Yeni Üyelik
18.
Bölüm

~A.Y~ 15.BÖLÜM

@marsmelegi

 

 

" Belki de o aşka aşıktı , ben üzerime alındım ... "

 

Yazar'dan

Ateş ve Hikaye yavaş adımlarla hastaneden çıkarak onları bekleyen arabaya binmişlerdi. Hikaye'nin sağlık durumu eskisi gibi olmasa da biraz düzelmiş , tehlikeyi atlatmıştı .

Dün ki olayda ise söylediği cümlenin ardından Ateş öylece suratına bakmış hiçbir şey demeden odadan çıkarak onu yalnız bırakmıştı.

Sabaha karşı doktor ile birlikte odaya gelmiş , tahliller iyi çıkıncada onun yardımı ile toparlanmıştı .

Onları bekleyen arabaya binerek akıp giden yola dalmış gitmişti.

Ateş yanında oturan kızın dalgın bakışlarla camdan dışarıya bakışını izliyordu .

Dün söylediği cümle ile odayı terk etmişti. Bu zamana kadar kendine itiraf edemediği şeyler vardı . Veya farkında olupta söyleyemediği ...

Öylece odanın dışındaki koltuklarda oturup düşünmüştü . Ne yapacağını , ne düşüneceğini , nasıl davranacağını .

Ama bu düşünceleri sonu hep hüsrandı . O hiç böyle düşünmek zorunda kalmamıştı . İlk defa biri için hareketlerini gözden geçirmişti.

-" Bana verdiğin parayı çaldırdığım için özür dilerim . Çalan kişinin peşinden çok koştum ama yakalayamadım. Otelde daha çok çalışıp sana onu ödeyeceğim. "

Hikaye dalgın halinin aksine oldukça dinç bir şekilde söylemişti bunları. Her ne kadar otelde vereceği işlerden korkuyor olsada ödemek zorundaydı.

-" Yakalamak için peşinden koştun yani. " Ateş'ten beklediği bu değildi . Çalışıp ödemesi gerektiğini söylemesini bekliyordu .

-" Evet peşinden gerçekten koştum ama yakalayamadım. Bir an da kayboldu adam , tabi bende kayboldum . "

-" Boktan para için koştun yani . Ya adam sana bir şey yapsaydı ya saldırsaydı. Bunu düşünemedin mi ? " Araba aniden fren yapmış bedeni öne doğru fırlamıştı . Sıkı sıkıya tuttuğu emniyet kemeri ile kocaman yutkundu .

Koca gözleri ile Ateş'e bakıyordu . Parayı değil de ona odaklanmıştı.

-" Gerçekten aklın yok mu senin ? Tabi ne bekliyorsam düğün zamanı da sana evet dememeni yoksa hayatı dar edeceğimi söylemiştim ama sonuç ne ! Koca bir evet . " Direksiyona yumruk atmış sinirli solukları ile de kafasını geriye yaslamıştı .

Diyeceği o kadar çok şey vardı ki hepsini yutuyordu.

-" Sen hayır deseydin o zaman ! Herşeyi bana yükleyemezsin . " Hikaye kendinden bile beklemeyeceği şekilde bunları demişti.

*******

Araba otelin önünde durması ile düşüncelerine son veren Ateş kapıyı açarak aşağı indiğinde , diğer taraftan herhangi bir hareketlenme olmayışı ile o tarafa gitti.

Camdan gördüğü kadarı ile Hikaye uyayakalmıştı .Kendisine söylediği o cümlelerden sonra sessiz bir şekilde kafasını cama yaslamış Ateş ile tüm irtibatını kesmişti. Hatta onun konuşmasına bile izin vermemişti .

Yavaşça kapıyı açarak Hikaye'yi sarsamadan kucağına alarak otele giriş yaptı.

Girdiği anda görmeyi hiç beklemediği arkadaşı Hüseyin tam karşısındaydı . Onu görmenin verdiği şaşkınlıkla olduğu yerde kalakalmıştı.

En sonunda Hüseyin etraftaki bakışlarını ondan tarafa çevirince görmüştü kendisini . Bakışlarındaki duyguda neydi ?

