Yeni Üyelik
45.
Bölüm

~A.Y~ 42. BÖLÜM

@marsmelegi

-"Ve bazen öyle bir an geliyor ki onun bir bakışı , bir sözü ile kırılıyor insan saç uçlarına kadar ... "

Hikaye

Yazar'dan

Koskoca yemek masasında herkes çok neşeliydi . Birbirleri ile olan sohbetleri bu güzel kahvaltıyı süslüyor adeta pozitiflik yayıyordu . Ateş önündeki kasesinde ki Tarhana çorbasından bir kaşık içip sohbete o da katıldı .

Nedense bugün çok mutluydu . İçi içine sığmıyor , kendini gülmekten alı koyamıyordu . Sürekli etrafa gülücükler saçıyor . Muhabbetlere katılıyordu ve ondan beklenmeyecek şeylerdi bunlar .

Özellikle sabahları bu kadar sevinçli olmaz aksine huysuz bir adam olurdu .

Belki de Makbule Hanım bu değişikliğin farkında olduğu için onu bu masadan kovmuyordu ya . Çünkü onların düğün yapmak istediklerini biliyordu . Ateş Sedat'a anlatırken hafif kulak misafiri olmuştu .

Kesinlikle bilerek dinlememişti onları ...

Masadaki bu güzel görüntü ile fincanından bir yudum çay alıp torununun açtığı konu ile ilgili o da fikrini beyan etmek için sohbete dahil oldu .

Sadece o masada derin duygularda olan bir kişi vardı ve kimse bunun farkında değildi veya öyle davranıyordu . Genç kız öylece dalmıştı önündekilere . Etrafındaki sohbetten bile uzaktı . Duymuyordu .

Evet mutluydu . Ama diğer taraftan hüzünlüydü de . Ateş hala ona hafta sonu olan davetten bahsetmemişti . Oysa ki sabah kalktıkların da telefonda konuşmuştu hem de hemen yanı başında . Her şeyi duymuştu .

Neden diye düşünüyordu . Neden ona bahsetmiyordu veya davet etmiyordu ? Onu götürmeyecek miydi ? Hem de araları bu kadar iyiyken .

Derin bir nefes alarak çayından bir yudum aldı . Soğumuş çayın tadı pek iyi değildi . Buruşan yüzü ile fincanı geri yerine koydu . İştahı komple kapanmıştı . Oysaki daha hiç bir şey yememişti.

Omzundaki dokunuş ile o tarafa döndü . Ada üzgün bakışlarla ona bakıyordu . Galiba kendisinde ki negatifliği o da hissetmişti .

-"İyi misin ? " yüzünde buruk bir gülümseme ile kafasını salladı .

-" İyiyim merak etme . " ellerini pür dikkat izlemişti ve aldığı cevaba hiçte inanmamıştı Ada. Ankara'dan dün akşam dönmüştü . Sadece 1 haftalığına gitmesine rağmen geldiğinde onu böyle üzgün görmekten nefret etmişti .

-"İyi değilsin . Şu haline bir bak , hiçbir şey yemedin . Eğer abim bir şey yaptıysa senin için onu dövebilirim . " onun bu dediği ile içinden geldiğince gülmüştü . Ada ona iyi geliyordu .

-" Ufaklık tek başına onu dövebilecek misin ? " onun gülmesi ile keyfi yerine gelen Ada hemen elleri ile cevap vermişti .

-" Tabi ki de dövemem . Senin yardımın hiç fena olmaz . Ama sen şimdi yeni affettiğin aşkına kıyamazsın . O yüzden senden umutlu değilim yardım konusunda ." yüzündeki gülümsemeyi bozmadan cevap vermişti Hikaye .

-" Görümcemi tek başına bırakmam merak etme . "

******

Kahvaltıdan sonra oturma odasına kahve içmek için geçen aileden kopmuştu Hikaye . Adımlarını bahçeye çevirerek çiçeklerin yanına gitti. Geldiği günden beri hiç uraya görmemişti . Daha doğrusu pek fırsat bulup ta evi keşfe çıkmamıştı .

O yüzden bu kısımları bilmiyordu .

