Yeni Üyelik
23.
Bölüm

~A.Y~ 20.BÖLÜM

@marsmelegi

"Bazen dünyanın en zor mesleğidir kendi duygularına tercüman olmak ... "

Yazar'dan

Guruldamaktan bir hal olan karnına üzüntülü bakışlar attı genç kız . Kulübeyi ne kadar aradıysa da yiyecek hiçbir şey bulamamıştı . Zaten epeydir kimse kalmamışa benziyordu . Dalgın bakışlarını kulübe içinde gezdirirken Ateş'e kaydı kahveleri .

Kollarını birbirine sarmış oturduğu koltukta uyuyordu . Daha bir kaç dakika önce utanmadan gözlerinin önünde giyinmişti. Gece yeryüzüne inmiş , beraberinde getirdiği ay ise Ateş'in yüzünü aydınlatıyordu.

Aslında şimdi ki hali çok masum gözüküyordu . Öyle ki onu tanımayan birisi bu halini görse " çok nazik , saygılı , anlayışlı " derdi.

Ama şu an karşısındaki adam öyle biri değildi . O, o babası gibiydi . Evet ona vurmuyordu veya eziyet etmiyordu ama sözleri onu anımsatıyordu kendisine . Titrekçe bir nefes aldı . Düşüncelerini kovmak için kafasını hafifçe salladı.

Yağmur damlalarının küçük pencereye çarpışını izlemeye başladı . Öylesine rahatlatıcı bir görüntü vardı ki ferahladığını hissetti. Bütün sıkıntıları o yağmur damlaları gibi akıp gidiyordu bir süreliğine de olsa.

Yağmurun sesi onu alıp başka diyarlara götürürken üzerindeki kendine büyük gelen yumuşacık kazağa daha da sıkı sarıldı . Bu kazağı bulduğuna şükretmeliydi . Yoksa bir kaç adım ötedeki ıslak kıyafetlerle zaman geçirmeye pek cesareti yoktu .

O bu görüntüye dalıp gitmişken uykudan yeni uyanan Ateş uyku sersemliğini üzerinden atmak için oturduğu bu rahatsız koltukta gerindi .

Hiç rahat bir uyku uyumamış aksine her yeri ağrımıştı . Büyük ve kalıplı bedeni için bu koltuk küçüktü .

Ağrıyan yerleri için eğzersiz hareketleri yaparak bir nebze olsun rahatlatmaya başlamıştı ki gördüğü görüntü ile şapşal gibi kalakalmıştı.

Genç kız yavru kedi gibi üzerindeki kazağına sarılmış bir şekilde koltukta kıvrılmış oturuyordu . Uyuyup uyumadığını göremiyordu .

Yüzü pencereden tarafa çevriliydi . O an onu izlerken birşey fark etti . Onun varlığını hissettiği heryerde

Huzurlu hissediyordu .

Kendine bile yeni itiraf ettiği bu gerçek onu rahatsız etmemişti . Aksine sanki olması gerekenlerin yeni farkına varıyormuş gibiydi .

Bu hissi ilk defa böyle hissediyordu .

Hissettiği şey diğerleri gibi değildi . Daha değerli , daha paha biçilmezdi .

-" Orkide "

Hikaye'den

-"Orkide " hemen arkamdan duyduğum kelime ile korkmuştum . Pencereye bakarak dalıp gitmiştim .

Beni kendime getiren Ateş'e doğru dönecek bir biçimde koltukta hareketlendim . Neden bana Orkide demişti ki ?

-" Orkide mi ? " büyük bir merakla sorduğum soru ile pür dikkat gözlerine bakmaya başladım . Vereceği cevap her ne ise onu deli gibi merak ediyordum .

Gözlerinde gördüğüm anlık şaşkınlık beni de şaşırmıştı . Derince yutkunarak hafifçe öksürdü.Sanki ne diyeceğini tartıyor gibiydi .

-" Orkide mi dedim ben . Uykunun etkisinde söylemiş olmalıyım ben Hikaye demek istemiştim . " gözlerini ben hariç heryere değecek bir biçimde sarf ettiği cümleler ile gözlerim dolmuştu .

Nasıl unuturdum beni görmeye dayanamadığını .

