@marsmelegi
|
-" Aşk ile tamamlandı bu gönül. Yani seninle..." Hikaye' den -" Sen muhteşemsin . Sevgilim olsana benim beraber her akşam tarhana çorbası içmeye gideriz . Ne dersin ? " öylece gözlerine bakıyordum . Bunu canı gönülden kabul etmek istiyordum . Ama henüz yaptıklarının cezasını çekmemişti ki . Ne yapmalıydım ? Kabul edip mi cezasını kesmeliydim yoksa kabul etmeyerek mi ? -" Ben , şey kabul e- " -" Hayır sevgilin olamaz . Bunca yaptıklarından sonra nasıl kabul etsin ki değil mi ? " lafımı kesen Makbule nine ile şaşırmıştım . Çünkü herkes şu an odanın içinde bulunuyordu . Biz kısa da olsa dikkatimizin dağılmasından dolayı onları fark edememiştik . Hem o ne demişti ?Yaptıklarından sonra ? -" Haklısın anne . " -" Sen sus Hamdi . Hiç konuşma senin de bunlarda suçun var . Ateş daha en başından olacakları söylemiş ama sen buna sessiz kaldın . O yüzden ağzını açma ayağımın altına almayayım seni ." Makbule nineyi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum . Bana olanların hepsinden haberi var gibi görünüyordu . Öyle ki elinde tuttuğu baston sinirden titriyordu ve yere yaptığı basınç çok sertti . Arada dişlerini bile gıcırdatıyordu . -" Hikaye sen bizimle geliyorsun . Eşyalarını topladıktan sonra tabi eşyan varsa ki o bile sana laik görülmemiş , o evden ayrılıyorsun . Daha fazla Ateş'in yanında kalmana gerek yok . " vereceğim cevabı beklemeden kolumu tutarak beni ondan uzaklaştırdı . Ağzımı açıp küçücükte olsa inkar etmek istiyordum ama olmuyordu . Ateş'in gözlerinin içine baktım . Orada gördüğüm çaresizlik beni mahvediyordu . Evet ondan ayrılmak beni üzecekti tıpkı onun da üzüleceği gibi . Ama affetmemiştim ki onu . Evet benim için ölümü göze almıştı ve bunu kimse yapmazdı . Öyleyse neden affetmemiştim . Bencildim değil mi ? Ya da onun aşkı beni şımartmış mıydı ? Kalbim diyordu ki affet gitsin , onunla şu Sevgi midir , Hümeyra mıdır savaşın beraber . Diğer taraftan Aklım ise o kadar okuyucu bu anı bekliyor , birazda olsa yaptıklarını çekmesi gerekiyor diyordu . Zaten öyle çok kalbini kırmazdım ki onun . -" De haydi gidelim . Hamdi sende Hüseyin'e söyle Ateş ona emanet . " Kolumu acıtmayacak şekilde kavrayıp yürümeye başladı . Hamdi Baba Ateş'i biraz bizden uzağa doğru götürmüştü . Sanki her an Makbule Nineye engel olacakmış gibi . -" Babaanne Orkidemi götürmesene ya . Ben yaptıklarım cezasını çekmeye razıyım ama böyle ayırmak falan ayıp oluyor ha .Hem siz nereden öğrendiniz bunları ? Kesin o pezevenk Hüseyin dedi değil mi ? Doğrayacağım onu !!! " Makbule Nine onu hiç kaale bile almadı . Hatta daha da hızlandı ve beni odadan çıkardı . Arkamızdan Ateş'in sesini , bağırışını ve bana seslenişini duyuyordum . -" Hikaye kızım beni sakın yanlış anlama . Bu sizin için daha iyi . O soruya karşı gözlerindeki kararsızlığı gördüm . Bu şekilde her şey yerine oturacak . " Sadece kafamı sallayarak cevap vermiştim . Doğruydu . Daha iyi anlayacaktık birbirimizi . Açılan kapı ile arabaya yerleştik . Akıp giden