Parmaklarını kırmızı güle yaklaştırıp hafifçe dokundu . Oldu olası gülün o naif dokusunu severdi .Eğilip derince içine çekti kokusunu . Annesi gülü çok severdi . Hatta kendi kendine esans yapar evin her yerine sıkardı bu kokuyu .

O zamanlar henüz 5 - 6 yaşlarındaydı ve hayat muhteşemdi . Annesi ve babasının ibaret küçük ailesi ile mutluydular . Babası her akşam annesi ve kendisi için çikolata alıp gelirdi . Ve sırf bu çikolata için geç saatlere kadar onu beklediği bile olurdu .

Babası geldiğinde ise annesi kendisi için koca bir bardak süt ısıtırdı ve çikolata ile beraber yerdi .O sütün tadını çok özlemişti .

Babasını beklediği günleri özlemişti ...

Annesinin saçlarını ördüğü günleri özlemişti ...

Birden bire neden böyle hüzünlendiğini anlamıyordu . Sadece tek bir şey biliyordu o da hüzün doluydu bugün .

-" Hikaye bırak artık şu çiçeği . Elini ne hale getirdin ? " çömeldiği yerden beline sarılarak kaldırmıştı Ateş . Kaldırılmamın ve kendisine yüksek sesle bağıran Ateş sayesinde kendine gelmişti .

Bakışları ilk önce telaşla kendisine bakan kahvelerde dolandı . Ardından hissettiği acı ile ellerine döndü . Parmaklarının yer yer kısmı kanıyordu . Öyle büyük yaralar değildi belki ama acıtıyordu . Az önceki dokunduğu gül öylece yerde duruyordu ve kopmuştu .

-" Hikaye iyi misin ? Şu elinin haline bir bak ." tekrar konuşan sevdiği ile ona baktı . Neden öyle hitap ediyordu ki ? Dolan gözlerinin etkisi ile vücudu titredi . Güzel ve güneşli bir günde üşümekten neyin nesiydi ?

-" Yara olmuş elin . Hikaye bir dah - "

-" Neden Orkidem demiyorsun ? "

-" Ne " onun ellerinin arasından yara olan elini çekti . Aralarında bir soğukluk var gibiydi . Ya da kendisi mi uyduruyordu bunu ?

-" Bana 3 defa Hikaye dedin . Oysa sen Orkidem derdin hep . "

-" Çünkü senin ismi bu . Orkide demediğim farkında değildim. Hem söylesem ne fark eder ki" fısıltı halinde konuşan Ateş ile inanamazcasına ona baktı . Ama o kendisine bakmıyordu . Öylece yere bakıyordu .

Kendisine değmiyordu bile kahveleri . Düşen omuzları ile kafasını sallayıp eve doğru adımladı . Arkasında onu bıraktı . Yanaklarından düşen damlalar hani sondu . Öyle demişti sevdiği . Ama yine onu ağlatıyordu . Bilerek veya bilmeyerek ..

Evin içine adım attığı anda karşısına çıkan Ada ile yüzünü saklamaya çalışsa da o görmüştü . Ve buna engel olarak yüzünü kendisine çevirdi . Yanaklarından akan yaşı eliyle silerek onun kolunu tuttu ve yukarı odasına çıkardı .

Kapıyı arkalarından kilitlemesiyle Hikayenin hıçkıra hıçkıra ağlaması bir olmuştu . Genç kız öyle ağlıyordu ki Adanın da gözleri dolmuştu . Abisi inşallah bu yaptığından pişman olurdu da zehir olurdu günü .

-" Bana Orkidem demedi ve bu hitabın gereksiz olduğu söyledi . Bilmiyor ki bu kelimenin benim için olan önemini . " hıçkırıkları her ne kadar konuşmasını kesse de dile getirmişti içindekileri .

-" Ağlama Hikaye lütfen ! "

-" Durduramıyorum kendimi . Eskisinde de acıtıyor bu halleri ." sarsılan omuzları ile yatağın kenarına oturdu . Hala yara olan elleri acıyordu ama ona bile şifa olmuyordu Ateş .

