Yeni Üyelik
40.
Bölüm

~A.Y~ 37. BÖLÜM

@marsmelegi

-" Sevgilim olur musun Orkidem ? "

Hikaye' den

-" Ateş şu yastığı da koyayım mı arkana ? "

-" Hayır gerek yok Orkidem . Zaten en az 5 tane koydun . " isyankar bir şekilde dedikleriyle kendimi tutamayarak güldüm . Hakikaten 5 tane yastık vardı ve ben bunu kendisi deyince farkına varmıştım .

-" Ne yapayım rahat etmeni istiyorum . Ne de olsa bu durumda olmanın suçlusu benim . "

-" Hayır suçlusu sen değilsin . Şunu bir aklından çıkarır mısın ? Ben senin için canımı bile veririm . " içim bir tuhaf olmuştu bununla . İlk defa böyle seviliyordum . İster istemez insanın gözleri doluyordu .

Tıpkı şimdiki gibi ...

Yattığı yerden hafifçe doğrularak gözyaşımı sildi . Ve gözlerimden öptü yavaşça .

-" Sakın bu gözlerin dolmasın . Hele benim için asla . Daha fazla bu incilerin dökülmesine neden olmak istemiyorum . Kalbim kaldırmıyor bunu "

-" Hele hele tiplere bak . Ay siz git gide iyice ergen sevgililere döndünüz . " varlığını unuttuğum Hüseyin'e doğru baktım . Sabahtan beri kalkmak bilmediği koltukta yayılmış bir şekilde eli yanağında bizi izliyordu .

Yanaklarım yanmaya başlamıştı . Hala zaten onların önünde öpüşmemizi unutmuş değildim .Bir de sadece Hüseyin olsa iyiydi ama bütün aile buna şahit olmuştu .

-" Yanaklara bak domates gibi oldu . Hafiften kokusu da geliyor galiba burnuma . Kilosu kaç para ablam !!! " bu dedikleriyle yavaştan Ateş'ten uzaklaştım . O da bunu fark etmiş olmalı ki elimdeki yastığı alıp ona fırlattı .

Gelen yastıkla kafası boşluğa düşen Hüseyin kınar bir şekilde ona bakıyordu .

-" Pezevenk . Utandırmasana karımı . Hem senin burada ne işin var lan . Çık git işini yapsana sen . Doktorsun ya sen hani bunu da ben mi hatırlatayım sana ? "

-" Hatırlatmana gerek yok ergen Ateş . Ben zaten biliyorum . Burada bulunma sebebimde hani senin doktorun benim ya puşt herif ondan buradayım . Bir cilveleşmeniz bitmedi ki işimi yapayım . "

-" İyi işini yap da s*ktir git artık yani . " Hüseyin oturduğu yerden kalkarak Ateş'in yanına gitti . Bir kaç yere baktıktan sonra Seruma iğne batırıp ilaç enjekte etti .

-" Ağrı hissedersen Hemşire çağır . Yemek içinde onu çağır beni sakın ola çağırıp ta sipariş verme senin burnunu kırarım . Valla bıktım ya Tarhana çorbası almaktan . Anladın mı puşt ? " haklıydı bu dediğiyle . Burada kalalı nerdeyse 1 hafta olmuştu . Ve bu 1 hafta boyunca full yemeklerimizi o getirmişti .

Hüseyin bir ara onu engellemişti ama Ateş yeni bir hat alıp bu seferde oradan arıyordu yemek için . Son sözlerini de sıralayıp üzerindeki önlüğü düzelterek odadan çıktı Hüseyin .

-" Onu aramaya devam edeceğim hala idrak edemedi salak . " bu deme şekli öylesine komikti .Kaşları büzüşüyor , dudakları tuhaf oluyordu . Kahkaha atmaya başladım .

-" Ateş uğraşma Hüseyin ile . Ne dediysen hep getirdi . Rahat bırak artık . " çocuk gibi omuz silkerek geriye doğru yaslandı . Onun bu hareketli güzeldi ,hoştu da biraz huysuzdu . En azından eski halinden eser yoktu .

Daha çekilir bir hali vardı . Tabi bunda aşkın da etkisi vardı .

-" Ben kahve almaya gidiyorum . Sende bir şey ister misin kafeteryadan ? "

-" Hayır istemiyorum Orkidem . Çabuk gel saçlarımı okşamanı istiyorum . "

******

-" 1 tane sade kahve alabilir miyim ? " karşımdaki adam kafasını sallayarak gözlerini üzerimden ayırmadan kahve makinesinin oraya yöneldi . Ateş'le aynı yaşlarda sayılırdı . Ama biraz tuhaf bakışları vardı bana bakarken. Yeni olmalıydı . Daha önce buraya geldiğimde onu hiç görmemiştim .

