Yeni Üyelik
11.
Bölüm

~A.Y~ 9.BÖLÜM

@marsmelegi

" Bazen dünyanın en zor mesleğidir kendi duygularına tercüman olmak ."

Hikaye'den

Cellatımın kollarında az önce yaşadığım olayın şoku ile hıçkıra hıçkıra ağlarken az öteden gelen ses ile kendimi dizginlemeye çalıştım.

-" Ateş , oğlum ne bu haliniz ? " yaşlı bir kadın elinde bastonu ile bize bakıyordu. Daha doğrusu bana.

Hemen arkasında ise Hamdi Bey ve Ada vardı. İkisinin gözlerinde de merak ve endişe yer alıyordu.

-" Hikaye kızım iyi misin ? " Hamdi Bey'in bana ithafen sorduğu soruya sadece başımı sallamakla yetinmiştim.

Konuşsam dayanamayıp tekrar ağlıyacağımı biliyordum. Zaten kendimi tutmam bile mucizeydi.

Az evvel neredeyse ölümle burun buruna gelmiştim ve tek sebebide yanı başımda duran Ateş'ti.

Onun bana olan nefretini ilk defa iliklerime kadar hissetmiştim. Bundan önce yaptıkları görmezden gelinebilir dahası katlanılabilir şeylerdi.

Fakat bugün yaptığı resmen , resmen düşüncesizlikti.

Ada yanıma gelerek omuzlarımda yavaşça tutarak beni kaldırmaya çalıştı . Ayaklarım soğuktan uyuşmuştu ve kalkamıyordum.

Tekrar onun yardımı ile kalkacakken belimden ve bacaklarımın tutarak biri beni kucağına almasıyla kollarımı boynuna sardım.

Burnuma gelen değişik koku çok farklıydı.

Safran Kokuyordu

Ve nedense bu kokudan nefret etmiştim . Ölümün kokusu gibiydi . Evet , evet az önce yaklaştığım ölümün kokusu ...

Bana hafif kısık gözlerle bakıyordu . Yakalanmışlığın verdiği utançla gözlerimi çekip başımı eğdim .

Hızlı adımlarla evin içine girdiğimizde arkamızdan da diğerleri girmişti.

-"Babaanne siz geçin içeriye biz üzerimizi giyinip geleceğiz ." Babaanne mi? Elinde baston olan yaşlı kadın Ateş'in babaannesiydi. Zaten birbirlerine benziyorlardı.

Onların içeriye geçmesiyle Ateş sert bir hareketle beni kucağından indirdi.

Zar zor ayakta kalmayı başarırken o beni umursamadan merdivenleri çıkarak gözden kayboldu. Boğazımdaki yumruğu o kadar büyüktü ki yutkunamıyordum.

Değersizdim ...

Yalnızdım ...

Üzerimdeki ıslak kıyafetleri hemen değiştirmeliydim yoksa hasta olucaktım .

Maalesef hasta olduğumda bana bakacak bir ailem, bir yakınım yoktu. Merdivenleri inerek kilitli kapıyı açıp içeriye girdim

Zeytin odanın bir köşesine onun için koyduğum kaptan yemek yiyordu.

Beni görür görmez havlayarak yanıma geldi.

O küçücük kuyruğunu sallaması yok muydu ? Bütün stresimi alıp götürüyordu.

Yanımda olan tek varlık oydu. Yere çömelerek başını okşayarak sevmeye başladım.Ben başını okşadıkça şebek şebek hareketler yapıyordu.

Onun yanından ayrılarak yatağın banyoya girdim. Karşımdaki büyük aynaya gözümün kaymasıyla kendime baktım.

Çökmüştüm . Göz altlarım mosmordu . Ruhumun çöküşü bedenime de yansımıştı.

Görüntümün çirkinliği ile musluğu açarak soğuk suyu defalarca suratıma çarptım.

Banyonun kapısının hafifçe tıklanması ile musluğu kapatarak kapıyı açtım. Hümeyra abla elinde bir sürü kıyafetlerle karşımdaydı.

-" Hikaye kızı-kardeşimin kıyafetlerinin hepsini getirdim. Sen üzerine şunları giy . Bende kalanları dolaba yerleştireyim ."

-" Teşekkürler Hümeyra abla , sanada yük oldum böyle . Ama söz en kısa zamanda elime para geçerse kendime kıyafet alıcağım . Zarasız bir şekilde kullanıp bunları sana geri vereceğim. "

-" Bunu duymamış gibi yapacağım Elif ." yüzünde daha önce görmediğim bir gülümseme ve şefkatli sesi ile söylediği isim kafamı karıştırmıştı.

Elif kimdi ki ?

Kız kardeşimiydi acaba ?

Hümeyra abla bana söylediği ismin hala farkında değildi. Elindeki kıyafetleri dolaba yerleştiriyordu.

-" Elif kim Hümeyra abla? " sorduğum soru karşısında gülen yüzü yerini hüzüne bırakmıştı . Ellerini yumruk yaparak bana döndü.

-" Sen bu ismi nerden biliyorsun Hikaye ?" sinirli sinirli dişlerini sıkarak konuşmuş ardından da konuşmamı beklemeden odayı terk etmişti.

Şaşkınca arkasında bağıracakken vazgeçtim . Onu ilk defa böyle görmüştüm. Onun için önemli birisi olsa gerek. İsmini duymak bile onu hüzne boğmuştu.

