@marsmelegi
|
-" Sevgilerin en güzeli seni sevmek .Özlemlerin en güzeli seni özlemek .Ve hayatın tadı sabah kalktığımda ,Senin varolduğunu bilmek .... "
Ateş GÜÇLÜ
Yazar'dan Doğan her gün susuyor , yarınını konuşuyordu . Ölen her gün , ölüm çığlıkları atıyor , yarına iz bırakıyordu . Yarın doğuyor yeni bir gün oluyordu . O yeni güne uyanan Hikaye ruhen yorgundu , hüzün doluydu . Dün akşam vakitlerinde Makbule nine ve Hamdi bey evden ayrılmışlardı . Onları seviyordu . Yani bu kısa zaman içinde tanımış olsa da onlar onu ailesine kabul etmiş , kızları gibi görmüşlerdi. Bu bile kendisine yeterdi . Hamdi Babanın giderken ki mutsuzluğu da gözünde kaçmamıştı . Farkındaydı yemek boyunca gözü sürekli kapıya kayıp durmuştu . Oğluna beklemişti fakat Ateş dün gece eve gelmemişti . Neden gelmediğini de merak ediyordu . Hikaye'ye Hüseyin'i bırakıp geri geleceğini söylemişti . Aklındaki bu düşünce balonunu bir iğne yardımıyla patlatarak yattığı rahat ve büyük yatakta gerinerek üzerindeki sersemlikten kurtulmuştu bir çırpıda . Buraya geldi geleli hiç böyle güzel bir yatakta uyuma fırsatı olmamıştı . Zaten bu gecede burda yatmayıp , ev sessizliğe büründüğü zaman kendi odasına gidicek ama yatağın görüntüsüne dayanamamış burada uyumaya karar vermişti. Ateş'in kızmasını , bağırmasını bile göze almıştı bu yolda . Hem ondan korkmak gibi bir düşüncesi yoktu şu dakikadan sonra . Alt tarafı üst kata çıkmıştı . Ateş'in yasakladığı kata .... Bu düşünce biraz sadece biraz tüylerini diken diken etmişti o kadar . Kafasını ışık hızıyla yastıktan kaldırarak oturur hale geldi . Saçları açık yattığından berbat bir halde olduğunu biliyordu . Küçük elleri ile düzeltmeye başladı daha da bozduğunu farketmeden . Elini çabuk tutursa yatağı düzenleyerek , sanki dün gece burda yatmamış gibi davranabilirdi . Zaten koca evde bir sürü oda vardı . Ateş'in odası da bu olmadığına göre bir problem olmazdı . Yani öyle düşünüyordu . Bula bula genç adamın odasını bulmazdı herhalde yatmak için . Üzerindeki battaniyeyi kenara atarak yataktan kalkmak için hareketlenecekti ki olduğu yerde duruverdi . Battaniye mi vardı üzerinde ?
Hikaye'den Üzerimde battaniyenin ne işi vardı ki . Ben anın verdiği kararsızlıkla bir köşesine kıvrılıvermiştim . Battaniyeyi bırak yatak örtüsünü bile kaldırmamıştım . Öylece üzerinde uyumuştum . Yatakta sürünerek kenara attığım battaniyeyi elimle alarak incelemeye başladım . Bir yandan da hatırlamaya çalışıyordum . Dün gece kendim mi örtmüştüm acaba ? Ya da Hümeyra abla örtmüş olabilir değil mi ? Bu seçenekler çok mantıklıydı . Gülümseyerek bu düşüncelerime katılmıştı . Battaniyeyi geri yerine bırakarak gönül rahatlıği ile yataktan kalktım . Hemen bozduğum yerleri düzeltip Zeytini de alarak odadan çıkmam gerekti . Hem Ateş Zeytinin bu katlara çıkmasını benimle beraber yasaklamıştı. Ateş dün gece gelmemiş olabilirdi fakat bu hiç gelmeyeceği anlamına gelmiyordu . Beni merdivenlerden aşağı inerken görmesi bile hiç iyi olmazdı . Yalan söylesem bile hemen anlardı . Büyük Yatağın bozulan örtüsünü el çabukluğu ile düzeltmeye başlarken kapı açılmıştı . Kahvaltı saati yaklaştığından dolayı Hümeyra abla beni uyandırmak için gelmiş olmalıydı . Bir taraftan yatağı düzenleyi yüzümü ona hiç çevirmeden konuşmaya başladım. -" Uyandım ben Hümeyra abla . Sen aşağı in ben birazdan gelir kahvaltıyı hazırlamana yardım ederim . Bu arada Ateş'e söylemeyelim burada uyuduğumu , biliyorsun bu katlara çıkmam yasak . Öğrenirse bu sefer bana otelde daha ağır işler verir veya bodrum katta bile uyumama izin vermez . " cümlelerim bittikten aklıma gelen şey ile konuşmaya devam ettim. -" Ada henüz uyanmamıştır . Ben onu uyandırırım aşağı beraber ineriz . " Hümeyra abladan herhangi bir ses gelmeyince yataktaki düzeltmelerime bir son verdim . Zeytinin kuyruğu ile oynayışına hafifçe gülümseyip onu kucağıma aldım . Salyaları ile heryeri tükürük etmişti . Fransa'da olduğum süre boyunca beni oldukça özlediğini belli ediyordu sıpa. -" Hümeyra ab- " arkamı döndüğümde gördüğüm kişi ile nefesim kesilir gibi olmuştu . O ne zamandan beri oradaydı ? Söylediklerimi duymuş muydu ? Duymuştu tabi . Bunu anlamak zor değildi . Gözleri dolmuş , kapının kulpunda olan eli boşluğa çekilirmiş gibi düşmüştü . Durduğum yerden Zeytini az önce aldığım yere geri koyup Ada'nın yanına gittim . Yanaklarından dökülen yaşlar beni üzmüştü . Benim için ağlıyordu değil mi ? Ellerim ile gözlerini sildim fakat her silişimde bir yenileri ekleniyordu . -" Lütfen ! lütfen ağlama Ada . Hem ben o duyduklarını öylesine söyledim . Şaka olarak , gerçek değiller . " cümlelerim hiç inandırıcı değildi . Öyle ki ellerimi yüzünden yavaşça çekerek benden uzaklaştı . -" Çocuk mu kandırıyorsun Hikaye ? Söylediklerin doğruydu ve .. ve benim abim bir canavar olmalı . " ellerinin hareketi son bulduğunda kafamı hayır dercesine sallamaya başladım . -" Hayır hayır o canavar değil . O senin abin ve bu şekilde düşünme lütfen . "onunla daha iyi anlaşabilmek için konuşmak yerine ellerimi kullanmıştım onun gibi . -" Nasıl düşünmem . Zaten anlamalıydım . Yukarı merdivenleri çıkarken ki o halinde bir tuhaflık vardı . Etrafa meraklı bakışların , karasızlığın . Bende bir aptalım . Nası- " daha fazla devam etmemesi için ellerini tutarak ona sımsıkı sarıldım . Boynumdaki ıslaklığı hissediyordum . Benim için ilk defa Alya'dan hariç birisi böyle ağlamıştı . Sırtını sıvazlayarak biraz olsun sakinleşmesini sağladım. -" Sen aptal değilsin . Sen mükemmel birisin . Öyle ki benim için ağlıyorsun bunun yerine abini savunabilirdin bana . Ağlama lütfen . " kulaklarına fısıldayarak söylediklerimin ardından ağlaması azalmaya başlamıştı . Bir kaç dakika öylece kapının yanında sarılmış bir şekilde beklerken bende hışımla ayrıldı . Sinirli olduğu herhalinden belliydi . Bana mı sinirlenmişti ? -" Bu evde kalamazsın . Abim böylesine canavar biriyken seni burada onunla tek başına bırakamam . Hemen babaannemin yanına gidiyoruz . Yani İstanbul'a . " hayır anlamında kafamı sallarken kolumdan tutarak beni odadan çıkarttı . Ben ne kadar ona engel olmaya çalışsam da mengame gibi tutmuştu kolumu . İlk önce hemen karşı odaya girdik . Ordan oraya adımlayarak etrafta bir şey arıyor gibi bir hali vardı . En sonunda bir kapıdan içeriye girmiş , saniyesinde de elinde sürüyerek büyük bir valizle geri çıkmıştı . Bir elinde valiz , diğer elinde belim kolum merdivenlere