geçmiş olsun . " Ateş hiç kadına bile bakmadan başını sallamış tüm ilgisini Hikaye'nin ellerine vermişti. En sonunda kremide sürdükten sonra sargı bezi ile avuç kısımlarını sardı.
****** Uçuş sırasında Hikaye hiç uyanmamış , hep uyumuştu. Bedeni sinir krizi sonrasında çok yorulmuştu. Şimdi ise uçak iniş yapmış herkes yavaş yavaş gidiyordu. Ateş herkes uçağı terk ettikten sonra çıkacaktı. Birkaç dakikanın ardından uçakta hiçbir yolcu kalmamasıyla Hikaye'yi kucağına alarak uçaktan indi. Havaalanına girdiği anda birçok bakış onlara dönmüş , merakla izliyorlardı. Kimse bu tarz olaya şahit olmamıştı. Zaten Hikaye'nin şaçları bile ilgi odağı olmaya yetiyordu. Babaannesinin onlar için tuttuğu birkaç görevli yanlarına gelerek onların yardımı ile arabaya yerleştiler. Fransa'nın sokakları arasında geçip giderken burayı özlediğini farketti. Fransa'da okuduğu için birçok arkadaşı vardı . Hepsi ile fazla irtibata geçmediği için onu merak etmiş olmalılardı. Araba Fransa'nın meşhur otelinin önünde durması aşağı indi. Şoförün Hikaye'yi kucağına almak için hareketlendiğini gördüğünde sert sesi ile onu durdu. -" Ellerini çek ondan ." Hikaye yakınlardan duyduğu ses ile rahatsız olmuş kapalı gözlerini aralamıştı. Etrafını taradığında arabada olduğunu farketti. En son uçağa bindiğini hatırlıyordu. Uzandığı yerde dikleşip oturdu. Anın verdiği şeyle hafif bir titreme yaşamıştı. Uyku sersemi dağınık saçlarını düzelterek araba kapısını açıp sarsak adımlarla indi. Arkasını dönüp baktığında ayakta dikilen Ateş'i gördü . Onu görmesiyle söyledikleri anında beynine hücum etmişti. Açtığı araba kapısını kapatacakken elinin acısı ile yüzü buruştu. Sinir krizi geçirdiğinde tırnaklarının avucuna battığını hatırlıyordu. Dirseği ile kapıyı kapatıp Ateş'in yanına gitti. Hafif hafif rüzgarın esmesiyle Hikaye olduğu yerde ikinci defa titremişti. Ateş üzerindeki paltosunu çıkarıp omuzlarına koyacakken geri çekildi. -" Gerek yok üşümüyorum . " suratına bile bakmadan karşısındaki otelin içine doğru yürümeye başladı. Arkada kalan Ateş elindeki paltoyu arabanın içine sertçe fırlatıp o da otele yürümeye başladı.
Herkese merhaba! Yorum ve oy yapmayı unutmayın !
|
0% |