@marsmelegi
|
" Ölmek için çok genç, yaşamak için fazla telaşlıydık . " Hikaye' den Ben Hikaye Güçlü . 19 Yaşında ilk defa böylesine korku yaşayan bir genç kızım . Annesin de bile yaşı küçük olduğundan dolayı yaşayamadığı korkuyu , aşık olduğu adamı kollarında öyle kanlar içinde görünce canından can giden Hikaye ... Ben Hikaye Güçlü . Benim için canını feda eden adamın arkasından feryatlar kopartan , ama elinden hiçbir şey gelmeyen zavallı Hikaye ... ****** Kaybediyordum ... Daha kavuşamadan , bana kendini affettirmeden onu kaybediyordum ... Onu öylece kollarımdan kanlar içinde alıp gitmişlerdi . Ne bir sarılabilmiştim ne de öpebilmiştim . Öylece başında ağlayıp yardım çığlıkları atmıştım . Boğazımda ki ağrı da bunu kanıtlıyordu . Oturduğum sandalye , bulunduğum hastane koridoru bana zehir oluyordu . Ben nefes alamıyordum . Ben ölüyordum ve dermanım ise şu an ameliyathane canı ile cebelleşiyordu . Ateş benim için canını feda adam , bıçağın önüne atlayan sevdiğim . Hala ellerimde ve üzerimde ki kıyafetler de kanı vardı . Kurumuştu . Aynı göz pınarlarım gibi . Artık ağlayamıyordum . Hiçbir şey düşünemiyordum . Boşlukta gibiydim . Çırpındıkça daha da içine çeken bir boşlukta hem de ... Ne bir haber veren vardı ne de içeriden çıkan . Öylece bir haber bekliyordum oturduğum koltukta . Yaşlı gözlerim o ameliyathane kapısında hiç ayrılmıyordu. Yanımda ki koltuğa bir beden oturdu . Ona dönüp bakacak kadar gücüm yoktu . -" O domuz gibidir . Bir şey olmaz o pezevenge . " Hüseyin acısını saklar gibi gülüyordu . Gözlerimi hafifçe kırpıştırıp ona baktım . Karşı duvara bakıyordu . Gözleri doluydu ve ona rağmen yüzünde aptal bir sırıtış vardı . -" Orada ne oldu Hikaye ? Bunu ona kim yaptı ? " yanağından süzülen yaşı çenesine ulaşmadan elimle sildim . Onun için zor olmalıydı . Aralarında ki ilişki arkadaştan çok kardeş gibiydi . Ateş her ne kadar ona bağırsa da o da çok önem veriyordu ona. Peki ben anlatmalı mıydım ? Hümeyra'nın yaptığını hatta Ateş'in beni kurtarmak için önüme geçişini . Ben de yorulmuştum . Hem de onun hiçbir şey olmamış gibi evde dolanması sinirimi bozuyordu . -" Hümeyra . O yaptı . Dosyayı çalan da o . " boynumdaki kolyeyi tişörtümün içinden çıkartıp ona gösterdim . -" Sabah odada buldum bu kolyeyi . Ona ait . " duydukları ile gözleri büyümüştü . Dişleri sıkarak oturduğu koltuktan hızla kalktı . Bir o tarafa bir bu tarafa sinirli bir şekilde yürüyordu . Adımları öylesine sertti ki ... -" Sen , sen bunu orada bulmana rağmen bizden sakladın öyle mi ? Neden bulduğun an bize vermedin ? Şu an Ateş bu durumda olmazdı Hikaye . Bir önlem alırdık . " hepsinde haklıydı . Kendime itiraf edemesem de o söylemişti . Benim yüzümdendi . Sarsıla sarsıla ağlamaya başladım . Tüm suç benimdi . Ben sadece o an Hümeyra ile başa çıkabileceğimi düşünmüştüm . Hesap sormak istemiştim . Nerden bilebilirdim ki bıçakla saldıracağını . Sonra Ateş'in o hale geleceğini . -" Özür dilerim ben anlık sinirle bağırdım . " Omzuma elini koyarak hafifçe okşamıştı . Sonra yanıma oturdu . -" Hikaye ben gerçekten özür dilerim . Seni suçlamıyorum . Sen nereden bilebilirdin ki ? Bugün yaşananlar gerçekten beni çok etkiledi . Orada yatan benim kardeşim . Ama merak etme Hümeyra cezasını çekecek . Elimden geleni