yürüyorduk . -" Ada hadi ama lütfen . Dur bir oturalım , konuşalım . Ben sana herşeyi anlatıcam . Ada lütfen ya ." hiçbir şekilde beni dinlemiyordu . Tepki bile vermeden merdivenleri inmeye başladık. Korkuyordum . Her an valizle beraber yuvarlanabilirdik . Düşmenin etkisiyle yaralanıcaktık . -"Ada yavaş ol lütfen . Düşeceğiz şimdi . Yaralanmanı istem- " Önümden önümden yürüyen Ada'ya konuşurken cümlemi yarıda kesen şey sırtımdan kuvvetle beni iten eller olmuştu . Ada'nın kolumu tutmaya çalışırken ki çıkan küçük nidası , bedenimin havadan yere çakılmasıyla belimde ve başımda hissettiğim o acı ... Nefesimin kesildiğini hissediyordum . Bedenimdeki acılar nefesimi kesiyordu .Başımdan aşağı doğru ilerleyen sıvıyı hissediyordum . Gözlerim kararmaya başlamış , etrafımdaki sesler birbirine karışmıştı. Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm tek şey yanı başımda ağlayarak , sesini çıkarmaya çalışan Ada ve merdiven başında dikilen oydu . Ondan böyle bir şey beklemezdim . Benden bu kadar mı nefret ediyordu ? İyi de neden ?
Ateş'ten -" Evime götür istersen artık beni . Dün gecenin parasını da alırım . Gecem 500 tl haberin olsun . " yan koltukta gevşek gevşek konuşan şahıs ile ağzının ortasına bir tane vurdum . Bir insanın sabrı bu kadar da sınanmazdı ki . -" Ne vuruyorsun ya ! Alt tarafı şaka yaptım . " bir eli ağzında boguk boguk sesler çıkararak konuşan Hüseyin göz devirdim . Uçurumdan dönene kadar o at ağzı bir türlü susmamış , rolden role girerek büyük bir gösteri yapmıştı kendince . -" Hadi in aşağı evine geldik sayılır . Burdan sonrasını yürüyerek gidersin . " dediğim şey ile şok olmuşçasına elini ağzından çekerek bana bakmıştı . -" Nereye geldik lan . Dağın başında mı benim evim ? Hem sabah vakti nasıl gideyim yürüyerek . Karnım aç , susuzum . Yarı yolda bayılır kalırım . Benim gibi mükemmel birini kurtlara yem etmek istemezsin değil mi ? " gözlerini büyütüp , dudaklarını tuhaf bir şekilde büzerek bana bakmaya başladı. Sinirleniyordum . Ellerimle yüzümü sıvazlayarak bedenimi tamamen ona çevirdim . -" Bırak kurdu , domuz bile yemez seni . Şu tipe bak . Fok balığının tecavüze uğramış hali gibisin . " bu söylediğim ile bu sefer gözlerini deviren o olmuştu . -" İyi o zaman sürmeye devam et . Kahvaltıyı sizde yiyelim . Tüm gece boyunca şu arabada uyumak beni fena acıktırdı . Öğlene doğru ameliyatım var . Kuvvetlenmeliyim . " -" Şimdi belli oldu karın ağrın . Ne aç bir adamsın . "
Yazar'dan Araba'yı evin bahçesine gelişi güzel park eden Ateş hızlıca inmişti . Ona koşarak yaklaşan korumalardan birine arabanın anahtarını vererek eve doğru yürümeye başladı . Eve geldiğinde mi olsa gerek kalbi hızlı atıyordu . Hikaye'yi görücek olması ise nefesini kesiyordu. Özlemişti... Yüzündeki o büyük gülümsemeyle , pantolonundaki anahtarı hızlıca alarak evin kapısına sokmuştu ki içerinden gelen patırtı ve hemen sonrasındaki sessilik içinde çıkan ağlayış donuklaştırmıştı gülümseyişini . Bu tanıdıktı onun için . Kardeşi değil miydi bu sesin sahibi ? Hemen arkasında bulunan Hüseyin'de duymuştu bu sesleri . Neden ağlıyordu kardeşi ? Kanı çekilir gibi hissediyordu . Hızlıca kapıya anahtarı sokarak çevirdi ve 'kılık ' sesi duyuldu . Kapı ağır ağır aralanırken sonunda olay mahali gözükmüştü . O yerde yatan kişi Orkidesi değildi değil mi ? O olamazdı . Olmamalıydı . Yer ayağının altından kayıyormuş gibiydi . Kocaman dünya bir an da dar gelmiş , içindeki sıkıntı çoğalmıştı . Paytak adımlarla onlara yaklaştı . Yerde ki o kırmızı şeyde neydi ? Peki kırmızıya boyanmış kızıl saçlar ?? Ona kızıl saç yakışıyordu ama bu farklıydı . Yakışmasın istedi o an . Ayakları onu daha fazla taşıyamamış hemen baş ucune çöküvermişti Ateş . Boğazından kaçan hıçkırıkla hareketsiz bir şekilde yerde uzanan Hikaye'nin küçük bedenini kucaklayarak bağrına bastı . İlk defa huzur kokan karısı şimdi kan kokuyordu . -" Hikaye hadi uyan . Aç gözleri lütfen. " Ateş Güçlü ağlıyordu . O sert görünümlü adam gitmiş gibiydi.Hemen yanında duran Hüseyin'e baktı yalvarırcasına. -" Hüseyin kurtar onu . Orkideyi Hercaisine kavuştur . Uçurumun hikayesi gibi bir son yakışmaz. " Hüseyin arkadaşını böyle görmenin verdiği ağırlıkla çömeldiği yerden kalkarak onlardan bir kaç adım geriye giderek ambulansı aramış , çalıştığı hastaneye haber vermişti . -" Lütfen ölmesin Hüseyin . Yalvarırım sana, onu bana kavuştur . " -" Ateş lütfen güçlü ol . Şimdi sağlık görevlileri gelmek üzeredir . Tamam mı ? " Arkadaşının kucağında olan Hikaye'yi yavaşça alarak ilk yardım yapmaya başladı . Başındaki kanamayı tampon uygulayarak durdurmayı başarmıştı ki dışarıdan gelen seslerle sağlık görevlilerinin geldiğini anlamıştı . Hikaye sedyeye bindirilip evden çıkarken Ateş çöktüğü yerden kalkarken ayağına değen şeyle buğulu gözlerini oraya çevirdi . Bu kolyeydi . Hikaye'nin boynundan hiç çıkarmadığı kolyesiydi . Ucundaki kelebek figürünün bir kanadı kırılmıştı . Hafif kan olan eliyle yerden alarak avucuna sakladı . Bunu karısı uyanınca kendisi takıcaktı . Koluna değen parmaklarla Ada'ya baktı . Gözleri kıpkırmızı olmuş bir şekilde kendisine bakıyordu . O da korkuyordu . Dahası kendini suçluyordu . Onun yüzünden düşmüştü merdivenlerden . -" Sen burada bekle Ada . Babaanneme ve diğerlerine haber verin . O iyi olucak . " bu sözler onun son kelimesiydi . Tüm yolculuk boyunca sadece sedyede yatan Hikaye'nin elini tutmuş ona bakmıştı . Sadece bir kıpırtı olsun istemişti ama hiç kıpırdamamıştı karısı. **** Ateş hastanenin soğuk ilaç kokan koridorunda duvara yaslanmış tepkisiz bir şekilde gözlerini kırpmadan ameliyathanenin kapısına bakıyordu . Oradan gelecek iyi bir haber için şu an da her şeyi yapabilirdi . Karısı ameliyat odasında canıyla cebelleşirken burada eli kolu bağlı durmak çok zordu Ateş için . İki saat. Tam iki saattir ameliyattaydı ve hala bir haber vermemişlerdi . Elinde sıkı sıkı tuttuğu Hikaye'nin kırık kolyesi sanki ona güç veriyor , yıkılmamasını sağlıyordu . -" Lütfen beni bırakma Orkidem . " fısıltıyla kuruduğu cümleyi yanı başında dikilen Hüseyin duymuş , ona destek olurcasına sarılmıştı . -" Merak etme . O çok güçlü bir kız . Oradan sağ salim çıkıcak ve seni yaptıkların için sürüm sürüm süründürücek benim aslan yengem . " -" İnşallah . "
Herkese merhaba!! Bölüm nasıldı ? Sizce Hikaye'yi kim itmiş olabilir ? Ada nasıl biri ? BOL BOL yorum yapın arkadaşlar lütfen !!!
|
0% |