-" Kaç yaşındasınız güzel bayan ? " sorduğu soruyu ile şaşırmıştım . Hatta arkama bakarak başka kişi daha var mı diye baktım . Ama yoktu .

-" Bana mı sordunuz ? " yüzünde gereksiz bir gülümseme oluştu . Sanki bu gülüş bana tanıdık gelmişti ama çıkaramadım .

-" Evet güzel bayan . " şunu tipine bak . Bu ne samimiyet dememek için kendimi zor tutuyordum . Önünde dolan kahve bardağını alıp bana uzattı .

-" Sizi ilgilendirmiyor bay . " sinir bir gülümse ile ona bakıp elindeki kahveyi sinirle aldım . Hafifçe dökülse de elime umursamadan kafeteryanın çıkışına adımladım . Elim dökülen sıcak kahveden kızarmış ve yanıyordu .

Bunu Ateş görürse ilk işi sorgulamak olacaktı . Ve şu an ona bunu söylemek istemiyordum . Kargaşaya gerek yoktu . Önünü geldiğim asansör ile düğmeye basıp beklemeye başladım . Arada da kahveden yudumluyordum .

Nihayet gelmesi ile içine geçip katın düğmesine bastım .Tam kapı kapanmıştı ki gelen el ile geri açıldı . İçeri giren beden ile elimdeki bardağa daha da sıkı tuttum istemsizce . Hemen yanımda dikilip arkasına yaslandı .

-" Hala saç renginiz aynı . " kapının kapanışı ile konuşmuştu . Aynı derken ne demek istemişti ?

-" Merak ediyorsundur şimdi aynı derken diye ? " içimi okumuş gibiydi sanki . Adımlarım ondan uzaklaşarak geriye gitti .

-" Benden korkmana gerek yok güzel bayan . Aslında kurtulmana sevindim ama Ateş için aynı şeyleri hissetmiyoruz . Bu arada hala o uçakta ki masum halinlesin . " şimdi hatırlamıştım bu karşımdaki adamı .

Uçaktaki hostesti bu adam . Ateş'in bana ucuz kadın demesinin nedeni olan hostes . Onun burada ne işi vardı ki ? Hissetmiyoruz derken ne demek istemişti ? Kimler onun yaşamasına mutlu olmamıştı ?

-" Ahh güzel bayan sana sadece şunu söylemek istiyorum . Bu güne kadar yaşadığınız her şey planlıydı ve hala öyle devam ediyor . Bir düşünsene bütün aksiliklerin bir anda Paris'te sizi bulması . Arabanın bozulması peki , o aslında fren olacaktı ama tuttuğun adam salak olunca sadece bozulmakla sınırlı kaldı ."

-" Sana bir mesaj daha aktarılmam istendi . Son sözü hep Alın Yazısı söyler . Peki sen Alın Yazını merak ediyor musun ? " kanım donmuştu . Korkuyordum . Elimdeki bardağı her an yüzüne fırlatmak için hazır hale getirdim . Belki de şu an karşımda ki kişi beni öldürülmek amacıyla buradaydı .

-" Seni öldürmek için burada değilim . Sevgi şu anlık planlarının içinde bu olmadığını söyledi . Ama ilerleyen zamanları bilemem . Bunu sana gönderdi . " ceketinin cebine elini götürüp bir şey çıkardı .

Bu bir gül idi . Hem de Siyah gül .

Asansör kapısının açıldığını ve içeriye girenlerin olduğunu hissediyordum ama nedense gözlerim gülden ayrılmıyordu . Zerrin Annenin söyledikleri bile bir bir kulağımda yankılandı o an . Sonra yavaşça yere süzülüşünü gördüm gülün .

Ayaklarını oynatıp asansörden indi o adam .

Ben ise öylece yere düşen güle bakıyordum . Her tarafa yayılmış bir kaç yaprağı vardı . Yer düşmesi neden olmuştu belki de .

******

-" Hay s*keyim böyle işi . Bu kadın nasıl oluyor da her yerde karşımıza çıkıyor . Uçakta ki adamı nerden buldu . Hem de Ateş onu işten kovdurup hayatını cehenneme çevirmişken . " Ne yapmıştı Ateş ? Kovdurmuştu demek o adamı . İyi de neden yapmıştı bunu ?

-" Neden kovdurdu ki o adamı ? " çok merak ediyordum bu sorunun cevabını . Çünkü o zamanlar Ateş hala benden nefret ediyordu . Bana neler çektirmişti o olaydan sonra .