yapacağım . " Cezasını çekmeliydi dediği gibi . Boynumda duran kolyeyi çıkartıp ona verdim . Lazım olurdu . Elimden aldığı kolyeyi incelerken bende baktım . Gerçekten tuhaf ve küçük bir kolyeydi . Pek ucu dikkat çekmiyordu . Sonra ikimizin de beklemediği bir şey oldu . Kolye ucu ortadan ikiye ayrıldı ve her bir tarafında fotoğraflar gözüktü . Onun elinden alarak kendim incelemeye başladım . Bir kız ve bir adamın fotoğrafıydı . Eşi ve kızı olabilir miydi ? Ama onunla konuştuğum yani iyi olduğumuz dönemlerde onlardan hiç bahsetmemişti .Şimdi düşünüyordum da kendinden hiç bahsetmemişti ki . -" Bunların kim olduğunu biliyor musun ? Ya da daha önce gördün mü ? " -" Hayır Hüseyin bilmiyorum . Hiç daha önce görmedim de . " kafam karışmıştı . Bunlar kimdi gerçekten ? -" Eşi ve kızı olabilir mi ? Daha önce laf arasında bir şey demiş olmalı illaki ." Kafamı sallayarak hayır dedim . -" Hüseyin o çok akıllı ve zeki bir kadın . Laflarını , ne söyleyip ne söylemeyeceğini iyi biliyor . Şimdi fark ettim de o bana kendisi hakkında hiçbir şey söylemedi . Sadece bir aralar kıyafet konusunda yardım etmişti . O zaman , o zaman . " tabi ya . Bedeni küçük kıyafetler ona ait değildi tabi ki de . Kardeşimin demişti . -" Kardeşi olduğunu söylemişti bana . " o da derin düşünceler içindeydi . Bu kadını işe alırken hiç mi onun hakkında araştırma yapmamışlardı . Öylece işe mi almışlardı ? Zerrin Hanımı aramalıydım . O tanıyordu Hümeyra'yı . -" Hüseyin senden bir şey rica edebilir miyim ? " o dalmış gözlerini boşluktan çıkartıp bana baktı . -" Tabi . " -" Telefonunu bana verebilir misin ? Birisini aramam gerekiyor da . " ***** Kayıtlı olan numaralardan Zerrin Teyze ismine basıp aradım . Kulağıma yerleştirdiğim telefondan gelen her ses beni geriyordu . Alacağım cevaplardan tırsmam da cabasıydı . En sonunda hattın diğer tarafından gelen hüzünlü nefes ile ben de ağlamak üzereydim . Konuşan ilk Zerrin Anne olmuştu -" Hüseyin Oğlum bir haber var mı ? " ağladığı sesinden belliydi . Kim ağlamazdı ki ? Oğlunun hayatı söz konusuydu . Boğazımda ki yumruğu yutup konuştum . -" Zerrin Anne benim Hikaye . " bir kaç hışırtı sonunda hareketlenmiş gibiydi . Sanki başka bir odaya gidiyordu . En sonunda kapı sesi ile tekrar nefes sesi geldi telefondan . -" Kızım . Sen iyisin değil mi ? Yoksa Ateş'e bir şey mi oldu ? " -" Hayır bir şey olmadı merak etmeyin . Hala ameliyathanede , haber bekliyoruz . Ben sizi başka bir şey için aradım . " -" Ohh rahatladım kızım . Aslında ne için aradığını tahmin edebiliyorum . Hümeyra için aradın . Onun hakkında bildiklerimi soracaksın bana . " onun yanımda olmamasına rağmen kafamı salladım . Tam karşımdaki ayna da kendimle göz göze geldim . Benim bakışlarım da korku vardı . -" Onun en büyük düşmanı benim Hikaye . Eşini ve kızını bir trafik kazası sonucu kaybetti . Diğer şoför iyiydi. Ama ondan iki can gitmişti . Suçlu olan diğer sürücü değildi . Ama o hep sorumlu olarak onu tuttu . O bendim . Belki bunu bana kendi söylemedi ama gözlerinden belliydi . Hep ziyaretine gittim . Kazadan dolayı konuşamıyordu ve yüzü sargıyla doluydu . " ağlıyordu . Hem de hıçkıra hıçkıra . -" Sonra ben yine bir gün ziyaretine gittiğimde o yoktu . Kaçmıştı hastaneden . Yatağında Siyah güller vardı . Bir de not . Notta " Son sözü hep hep Alın Yazısı söyler . Peki sen kendi Alın Yazını merak ediyor musun ? " yazıyordu . Şaşırmıştım . Korkmuştum . Kimseye bir şey söyleyemedim . " Her duyduğum sözle beraber aynadaki yansımam beni korkutuyordu . -" Sonra Ateş bir çalışana ihtiyacı olduğunu söyledi . Bir şirketle anlaşmamız vardı oradan temin ettim . Bir gün onunla beraber Ateş buraya geldi. İstanbul' a sizin evliliğiniz için . Onu ilk gördüğümde bakışlarından dolayı biraz benzetmişti . O değişmişti . Kazadan dolayı yüz hatları farklı olmuştu . Kafamdaki kişi ile alakası yoktu . İsmi bile değişikti . O Hümeyra değil yani gerçek ismi o değil . Sevgi gerçek ismi bu ." Peki nasıl fark etmişti o olduğunu ? Nasıl anlamıştı da beni uyarmıştı . Ağzımı açıp bu soruları soracaktım ama kitlenmiştim . -" Siz evlendikten sonra o geri gitti . Gittiğinin akşamı Ateş'in odasının her bir köşesin de siyah gül vardı . Ve bir de o not . " -" Evden çıkmak için çok çabaladım ama eşiğin ötesine geçemedim . Peşinizden gelmek ikinizi de kurtarmak istedim ama hastalığım engel oldu. " -" Benim Agorafobim ortaya çıktı o hastaneden kaçtığın yıl . " ****** Oturduğum fayasın soğukluğunda mı yoksa az önce duyduklarımdan dolayı mı bilinmez ama buz tutmuştum . Düşüncelerime kadar buz tutmuştum . Öylece tam karşımdaki ayna ile kendime bakıyordum . Hümeyra ... Ya da Sevgi mi demeliyim . O iki kişiyi kaybetmişti . Kızını ve eşini . Bu onun için çok büyük bir kayıp olmalıydı . Ama bu kayıplar yüzünden yaptığı hatalar affedilecek gibi değildi . O ben ve Ateş'in canına kast etmişti ve Ateş hala canı ile savaşıyordu . Ateş'im yaşayacaktı değil mi ? Dışarıdan esen rüzgarın sesini duyabiliyordum . Tam çaprazımdaki cama çarpıyordu . Ve sağlam olmayan cam bununla savaşıyordu . Galiba bu savaş kısa sürecekti . Çünkü cam büyük bir hızla duvara çarpmıştı . İleriye giren rüzgar saçlarımı okşuyor , akan gözyaşlarımı kurutuyor ama gereksizdi . Çünkü yeni akmaya devam ediyordu . Oturduğum yerden kalkıp cama yaklaştım . Dışarıda dolaşan insanların kimisinin belki de burada benim gibi sevdiği yatıyordu . -" Hikaye sen iyi misin ? Hala çıkmadın içeriden merak ettim . " kapının önünde duyduğum sesle oraya baktım . Kapı kulpu hareket ediyordu ama açamazdı . Kilitlemiştim . Sorduğu soru ile geri dışarıya döndüm . Sahi iyi miydim ? -" Pek iyi değilim Hüseyin ! Duygularım ölmüş gibi hissediyorum . " -" Öğrendiklerim taşıyamayacağım kadar büyük . Ne yapmalıyım Hüseyin hafiflemesi için ? " -" Hikaye aç kapıyı öyle konuşalım ." ayakları sürte sürte gidip kapıyı açtım . Hüseyin'in yanında Ada'da vardı . O da harap olmuştu . Gözleri kızarmıştı ağlamaktan . Onu kendime çekip sımsıkı sarıldım . Buna ihtiyacı vardı . Aynı benim gibi ... Öyle sıkı sarıldım ki sanki kardeşime sarılır gibi . Ona da sarılmak nasip olacaktı . Bunu Ateş'le beraber yapacaktık . ***** Herkese merhaba ? Bölüm nasıldı ? Hümeyra hakkında öğrendiklerinize şaşırdınız mı ? Hikaye nasıldı ? Not !! Agorafobi, bireyin açık alanları güvensiz bulması sebebiyle kapalı alanlardan dışarı çıkamaması olarak açıklanan anksiyete bozukluğudur. Agorafobi hastalığı olan bireyler açık alanlardan, toplu taşım araçlarından, alışveriş merkezlerinden, kısacası ev dışındaki tüm mekanlardan korkarlar.
|
0% |