Yeni Üyelik
10.
Bölüm

~A.Y~ 8.BÖLÜM

@marsmelegi

FiImin adı Gazze!

Şahidi çok, şehidi çok.

FİLİSTİN ÇİÇEKLERİ

Kan ağlıyor derinden kutsal belde Filistin

Hakk davanı taşıyor taşlı ellerle Filistin

Her köşenin başında sizi bir zalim bekler

Acımadan vurulur Filistin'de bebeler

Yolların diken dolu ayakların kan revan

Kıyamın gölgesiyle kalksa üstünden duman.

 

"Eğer zalim ısrarla zulme devam ediyorsa bil ki sonu yakındır. Eğer mazlum da ısrarla direniyorsa bil ki zafer yakındır." Hz. Ali (r.a)

 

"Bir zulmü engelleyemiyorsanız, en azından onu herkese duyurun"

 

 

Hikaye'den

 

Karanlık bir odanın içinde tek başımaydım. Ne tarafa dönersem döneyim hiçbir görüntü yoktu. Sonra benden çok uzakta bir ses ardından gözlerimi acıtacak derecede ışık yayılmaya başladı.

Gözlerim o kadar çok acıyordu ki sımsıkı kapatmam ile gözyaşları boynuma doğru süzülmeye başladı.

Işığın etkisi yavaş yavaş yok olmuş etrafı koca bir sessizlik kaplamıştı.O sessizliğin içinde onu duydum ..... o sesi

Annemin sesini .

Gözlerimi açınca artık karanlık odada değildim. Yemyeşil bir arazinin ortasında bulunan kocaman ağacın altında oturuyordum. Yanımda gelen sesle oraya döndüm. Annem bembeyaz elbisenin içinde o yüzünden eksik etmediği gülümsemesi kucağında tuttuğu bebeği seviyordu.

-" Pelin'im güzel kızım benim. Ablaya gidelim mi ?" hem sevip hemde öpüyordu. Kucağında ki bebek ben değildim. O bebek kimdi , ne işi vardı annemin kucağında .

Sonra etrafın kararmasıyla şaşkın gözlerim gökyüzüne çevrildi. Kara kara bulutlar bizim olduğumuz tarafa geliyordu. Yanımda oturan Annemi uyarmak için o tarafa döndüğümde onu az ileride arkası dönük bir şekilde gördüm.

Hızla ayağa kalkıp anneme bağıracakken elinde bıçak ile babamı görmemle olduğum yerde kalakaldım. Elindeki bıçağı kaldırıp bebeğe batıracakken bir el buna engel oldu.

Ateş...

Korkusuzca bıçağı tutarak babamı geri savurdu ve annemin kucağındaki bebeği alıp bağrına bastı. Bulutlar etrafımızı çevirmiş koca koca şimşekler çakıyordu. Üzerimdeki elbise rüzgardan uçuşuyordu .

Önüme gelen kızıl renkli saçlar görüşümü engelliyordu .Saçlarımı geriye savurunca , O an Ateş ile göz göze geldik. Beni görmesi ile yanıma gelerek yavaşça anlımdan öpüp saçlarımı okşayarak geri çekildi ve kucağındaki bebeği bana uzattı.

Bir ona bir de uzattığı bebeğe baktım. Bebek bana çok benziyordu. Ona karşı içimde anlamsızca bir yakınlık hissetmişti. Bebeği kucağıma yavaşça aldım.

-" Hikayem kardeşine iyi bak. Sizi çok seviyorum." annemin sesi ile ona döndüm. Yavaş yavaş yok oluyordu. Yeniden beni bırakıp gidiyordu. Ben bu bebekle ne yapıcaktım ki

-" Gitme anne " bağırarak nefes nefese yataktan doğruldum. Bu gördüğüm rüya da neydi ? Bakışlarım istem dışı ellerime kaydı . Bebeğin ismi Pelin'di. Annemin en sevdiği ikinci isimdi. Hatırladığım kadarıyla hep derdi annem

-"Kız olursa bu seferde Pelin koyalım Şevket " diye babama. Babam ise büyük bir çoşku ile onu onaylardı. Sırf annem üzülmesin diye. Aslında Pelin ismini hiç sevmezdi. O zamanları çok özlemiştim.

