Yeni Üyelik
28.
Bölüm

~A.Y~ 25. BÖLÜM

@marsmelegi

" Zaman herşeyi affeder de ben zaman değilim !! "

Yazar'dan

Yaşam ...

5 harften oluşan bu kelimenin manası neydi ? veya ne kadarla sınırlıydı ?

Duvara yaslanmış bir şekilde ayakta dikilen adam karşısındaki insanlara bakıyordu gözlerini kırpmadan .

Karşısındakiler gençlerdi . Gözlerindeki cansızlık bariz şekilde ortaydı .

Hayattan bıkmış , tükenmiş gibiydiler .

Sonra karşı kapıdan bir görevli hemşire çıktı .

28 numaralı ölü diye seslenmişti onlara .

Her biri omuzları düşük , gözleri dolu bir halde görevli hemşirenin çıktığı odaya girdiler .

Sonrasında kapı kapandı .

Yelkovan sadece bir kaç defa hareket etmişti ki içeriden sesler gelmeye başlamıştı . Canı çıkarcasına ağlayan kız , belkide saniyeler önce sevdiğinin cesetini görmüştü .

28 numarayı !!

İnsan bu kadar mıydı ?

Bu kadar macera , koşuşturma , hayal kırıklığı , gözyaşı , mutluluk belki çokça Aşk nereye gitti ?

Sadece 28 numara olmuştu .

Belki de bu kadar duygu günün birinde 28 numara olmak için yaşanmıştı .

Kafasını işgal eden bunca düşünceyi kaldıramayacağını hisseden Ateş hafifçe kafasını sallayarak kendine gelmeye çalıştı .

Yaslandığı duvardan uzaklaşarak bulunduğu koridoru hızlıca terk etti .

Belkide daha fazla o kızın ağlamalarını duymak istememişti . Bilmiyordu , sadece o an hemen oradan uzaklaşmak istemişti .

Merdivenin son basamağını da çıkacaktı ki omzuna çarpıp büyük bir hızla merdivenleri inen kadın ve arkasından koşuşturan hemşirelerle olduğu yerde kalakalmıştı .

Büyük merakla onlara bakmaya devam ediyordu . Neden hemşiler o kadını kovalıyordu ?

Kadın sanki bir yerden tanıdık geliyordu fakat o çıkaramamıştı .

Onların gözden kayboluşu ile son basamağı da çıkarak sağa döndü . Hikaye yanlızca 2 saat önce kendi kendine nefes almaya başlamıştı ve her an uyanabilirdi .

İlk onu görsün , her daim yanında olduğunu hissetsin istiyordu .

Koridorun sonunda olan odaya hızlı adımlarla varmış , yavaşça kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişileri beklemiyordu . Öyle ki odada bulunan kişilerde Ateş'i hiç beklemiyorlardı .

Tam onlara burada ne yaptıklarını soracaktı ki bir şey dikkatini çekti .

Tanıdık olan o gözler ...

-"Orkidem . "

-" Ateş ."

Hikaye'den

Gözlerimin üzerinde öylesine bir ağırlık vardı ki açmak istesemde açamıyordum .

Etraftan bir kaç kişinin sesi geliyordu fakat net değillerdi .

Başımdaki hafif sızının varlığını belli etmesiyle yüzümü buruşturdum . Ağrıyordu .

Bana ne olmuştu en son ? Bu başımdaki ağrının , gözlerimin üzerindeki ağırlığın nedeni neydi ?

Gözlerimin üzerindeki ağırlığa rağmen kendimi kasarak sağ gözümü ardından da sol gözümü araladım .

Karşılaştığım parlak beyaz ışık oldukça rahatsız etmişti beni . Hafif kısarak ışığa alışmaya çalıştım .

Etrafımdaki sesler hafifçe normale dönüyor kimin ne konuştuğu belli oluyordu .

Gözlerimin ışığa alışması ile tamamen araladım . Ben hastane odasındaydım . Öyle ki karşılaştığım beyaz tavan ve yeni yeni algıladığım koku bunu doğruluyordu .

