Yeni Üyelik
19.
Bölüm

~A.Y~ 16.BÖLÜM

@marsmelegi

 

" Telaşımı hoş gör , ıslandığım ilk yağmursun ."

 

Yazar'dan

-" Bırak artık şu sigarayı Ateş ." Hüseyin hala siniri geçmemiş bir halde Ateş'in ağzındaki sigarayı çekip aldı . Ardından yere atarak ayakkabısı ile basmaya başladı.

-" Bir rahat bırakmadın Hüseyin . " bir karşısındaki arkadaşına bir de yerdeki parçalanmış sigaraya bakıyordu Ateş .

-" Sigara içtiğinde bütün dertlerinin , pişmanlıklarının geçtiğini mi sanıyorsun pezevenk ? Biraz icraat gerekli bu tarz depresyonlarda ."

-" Ne depresyonu lan ? " sigara kokan nefesi ile araba tekerleğine yaslı sırtını düzelterek ayağa kalktı . Toz olan yerlerini elleri ile temizlerken Hüseyin büyük bir heyecan ile omzuna vurdu .

-" Aşk depresyonu aşk . Kenetlenmişsin kalbime ilmek ilmek , işlenmiş gibisin, hasretinle yüreğime , nereye böyle.... "karşısındaki kaç yıl boyunca tıp okuyup , doktor olmuş arkadaşının kendinden geçmişçesine şiir okuyuşuna şaşkınca bakıyordu. Birde tuhaf tuhaf dans etmesi yok muydu .

-" Depresyon falan saçmala Hüseyin . Ben sadece pişmanım . Hem aşk falan da yok . Nereden çıkartıyorsun ."

-" Aşk yok mu ? Asansörde onu görünce ne hissediyorsun diye sordum sen de kendinden geçerek anlatmaya başladın . Tabi gönül yangını hemen belli olmaz.

Ben seni 1 hafta sonra göreceğim ." Ateş kaçıncı kere yaptığını hatırlamadığı gözlerini tekrar devirdi. Onun kendinden çok emin bir şekilde konuşmasını oldu olası sevmezdi.

Tabi birde söylediklerinin oluşu vardı . Sıkıntı ile derin bir nefes aldı ve verdi.

-" Hadi otele geri dönelim artık . "

İki arkadaş yol kenarına çektikleri arabaya bindiler. Hüseyin sürücü koltuğuna binip arabayı sürerken , Ateş yolcu koltuğuna oturup başını cama yaslamıştı.

Hikaye'nin söylediği cümlelerin kelimesi kelimesine hatırlıyordu . Ona yaptıklarını şimdiye kadar hiç düşünmemişti . Bir anda onun ağzından duymak ne bileyim pislik gibi hissettirmişti kendisini.

Yoldan geçip giden şeritler birbirini takip ederken , camdaki kafası anii manevra ile Hüseyin'e doğru savrulmuştu . Anın verdiği şokla kalakalırken arkadaşının kahkahalarını duyuyordu.

-"Ne romantiğim ama değil mi ? Bak üzüntü dolu yüzünü şaşkınlığa , hayranlığa çevirdim . " Ateş içindeki sinir ile yavaşça arkadaşının göğsündeki kafasını kaldırıp arkadaşına baktı . Kendinden geçercesine gülüşünü görünce sertçe suratına vurdu.

-" Lan gerizekalı ne romantikliği , ne biçim fantazi lan bu , karşıdan araba geliyor." Kafasına aldığı darbe ve gerisinde gelen sözler ile tırsarcasına arabanın hızını yavaşlatmıştı .

-" Sağa çek hemen . Ben sürüceğim arabayı . Bu gidişle tahtalı köyü boylarız . " kafasını onaylarcasına sallayıp Ateş'in dediği gibi arabayı kenarı çekti . Ateş oturduğu yerden sertçe inip ,Hüseyin ile yer değiştirerek sürücü tarafına bindi.

Az öncekine nazaran daha sakin geçen yolculuk otelin önünde sonlanmıştı. Araba camından otele bakan Ateş ne yapacağını bilmiyordu. Odaya giderse hangi yüzle onun suratına bakacaktı veya ne diyecekti ona.

Özür dilerim .

Pişmanım .

Üzgünüm .

Affet beni .

Ve daha niceleri . Ama bir an unuttuğu bir şey vardı . Bu kelimelerin hiçbiri yaptığı şeylerin , söylediği sözlerin acısını dindirmezdi . Sadece birkaç kelimeden ibaretlerdi .

Baktığı camın tıklatılması ile oteldeki bakışlarını oraya çevirdi. Hüseyin ne ara araçtan çıkmış , onun tarafına gelmişti hiç bilmiyordu. Sabırsız bakışlarla onun da arabadan çıkmasını bekliyordu sadece.

Can sıkıntısı ile o da arabadan indi . Hava az öncekine nazaran daha serindi. Rüzgar derincesine esiyor saçlarına nefes oluyordu. Üzerindeki gömlek onu hiç sıcak tutmuyor , tüyleri diken diken olmuştu .

Hikaye Ateş'i odadan kovduğundan beri öylece camdan dışarıyı izlemeye başlamıştı . İçindekileri püskürtmek , duygularının , yaşadıklarının hesabını sormak ona iyi gelmişti.