Yataktan kalkarak çıplak ayaklarım ile odanın içindeki kırık kapılı banyoya doğru sersem adımlar ile yürüdüm. Banyoya girmem ile bir süre aynaya bakmaya başladım.

Kızarmış gözlerim , Dağılmış saçlarım , ter damlacıkları ile dolu alnım ve çatlamış dudaklarımla acınası bir görüntüm vardı. Yüzümde hala kabusun bıraktığı etkiler geziniyordu. Bu görüntüye daha fazla bakmak moreli bozmaya başlamıştı.

Gözlerimi aynadan çekip musluğu açıp buz gibi soğuk suya ellerimi uzattım. Suyun soğukluğu vücudumu titretmeye yetmişti. Havalar serinlemeye başlamıştı artık ve banyoda sıcak su doğru düzgün akmıyordu.

Avucuma doldurduğum soğuk suyu hiç tereddüt etmeden suratıma çarptım.İlk başta nefesim kesilse de , sonradan alışmıştım. Bu işlemi bir kaç defa daha tekrarladıktan sonra banyodan çıktım.

Çıkarttığım seslere rağmen Zeytin ona yaptığım yatakta mışıl mışıl uyuyordu. Dün Ateş onu getirmeme izin verdiğinde kısa bir süre şoka girmiş , ona bakakalmıştım. Bu hatırladığım ile an istemsizce gülümsedim.

Hümeyra ablanın verdiği kıyafetleri giyerek odadan çıkıp kapısını kilitledim. Ateş üstüne basa basa kesinlikle odadan çıkmayacak demişti. Özellikle bahçeden uzak tutmamı da söylemişti. İlk başta anlam veremesemde hayvanları pek sevmiyodu galiba.

Merdivenleri hızlıca çıkıp mutfağa girdim. Hümeyra abla dalgın bir şekilde kahvaltı hazırlıyordu. Bende ona yardım etmek için tezgahtaki hazırlanmış kahvaltıları alacakken arkamdaki yüksek ses ile ikimiz birden korkuyla sıçradık.

-" Kahvaltı yapmayacağım. " Ateş saçları ter içinde spor kıyafetleri ile kapı eşiğinin orada dikeliyordu. Hümeyra abla kendine çeki düzen verdikten sonra

-" Peki Ateş Bey ."

-" Sen ,yukarı katlara kesinlikle adımını bile atmayacaksın. Bugün otele de gelme. " gözlerini benden ayırmadan söyledikleri acıtmıştı. Hiç bir şey söylemeyerek sadece kafamı salladım.

-" Ayrıca oturma odasındaki kitaplığı temizlemeni istiyorum senden." dediği şey ile şaşkın şekilde ona bakmaya başladım. Şu koca kitaplıktan mı bahsediyordu ? Ben orayı nasıl temizleyebilirim ki ?

Oturma odasının boydan boya tüm duvarlarını kaplayan bir kitaplıktan bahsediyorduk. Hümeyra ablanın dediğine göre kitaplığı temizlemek için farklı bir ekip geliyormuş. Ateş'in bu dünyada en çok değer verdiği ikinci şey kitaplarmış.

Eminim ki sırf beni bıktırmak için temizletiyordu. Ama ona yenilmek istemiyordum.

-" Peki temizlerim." hiçbir itiraz etmeden konuşmam onu çok şaşırtmıştı. O duygusuz gözlerinde şaşırtı duygusu geçtiğini buradan gördüm. Sadece kafasını sallayıp yukarı kata gitti. Derin bir nefes alıp verdim. Onun karşısında insan ne yapacağını şaşırıyordu.