Oturduğum koltuktan kalkarak ona arkamı döndüm . Ayakta öylece dişlerimi dişlemiş bir biçimde duruyordum .

Yağmurda henüz durmamıştı ki dışarı çıkabileyim .

Hemen boynumun yakınında hissettiğim nefes ile dişlediğim dudaklarımı bıraktım . Nefes alışverişlerim kontrolsüz bir biçimde hızlanıyordu .

Korku muydu bu hissettiğim ?

Pencereden yansıyan Ayın ışığını arkama alarak ona doğru döndüm . Tam arkamda bir kaç adım ötede dikiliyordu .

Gözlerini ayırmadan yüzümün her bir karışını izliyordu . Yüzünde bir tiksinti , nefret belirtisi aradım ama yoktu .

Öyleyse neden bakıyordu bana ? veya neden böylesine anlamlı bakıyordu ?

Elini kaldırarak yüzüme yaklaştırmaya başladı . Vuracak mıydı ? Hayır hayır o sadece kötü söz ve davranışlarda bulunur , vurmazdı .

Değil mi ?

Eli hemen yanağıma santimler kala durdu .

Hafifçe gözlerimi kıssamda ne yaptığını görebiliyordum . Hipnoz olmuşçasına bir kendi eline bir de yanağıma bakıyordu .

Ve o an beklemediğim bir şey oldu . Elini yanağıma bastırarak okşamaya başladı . Tüylerimin diken diken olduğunu hissediyordum .

Kendi kendine bir şeyler mırıldanmaya başladı . Öylesine sessiz konuşmuştu ki mırıltıdan ibaret şeyler duymuştum .

Elini sakince yanağımdan çekip bana arkasını döndü . Az önce yüzüne vuran ay ışığı şimdi geniş sırtına vuruyordu .

-" Yağmur azalmaya başlamış , dışarı çıkıp yiyecek bir şeyler var mı diye bakacağım . " söyleyeceklerini söylemiş bir şey dememi beklemeden kulübeden çıkmıştı arkasından da sertçe kapıyı kapatmıştı .

Bende hızlıca kapattığı kapıyı açtım . Kapı pervazında durarak ;

-" Dikkatli ol !! " öylesine yüksek sesle bağırmıştım ki hızlı adımlarla yürüyen Ateş'in adımları durmuştu .

Bana yandan bakıp sadece kafa sallamakla yetinmişti . Ardından tekrara önünü dönerek gözden kaybolmuştu .

*****

Ellerim ağzımda bir bu yana bir o yana dolaşıp duruyordum kulübede . Ateş gideli saatler olmuş neredeyse etraf aydınlanmış , güneş doğmak üzereydi .

Fakat Ateş hala gelmemişti . Tırnağımın acısıyla elimi ağzımdan çektim . Neredeyse tüm tırnaklarımı stresten yemiş kanatmıştım .

Yüzümü buruşturarak tırnaklarımı üzerimdeki kıyafetlere sildim . Çok korkuyordum . Ateş'in başına bir şey gelmiş olmasından endişeleniyordum .

Belki de gördüğümüz ayı tekrar karşısına çıkmış , ona saldırmıştı . Bu düşünce kalbimin hızlanmasına , gözlerimin dolmasına neden oldu .

Dışarı çıkıp Ateş'i aramalıydım . Bana ihtiyacı olabilirdi . Bu düşüncemin doğruluğu ile hızlı adımlarla kulübeden çıkarak Ateş'in ilerlediği yolda yürümeye başladım .

Gözlerim dikkatlice her tarafı arıyordu . Bağırmak gelse de aklıma ayının peşime takılabileceği düşüncesi ile anında vazgeçmiştim .

****

Neredeyse 1 saattir yürüyordum ama hala Ateş'ten iz yoktu . Gözlerim ağlamaktan acıyordu

Ahh evet yürümeye başladıktan bir kaç dakika sonra anın verdiği çaresizlik ve korkudan ağlamaya başlamıştım .

Bir ara tekrar kulübeye geri dönmeyi düşünmüştüm fakat kaybolmuş olabilirim . Sadece dümdüz yürüyordum . Hiç sapmadan .