-" Bilmiyorum neden kovdurduğunu . Ama çok sinirliydi . Koskoca Paris Havaalanını birbirine kattı o gün . Ben gördüm onu ama o beni görmedi . Dahası ben saklanmış olabilirim . " sanki o günü hatırlarmış gibi gülüyordu . Ellerini kaldırarak hafifçe yumruk yaptı ve konuşmaya devam etti .

-" O hostesin yakasından tutup bir yumruk çaktı dedim ki adamın çenesi koptu aha . Yere yatırmadan önce yakınlarda bir çocuğun elinde dondurma vardı . Aldı onu zorla yedirdi . Sonradan anladım ki adamın alerjisi varmış . Balon gibi oldu suratı pezevengin . " sanki kendisi yumruk atıyormuş gibi heyecanlı heyecanlı anlatıyordu .

Bir de en son ki söylediği ile kahkaha ata ata gülmesi . Bu ikisi de psikopattı bildiğin .

-" Neyse bunları boş verelim . Ne yapacağız Hüseyin ? Bunların hepsini Ateş'e anlatmalıyız . Hem de bir an önce çünkü başkasından duymasını istemiyorum . "

Haklıydım bu konuda . Ona her şeyi baştan anlatmalıydım . Hiçbir detayı atlatmadan hem de .

-" Evet anlatmalısın ama önce onun iyileşmesini beklemelisin . "

-" Tamam . Neyse ben gideyim . Ateş beni bekliyordur . " oturduğum koltuktan kalkarak ona gülümsedim . Saatlerdir zar zor bulduğum odadan çıktım .

Uzun koridor boyunca bir sürü kişi görmüştüm . Ağlayan , hüzün dolu bakışlarla etrafı izleyen nice insan . Belki de içlerinden bir kaçı sevdiğinin ölüm haberini almıştı . Bu düşünce bile içimin bir tuhaf olmasını sağlıyordu .

Allah kimseyi sevdiğinin yokluğu ile sınamasın .

Ateş'in odasının olduğu koridora doğru döndüğümde köşede ki hemşire kalabalığı ile şaşırmıştım . Hepsi gülüyor ve bir yere doğru bakıyordu . Gözleri oraya doğru yönlendirdiğimde tanıdık oda kapısı ile sinirlenmiştim .

Onlar Ateş'in odasına bakarak gülüyordu . Bu kimin haddineydi ? Niye bakıyorlardı ki kapısına . Bakmasınlar lan .

Derin bir nefes alıp hepsine saldırmamak için yutkundum . Önce ne olduğunu anlamalıydık değil mi ? Belki de kapının boya rengini beğenmişlerdi veya kapı kulpunu . Onların yanına yaklaşıp en cilveli olana baktım .

Senin kahverengi saçların kavrulsun emi . Taktığın mavi lens o gözünü kör etsin emi .

-" Hayrola hemşire hanımlar . Bir şey mi oldu ? " kapıda olan o çakma mavi lensli gözleri bana döndü . Rahatsız olmuştu galiba . Ne de olsa kapı kulpuna olan bakışlarını engellemiştim soru sorarak .

Önce boydan aşağı beni incelemiş , gözleri saçlarımda takılmıştı . Saçlarını savurarak gözlerini devirmişti .

-" Bir şey olduğu yok . Sadece bir meteorla göz göze geldik o kadar . " gülüşü ile diğer hemşirelerde kıkırdamıştı . Gözlerimi kırpıştırarak kaşınan elimi yumruk haline getirdim .

-" Meteor öyle mi ? Kim ki bu ? " taşıra taşıra sürdüğü rujlu dudaklarını birbirine sürttü . Bu yaptığı dudaklarında ki ruju daha da taşırıyordu .

-" Ateş Güçlü . Yani enişten sayılır tatlım . " öyle mi dercesine kaşlarımı kaldırdım . Ama sonrasında yaptığı ile bütün sabrın taşmıştı . Protez tırnaklı eliyle beni omzumdan itti .

-" Sana burada av yok yani . Hadi naş . " tekrar o kapıya baktı . Az önce yaptığım yumruğuma kaydı gözlerim .

Artık daha çok kaşınıyordu . Bence buna bir çare bulmalıydım değil mi ? Büyük bir hırsla yüzüne bir tane vurdum . Ardından bir de kafa attım .

Etrafta ki nidaları , çığlıkları duyuyordum . Ama kimin umurundaydı ki enişten demişti bana .

Bildiğin benim kocamı bana enişte yapmıştı bir saniyede .

-" O benim kocam anladım mı ? Enişte olacaksa sadece sana olur bana değil !!! " saçlarını elime dolayıp bütün hıncımı ondan aldım .