Bakışları çok soğuk, duygusuz ve donuktu. Bu bile ondan tırsmama , korkmama yetiyordu.Masanın üzerindeki kahvaltılıklardan bir kaç lokma yiyip mutfaktan çıktım. Çamaşır odasından temizlik malzemelerini alıp oturma odasına geçtim. Anca temizlerdim bu kitaplığı .

Yavaş yavaş kitapları alıp silerek duvar köşesine dizerken merdivenlerden üzerini giyinmiş bir şekilde Ateş indi.Bir süre elimdeki kitaba bakıp gözlerini bana çevirdi.

-"Yukarı katları kesinlikle çıkma. Köpeğini odadan çıkarmayı bırak bahçeye bile çıkartmayacaksın. Bu söylediklerimden birisi bile olursa anında haberim olur. Anladın mı ?"

-"Mutfakta da belirtmiştin zaten.Zeytini odadan çıkarmayı bırak bahçeye bile çıkartmayacağım " cevabım ile tatmin olmuşçasına kafasını sallayarak evden çıktı. Kısa süre sonra araba motoru sesi ile gittiğini anladım.Ben kitapları silmeye devam ederken oturma odasına elinde bez ile Hümeyra abla girdi.

-"Bende yardım edeyim de çabucak halledelim.Sonra oturup bir fincan kahve içeriz." büyükçe gülümseyerek söyledikleri benim için çok değerliydi. Onda hiç tatmadığım ablalık duygusunu hissediyordum. Ablalık diyice aklıma direk rüyam geldi. Annem kardeşime hamile iken doğumda vefat etmişti.

Babam ise ikisininde öldüğünü söyleyip bana ilk defa el kaldırmıştı. 11 yaşındaydım .Sırf ağlıyorum, duygularımı dışarı gösteriyorum diye. Bir daha da zaten 8 yıl boyunca evde ne annem hakkında ne de kardeşim hakkında bir şey konuşulmamıştı.

Şimdi ise onu ve kardeşimi rüyamda görmek beni endişelendiriyordu. Bu zamana kadar kardeşimi araştırmamıştım. Öldüğünü kabullenmiştim. Aklıma gelenler ile burukça bir nefes alıp verdim.

