@marsmelegi
|
-" Bazı süper kahramanların pelerini yoktur . Onlara baba denir . Oğullarımın kahramanısın ... " Yazar'dan -" Uyumuyorlar Babaanne . " Ateş kulağına yerleştirdiği telefonu omzuyla sabitleyip , bir o yana bir bu yana yürüyordu . Kolları arasında kaybolan oğlu Yiğit öylesine huzursuzdu ki yüzünde ki ağlamalı ifade vardı . Hattın diğer tarafında gelen bir kaç ses ardından telefon görüşmesi bitmiş , zar zor telefonu koltuğa bırakmıştı . Hikaye dolu gözlerini Ateşe çevirip burnunu çekti . Saatlerdir ayaktaydı ve uykusuzdu . Küçük oğulları onlara hiç huzur vermiyor , sürekli ağlıyorlardı . Zaten birisi ağlasa diğeri de ardı sıra ağlıyordu. -" Ateş acaba bir şeyleri mi var ? Baksana Yağız hiç uyumuyor , huzursuzda . Hastaneye mi gitsek ? " Ateş sıkıntılı bakışlarını karısının kucağında ki oğluna çevirdi . Etrafa uykulu bakışlar atsa da uyumayan oğlu yaramazdı . -" Daha bir kaç saat önce gittik ya Ömrüm . Hem birazdan annem ile babaannem buraya gelirler . " onların geleceğini duyunca bir nebze de olsa rahatlamıştı . En azından ona yardımcı olan birileri vardı ve bu ona iyi geliyordu . Etrafı kaplayan ağlama sesi ile Hikaye kucağındaki Yağız'ı hafifçe sallamaya başladı . Oğlu hiç durmadan ağlıyor , o küçük gözleri yaşla doluyordu . -" Annem neyin var ki bu kadar ağlıyorsun ha ? Ateş ben galiba hiç iyi anne değilim baksana onun neyi var anlayamıyorum . " oğluyla beraber ağlamaya başlayan Hikaye arkasında ki koltuğa oturdu . Ateş karşısında ki bu görüntü ile ne yapacağını bilmiyordu . Hangisini susturacağını şaşırmıştı . Allahtan kucağında ki oğlu Yiğit hafif huzursuz olsa da ağlamıyordu . -" Ömrüm ağlama . Sen hayatımda gördüğüm en iyi annesin . " akan gözyaşlarını silip ağlayan bebeğini emzirmeye çalıştı . İnatla kafasını çeviren bebeğinin ağlamasına dayanamadığından oturduğu koltuktan kalkıp odada dolanmaya başladı . -" İyi bir anneyim değil mi Ateş ? " masum sorusunun ardından dökülen incilerine dayanamayan Ateş onları yavaşça sildi . İki gözüne koyduğu öpücükler Hikaye' yi rahatlatmıştı . Az önce bir duygu patlaması yaşamıştı . Bu belki uykusuzluktan belki de doğum sonrası strestendi . -" Sen hayatım da gördüğüm en güzel annesin , buna hiç şüphen olmasın . Ben üçünüze de kurban olurum . " sevdiği kadının dağılan , birbirine giren saçlarını okşayıp devam etti . -" Ne kadar seviyorsun diye sorsalar ;Nar kadar derim . Dışımda bir ben görünürüm . İçimde binlerce siz dökülür . " Hikaye kucağında ki bebeğinin başını öpüp , dolu gözlerle Ateş'e baktı . İyi ki diyordu iyi ki evlenmiş , onu sevmişti . -" Gökyüzü her zaman mavi kalacak , Orkideler her zaman güzel kokacak . Ve ben Ateş ; Her zaman seni seveceğim ! " Birbirini seven bu iki çift gözlerinin içine bakakalırken kucakların da ki Yiğit ve Yağız sanki onların bu sevgi dolu bağlarını hissetmiş gibi mayışmışlar , uyumuşlardı . ********* Çalan kapı ile Ateş kucağında ki Yiğit'i beşiğine koyup Hikaye'ye baktı . Gözlerinde uyku fışkırmasına rağmen Yağız'ın beşiğini sallamaya devam ediyordu . İkinci bir zil daha çaldığında acele ile odadan çıkıp merdivenleri indi . Dış kapıyı açtığın da tüm ailenin burada olduğunu gördü . -" Hoş geldiniz ! " -" Kusura