-" Kızılcık . Ahh sonunda uyandın .Yeşim abla sen doktora haber verir misin ? " hemen yanı başımda gelen yüksek ses istemsizce rahatsız etmişti beni . Başımdaki ağrı daha da artırıyordu .

Ağrıya dayanamayıp hafifçe inlemiştim . Ağrı fazlaydı . Dayanılacak gibi değildi . Sağ gözümden süzülen gözyaşı ile gözlerimi kapattım .

-" Sessiz olsana biraz aptal . Ne diye bağırıyorsun ? "

-" Bunu derken sende bağırıyorsun farkında mısın Yeşim abla ? "

-" Bunu derken sende bağırıyorsun hala Alper . "

-" İkiniz de biraz sessiz olur musunuz artık lütfen ? " sesim fısıltı halinde çıksa da beni duymuşlardı .

Odanın için sessizleşmiş , kimseden çıt çıtmıyordu . Kapalı olan gözlerimi açarak tam karşımda duran ikiliye baktım .

Üzerlerinde Otelin çalışan kıyafetleri vardı . Benim için işi bırakıp mı gelmişlerdi ? Özlemiştim onlara .

Ayrıca son zamanlar onları neredeyse unutmuştum .

Gelişen olaylar yüzünden otele gidememiş , onlarla iletişim kuramamıştım . Ama buna rağmen gelmişlerdi .

Yattığım yerden doğrulmaya çalışmıştım ki sırtımdaki ağrı ile derin bir nefes verdim .

-" Kalkma yerinden kızılcık . " sessiz bir şekilde beni uyardıktan sonra yavaş hareketlerle kalktığım yere geri yatırdı .

-" Teşekkürler Wifi . " lakabını kullanarak konuşmam onu mutlu etmişe benziyordu .

-" Unutmamışsın kızılcık . Hoş o kadar gün boyunca bizi ne aradın ne sordun . Ben bizi çoktan unuttuğunu düşünmüştüm . " dargın bir şekilde çıkan sesi ile içim acımıştı . Evet onları unutmuştum .

-" Özür dilerim . Haklısın sizi arayıp , sormam gerekiyordu . Ben , ben ahh başıma o kadar şey geldi ki sizi unuttum resmen . Hayatımdaki beni seven sayılı insanlardan biri olmanıza rağmen hemde . " Yeşim abla yanaklarımdaki gözyaşlarımı siliyor bir yandan da saçlarımı okşuyordu .

-" Ne yaşadığını bilmiyorum ama hiç önemli değil . Sen bizim arkadaşımızsın ve dediğin gibi seni çok seviyoruz . " Yeşim ablanın dedikleri çok hoşuma gitmişti . Beni seviyorlardı .

-" Yeşim abla doğru söylüyor Kızılcık ." Onlara minnettar olduğumu söyleyecektim ki odanın kapısı yavaşça açılmaya başladı . Doktor mu gelmişti acaba ?

Önümde duran Yeşim abla ve Alper dolayı geleni de göremiyordum ki .

Hafifçe kafamı sağa doğru uzattığım da kapıdakini gördüm . Ne olmuştu ona böyle ? Koskoca Ateş çökmüştü .

Göz altları morarmış yorgun bakışlarla bana bakıyordu . Ama o bakışlardaki ışıltı tüm bu çöküntüsünü kapatıyordu .

-" Orkidem . "

-" Ateş. "

İkimizinde aynı anda konuşmasıyla istemsizce gülümsemiştim . Onun gözleri ise gülüşümde takılı kalmıştı .

Kapının orada daha fazla kalmayarak benim yanıma geldi . Tabi Alper ve Yeşim ablaya değişik bakışlar atmayı da unutmamıştı .

-" Daha iyisin değil mi ? Bir yerin ağrıyor mu ? Siz ikiniz doktoru çağırdınız mı ? Tabiki de akıl edemediniz lafa daldınız . " ilk defa bu kadar hızlı ve uzun konuştuğunu duymuştum , duymuştuk galiba.