yol benim için nefes kesiciydi . Her ilerleyişimizle ondan biraz daha uzaklaşıyordum . Tuhaf bir şekilde şimdiden özlemiştim onu . En azından yarası iyileşmişti . Hüseyin de demişti çıkabilir diye . Yani iyiydi o . Endişelenmem gerekmiyordu . ****** -" Sen bu odada kal kızım . Hem bu odanın pencereleri demirli Ateş giremez . " demirli mi ? Hafifçe göz ucuyla pencereye baktım . Dediği gibi demirliydi hem de ne demirli . Küçük küçül boşluklar vardı sadece o kadar . Elim bile zor sığardı oradan ... -" Aslında yan odada da kalabilirim . Bu kadar önlem biraz fazla kaçar Makbule nine . Ha ne dersin ? " önlem falan biraz değil baya çoktu . -" Aslında doğru söylüyorsun . Yan odada kalabilirsin oranın penceresi yok . " ne !! pencere mi yoktu ? Kafamı hızlı hızlı hayır dercesine salladım . Orada kalırsam Ateş'i görme şansım sıfıra düşerdi. Hem kim bir odaya pencere koymazdı ki ? Penceresiz oda ne alakaydı ? -" Hiç gerek yok . Bu oda mükemmel . Ben burada sonsuza kadar kalırım yani o derece . " benim bu endişeli ve saçmalayan halime kocaman bir kahkaha attı . Sonra ne olduysa o kahkaha yavaş yavaş soldu . Ağır adımları ile odanın içinde bulunan kocaman yatağa ulaşıp oturdu . Tam karşısındaki pencereden az da olsa görünen manzaraya seyre daldı . Kederlenmişti . Öyle ki kahkahası bile solmuştu . -" Otur yanıma kızım . " yanındaki boşluğa eliyle vurarak söylemişti . Hemen yanına oturdum . -" Ateş'in böyle şeyler yaptığını daha önce bilseydim seni o balayına göndermek yerine alırdım yanıma . Sana karşı ailecek çok mahcubuz . Ben Ateş severek , isteyerek evleniyor zannediyordum . " dolan gözleri ile benim de gözlerim buğulanmıştı . Karşımda oturan kadın bana değer veriyordu . Zaten bunu daha önceki bana karşı olan tavırlarından anlamıştım . Ama şimdi , bulunduğum ortam daha değişik hissettirmişti . -" Pişman olmuş belli şemalinden . Senin kolunda tutup götürürken ki hali seni sevdiğini gösteriyor . İnşallah sana kendini affettirebilir . " ******* Makbule Ninenin son sözleri bu olmuş , sonrada odadan çıkmıştı . Ben ise o kocaman yatağın ortasında saatlerdir yatıyordum . İçerisi biraz karanlıktı . Çünkü yatağa yatmadan önce koyu renk perdeleri çekmiştim . O an sadece karanlık iyi gelirde uyurum diye düşünmüştüm . Sanırım yanlış düşünmüştüm şu an içim bayılıyordu karanlıktan . Bildiğin Ateşten ayrılmamla sevdiğim şeyler çekilmez geliyordu bana .Yataktan kalkıp ışığı açtım . Geri uzanacaktım ki cama değen bir şeyin çıkardığı ses olduğum yerde kalmama neden olmuştu .Sonra tekrar o ses geldi . Birisi şu an camıma taş atıyordu !! Yavaş ve dikkatli adımlarla oraya ulaştım . Aslında şu an korkmam gerekmiyor muydu ? Ama hayır korkmuyordum aksine oldukça rahattım . Deli cesareti gelmişti sevdiğimden ayrılınca herhalde . Kapalı perdeyi çekerek camın kulpunu tutup açtım . Kafam pek dışarıya doğru gitmiyordu demirden dolayı . Ama bu aşağıda ki bedeni görmeme engel olmamıştı . -" Orkidem !! " elindeki çiçek ile bana seslenişi ve yaptığı