bakma oğlum ! Hüseyin ile Alper'i uyardık ama inatla zili çaldılar . " Zerrin hanım içeriye girerken bunları demişti . Elinde bulunan poşetleri mutfak kapısına koyup oturma odasına geçti . Hemen ardından gelen aile odaya doluşmuşlardı . -" Zaten pez*venklerden de başka bir şey beklemiyorum . İşleri güçleri beni sinirlendirmek . " -" Aşk olsun , aşk olsun . Benim sadece işim gücüm seni sinirlendirmek değil , unutma bir de doktorum ben . " söylediklerini inkar etmemesi de ayrı bir ironiydi . -" Aynen ben de sizin asistanınızım ayriyeten . " Alper de Hüseyin'den geri kalmamış konuşmuştu . Ama abisinin sinirlendiğini gören Ada sert bir şekilde kolunu sıkarak susturmuştu . -" Eee benim güzel gelinim ve torunlarım nerede ? " Ateş bir an karısı ve çocuklarını hatırlayınca koşarak odadan çıkmış , yukarıya gitmişti . Bebek odasının kapısını yavaşça açıp içeriye göz gezdirdi . Hikaye gözlerini kapamış , kafası beşiği dayalı bir şekilde uyurken , oğulları da etrafa pörtlek gözleri ile bakışlar atıyordu . Bunlar gerçekten uyku nedir bilmeyen Junior Ateşlerdi . -" Allah şu tiplere bak ya ! Bunlar babaannelerinin bir tanesi " Zerrin Hanım bir an oğlu öyle yukarı koştururken endişelenmiş o da peşinden gitmişti . Ama içeriye girince gelininin bu şekilde yorgun düştüğünü görmek üzmüştü onu . Ne de olsa bu zamanlar da ona yardımcı olmalıydı . İlk çocuklarını kucağına almış toy bir anneydi Hikaye . Şu zamanlar da en çokta annesine muhtaçtı ve ne yazık ki annesi hayatta değildi . Onun eksikliğini hissettirmemeliydi . -" Ateş Yiğit'i sen al ben de Yağız'ı alayım . Sonra geri gelip Hikaye'ye yatır . Böyle durursa boynu tutulur . " -" Anne o Yiğit değil Yağız yalnız . " şaşkın bir şekilde birbirinin tıpkısı olan torunlarına baktı . İkisi de aynı kıyafetleri giymişti . Ve yüzlerin de de ayırt edecek bir leke bile yoktu . -" Ay bunlar birbirlerine ne çok benziyorlar . " Ateş dediğine hak veriyordu ve kendileri de bunun için bir çözüm bulmuştu . -" Bak Anne Yiğit'in çorabı yeşil , Yağız'ın ki de lacivert oradan ayırt ediyoruz . " ************** Karısının beşiğe yasladığı yüzünü yavaşça kaldırıp göğsüne yasladı . Öylesine derin uyuyordu ki o kadar konuşmaya uyanmamıştı . Ellerini bacaklarından geçirip kucağına aldı . Çocuk odasından çıkıp kendi odalarına girdi . Uyuyan karısını yatağa yatırıp üzerine pikeyi örttü . Birbirine giren saçlarını eliyle düzeltip tokayı çıkarttı . Şu hamilelik sürecinde hep alışkanlık haline getirip saçlarını açık yatıyordu . Ve çıkarmayı da unutursa gece rahatsız bir şekilde kalkıp o tokayı çıkartmakla uğraşınca uyku namına bir şey kalmıyordu . Ve şu an bunu hiç istemiyordu . Karısı rahat bir şekilde uyumalıydı . Son bir kez daha yüzüne bakıp odadan çıktı . Aşağıdan oğullarının ve ailenin sesi geliyordu . Neşeleri yerindeydi . En azından bir kaç saat önce ki huysuz hallerinden eser yoktu . Merdivenleri inip oturma odasına girecekti ki dış kapının çaldığını duydu . Çalan kapıyı açıp ardına kadar araladığında karşısında ki kişi ile şaşırmıştı . Zeynep Hanım yüzünde mahcup bir ifade , ellerinin arasında ki hediye kutusunu sıkı sıkı tutuyordu . -" Merhaba Ateş . " ne diyeceğini bilmiyordu Ateş . Çünkü