Yeni Üyelik
46.
Bölüm

~A.Y~43. BÖLÜM

@marsmelegi

-" Özlem öyle bir şeydir ki yürekleri yakıp kavurur, kardeş ne zaman gelecek diye uzakları bakıp durur ."

Hikaye' den

Doğan her gün susuyor , yarınını konuşuyordu . Ölen her gün , ölüm çığlıkları atıyor , yarına iz bırakıyordu . Yarın doğuyor yeni bir gün oluyordu . Ve ben bu yeni günde huzur doluydum .

Heyecandan ayaklarım tutmuyor gibiydi . Öyle ki şuraya bayılacaktım . Tam karşımdaydı . Kız kardeşim şu an sadece bir kaç adım uzağımdaydı . Kızıl saçları ve o güzel yüzü ile karşımdaydı işte.

Emanetim , kardeşim o buradaydı .

Ateş'in koluna biraz daha sıkı tutundum . Onun anında bakışları bana dönmüştü . Endişeliydi benim için . Ama ben çok mutluydum

-" O burada , rüya değil " doğrulaması benim için çok önemliydi . Çünkü bu anı hiç hayal etmemiştim .

-" Evet Orkidem . Bak tam karşında Pelin " doğrulaması ile ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı . Ardı ardına akan gözyaşlarım görüş açımı buğulandırıyordu . Hemen titreyen elimle sildim . Onu sonuna kadar görmek istiyordum ve bu sefer buna gözyaşlarım mani olamazdı .

Ateş belimdeki elini sertleştirip vücudumu kendisine yasladı . Onun yanına gitmek istiyordum .Sanki o da bunu hissetmiş gibi ona doğru yürümeye başladık . Her adım ileriye gidişimde daha da yaklaşıyordum ona .

Son bir kaç adım kalmıştı ki Ateş'ten ayrılarak koştum ve onu kollarımın arasına aldım . Bedenini hissediyor olmam nefesimi kesiyordu . Aklımı yitirecek gibiydim . Saçlarını içime derince çekerek kokladım .

Annem gibi kokuyordu .

Küçüklüğüm gibi kokuyordu .

Mutlu olduğum , huzur dolu ailemle geçirdiğim günlerin özlemi gibi kokuyordu .

Yanaklarına sulu sulu öpücükler kondurdum . Küçük ellerini kendi avuçlarıma alarak onları da öptüm .

-" Kardeşim " gözyaşlarım ve hıçkırıklarımla ona doğru seslendiğimde beklemediğim bir harekette bulundu . Benden uzaklaşıp Hamdi Babanın bacağına tutundu . Korkmuş muydu benden ? Ona zarar vereceğimi mi düşünmüştü yoksa ?

İyi de ben ona kızmazdım ki . Elimi bile kaldırmazdım . Onu herkesten koruyup kollardım . Ona yeri geldiğinde anne , yeri geldiğinde baba olurdum . Hatta zamanında görmediğim sevgiyi sonuna kadar ona hissettirirdim .

-" Neden benden uzaklaşıyorsun Pelin ? Sana zarar vermem ki . Ben senin ablanım ve ablalar kız kardeşlerine asla zarar vermezler . " o bana bakmadan yüzünü saklamıştı . Arkamdan omzuma dokunarak Ateş kendine çevirdi beni .

-" Sakin ol Orkidem . O da henüz olayın şokundan çıkamadı . " kafamı hayır dercesine sallayarak geri Pelin'e çevirdim . Kaçamak bakışlarla bana bakıyordu . O bakışlarda korkuyu , tedirginliği ve telaşı görüyordum .

Sanki benden korkuyordu . Hatta Ada ve Makbule Sultandan da korkuyordu . Öylece Hamdi Babanın bacağına sığınması beni parçalıyordu . Hamdi Baba kendi dibinden ayrılmayan kızın başını okşayarak kucağına aldı .

Pelin hemen onun boynuna yüzünü saklamıştı .

-" Pelin prensesim sana arabada da anlatmıştık ya . Bak o kızıl prenses senin ablan . Ondan korkmana gerek yok . " kardeşim tekrar omzunu silkeleyip daha da sokulmuştu ona . Makbule Sultan ve Ada benim yanıma geldiler . İkisi de üzgün ve şaşkın görünüyorlardı .