hareketle gülümsemiştim . Onun ne işi vardı ki burada ? -" Kuledeki prensesim . At kızıl saçlarını aşağıda tırmanayım oraya . Bitsin artık bu ayrılık da ." -" 14 Şubat bugün Orkidem . Evet de teklifime kaçırayım seni oradan . " şebeklik yapıyordu şu an karşımda koca adam . -" Beraber Tarhana Çorbası içmeye gidebiliriz mesela seni kaçırdıktan sonra . " kocaman bir kahkaha attım . Benden daha çok sevdiğine inanmaya başlayacaktım artık bu çorbayı . Ölümüne seviyordu . -" Senin bu Tarhana çorbası sevdan beni bitiriyor . Doğru söyle benden daha çok seviyorsun değil mi ? " Şakasına söylediğim şeyi ciddiye almışa benziyordu . Büyük bir abartıyla bağırarak -" Hayır , hayır öyle bir şey asla yok . Tarhana Çorbası kim , sen kim Orkidem . Zaten içinde sana olan aşkım var diye seviyorum o mereti . " -" Hadi daha fazla bakma oradan da aşağı , yanıma gel . " bende gitmek istiyordum ama Makbule Nine kızar mıydı ki ? Galiba birazdan cevabını öğrenecektim çünkü Makbule Nine kendinden hiç beklenmeyecek bir performansla Ateş'e doğru yürüyordu . Bir dakika elinde niye vuracakmış gibi tutuyordu o bastonu . Yoksa ... -" Ateş kaç ! Çabuk " -" Niye kaçacak mı- ahhh Kafam !!! " o bastonu hiç acımadan kafasına geçirmişti . Acı içinde bağıran Ateş galiba artık ne demek istediğimi anlamıştı . Tabana kuvvet koşarken Makbule Ninede peşinden gidiyordu . Arkasından kovalanmasına rağmen bana küçük bir öpücük attı . -" Bekle beni Orkidem . Kurtaracağım seni bu yaşlı cadıdan . " -" Benim kurtulamam gerekmiyor şu an , sen kendini baston darbelerinden kurtar yeter . " -" Gel buraya kafana bir tane daha geçireyim de gör yaşlı cadı kimmiş ." ****** Masada ki herkes az önce yaşananlara gülmemek için kendini tuta tuta yemek yiyordu . En başta oturan Makbule Ninenin bile yüzünde hatırı sayılır bir gülümseme vardı . İştahla önündekini yiyordu . Ama benim pek iştiham yoktu önümdeki Tarhana Çorbasından mı olsa gerek . Buram buram kokusu yüzüme çarparken Ateşsiz boğazımdan geçmiyordu bildiğin . -" Ateş şimdi 3 kaseyi bitirmiş yenisini istiyor olurdu herhalde . " Evet Hüseyin'de buradaydı . Ateş ile yaşanan olaydan kısa süre sonra gelmişti . Makbule Nine onu ilk başta içeriye almamıştı . Uzun süre kapı dışarısında dil dökmüştü . En sonunda acıyıp içeriye almıştı. -" Bize ne Ateş'ten . Dön önündeki çorbayı bitir tabi geri kapı dışarısı edilmek istemiyorsan Ateş'in yandaşı . " bu kadın var ya çok zekiydi . Hüseyin bile şaşmış kalmıştı . -" Hayır ne yandaşı , katiyen değilim . Hem bir kaşık suda boğacak beni neredeyse . " lafı kime anlatıyordu ki karşında ondan daha zeki biri vardı .Makbule Nine !!! -" Pek inandırıcı değilsin ama neyse . EE sana dediğimi yaptın değil mi ? "masadaki herkes buna bende dahil onların konuşmasına odaklanmıştık . Ne istemişti ki Hüseyin soğuk terler döküyor , ikilemde kalıyordu . -" Makbule Nine bu kararını biraz daha mı düşünsen ha ? Ateşi Otelin sahibi iken hizmetçi yapmak biraz aşırıya kaçar sanki . Hem Ateş ne anlasın oda