Çünlü ikili şaşkın şaşkın bir birbirlerine bir de Ateş'e bakıyorlardı . Arada ağızlarını açıp bir şey diceyecek olsalar da geri kapanıyordu .

-" Alper gidip doktorlara haber ver , hemen gelsinler . " Alper girdiği şaşkınlıktan çıkarak şapşik gibi kafasını sallamış , kaçarcasına odayı terk etmişti .

Yeşim ablada sanki bir sonraki hedefin o olduğunu hissetmiş gibi kocaman yutkunmuş , yardım isteyen bakışlarla bana bakmaya başladı .

Hafifçe oturduğum yerde Ateş'in dikkatini çekebilmek için yalandan öksürmeye başladım .

Öyle ki bir süre sonra bu gerçeğe dönüşmüş , ciğerlerim sökülme raddesine gelmişti . Ben öksürdükçe sırtımda ve başımdaki ağrı artmaya başlamıştı .

-" S-su " zar zor anlaşılan sesimi duyan Ateş yakınımdaki sürahiden su doldurup yavaşça içirmeye başladı .

Son yudumlarıma doğru az da olsa kendime gelmiştim .

-" Daha iyi misin ? Bu Alper nerde kaldı ? Yeşim gidip şu doktoru buraya çağır . " Sinirli sinirli baıran Ateş'in bir o tarafa bir bu tarafa sallayıp durduğu elini kendi elimle tuttum .

-" Ben iyiyim . Sadece başım sızlıyor bir-"

-" Başın mı ? Neden ağrıyor ? Merdivenden düşerken çok sert vurmuşsun başını ondan olabilir . Şimdi doktor gelir . "

Merdiven !

Eevet merdiven düşmüştüm pardon itilmiştim . Hemde hiç beklemediğim bir tarafından , Ada'da yanımdaydı . Ona bir şey olmuş muydu ?

-" Ada, Ada o iyi mi ? En son o da merdivenlerdeydi . " elini tutan elim sıklaşmış vereceği cevabı bekliyordum . Ada iyi biriydi . En son benim yüzümden o aşamaya gelmiştik .

Ben boş boğaz olmasaydım belki de şu an evde olucaktık .

-" Merak etme . O gayet iyi . Şu an evde, evdeler . " Ler derken , Ada'dan başka kim biliyordu ki düştüğümü .

-" Babaannem ve babam da haberini alınca geri geldiler . Senin için , seni merak ettikleri için. " merak ettiğim soruyu anlamış olmalıydı ki hemen söylemişti .

O an sende benim için endişelendin mi demek istemiştim . Ama zaten bu sorunun cevabı ortada değil miydi ? Benim konu olduğum şeyler onu hiç endişelendirmezdi .

Ama sormak istiyordum cevabına rağmen hemde . İçimdeki burukluğu bir kenara bırakarak derin bir nefes alarak gözlerinin içine baktım .

Gözlerini kırpmadan bana bakıyordu . Belki de endişelenmişti . Olabilirdi ne de olsa o da bir insandı .

Yüzümün heryerine bakışları değiyordu . Sanki , sanki unutmak istemezcesine ezberliyordu her bir karışımı.

-" Sen ? " gözlerindeki kısa süreli şaşkınlık ve cevap vermeyişi beni dumura uğratmıştı . Sadece bir an , bir an endişelendim demesini beklemiştim . Hayalkırıklığı içinde hala bakışan gözlerimi ondan ayırdım .

-"Be- ben senin için " Ateş'in lafını bölen odaya giren Hüseyin , doktor ve hemşirelerdi . İyi ki de lafını bölmüşlerdi . Henüz vereceği acımasız cevaba hazır değildim .