( Kesinlikle doktor , hemşireye karşı olan şiddet , tacizlere karşıyım . Rahatsız olanlar için gönülden özür dilerim . Kusura bakmayın ! Birde kesinlikle insanları dış görünüşleri ile yargılamam . Bir insan kendini nasıl seviyorsa o şekilde güzeldir . Diğer türlüsü hiçbirimizi ilgilendirmez !!! )

-" Bırak beni !! " elimin altında çığıran kız ile onu bıraktım . Elimde kalan saçlarını geriye doğru savurdum . İğrenç bir şeye dokunmuş gibi hissediyordum . Ellerimi pantolonuma sürdüm . Yerde kıvranarak burnunu tutan o kıza hafifçe eğildim ve kulağına doğru sözcüklerimi sıraladım .

-" Bir daha bırak o kapıya buradan geçersen sadece kafa ve yumruk atmakla yetinmem . Anladın mı ? " korku dolu gözleri ile kafasını salladı . Tam geri doğrulacaktım ki duyduğum ses ile kalakaldım .

-" Orkidem ." Yavaşça bedenimi doğrultup sesin geldiği yere döndüm . Üzerinde ki hastane kıyafeti ile öylece bana bakıyordu . Hem de gözlerini koca koca açmış bir şekilde. Elinde tuttuğu değnekler ile yerden geliyordu ki ?

Önce tekrar arkasını döndü . Sonra bir eli gözlerine gitti ve ovaladı . Evet , evet bildiğin ovalıyordu gözlerini . Sonra tekrar döndü ve bana sonra yerdeki o kıza şaşkın şaşkın baktı

-" Orkidem sen ? " bildiğin şaşkınlıktan ne diyeceğini bilmiyordum . Yavaş adımlarla yanına yaklaşıp çenesini tuttum .

-" Evet ben ? " derince yutkunmasıyla garipçe bir ses çıkmıştı .

-" Sen ne yaptın Orkidem ? "

-" Soru , soru sordular cevap verdim bende . " başka bir şey gelmemişti o an aklıma.

-" Ne sordular sana Orkidem ? " hala bir bana bakıyor , bir de yerde yalandan sesli sesli ağlayan kıza . Çenesini biraz daha sıktım bana dönsün diye . Anında bakışları bana döndü .

-" O senin neyin olur diye sordular "

-" Sen ne dedin ? " sesi bir tuhaf çıkıyordu . Bu adam korkmuyordu değil mi benden ?

-" Uzaktan dedim ? " korku mu demiştim ? Yok korkmuyor benden . Bakışlardan belli . Kaşları çatıldı önce sonra o bakışlar koyulaştı .

-" Uzaktan ? "Sanki sorguluyor gibiydi . Hafifçe başımı sallayıp çenesine küçücük bir öpücük kondurdum .

-" Evet , uzaktan yandığım olur kendisi dedim . " bunu beklemiyordu . Öylesine şaşırmıştı ki dudakları açılıp kapanmıştı ne diyeceğini bilmediğinden . Öylece gözlerimin içine bakıyordu . Sonra yavaşça yaklaştı o gözler .

O gözlerin kapanışı ile benimkiler de kapandı . Dudaklarımın üzerinde hissettiğim sıcaklık bu nasıl bir şeydi ?

-" Hayda yine mi ya ? Öpüşmelere doyamadınız bir türlü . " bu defa Hüseyin'in dediğini kaale almadım . Onun dudaklarını hareket ettirişi ile buna ayak uydurdum . Kısa bir ayrılışın sonunda bu seferde ben dudaklarımızı birleştirdim .

-" Tamam yeter bence . Ateş maşallah domuz gibisin . Hastane de yatmana gerek yok artık . S*ktir ol git artık ev- Lan sana ne oldu Simge . Kız bu halin ne senin ? " son andan duyduklarım ile dudaklarımızı hışımla ayırdım .

Yeni fark etmişti o kızı . Kızlara sinir bir bakış attım . Hepsi mesajı anlamış olmalı ki bir tarafa kaçıştılar . En sonunda tek o kalmıştı .

-" Hiçbir şey Hüseyin Hocam yere düştüm . " Tabi ki de buna inanmamıştı . Bana döndü büyük bir şaşkınlıkla . Bunu sen mi yaptın diyordu bildiğin bakışları .

Omuzlarımı silkeleyip Ateş'in koluna girerek onunla beraber odaya girdik . Hemen ardımdan kapıyı kapatıp derince solukladım . O kızı görüp de dövememek zordu benim için .

-" Sen muhteşemsin . Sevgilim olsana benim beraber her akşam tarhana çorbası içmeye gideriz . Ne dersin? "

 

 

 

Herkese merhaba ?

Bölüm nasıldı ?

En sevdiğiniz sahne ?

En sinirlendiğiniz sahne ?

Sevdiğiniz söz ?

 

 

Loading...
0%