İçindeki ağırlık onu terk etmişti . Hafif , şu dışarıda esen rüzgara karışan yaprak gibi hissediyordu .

Kapının sertçe vurulması ile olduğu yerde sıçradı . Öylesine hızlı ve gürültülü bir şekilde vuruluyordu ki korkmuştu . Ateş'in ona söyledikleri için gelip hesap sorabileceğini düşünüyordu. Yavaş adımlarla hala durmaksızın çalınmakta olan kapıyı açmak için hareketlendi .

Kapının önüne gelince eli ile yavaşça açtı . Karşısındaki gördüğü kişi Ateş değildi . Onun burda ne işi vardı ki ? Ağlamaktan diye düşündüğü göz makyajı akmış , saçları dağılmış , bir elinde ayakkabısı öylece ona bakıyordu .

Ateş resepsiyondan kendi odasının yedek anahtarını alırken , Hüseyin hemen yan odayı iki gecelik tutmuştu . İki gün sonra Ankara'ya geri dönecektiler. Ellerinde odalarının anahtarı ile asansöre binerek kendi katlarına bastılar.

Az sonra karşılaşacakları görüntü yüzlerindeki ifadesizliği bozacaktı .

Gelinen kat ile ilk önce Hüseyin ardından Ateş çıktı . Ateş'in ayakları geri geri gitmek istiyordu . Onunla yüzleşmeye henüz yüzü yoktu .

-" Siktir !! " gelen küfür ile Hüseyin'e baktı fakat o ileride bir şeye dikkatlice bakıyordu. Bakışlarını o yöne çevirdiginde kendi odasının önünde ki Brigett'i gördü . Tam karşısındaki Hikaye' ye kötü kötü bakıyordu .

Brigett'in elini harekete geçirdiğini gördüğünde olağanca hızlı koşarak ona yetişti. Bir kaç saniye daha geç kalsaydı bu el onun değil , Hikaye'nin yüzüne çarpacaktı . Bu düşünce bile onun kalbinin ağrımasına yetmişti.

Hikaye karşısındaki kadının bakışlarındaki kötülüğü , sinsiliği görmesiyle elini ona doğru savurması bir olmuştu . Babasının şiddetlerinden alıştığı üzere öylece olduğu yerde onu engelleyemeden gözlerini kapamıştı .

Kısa süre sonra bütün holü kaplayan tokat sesi ile yanağında bir acı bekliyordu . Fakat hiçbirşey olmamıştı .

Gözlerini açtığında karşısında gördüğü iri beden ona aitti. Dakikalar önce yaptıklarının hesabını sormak istediği adama aitti. Onun yerine tokat mı yemişti ?

Ateş yüzündeki acıya aldırış etmeden Hikaye'ye döndü . Ona bakıyordu .

-" Bir şeyin var mı ? Sana zarar verdi mi ? " içindeki durmak bilmeyen endişe , Hikaye'nin ona cevap vermeyişi ile daha da büyüyordu .

-" Birşey söylesene Hikaye sana zarar verdi mi ? "

-" Bana senin kadar kimse zarar veremez korkma !" onun endişe dolu sesine nazaran duygusuz bir şekilde ona cevap vermişti . Zaten tokat yediğine de çok şaşırmıştı .

Normalde bırak engel olmayı o da tokat vurur diye düşünmüştü . Karşılık olarak verdiği cümle karşısında Ateş'in gözlerindeki hayalkırıklığı görmüş ,bir an pişman olmuştu.

Ama anında bu duygu yerini kızgınlığa bırakmıştı . Ona değil kendisine . Nasıl pişman olmuştu ki o ona neler söylemişti fakat bir saniye bile pişmanlık belirtisi göstermemişti .

-" Sen kötü adamsın Ateş , benim nasıl olduğum önemli değil senin için fakat bu hizmetçi önemli öyle mi ? " Brigett isyan edercesine arkası dönük Ateş'in kolunu tutarak sarf ettiği kelimeler ile birlikte ağlamaya başlamıştı . Hala bara gittiği günün sabahı yaşadığı şeyi unutamamıştı .

O gün o kadar içmişti ki sarhoş olmuştu . Sabah kalktığında ise hiç tanımadığı bir adam ile aynı yataktaydı .

-" O hizmetçi değil Brigett . Laflarına dikkat et !! " Karısına bu şekilde hitap eden arkadaşına sert bir şekilde konuşmuştu .

-"Senelerdir kadınlara bakmayan Ateş . Sürtük buldu kendisine .O değil ben olmalıydım seninle . Ben anladın mı ? Öldürücem onu . Bırak beni " Genç kız kendisinden geçmişçesine hem ağlayıp hem de Hikaye'ye zarar vermek için Hüseyin'in kollarından kurtulmaya çalışıyordu .

-" O benim Karım ve karıma söylediğin sözler hiç hoşuma gitmiyor . Sınırını aşma. " Hüseyin'in kollarında çırpınmayı kesen Brigett duyduklarının doğruluğuna inanmak istemiyordu.

-" Karın mı ? Evlendin mi sen ? "

-" Evet evlendim . "

 

 

 

Yazım yanlışlarını göstermeyi unutmayın !!!

YORUM VE OY YAPMAYI UNUTMAYIN !!

 

 

Loading...
0%