Ada öylece yatakta oturan Hikaye'nin bu haline dayanamıyordu . Artık yetmişti bu kızın ağlaması . Kilitli olan kapıyı açıp odadan çıktı . Hikaye onun gittiğinin farkında bile değildi . İlk rotası çalışma odası olmuştu .

Ve tahmin ettiği gibi abisi buradaydı . Olağanca bir sertlikle kapıyı çarptı ...

*****

( Davet günü sabahı )

2 gündür olduğu gibi yine cam kenarındaki koltukta oturuyordu genç kız . Tam karşısındaki manzara gerçekten çok güzeldi ve bu 2 gün boyunca az da olsa kendine getirmişti . Tüm ev şaşkındı bu hallerine .

Onların bir anda birbirlerinden uzaklaşmaları şok etkisi bırakmıştı . Bundan en çokta Hikaye etkilenmişti . Hiç odadan çıkmamıştı ve buna rağmen Ateş yanına gitmemişti . Bazen gelmediği bile oluyordu eve .

Neden böyle davrandığını kimse anlamıyordu . Daha bir kaç gün önce neler yapmıştı onun için . Şimdi ise sanki hiçbir şey umrunda değildi . En çokta Hikaye .

Ada yara olan ellerine ilaç sürmüştü . Ve kısa zamanda iyileşmişti . Tabi aynısını kalbi için söyleyemezdi . 2 gün boyunca onu beklemişti . Her kapı açıldığında bakışları oraya gidiyordu . Ama gelenin o olmadığı gördüğünde hayal kırıklığı ile sönüyordu ışıltıları .

Cam kenarında gökyüzüne bakmaya devam ediyordu ki kapı açıldı . Gelen büyük ihtimalle Adaydı . Sabahtan beri bir şeyler yemesi için ısrar edip duruyordu . Ama o aç değildi ki .

-" Ada aç değilim . "

-" Ada değil ben geldim . " 2 gündür duymadığı sesi işitmişti kulakları . Kırgın bakışlarını ona çevirdi usulca . Kapı eşiğinde duruyordu . Üzerinde şık bir siyah takım vardı . Bileğindeki takımına uyan saati ile muhteşemdi .

Ama neden böyle giyinmişti ki ? Nereye gidecekti ? Doğruya bugün davet vardı .Kendisine söylemediği hatta bahsetmediği davet .

-" Neden geldin ? " sevdiğinin bakışları kendisine bakmadan kendi elindeki poşetlere çevrilmişti . Onları yatağın üzerine koyarak bileğindeki saate baktı .Sinirli nefes alışını duyuyordu ama anlam veremiyordu .

-" Akşama bir davet var . Haftalar önce düzenlemiştim . Maalesef çiftli bir davet ve sende benimle gelmek zorundasın . Bunları giy ve saat 7 gibi davete gel . Şoför seni bırakacak . " hala kendisine bakmayan sevdiği ile oturduğu yerden kalkıp sarsak adımlarla onun yanına gitti .Tam önünde durduğunda nihayet ona bakmıştı genç adam .

-" Beraber gitmeyecek miyiz ? Neden ayrı ayrı gidiyoruz ki ? " dolan gözlerini ondan saklamadı . Öylece en derinlerine baktı . Ama geç adam ona arkasını dönerek kapıya adımlamıştı .

-" Çünkü ben öyle istiyorum Or- Hikaye . Dediğim gibi 7 de hazır ol . " bu onun son sözleri olmuştu .Kapıyı çekip gitmişti . Ayaklarında kalmayan derman ile yere çöktü . Az önce adamın durduğu yere bakıyordu umutsuzca .

Ona kötü davranıyordu . Onu umursamıyordu ve dahası hayatında en korktuğu şey başına geliyordu galiba .

Sevdiğini kaybediyordu ...

Ağzından kaçan hıçkırıklar ağrıyan başını daha da kötü hale getiriyordu . Çöktüğü yere uzandı . Her akan göz yaşının ardından hıçkırıklara boğuluyordu .

Kapanan göz kapaklarının sanki üzerinde bir ağırlık vardı . Yorulmuştu ağlamaktan . Ağlamaklı bir nefes vererek gözlerini kapattı .