-" Merhaba Hikaye hanım . Nihayet uyandınız . Herhangi bir ağrınız var mı ? "

-" Başım ve sırtım biraz ağrıyor . " verdiğim cevap ile doktor anlayışlı bir gülümse göndermişti bana . Hemen yanı başımda duran Ateş'e dönerek

-" Lütfen kontroller için odadan çıkabilir misiniz Ateş bey . " Doktorun söylediği ile itiraz edecek gibi olan Ateş Hüseyin'in araya girmesiyle söylene söylene odadan çıkmıştı .

Şimdi odada Hüseyin , doktor ve bir kaç hemşire ile beraberdik .

Doktor steteskop ile yanıma gelerek yattığım yatağı hafifçe oturma pozisyonuna çevirdi .

Sırtıma değen soğuk steteskop ile ürpermiştim . Nefes alış verişlerimi dinledikten sonra , başımdaki yeni fark ettiğim sargıyı değiştirip bana geçmiş olsun diyerek odadan çıkmıştı .

-" Geçmiş olsun Hikaye . Bizi gerçekten çok korkuttun . Senin için hepimiz çok endişelendik . "

-" Teşekkürler Hüseyin . En azından benim için endişelenen birileri daha var .Onun aksine " sonlara doğru sessiz konuşsam da Hüseyin'in beni duyduğunu biliyordum .

-" O da senin için endişelendi . İnan bana hastaneyi birbirine katıp , hemşilerin burnundan getirdi . Bir ara beni bile döveceğini düşünmüştüm . Sürekli " Karım orada öylece yatarken ben nasıl yemek yiyebilirim , Onun bana ihtiyacı var " diyip durdu . " her duyduğum cümle sonrasında şaşkınlıktan ölecek gibi olmuştum.

-" Benim için endişelendi mi yani ? Hemde Ateş öyle mi ? " sorduğum soru ile gülümseyen Hüseyin beni onaylarcasına kafasını sallamıştı .

-" Artık içeri girmek istiyorum Hüseyin . " Dışarıdan bağırarak kapıyı yumruklayan Ateş ikimizi de korkutmuştu .

Öyle ki Hüseyin olduğu yerde sıçramış , korkuyla kapıya bakmıştı .

-" Aynen Ateş Bey haklı . Hüseyin beyefendicim bizi alır mısınız artık odaya ? "

-" Sen sus Alper . Ben dedim daha sen niye beni tekrarlıyorsun ki . Az ileriye git . Uzak dur benden . Zaten sana sinirliyim . "

-" Tamam Ateş bey . Ben bir kaç adım geriye gideyim en iyisi . " kapı arkasındaki bütün diyalogu duymuş , hatta bu diyolog beni güldürmüştü . Alperin bir anda içine kaçan sesi oldukça korktuğunun göstergesiydi .

Hüseyin kapalı kapıyı açarak onları içeriye aldı .

Ateş tekrar benim yanıma gelerek en yakın koltuğu hemen yatağın yanına çekmiş , oraya oturmuştu . Ardından da hiç beklemediğim bir şey yaparak sımsıkı elimi tutmuş , kenetlemişti kendi eline.

Ben ona şaşkın şaşkın bakarken o sinirli bir şekilde Alper'e bakıyordu . Bildiğin bakışlarıyla öldürmüştü .

Zavallı Alper ise onun bakışlarına dayanamamış Yeşim ablanın yanına oturmuştu . Yok olmaya çalışsada başarılı değildi pek .

Hafifçe Ateş'i uyarmak istercesine elini sıktım . Anında bakışları bana dönmüştü . Ben sinirli bakmasını beklerdim aynı Alper'e baktığı gibi. Hiç öyle olmamıştı . Bana daha derin bakıyordu .

 

 

Herkese yeniden merhaba canlar :)

Hikaye nihayet uyandı . Neler düşünüyorsunuz ?

Alper ve Yeşim Abla tekrar aramıza döndüler . Onları ilerleyen bölümlerde görmek ister misiniz ?

Ateş neden Alper'e sinirliydi ?

Bol bol yorum bekliyorum sorularıma :))

 

Loading...
0%