Büyük ihtimalle ağlamaktan kızaran gözlerimi etrafta gezdirdim .

Yeşillik ve ağaçtan başka hiçbir şey yoktu . Yani normal olan buydu . Ormandaydık sonuçta .

Ayı ve kurtların olduğu ormanda !!!

Tekrar önüme bakıp ilerlemeye devam edecekken ayağım bir şeye takılmış yere düşmüştüm .

Ayağımın acısıyla çığlık atacakken elim ile ağzımı sımsıkı kapatmıştım .

Gözlerimden tekrar firar eden gözyaşları elimi ıslatıyordu . Ateş neredesin ki ?

Düşdükten sonra önüme düşen saçlarımı geriye atarak takıldığım şeye baktım .

Gördüğüm şey aklımı kaçırmama neden olucak bir şeydi . Lütfen böyle bir şey olmasın .

-" Ateş " fısıltı halinde çıkan sesimle ona doğru konuştum . Ama hiç gözlerimi açmadı .

Acıyan ayağımı önemsemeden ağaca yaslanmış bir biçimde hareketsiz yatan Ateş' e doğru sürünerek ulaştım .

Titriyen ellerim ile ne yapacağımı bilemez bir biçimde öylece ona bakıyordum . Gövdesi kanlarla kaplıydı . Elleride öyle .

Çığlık atarcasına ağlamaya başladım .

Üzerindeki kanları umursamadan kafasını ellerimin arasına alarak sımsıkı sarıldım .

-" Ateş . Uyan lütfen . "

Yazar'dan

Genç kadın kendinden geçmişçesine feryat ederken duyduğu seslerden ve kafasına dolanan kollar ile daldığı derin uykudan uyanmıştı Ateş .

Hemen yanı başında tabiki de ağlayan ve kendini yıpratan bir Hikaye beklemiyordu .

-" Ateş . Yalvarırım ölme . Hadi kalk . Yeter ki kalk bana yapacağın bütün eziyetlere , kötü sözlerine hatta aşağılamalarına bile razıyım . " genç kadının hıçkıra hıçkıra ağlaması onu kötü hissettirmişken söyledikleri ayrı bir darbe vurmuştu .

-" Orkide . " Kafası kolları arasında olduğundan dolayı konuşması boğuk çıkmıştı .

Hikaye onun boğuk sesini yanlış anlamış daha da şiddetli ağlamaya başlamıştı . Kendince adamın son nefeslerini verdiğini düşünüyordu .

Kafasını yavaşça kendinden uzaklaştırarak gözlerine odaklandı .

-" Ateş ölme lütfen . Hem ben tek başıma ne yaparım bu ormanda ."

-" Ne ölmesi Orkide . " Ateş öyle şaşkındı ki bu sesine de yansımıştı .

-" Sen Ayı tarafında saldırıya uğradın ya . Baksana haline kanlar içindesin . Ölme lütfen . Ben bir ölümü daha kaldıramam . "

-" Ne ayı saldırması , ne kanı diyorsun Hikaye . Ben yaralı falan değilim . " Hikaye onu korkutmak istemediği için böyle söylediği düşünmüş , elleri ile yüzünü kapatarak ağlamaya devam etmişti.

Ateş'te bu sahne karşısında hafif üzülse de bir yandan seviniyordu . Onun için endişelenmiş , hatta salya sümük ağlıyordu .

Serseri sırıtışı ile uzandığı yerden kalkıcaktı ki üzerindeki kıyafetlerin haline gördü , ardından da ellerini .

Sırıtışı anında kahkahalara dönüşmüştü . Öylesine kuvvetliydi ki Hikaye yüzündeki ellerini hafif aralayarak Ateş'e baktı .

Deli adam öylesine kahkaha atıyordu ki ellerini karnına bastırmıştı .

-" B-en ben yaralanmadım . " zar zor cümlesini tamamlamış biraz sakinleşmenin ardından yaslandığı ağacın hemen dibini göstererek konuşmaya devam etti.

-" Sadece birkaç tane tavşan avladım . Sonra da yorgunluktan uyuya kalmışım burda " Duyduğu şey ile şaşkın bir şekilde ağacın oraya baktı .