********

-" Hikaye yavrum kalk kızım . Bak beni korkutuyorsun . Ada çabuk buraya gel . "

-" Hikaye kızım lütfen aç gözlerini . Hamdi !!!! Buraya gelin artık . " başının dibinde bağıran yaşlı kadın ile ağırlaşan gözlerini açtı . İçi yanıyordu ve açmak güçtü .

-" Makbule Sultan . "

-" Ah yavrum uyandın sonunda " onu kollarının arasına alarak sımsıkı sarıldı . Onu öyle yerde görünce korkmuştu . Şu yaşlı kalbinin attığını unutmuştu kısa bir an .

-" Anne ne oldu ? Hikaye kızım iyi misin ? " kapı eşiğinde olan Ada ile Hamdi Bey endişeliydi . Ada babasının yanında durmayarak onun yanına çömeldi ve vücudunda dolaştırdı bakışlarını . Onun şişmiş gözleri ve ağlamaktan kızaran burnu ile kötü bir halde oluşu üzmüştü .

-" Baba , babaanne siz çıkar mısınız ? . Biz yarım saate hazırlanıp , aşağı ineriz . " her ne kadar onu bu halde bırakmak istemese de mecbur çıkmıştı Makbule Hanım . Çıkarken bile endişeli bir şekilde ona bakmaya devam ediyordu .

-" Hikaye neden bu haldesin ? Ne dedi abim sana ? " yanan gözleri ile boş bakışlarla Ada'ya baktı . Aynı Ateş kahveleri gibiydi gözleri . Onun odayı gelişinden itibaren söylediği şeylere kadar hepsini söyledi . Ağlamaktan sesi biraz kısıktı ama duymuştu Ada .

-" Benim hazırlanmam gerek Ada . Bana yardım eder misin ? " kafasını sallayarak onu onaylayan kız ile oturduğu yerden kalktı . Hafif yalpalasa da yardımı ile düzelmişti . Kızarık gözleri ile yatağın üzerine baktı .

Ateş onları öylece yatağa koyup gitmişti.

Titreyen elleri ile poşetleri aldı yataktan . Banyoda giymeye gerek yoktu . Ada'dan başka kimse yoktu odada . Üzerindeki kıyafetleri çıkarırken Adanın da makyaj masasına ilerlediğini gördü . Poşetlerin içindekileri çıkarıp üzerine giydi .

Elbisenin rengi saçları ile çok uyumluydu. Bedenini tam anlamıyla sarmıştı . Göğüs kısmı çok güzeldi ve doğum lekesini ortaya çıkarmıştı . Oldukça dikkat çekici bir elbiseydi .

-" Elbise gerçekten çok güzel . Üzerinden çok hoş durdu Hikaye . Bir de güzel bir makyaj ve saç yaptık mı harika olur . " onun yönlendirmesi ile makyaj masasına oturdu ve kendini onun ellerine bıraktı .

Yarım saat sonra her şey tamamlanmıştı . Şişkin göz altları yok edilmiş , dağılan saçlar güzelce toplanarak dağınık bir topuz yapılmıştı . Ada bu işte gerçekten becerikliydi . O aynada kendini incelerken odada yayılan mesaj sesi Ada'nın telefonuna aitti .

Ada hızlıca gelen mesaja bakıp Cevaplar veriyordu .

-" Babam ve Babaannem gidiyorlarmış . Bende onlarla gitmeliyim . Bir yere uğramalıyız sen Ali ile gideceksin Hikaye ."

-" Seni yalnız bırakmak istemiyorum ama gitmek zorundayım . Her şey çok güzel ve şahane olacak inan bana . Bugün orada çok güçlü dur ve asla boynunu eğme . "

Hızlı hızlı ellerini kullandığından dolayı pek bir şey anlamamıştı . Ama hareketlerinden gideceğini çıkarmıştı . Ada üzerindeki elbiseye dikkat ederek Hikayeye kocaman gülümsedi ve odadan çıktı .