-" Kızım bizde anlamadık . Nedense özellikle kadınlardan uzak duruyor . Arabada da bizim yanımızda oturmak bile istemedi . Yolculuk boyunca Hamdi'nin yanında durdu . "

-" Ben sadece saçını okşamak için elimi kaldırdığım da hemen kendini koruma çabasına girdi . " Ada her elini hareket edişinde kalbimi sıkışıyordu . Bu söylenenlerden ne anlamalıydım ? Ne çıkarmalıydım ?

-" Eve gidelim . Bu Pelin için daha iyi olur . Şu an bu ortamda konuşulacak son şey bu ." Hamdi Babanın ortaya attığı öneri buydu

******

Oturma odasına giriş yapan Hamdi Baba ile oturduğum yerden kalkıp yanına yaklaştım . Anında bakışları beni bulmuştu .

-" Hamdi Baba kardeşim nasıl ? Uyudu mu ? "

-" Evet kızım uyuyor şu an . Ateş ve ben o yetimhane hakkında biraz araştırma yapacağız . Pelin'in verdiği tepkiler pek iyi değil . Hüseyin oğlum senden bir şey rica edeceğim . Hastanede bu konuda uzman bir kaç arkadaşınla konuş durumu . Ne yapılması gerekiyor bir öğren . "

-" Tamam Hamdi Amca ben hallederim . " Hüseyin bile o enerjik halinden sıyrılmış bir şekilde öylece oturuyordu . Aslında hepimiz öyleydik . Ağlamaktan acıyan gözlerimi ovuşturarak yanımdaki Ateş'e daha da sığındım .

Beni hiç yalnız bırakmıyordu . Sürekli yanımdaydı .

-" Yanına gidelim mi Ateş ? Onu izlemek istiyorum . Yüzünü , kokusunu , her şeyini hafızama kazımam gerekli . " merdivenlerden çıkarak bulunduğu odaya girdik . Öylece koca yatakta küçücük bedeni ile yatıyordu .

Aslında yaşıtlarına nazaran daha zayıf gibiydi . Dakikalar önce anın mutluluğundan anlayamasa da sarıldığında da hissetmişti bunu . O yetimhanede ne olmuştu benim meleğime ? Neler olmuştu ki benden korkuyordu ?

Yatağın köşesine oturup o kızıl saçlarını okşadım . Her hareket ettirişimde saçlarından buram buram gül kokusu geliyordu . Buda bana annemi hatırlatıyordu . Yanaklarına naif bir öpücük koyup saçlarını kokladım .

Tam geri çekilecektim ki kulağıma gelen sessiz hıçkırık ile nefesim kesildi . O ağlıyordu hem de sessiz sessiz . Sanki ağladığını belli etmemeye çalışıyordu . Oturduğum yerden kalkıp gözyaşlarını sildim elimle .

-" Vurma bana Lütfen ! Bilerek olmadı . Tutamadım yine . " elimi ağzıma götürerek Ateş'e döndüm . Söylediklerini o da duymuştu .

-" Sana asla vurmam bir tanem . Hadi bana söyle neyi tutamadın . Asla kızmayacağım . " ıslak yanaklarını okşayarak gözyaşlarını sildim . Omuz silkeleyerek yattığı yerden doğrulup oturdu yatağa .

Başını eğerek sanki bir şey beklemeye başladı . Neyi bekliyordu ki ? Titreyen o minik ellerini kullanarak yatak örtüsünü köşeye çekti . Yattığı kısım ıslaktı ve bundan dolayı mı ona vuracağımı düşünmüştü ?

-" Bilerek olmadı ki . Tutamadım yine lütfen beni dışarıya atma . Beni döv ama köpeklerin yanına bırakma ." onun gözyaşlarına sebep olacak şeyin bu olması ne kadar acıydı , ne kadar kahrediciydi . Sarsılan küçük omuzlarından tutup sarıldım . Öylece bağrıma bastım onu . Yumuşak saçlarını hem öpüyor hem de okşuyordum .

-" Seni asla dışarıya atmam . Seni asla köpeklerin yanına bırakmam . Seni asla dövmem . "bu cümleleri kaç defa kulağına fısıldadım hatırlamıyorum . Ateş bir ara çıkmıştı odadan . Kısa süre sonra elinde bir kaç kıyafetle geri gelmişti .