Elimdeki kıyafetleri banyo dolabının üzerine koyarak kapıyı kilitledim.

Üzerimdeki ıslak kıyafetleri hızlıca çıkartarak duş kabininin içine girdim.

Sıcak suyu açarak altında durdum. Bütün kemiklerim gevşercesine rahatlamıştı.

*****

Kısa bir duşun ardından kıyafetleri giyerek bir elimle ıslak saçlarımı kurularken bir elimle kilitli kapıyı açıp çıktım.

Çıkar çıkmaz tabiki de yatakta oturan bir Ateş beklemiyordum.

Elimdeki havlunun yere düşmesiyle hızlıca yerden alıp doğruldum. Ateş oturduğu yerden kalkmış etrafa tiksinç bakışlar atıyordu.

-" Neden geldin ?" sorduğum soru ile etrafı inceleyen tiksinç bakışları bana döndü.

-" Burası benim evim , gelmek için bir nedene ihtiyacım yok." baştan sona beni inceleyerek konuşmuş ardından gözleri yüzümde takılı kalmıştı.

Çökmüş suratımın o da farkındaydı. Ama o yine bildiğini yaparak umursumazca çekmişti bakışlarını.

-" İçeriye birlikte gireceğiz ." emir cümlesi kullanması ne kadar beni sinirlendirse de onu onaylayarak odadan çıktım.

Arkamdan onunda gelmesiyle olduğum yerde durarak öne geçmesine izin verdim.

O önde ilerlerken ben kapıyı kilitleyerek arkasından ona yetiştim.

Oturma odasının kapısından girecekken kolumdan tutarak geri çekti. Hafifçe eğilerek kulağıma yaklaşarak

-" Ailemin yanında çeneni kapatacaksın .Ayrıca Sana soru sorulmadıkça da konuşma ." diye fısıldıyarak konuştu. Bu dediğine hiçbir tepki vermedim. Tepki vermemem onu sinirlendirmeye başlamıştı. Eli ile bu sefer çenemi tutarak

-" Anladın mı dediklerimi ? " hafifçe sonlara doğru çenemi sıkmasıyla geri çekilmeye çalıştım. Bu sefer daha sert sıkmaya başlamasıyla kafamı onaylarcasına salladım.

O da cevabımı anlamış olmalı ki elini çekerek çenemi bıraktı.

Acıyan çenemi elim ile ovuştururken hiç beklemediğim bir şey yaparak elimi tuttu. Hızlı adımlarla beni de peşinden çekiştirerek oturma odasına girdi.

Ada ve Hamdi Bey yan yana otururken , Yaşlı kadın ise ciddi bir ifade ile baş köşede olan tekli koltukta oturuyordu.

Sanki bu evde patron benim dercesine.

Daha fazla ayakta kalmayarak koltuğa oturduk. Yaşlı kadın bizi öylesine inceliyordu ki oturduğum yerde tedirgin olmuştum.

Gözleri bir noktaya takılı kaldı ,yüzünde hafif bir gülümseme oluşmuştu ki , saniyesinde kayboldu .

Hayal bile görmüş olabilirim .

Takılı kaldığı noktaya bende baktığımda ellerimizi gördüm. Ellerimiz ?

Ateş ile hala el ele tutuşuyorduk. Elimi ateşe değmiş gibi hemen çekerek kucağıma koydum.

Bakışlarım Ateş'e değince gözlerindeki kızgınlığı görmüştüm. Biraz tırsmıştım .

-" İsmim Makbule güzel kızım.Sen bana Makbule nine diyebilirsin. " az önceki ciddi halinden eser kalmamış bir şekilde gülümseyerek bana bakarak konuşmuştu. Aslında iyi birine benziyordu .

Kahverengi kimi yeri beyazlaşmış saçlarına sıkı bir topuz yapılmıştı.

Diz kapaklarına kadar gelen bir siyah etek ve üzerine de beyaz bir bluz giymişti. Bana bakışlarında hiçbir kötülük yoktu.

Ateş ile çok benziyorlardı. Kahverengi gözler , kahverengi saçlar tek fark onun gözlerinde nefret vardı bana karşı. Bir türlü nedenini anlayamadığım o duygu yer alıyordu gözlerinde.

NEFRET..

Ayağa kalkarak Makbule ninenin karşına geçtim. O da ne yapmak istediğimi anlar gibi elini uzatmıştı .

Uzattığı elini öperek alnıma yasladım.

-" Bende Hikaye . Tanıştığıma memnun oldum Makbule nine." yaptığım hareket öylesine hoşuna gitmişe benziyordu ki bana ışıl ışıl gözlerle bakıyordu.

Yan koltukta oturan Hamdi Bey'in de elini öperek

-" Hoşgeldiniz Hamdi Baba ." Baba dedikten sonraki bana bahşettiği gülümseme çok güzeldi . Hemen yanında oturan Ada'ya sımsıkı sarıldım.

O da aynı şekilde bana sarılmıştı. Tekrar Ateş'in yanına oturacakken Makbule ninenin dediği ile ayakta kalakaldım.

-" Ee Balayına ne zaman gidiyorsunuz ?"

Balayı mı ?

 

 

 

*Herkese merhabalar !

Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın :)

Karakterleri beğendiniz mi ?

 

 

Loading...
0%