Merdivenleri yavaş yavaş inerken hala içinden abisine sövdürmeye devam ediyordu . Gerçekten dengesiz ve salak bir abiye sahipti . Babası ve babaannesinin yanına vardığında onlarda arabaya yerleşiyorlardı .

-" Hikaye hala ağlıyor mu yavrum ? "

-" Hayır ağlamıyor daha iyi ama pek sevinçli olduğunu da söyleyemem . " araba koltuğunda yerini aldıktan sonra oynattığı elleriyle bunu söylemişti . Ve ondan sonrada arabada sessizlik oluşmuştu .

-" Yetimhaneye sür Sercan . "

********

Hikaye' den

Kapımı açan Ali ile elbiseme dikkat edip arabadan indim . Yarım saat sürmüştü buraya gelmeleri . Neredeyse her sokaktan birden defa geçmemiz içimde şüphe uyandırmıştı . Etrafıma göz gezdirdiğimde hiç kimsenin olmaması biraz korkutmuştu .

Hem önümdeki koca binada sanki biraz sessiz ve karanlık gelmişti bana . Oysaki burası davet yeriydi . En azından bir şarkı veya müzik sesi gelmeliydi . Şoföre seslenip ona bunu soracaktım ki onu olmadığını fark ettim .

Hatta araba bile ortalıkta yoktu . Ne ara gitmişlerdi ikisi birden . Sesini bile duymamıştı arabanın . Tekrar önümdeki binaya baktım . Artık içeri girmeliydim .

Topuklu ayakkabılarımın tıkırtılarıyla içeriye girdim . Sıcak renklerle süslenilmiş hol gerçekten muhteşemdi . Ama yine etrafta kimse yoktu . En azından bir kaç çalışanın olması gerekmez miydi ?

Yoksa ben daveti mi kaçırmıştım ? Oysa çıkmadan evvel saat 8 bile değildi . Sonra dikkatimi bir şey çekti . Davet salonunu gösteren bir pankart vardı . En azından koca binada kaybolmadan bulabilecek bir işaret koymuşlardı .

Hızlı ve seri adımlarla o pankartı takip ettim . Takip ettikçe yerdeki gülleri de görüyordum . Bunları buraya kim koymuştu ki ? Büyük ihtimalle davetliler içindi .

Koca bir kapının önüne geldiğimde titreyen ellerimle açtım ve içeriye girdim . Etraf kapkaranlıktı ve tam ortasında bir ışık yanıyordu . O ışığın orada da Ateş vardı . Ama arkası dönüktü bana . Sabahkinden farklı bir takım elbisesi vardı üzerinde .

-" Geç kaldın . Saat 7 de burada olmanı söylemiştim . "

-" Hayır saat 7 de hazır olmamı söyledin bana . "

-" Öyle dedim değil mi ? Neyse hala davet bitmedi zaten . Orkidem . " konuşmaya başladığından itibaren yerde olan bakışlarım o kelimeyi duyar duymaz ona dönmüştü. Arkası dönül değildi . Yüzünde kocaman bir gülümseme ile bana bakıyordu .

Tam gözlerimin içine hem de .

-" Ne dedin ? " ne söylediğini teyit etmek istiyordum . Çünkü o gereksiz demişti .

-" Öyle dedim değil mi ? Neyse hala dave- "

-" Hayır hayır onu sormadım . En son ne dedin bana ? " lafını bölmüştüm .

-" Orkidem dedim . " yüzümde oluşan gülümseme hüzün doluydu . Benimle oyun oynuyordu şu an . Dolu olan gözlerimi ondan çekerek havaya bakıp derin bir nefes aldım . Sonra bir an da bana da bir ışık gelmesi ile gözlerim kamaştı .

Arka fonda da şarkı çalmaya başlamıştı . Ateş durduğu yerde cebinden çıkardığı kutu ile yere eğildi .

-" Sabahları senden önce uyanıp yüzünü izlemek, kötü bir rüya gördüğünde sana su uzatıp "geçti" demek, akşamları kumanda kavgası yapmak ve hemen barışmak, sonra çorabımın diğer eşinin yerini sana sormak istiyorum. Bunca basit şeyler yalnızca seninle anlam buluyor. Var olan her şeyin anlamı sensin ."