Ona minnetle bakarak kucağımda ağlayarak uyuya kalan kardeşime baktım . Küçük bedeni oyun oynarken yorulması gerekirken ağlayarak yoruluyordu . Hayat bu kadar adaletsiz olmamalıydı . Hele de küçük çocuklara karşı .

-" Onu koruyamadım değil mi Ateş ? Galiba asla iyi bir abla olmayacağım . " anında kaşlarını çatarak yanıma çömeldi .

-" Sen hayatımda gördüğüm en iyi ablasın . Pelin'i beraber koruyacağız ve ona bunları yapanların cezasını beraber vereceğiz . Sana söz veriyorum . " o sözünde dururdu . En büyük kanıtı da zaten şu an kollarımda durmuyor muydu .

Daha fazla ıslak kıyafetlerle kalması iyi olmazdı . Ateş'in elindeki kıyafetleri alıp köşeye koydum . Ateş anında odadan çıkmıştı . Aslında bir banyo iyi gelirdi ona ama şu an uyuyordu . Alt kıyafetini çıkarıp üstüne de geçecektim ki bacaklarında ki izleri gördüm .

Ve bunlar üst tarafına doğru devam ediyordu . Yer yer mor olan kısımlar hatta geçmek üzere olanlar bile vardı . Üstünü de çıkarıp bu sefer kollarına ve gövdesine baktım . Aynısı burası içinde geçerliydi .

Kardeşi de kendisi ile aynı kaderi yaşıyormuş oysaki . Babasının kendisine yaptıklarını bir başkası da ona yapıyormuş . Bu nasıl bir imtihandı böyle .

Her bir yarasının şifası , merhemi olacaktı . Onun yaralarını kimse kapatmamıştı . Pelin için bunu yapmalıydı . En azından bir şeyle onun için farklı olmalıydı ki ilerleyen zamanlarda hatırlayıp ta kahrolmamalıydı .

Bütün yaralarını öpüp üzerine temizlerini geçirdim . Sabah olunca ilk işim onlara merhem sürmek olucaktı . Ardından kucağım alıp odadan çıktım . Hemen kapı eşiğinde Ateş dikiliyordu . Beni öyle görünce hemen Pelin'i o almıştı .

Kendi odamıza girdiğimizde yatağa yatırdı . Bende kendimi koltuğa atıp bacaklarımı kendime çektim . Hala gözümün önünden gitmiyordu yaraları . Aklımı yitirecektim . Küçük bedenine bunu kim yaptıysa kendi ellerimle haşatını çıkaracaktım .

-" Bedenin de yaralar var Ateş . Meğerse benimle aynı kaderi yaşıyormuş kardeşim . Ama o daha küçük nasıl dayandı ki ? Çok ağlamıştır o darbeleri aldığında . " o da yanımda yerini alarak beni kollarına çekti .

-" Bundan sonra ikinizi de koruyacağım . Yeni yaralar açılmaması için elimden geleni yapacağım ."

-" Ona bunu yapanları bulmalısın Ateş . Ve o gün geldiğinde onların cezasını ben vereceğim hem de bu ellerle . "

********

Sabah gün ışıkları odayı aydınlatıyordu . Yatakta yatan kardeşim huzurlu gibiydi . Tüm gece boyunca oturduğumuz koltuktan onu izlemiştim . Gözüme gram uyku girmemişti . Halbuki uykum vardı ama sanki uyumak bana haramdı .

Kendimi suçluyordum olanlar için .

Pelin'in hafif kıpırdanması ile ona baktım . Küçük bedeni yattığı yerden hızlıca kalkıp örtüyü kaldırmıştı . Gördüğü görüntü her ne ise oldukça mutlu olduğu belliydi . Küçük eliyle saçlarını düzeltip kalbine götürdü .

-" Tutabilmişim çişimi . " ilk defa gülüşünü bu sebepten görmek aslında o kadar mutlu etmemişti beni . Nasıl bir korkuydu ki bu kalkar kalkmaz kontrol ediyordu . Sonra bulunduğu odayı göz gezdirdiğinde beni gördü .

İlk başta korkudan sıçrasa da mazlumlaşmıştı .

-" Dün yaptığım şey için Özür dilerim . Söz bir daha olmaz. "

-" Sorun değil meleğim . Özür dilemene gerek yok . Hem biliyor musun ? Küçükken ben de altıma kaçırırdım . " bakışları merakla dolmuştu . Aramızdaki kan bağı bizi birbirimize çekiyordu .