-" Teşekkür ederim Hümeyra abla" bana göz kırpıp yanıma gelerek o da kitapları temizlemeye başladı.

~~~~~~~~~~~~~~

Zeytine yemeğini ve suyu verip onunla birkaç dakika oynayıp odadan geri çıktım. Kitaplığı zorda olsa Hümeyra abla ile temizlemiş , birde üzerine etrafı toplayıp akşam yemeği hazırlamıştık. Mutfağa girdiğimde Hümeyra abla kahve suyunu ayarlıyordu.

Bakışlarım arka bahçeye çevrildi. Daha önce pek dikkatimi çekmediği için gitmemiştim. Kahve olana kadar bahçeye çıkmak iyi gelebilirdi .

Arka bahçeyi mutfak ile ayıran kapıyı açıp çıktım. Suratıma doğru gelen rüzgar ile soğuğu iliklerime kadar hissetmiştim. Hümeyra abladan aldığım hırkaya daha çok sarıldım.

Arka bahçede kocaman ve derin bir havuz vardı.O kadar korkunç görünüyordu ki oradan uzak durmalıydım. Havuzdan uzak dura dura bahçeyi dolanmaya başladım. Ev merkezden uzakta kocaman bir arazinin üzerine yapılmıştı.

Çevrede ise az çok evler vardı. Ama çoguda yazlık oldukları için boşlardı. Yani ben bu bir kaç günde kimseyi görmemiştim. Rüzgarın artmasıyla eve girecekken az ilerdeki simsiyah , kocaman köpek ile olduğum yerde kalakaldım.

Köpek kocamandı ve bana gözünü kırpmadan bakması tüylerimi diken diken etmişti. Sanki ... sanki yemeğine bakarmışcasına bana bakıyordu. Nefes alış verişlerim hızlanmasıyla sakin olmaya çalıştım.

Küçük adımlar ile geriye doğru onunla göz temasını ayırmadan yürümeye başladım. Bir anda güçlü bir havlama ile üzerime doğru koşmaya başladı. Ben ise anın verdiği korku ile bağırarak arkamı dönüp koşmaya başladım. Korkudan içimdeki duyguları tutamayarak ağlamaya başladım.

Arkama baktığımda buğulu görsemde hala bana doğru geldiğini gördüm. Önüme döndüğümde havuz ile karşılaşmamla durdum. Arkamı dönüp köpeği baktığımda oturmuş öylece yanıma bakıyordu.

Bende baktığı yere bakıcakken tekrar ayaklanıp havlamasıyla refleks olarak geri adımlamamla ayağım boşluğa gelmişti.

Bedenimin havuza doğru savrulmasıyla gözlerimi sımsıkı kapatarak serin suya düşmeyi bekledim. Ama onun yerine sağ bileğimden tutulup çekilmiştim . Beni tutan bileğe bir mesken gibi tutundum. Gözlerimi açtığımda Ateş'in keskin bakışları ile karşılaştım.

-"A-Ateş " ağlamaklı sesimle konuştuktan sonra onun beni çekeceğini düşünürken bir anda bileğimi bırakmasıyla kendimi soğuk suyun içinde buldum. Anın verdiği korku ile çırpındıkça sanki daha da dibe batıyordum.

Suyun içinden dışarıya baktığımda ise Ateş'in arkasını dönüp gittiğini gördüm. Son bir kuvvet ile suyun yüzeğine kendimi atıp son kuvvetimle bağırdım.

-" Yardım e-et." derin suya tekrar batmamla bedenim istem dışı çırpınmayı bıraktı. Ölücektim işte . Havasızlıktan ciğerlerimin yandığını hissediyordum. Bilincim yavaş yavaş karanlığa gömüldü.

~~~~~~~~

 

Yazar'dan

Genç adam tuttuğu bileği bırakıp umursamazca gittiğinde arkasında bıraktığı şeyden haberi yoktu. Eve adımını atacakken arkasında ki kuvvetli ses ile olduğu yerde kalakaldı.

-"Yardım e-et."

Havuzun içinde çırpınarak söylenen söz karşısında ilk defa duygusuz gözlerinde duygu patlaması yaşanıyordu.

Korku, endişe ...

Hızlıca koşarak kendini havuzun içine attı. Genç adamın tek düşündüğü şey bir an önce genç kızı oradan çıkartmaktı. Havuzun dibine batmış ölü gibi olan bedeni belinden tuttuğu gibi yüzeye çıkarttı.

Genç kızın bedeni kolları arasında kıpırtısız bir şekilde öylece duruyordu. Onun yüzme bildiğini düşünmüştü.

Havuzun kenarına yüzerek kolları arasındaki bedeni yukarı çıkartıp yatırdı. Bir taraftan kalp masajı , bir yandan da suni teneffüs uyguluyordu. Tam tekrar devam edecekken genç kız boğazı yırtılıcasına öksürmeye başladı.

Ardından genç kızın bakışları yanı başında oturan adama kaydı. Onu ölüme terketmişti . Gözyaşları yanaklarında kayıp giderken arada da hıçkırıklar gün yüzüne çıkıyordu.

Tam o sırada bir ses duyuldu .Onların burada ne işi vardı ?

-"

......."

 

 

 

 

Merhaba arkadaşlar !!!

Hikaye'nin kardeşi hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Sizce kardeşi yaşıyor mu ?

Gelenler kimler sizce ?

 

 

 

Loading...
0%