-"Dünya olsam, güneşim olur musun? Gökyüzü olsam, mavi rengim olur musun? Deniz olsam dalgalarım olur musun? Bir beden olsam, canım olur musun? Bir can olsam, hayatım olur musun? Benimle evlenir misin Orkidem ? "

Bu duyduklarımın şokunu atlatamadan her yerin aydınlanması ile kalabalığı görmüştüm .Etrafta patlatılan konfetiler havayı süslüyordu . Wifi ve Yeşim Abla bir köşeden bana gülümserken , Bir köşede de Sinem ve Sedat vardı . İkisinin de yüzlerinde gülümseme mevcuttu .

Resmen herkes buradaydı . Ve hep bir ağızdan " evet de " diye bağırmaya başlamışlardı . Ateş elindeki yüzük kutusu ile bana bakıyordu . Yavaş adımlarla onun yanına ulaştım . Titreyen ellerimle yüzüne dokundum .

-" Bir daha bana Orkidem demeyeceksin diye çok korktum Ateş ."

-" Kız Hikaye Ateş ki seni haftalarca beklemiş , senin hayalin ile yanıp tutuştu . O yüzden bu kadar beklemek yeter . EE ne demişler ;

Güller kırmızıdır

Menekşeler mor

Eğer onunla aynı evin faturasına oha demek istiyorsan Please open the doorrr to you heart . "

Hüseyin'in arka taraflardan bağırarak söylediği şeyleri duymuştum sadece. Çünkü kendisi henüz ortalarda gözükmüyordu .

-" Beceriksizin biriyim ben Orkidem . Ne sana olan hislerimi anlatacak bir bestem, ne güzelliğini betimleyecek bir tablom ne de mısraları senle akan bir şiirim var. Ama umudum, senle başlayan bir hikâyem ve bana katılırsan mutlu sonla bitebilecek uzun soluklu bir romanım var ."

-" Evet !! " bağırarak haykırdığım an belimden tuttuğu gibi bana sarılmıştı . 2 gün boyunca hasret kaldığım kokusunu içime çektim .

-" Ama eğer bir daha böyle saçma sapan şeyler yaparsan seni bu söylediğin sözler bile kurtarmaz haberin olsun ." tehditkar sesim ve cümlelerimle kıkırdamıştı .

-" Söz veriyorum yapmayacağım Orkidem . Bu arada buradan çıktıktan sonra bir tarhana çorbası yer miyiz ? 2 Gündür sen bir şey yemeyince bende yemedim ve kurt gibi açım ."

-" Ah senin bu tarhana sevdan yok mu ? Yeriz tabi hem de 3 kase ne dersin ? "

-" Allah derim Orkidem . "

Sarılı olan bedenlerimizi ayırıp bizi tebrik eden insanlarla sohbet etmeye başladık . Ortalıkta olmayan Makbule Sultan , Hamdi Baba ve Adayı arıyordum ama hala yoktular . Üzerimdeki elbise sürekli açılıyordu ve her seferinde Ateş düzeltiyordu .

-" Ateş Makbule Sultan ve diğerleri nerede ? " yanağımı uzunca öptükten sonra belindeki elini sıkılaştırdı ve yan tarafımı işaret etti . Oraya döndüğümde onları gördüm ama yanlarında biri daha vardı .

Küçük kızıl saçlı bir kız .

Sanki o an yavaşlamış gibiydi . Anneme ve bana ne çok benziyordu bu kız . O bana ve çevresine korkulu bakışlar atarken Hamdi Babanın bacağından uzaklaşmıyordu . Hatta Ada ve Makbule Sultana bile yaklaşmıyordu .

-" Sana olan sözümü tuttum Orkidem . Bu uğurda biraz seni üzdüm biliyorum ama yemin ederim sözümü tutmak içindi ."

*******

Herkese merhaba !!

EE bölüm nasıldı canolar ?

Ateş'e kızdınız mı ?

Hikaye nasıldı bu bölümde ?

Evet Pelin bulundu . Ne düşünüyorsunuz ?

En sevdiğiniz söz?

 

Loading...
0%