-" Seni de mi dışarıya attılar yoksa ? Ya da bağırdılar mı sana ? " göz pınarlarım doluyordu . Neden bu kadar konuşmak zordu benim için ? Ağzımı açsam ağlamadan duramazdım . Ne cevap vereceğimi de bilmiyordum .

-" Günaydın kızıl meleklerim " bize sesleniş biçimi onu ve beni azda olsa keyiflendirmişti . Hatta ağzından küçük te olsa bir kıkırtı çıkmıştı .

-" Hadi bakalım ikiniz doğru banyoya elinizi yüzünüzü yıkayın . Sonra da dışarıda yapalım kahvaltıyı Orkidem . " gözlerimi Pelin'den ayrılmadan vereceği tepkiye baktım . Mutlu olmuştu duyduğu şeyden ama ikilemde gibiydi .

-" Bence de gidelim Ateş üçümüz kahvaltıdan sonra pamuk şeker de yeriz . " pamuk şekerden mi bilmem ama gözlerinin içi ışıldıyordu .

-" Anlaşıldı hadi kalkın bakalım . "

*******

Onun yüzünü bol suyla yıkadıktan aynısını kendime de yaptım . Her tarafı ıslanmıştı . Benim de öyle . Üstündeki kıyafeti çıkarmak için harekete geçmiştim ki benden uzaklaştı .

-" Üzerimi kendim çıkarırım . "

-" İstersen yardım edebilirim . " hayır anlamında kafasını sallayarak yavaşça kendisi çıkardı . Dün göremediğim nice yaraları da gün yüzüne çıkmıştı böylelikle . Sırtındakileri de ilk defa görmüştüm .

Sayamadığım kadar sigara izi de vardı bedeninde . Bu izlere bakmak beni kötü etkiliyordu . Geçecek miydi acaba ? Her aynaya baktığında bunları görmek onun için iyi olmazdı . Köşedeki dolaptan yara merhemi alıp kapağı açtım .

Azıcık parmağıma döküp onunla aynı boya gelerek her bir yarasına sürdüm . Ben sürdükçe o ağladı sessiz sessiz . Sonra ağlamaları çığlıklara , feryatlara döndü . Belki de 7 yıllık hayatında böyle ağlamamıştı ve acılarını içine biriktirmişti .

-" İlk defa birisi yaralarıma ilaç sürdü biliyor musun ? " dudakları titrek bir halde bunu söylemişti . Gözyaşlarını silerek yanaklarını öptüm .

-" Bundan sonra geçene kadar hep sürücem . Ve bir daha başka yaralar açılmasına izi vermeyeceğim . Bunlar sondu . "

-" Altıma kaçırsam da mı ? " bu masum sorusu bile öylesine acı doluydu ki ...

-" Ne olursa olsun asla izin vermeyeceğim . İlklerine mani olamadım ama bundan sonrakilere canım pahasına engel olucam . "

-" Teşekkür ederim A-abla ." aslında abla kelimesini beklemiyordum . Hatta emin bile olmadım söylediğine . Şaşkın şaşkın ona baktığımda gülmüştü yüz halime . Musluğu açıp küçük avucuna doldurdu ve bana fırlattı .

-" Balığa benziyorsun öyle bakınca . " Yüzümdeki suyu elimle temizledikten sonra bende onu ıslattım .

-" Beni ıslattın ha meleğim . Bu bir savaş çağrısıdır . Gardını al Prenses . " Kollarından tutarak biraz daha ıslattım . Elimden kaçmaya çalışıyordu gülerek . Onu bırakıp biraz da beni ıslatmasına izin verdim .

Şu an ikimizde yerde oturuyorduk ve oldukça yorulmuştuk . Her zerremize kadar ıslanmıştık ve bu oldukça rahatsız ediyordu . Allahtan havalar daha da sıcaktı da hasta olma ihtimalimiz düşüktü .

-"Hadi kalkalım artık hazırlanmalıyız daha kahvaltı yapıp pamuk şeker yiyeceğiz . " onun ıslak kıyafetlerini çıkarıp benim bornozumu giydirdim . Şu an ki hali oldukça komik ve şirindi .