temizliğinden bizi batırır , hiçbir müşteri memnun kalmaz , mah- " -" Bitti mi söyleyeceklerin ? Bittiyse işe koyul evladım . " Az önce doğru duymuştum değil mi ? Ateş'i hizmetçi mi yapıyordu ? Hem de kendi otelinde . Ateş ölse bunu kabul etmezdi . Yani imkanı yoktu ya o kadar emindim şu an .Hüseyin cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı . Diğer hattan gelen tanıdık ses ile pür dikkat oraya odaklandım . -" Ne var Puşt herif ? " -" Sana da merhaba canım arkadaşım pezevenk . Seni bir şey için rahatsız ettim aşko ? " -" Senin aşkonu s*ksinler . Arama lan beni demedim mi sana ? Çabuk söyle ne diyeceksen ." Çok sinirliydi . Galiba hala dayak yemenin etkisindendi bu sinir . -" Makbule Nine ve Orkiden yanımda . Makbule Nine bir karar vermiş onu sana söyleyecek " -" Orkidemi . Yavrum nasılsın ? Sana orada iyi bakıyorlar mı ? " daha bir kaç saat önce buradaydı halbuki . -" Ev-" -" Sanane nasıl bakıyorsak bakıyoruz . Sen bunu boş ver de senin için verdiğim karara bak bence . Bundan sonra Otelde Ceo'luk değil HİZMETÇİLİK yapacaksın Torunum . " diğer hattan gelen öksürük sesi ile dudaklarımı dişledim . Şoka girmişti sevdiğim . -" Yaparım vallaha yaparım . Bu kadar kolay mıydı beni affetmeniz . Bundan sonra hizmetçiyim Ama Orkidem geri gelecek . Tamam mı yaşlı cadım ? " hepimiz şaşırmıştık . En başta da ben . Çünkü kesinlikle inkar etmesini beklemiştim ama o kabul etmişti . -" Ateş . " Hüseyin 'in elindeki telefonu almıştım . Ne yapayım konuşmak istiyordum . -" Orkidem ! " -" Seni seviyorum . Bu kadar kolay kabul etmeni beklemiyordum . " -" Bende seni seviyorum . Senin için ölümü bile kabul etmişken bu ne ki ? Hem beni bu kadar seviyorsan kapının önündeyim . " elimdeki telefonla daha fazla konuşmadan Hüseyin'in eline tutuşturup kapıya koştum . O buradaydı . Kapının önünde . Çelik , büyük kapıyı hemen açıp dışarı çıktım . Az ileride arabanın kaputuna yaslanmış bir şekilde göz göze geldik onunla . Sanki dünya yavaşlamış gibiydi . İkimiz vardık sadece o an . Baş başa . Koşarak ona doğru yaklaştım . Son bir kaç adım kala sımsıkı sarıldım . Belimi saran kolları huzur doluydu , özlem doluydu . Boynuna sakladığım yüzüm nedeniyle kokusunu derin derin içime çektim . O da saçlarımı öpüyor , ufak öpücükler bırakıyordu . -" O kadar huzur kokuyorsun ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter " -" Sevmek sanatsa , kalbimin en güzel eserisin Bayım . " Beni omuzlarımdan tutarak uzaklaştırdı . Yüzümün her zerresini , gözlerimin en derinini , dudaklarımın her santimini bir bir izledi . -" Alın Yazım sensin . " -" Alın Yazım sensin . "ikimizin de aynı anda söylediği şeyler belki de son sözlerdi . Dudaklarının sıcaklığı beni başka diyarlara götürüyordu . Belimdeki eliyle beni kendine daha çok çekti . -" Oha ya yine mi ? Yok arkadaş ben artık dayanamıyorum . Benim niye sevgilim yok . Ben her 14 Şubatta sap olmak zorunda mıyım ? "
Herkese Merhaba !!! Bölüm nasıldı ? En sevdiğiniz sahne ? En sevdiniz söz ?
|
0% |