Hüseyin yeri döven adımları ile Ateş'in yanına geldi.

-" Aptalsın biliyorsun değil mi ?" sorduğu soru karşısında daha da şaşıran Ateş kaşlarını çatarak

-" Ne diyorsun lan ?"

-" Aptalsın diyorum aptal . Zerrin teyze bana telefon etmeseydi şu an beni değil Makbule nineyi görürdün karşında . "

-" Onlar nereden öğrendi ki olanları ? " Ateş'in merak dolu sorusu ile hafif geri çekilmişti . Olanları derken ki kısım tuhaftı .

Hüseyin de olanları tam bilmediği için sadece onlara bakmaya gelmişti buraya .

-" Saatlerdir telefonlarına ulaşılmıyor , Makbule nine buraya gelecekken son an da size bakmam için gönderdiler beni de tam olarak ne oldu ki ? Siz nereden geliyorsunuz ? "

İstem dışı sonlara doğru sssini yükseltmiş olan Hüseyin ile kucağındaki Hikaye olduğu yerde sıçrayarak hiçbir şeyden habersiz bir şekilde etrafına bakmaya başladı.

Tam karşısında Hüseyini görmesiyle Ateş ile aynı tepkiyi vererek şaşırmıştı.

Hüseyin'de yüksek sesle konuşmanın mahçupluğu ile bir eliyle ensesini kaşıyarak

-" Kusura bakma Hikaye .Ben boş bulunup yüksek sesle konuştum biraz galiba . Siz nereden geliyorsunuz böyle ? "

Ortamdaki negatifi olduğu gibi hisseden Hikaye Ateş'in kolları arasında rahatsızca kıpırdanarak

-" Önemli değil ." ona çok yakışan bir gülümsemeyle cevap versene son sorusuna sessiz kalmıştı .

Hikaye Ateş'e dönerek onunla çok yakın olmalarının verdiği rahatsızlıkla sessizce konuştu.

-" Beni indirir misin ?" Ateş ona bakmasıyla yüzündeki gülümsenin soluşunu hayalkırıklığı ile izlemişti. Hüseyin'i kıskanmıştı . Evet bildiğin deli gibi kıskanmıştı.

Ne güzel ona gülümseme ile konuşmuş , kendisine dönünce ise o gülümsemeden eser yoktu . Hele sessiz sessiz konuşması yok muydu ?

Bağırarak konuşmasını , hatta emretmesini isterdi . Onu tüm gece orada unutup kendi eğlencesini düşünmüştü . Hasta olmasına sebebiyet vermişti.

Yavaşça belinden destek vererek onu kucağından indirdi. Ayakları üzerinde sağlamca durana kadar belindeki desteğe son vermedi.

Hüseyin Hikaye ona gülümseyerek baktığında Ateş'in onu kıskandığını anlamış , biraz farkına varmasını sağlamak için hızlı bir atak ile Hikaye'nin koluna girmişti.

-" Odana kadar yardım edeyim Hikaye. Malum uykudan yeni uyandın galiba , Düşersin falan Allah korusun ." bir yandan konuşuyor bir yandan da kızın belindeki eli sert bir şekilde itti. Elinin itilmesi ile boşluğa düşen kolu Ateş'i rahatsız etmişti.

Bu kimdi ki karısına yardım ediyordu . Hem de kendisi dururken .

Hikaye ve Hüseyin yavaş adımlarla asansöre doğru gittiğini görünce o da peşlerinde gidecekken bir şey dikkatini çekti.

Hikaye , Hüseyin ...

İsimlerinin uyumu o kadar fazlaydı ki içindeki kıskançlık çığ gibi üzerine abanmıştı. Olmazdı Ateş'in Hikayesiydi o .

Evet , evet o onundu karısıydı ne de olsa . Hızlı adımlarla onların peşinden giderek asansöre binmeden , sanki bir bebek kaldırıyormuş gibi Hikaye'yi tekrar kucağına aldı.

Zaten zayıf bir bedeni vardı . Kucağında yokmuş gibiydi.

Hikaye'nin itiraz etmek için ağzını açtığını farketmesiyle hafifçe yanağını öpüp , onun şaşkınlığından faydalanarak Hüseyin'e döndü .