-" Bana her an öpecekmiş gibi bakıyorsun ! "

-" Belki de öpecektirim . " Bana doğru yanağını uzatması içimi ısındırmıştı . O yanağını boş çevirmeyip suluca öptüm . Daha fazla böyle durmaması için hızlıca temiz kıyafetleri giydirdim . Sadece bir şey eksik kalmıştı .

Saçları tabi ki de .

-" Saçlarını öreyim mi ? "

-" Gerçekten örer misin ? Bunu çok isterim . Ama benim hiç tokam yok . "

-" Benim bir sürü var . Onlardan takalım sana . " banyoda bulunan dolaptan toka kutumu alıp ona içinden çiçekli olanı çıkardım . Bunlar ona çok yakışırdı .

-" Bunları takalım mı sana ? " hızlıca kafa sallayıp elimdeki tokalara bakıyordu . Beğenmişti bunları .

-" İstersen bunlar senin olsun . Zaten ben hiç kullanmadım . " gözlerini koca koca açtı .

-" Bunları bana mı veriyorsun ? Şimdi sen bana bu tokalarımı verdin ? Olur benim olsunlar . "

********

Pelin'i arabaya oturtup bende Ateş'in yanındaki koltukta yerimi aldım . Emniyet kemerimi taktıktan sonra hareket eden araç ile aynadan sürekli Pelin'e bakıyordum . Dışarıyı pür dikkat izleyen meleğim huzurlu gibiydi .

Yolculuk boyunca ellerini tokasına götürüp dokunmuş ve her seferinde gülümsemişti . Görünüşe göre o toka onun için şu dakikadan itibaren önemliydi . Ona bir sürü toka almak istiyordum .

-" İlk önce kahvaltı yapalım ardından da sizi lunaparka götüreyim ne dersiniz ? " Ateş'in enerji dolu sesi arabadaki sessizliği bozmuştu . Söyledikleri kulağa hoş geliyordu .

-" Olur ama pamuk şeker de yiyelim Ateş . "

-" Evet pamuk şeker yiyelim . Yani lütfen . " utangaç bir şekilde oturduğu yerde küçülen prensesim ile Ateş kahkaha atmıştı . Aynadan ona bakmaya devam ederek

-" Evet kesinlikle pamuk şeker yemeliyiz !! " o da Pelin gibi bağırmıştı . Kendince Pelin'in bu utangaç ve çekimser halinden çıkarmaya çalışıyordu . Ve bunda oldukça da başarılıydı . Zira utangaçlığını atarak ona gülmüştü meleğim .

Ateş gerçekten çok iyi biri . Pelin için elinden geleni yapıyor . Başkası olsa bunu yapmayabilirdi . Uzun bir yolculuğun ardından küçük bir restorana gelmiştik . Hemen ön tarafında çocuklar için oyuncaklar vardı .

Ailecek gelinecek oldukça güzel bir yerdi . Etrafta koşuşturan çocuklar vardı . Belki Pelin içlerinden birileri ile oynardı .İçeriye girerek garsonun bize gösterdiği masaya yerleştik . Özellikle Pelin'in yanına oturmuştum .

Onu kendime yakın tutmak istiyordum . Saçlarını sakince okşamaya başladığımda o bal rengi gözleri bana döndü . O an fark ettim ki saçlarının okşanmasından hoşlanıyordu . Gözlerinin içi parlıyor , yüzünde bir gülümseme var oluyordu .

-" Hoş geldiniz efendim . Ne istersiniz ? "

-" Bize serpme bir kahvaltı ve tarhana çorbası getir . "

-" Tabi efendim . Kızınız özel bir şey istiyor mu ? " garsonun kızınız demesine şaşırmamıştım . Zira dışarıdan öyle görünüyordu . Pelin yaşıtlarına nazaran daha küçüktü . 7 yaşındaydı ama daha çok 4-5 yaşlarında gibi görünüyordu .

Pür dikkat Ateş'in vereceği cevabı bekledim . Çünkü ne diyeceğini merak ediyordum .

-" Kızım için büyük bardakta ballı süt getir . "

 

 

 

Merhaba canolar !!

Bu bölümü yazarken baya ağladım . Sizde duygusallaştınız mı ?

Pelin nasıl biri sizce ?

Ateş ve Hikaye'nin verdikleri tepkiler ?

 

 

 

Loading...
0%