Bir kaç tane ölü tavşanı görmesi ile konuşmak için ağzını aralamıştı ki geri kapandı . Sözcükler bulamıyordu şu rezil durumdan kurtulmak için .

Adamı yaralı zannetmiş , üstüne de feryet figan zırlamıştı . Yanakları anın verdiği utançla kızarmaya başladı .

Ateş bu görüntü karşısında daha da gülerken Hikaye sinirli bir şekilde oturduğu yerde kalkmaya çalıştı . Ayağının acısı bunu zorlarken güçlükle ayakta kalmayı sürdürüyordu .

-" Senin ayağına noldu lan ? " Anında uzandığı yerden kalkıp ayağa dikilen Ateş hemen Hikaye'yi kucağına almıştı .

-" Hemen beni indir . Hem sen gülmeye devam etsene . Bırak beni ." Genç kız Ateş'in onu kucağına almasına mı şaşırsın yoksa onun için endişelenmesine mi ?

-" Orkide ayağına noldu ? " tane tane sarf ettiği sözcükler buram buram sabırsızlık kokuyordu . Hikaye'de uzatmamak amacıyla söylemişti .

-" Bir insan neden yoluna bakmaz ki . "

-" Bir insan onu bekleyen biri varken neden uyur ki . Hemde ormanda bir ağaca yaslanarak . Ne çabuk unuttun biz bir ayı tarafından kovalandık ." kulağının dibinde hunharca bağıran kız ile şaşırmıştı .

Ama haklılık payı olduğunu biliyordu . Hiçbir şey demeden kulübenin yolunu tutmuştu .

Tabi kucağından indirmeye niyeti olmadığı Hikaye yani Orkidesi ile.

Kulübe yolunu yarılamışlardı ki Ateş aklına takılan ve kendisi için cevabı çok önemli olan o soruyu sordu .

-" Benim için mi bu kadar endişelendin yoksa ormanda tek başına kalıcaksın diye mi ? " O merakla cevabını beklerken aldığı sesszilikle Hikaye döndü .

Genç kızın uyuduğunu gördüğünde gülümsedi . Yavaşça alnından öperek geri çekildi .

-" İyi uykular Orkidem. "

*****

Burnuna gelen mis kokular ile gözleri açtı Hikaye .

Öylesine açıkmıştı ki hızlıca ayağa kalkıp kokuların geldiği yere yürüyecekken kendini acıyla yere atmıştı .

Ayağını nasıl unutmuştu ? Sızının artmasıyla oturduğu yerde elleri ile masaj yapmaya başladı . Biraz da olsa sızı dinmişti ama hala varlığını hissettiriyordu .

O masaj yapmaya devam ederken kapı eşiğine gelen Ateş'i farketmemişti .

Ateş dışarıda yakaladığı tavşanları pişirirken içeriden gelen takırtı sesleri ile yakınındaki bıçağı kaptığı gibi kulübeye girmişti.

Yerde oturan Hikaye'yi gördüğünde ile yataktan uyku sersemliği düştüğünü zannetmişti fakat ayağını ovaladığını görür görmez hemen yanına çömelmişti .

-" İyi misin ? " endişeli bakışları bir kızın ayağına bir de yüzüne gidiyordu .

-" Evet iyiyim . Ayağımın acısını unutup aniden kalkınca yere düşüverdim ." Şirince gülümseyerek ona cevap veren kız ile içinde bir şeylerin aktığını hissediyordu .

Bu nasıl duyguydu ? Nasıl bir serzenişti ?

-" Gel sana yardım edeyim ." ellerini kızın kollarının altından geçirerek ayağa kaldırıp yatağa tekrar oturtturdu .

-" Etler pişti . Birazdan sofrayı kurarım . " Hikaye'ye yaptığı açıklamadan sonra geri dışarı çıkacakken bileğinden tutmasıyla soru dolu gözlerle ona baktı .

Hikaye birazdan söyleyeceği şeyleri kafasında tartıp biçerek konuşmaya başladı .

-" Ormanda tek kalacağım için değil senin için endişelendim . "

 

 

Herkese merhaba !!

Yazım yanlışları olursa affola !!!

 

Loading...
0%