-" Dediğin gibi düşer falan . Ben en iyisi karımı , benim karımı kucağıma alayım .Sende nereye gidiyorsan git. Bizden uzak dur kapişş"

Kıskançlığından ne dediğinin bilmeyen genç adam arkasında şaşkınlıktan çenesi yere düşecek bir adet arkadaşını bırakarak , asansöre bindi ve onu beklemeden kapıların kapanışını büyük bir zevkle izledi.

İçindeki ferahlama duygusu öylesine hoşuna gitmişti ki derin bir nefes vererek sırıtmaya başladı. Ne de güzel nakavt yapmıştı.

O Ateş GÜÇLÜ idi. Onu yenecek olan adam daha anasının karnından çıkmamıştı .

O mutluluğunu sırıtarak kutlarken kucağında duran Hikaye öpücüğün etkisinden çıkarak sinirle omzuna vurdu .

O ana kadar ne yaptığının farkında değildi . Ama omzuna vurduktan sonra Ateş'in kendisine dönmesiyle farkına varmıştı . Ona vurmuştu az önce değil mi ?

Bakışlarından pek bir şey anlamasa da kızdığını düşünüyordu . Olduğu yere daha da sinerek bakışlarını ondan çekti.

Ama Ateş ona vurmasına kızmamış hatta hoşuna gitmişti. Hafifçe gülümeyerek bakışlarını ondan çekti.

Asansörün varış sesi ile kapılar açılmış , ikiside içinden çıkmıştı . Uzun holden geçerek odanın önüne geldiklerinde anahtar ile açarak içeri girdiler.

Hikaye daha içeri girer girmez burnuna dolan o tanıdık kokuyu almıştı.

İçki kokusu öylesine yoğundu ki Ateş'te almıştı o kokuyu .

-" İçki içtiğin için o gece beni almaya gelmedin . Sarhoş olduğun için beni o yağmurda almaya gelmedin ." Hikaye'nin hayalkırıklığı ile isyan edercesine konuşmasını , hemen ardından hırs ile kucağından inişini hepsini öylece izlemişti Ateş.

Hikaye ilk başta hafif yalpalasa da banyoya girmiş , yerdeki Ateş'in dün sabah giydiği kıyafetleri eline alarak tekrar kapını önüne gelmişti.

Olağanca bir hızla elindeki kıyafetleri onun suratına fırlattı.

-" Kendi zevkin için o içkileri içtin . Sonra sarhoş oldun . Beni o yağmurda bırakıp , geldin burada uyudun değil mi ? Bu kadar mı nefret ediyorsun benden ? Zaten demiştin bana hayatını cehenneme çeviricem diye ama ben , ben bu kadarını beklemiyordum ki . Ateş ben bunları hak edecek kadar kötü biri değilim gerçekten ."

O kadar çaresizdi ki artık çığlık ata ata kendini anlatmaya çalışıyordu . Hıçkırıkları boğazına dizilmiş , gözyaşları durmak bilmiyordu.

-" Evlendiğimizin ilk günü bodrum kattaki odaya yerleştirdin bir şey demedim , Sabahına kendi otelinde hizmetçi olarak işe aldın yine bir şey demedim , demem de bu kötü bir şey değil ben bu yaşıma kadar Allah'ın her gün temizliğe giderdim sırf iki kuruş için . Sonra beni havuza bıraktın ilk defa ölüme bu kadar yakın oldum , hissettim. "

-" Sen , sen benim namusuma laf ettin ya . Sen ismin gibisin . Ateş olup yakıp kavuruyorsun çevrendeki insanı . " Bağırmaktan boğazındaki sızı artmış , ayaklarında derman kalmamıştı.

Olduğu yere kendini bırakarak çömeldi .

Elleri ile saçlarını çekiştirerek olduğu yerde sallanıyordu. Tükenmişti , tüketmişti .

Ateş öylece onu izliyordu . Ne bir şey diyebiliyordu , ne de yapabiliyordu .

Öylece ayakta dikilip eserini izliyordu . İçindeki herşeyi dökmüştü .

Peki kendi içindeki yangın ne olacaktı ? O da Hikaye gibi dışarı püskürtebilecek miydi ?

Onun yanına gidecekken Hikaye saçlarındaki elini ona doğru uzatarak

-" Sakın yaklaşma . Yanlız bırak beni . GİT !!" ağlamanın etkisi olduğu gibi vurmuştu sesine. O hassastı ama kimse farkında değildi .

Geçen vuruyordu , üstüne de çelme takıyordu .

Genç adam omuzlarını düşürerek geri adımlarla açık kapıdan çıktı . Hemen ardından kapı sert bir şekilde Hikaye tarafından kapatılmıştı .

Öylece kapanan kapıya bakakaldı. Düşünmeye , yanlız kalmaya ihtiyacı vardı genç kızın .

İçinde bir boşluk , durgunluk vardı Ateş'in . Hikaye'nin o hali gözünün önünden gitmiyordu .

Pişmanlığın verdiği üzüntü ile kapıya bakmayı kesip asansöre gidecekti ki duvar dibinde yere oturmuş Hüseyin'i gördü .

Yüzündeki ifadeden anladığı kadarıyla konuşulanları duymuştu .

Öyle ki ona sinirle , tiksinirmiş gibi bakıyordu . Elindeki ceketi yanına fırlatarak ayağa kalktı .

Hüseyin ne kadar Ateş'i sevse de az önce ki duydukları ona karşı düşüncelerini değiştirmişti.

Bu kadar vicdansız olamazdı Ateş . Çocukluğu onunla geçmişti resmen .

Onu tanıdığını düşünürdü fakat bugün Hikaye'nin o isyanını duyduğunda hiç de öyle olmadığını farketti.

Hırsla Ateş'in önüne gelerek sertçe yakasından tutarak onu sarsmaya başladı .

-" O kıza bunları nasıl yapabildin ? Ondan bu kadar mı nefret ediyorsun ? "

-" Hayır ! "

-" O zaman bu yaptıklarını nasıl açıklayacaksın ? Tek soru NEDEN ? "

-" Pişmanım . Söylediğim sözlerden , yaptığım hareketlerden son zerresine kadar pişmanım oldu mu ? ." bağırarak söylediği şeylerin ardından yakasında ki ellerden kurtularak asansöre doğru yürümeye başladı.

Arkasında kalan Hüseyin yerdeki ceketini alarak ona yetişmiş , birlikte asansöre binmişlerdi.

-" Ona nasıl davranacaksın bundan sonra ? " mesafeli bir şekilde sorduğu sorunun cevabını büyük bir merakla bekliyordu .

Hele bir yanlış cevap versin de ona neler yapacağım düşüncesi öylesine beynini meşgul etmişti ki dışarıdan görünen ciddilikle alakası yoktu.

-" Bilmiyorum. " Gerçekten bilmiyordu Ateş bu sorunun cevabını . Sadece hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu .

-" Ona karşı ne hissediyorsun Ateş ? Bak bunu içtenlikle soruyorum . Onu görünce ne hissediyorsun ? " Arkadaşının sorusu ile onun suratına baktı . Gerçekten ne hissediyordu ? Yüzündeki gülümsemenin farkında bile olmadan

-" Kalbimin atışı bir tuhaf oluyor onu görünce . O ağlayınca nefret ediyorum . Ondan değil kendimden . Ona sarılmayı seviyorum . Kıskanıyorum bazen ." o konuştukça salak arkadaşına " bu çocuk olmamış " gibi bakan Hüseyin onu eli ile durdurarak ona bir şey söyleyecekmiş gibi yaparak dikkatini çekmişti.

Olabildiğince tüm gücü ile arkadaşının suratına yumruk attı . İçinde kalmıştı .

-" Salak . Sen çoktan Aşka Yakalanmışsın ." yediği yumruk ile nevri dönen Ateş , ardından söylediği ile şaşkınca ona baktı .

-" Böyle bakma . Aynı çöllerde gezen hippi gerizekalılar gibisin . "

 

 

 

Herkese Merhaba !!

Eee nasıldı bölüm ?

Hüseyin'i sevdiniz mi ?

Yorum ve oy yapmayı unutmayın :*

 

 

 

 

Loading...
0%