eşi onun hakkında ki düşüncelerini söylemişti . Onları görmek istemiyordu ki bunda haklıydı . -" Beni içeriye davet etmeyecek misin ? " elini kapıdan çekip içeriye işaret etti . Omuzları düşük bir şekilde içeriye geçen kadının ardından kapıyı kapatıp oturma odasına geçti . Bütün aile ilk başta dikkat kesilmese de arkasından Zeynep Hanım'ı görünce bakışlarını ona çevirmişti . -" Zeynep Hanım , Orkide'min halası . " Ateş'in kendisini tanıtmasıyla karşısındakilere göz gezdirdi . Gördüğü bebeklerin kime ait olduğunu tahmin ediyordu . Zira ikisi de kızıllardı . Aynı yeğeni Hikaye ve onun annesi gibi . Sonra bir koltukta telefonla oynayan kıza ilişti gözleri . Aynı annesine benziyordu Pelin . O küçük kız içeride ki sessizlik ile gözlerini telefondan çekip odak noktasına baktı . Kendisine yaşlı gözlerle bakan kadını tanımıyordu . -" Ben belki de buraya hiç gelmemeliydim . Ama içimdeki vicdanım hiç susmadı . Hikaye'nin benimle konuşmak istemediğini biliyorum ve bunda haklıda . Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim . " yanağında ki yaşlarını elinin tersiyle silip arkasını döndü . Yeğeni onu istemiyordu ve burada kalmasının bir sebebi yoktu . Varlığıyla onu rahatsız etmek istemezdi . Oturma odasından çıkmak için hareket etmişti ki karşısında ki kızla olduğu yerde kaldı . Kendisi gibi gözlere sahip kızın duygularını okuyabiliyordu . Yeğeni kendisine hayal kırıklığı ile bakıyordu ve bunda a haklıydı . -" Yine mi gideceksin ? Fikrimi değiştirmem için hiç uğraşmayacak mısın ? " ağzını açtığı an da onu kovacağına o kadar emindi ki ama yanılmıştı . -" Ben , ben .. " kapı eşiğinde daha fazla durmayarak ona yaklaştı . Gözleri oğullarıyla onu arasında mekik dokuyordu . -" Onları büyütürken yanımda olmalısın .Çünkü sen benim halamsın . Hem yeni gelmişken nereye böyle . " doğru mu duyuyordu ? Yeğeni ona ördüğü duvarları yıkmış , resmen halası olduğunu söylemişti -" Evet halanım ben senin . Zaten pek gitmeye de niyetim yoktu açıkçası . " hüzünlü bir gülüş ne kadar da çok şey anlatıyordu . Onca sene sonra , onca şey kaçırmalarına rağmen yine beraberlerdi . Halası olarak hep yanında duracaktı . Bundan sonra gitmek yoktu . *********** -" Bak burada 4 yaşındasın . O gün bir an da ortadan kayboldun . Annenle her yerde seni aradık . Bağırıyoruz ses vermiyorsun . En sonunda seni bir kasa domatesin içinde bulmuştuk . " elinde ki fotoğrafta annesi de vardı . Kucağında domates lekeleri içinde olan kendisini tutuyordu . Yüzünde kızgın bir ifade olsa da annesi de eğleniyordu o gün . Kızıl saçlarını tutturduğu tokayı hatırlıyordu . Babası hiç acımadan öldüğü gün kırmıştı . -" Bak burada da yeni doğmuştun . Gününden evvel geldiğin için hazırlıksızdık . Hastanede kıyafetin olmadığı için temiz bir önlüğe sarmışlardı seni . Bak nasıl da mutlusun o önlüğün içinde . " eline tutuşturulan fotoğrafta bebeksi gülüşü vardı . -" Şevket o kötü günden sonra size gelmemi yasakladı . Her geldiğimde beni kovuyor , seni görmeme izin vermiyordu . Hatırlıyor musun bir defasında seninle sokakta karşılaşmıştık . Sana toka vermiştim . " o günü hayal meyal hatırlıyordu . -" O gün babam senden tokayı aldığım için beni kömürlüğe kilitlemişti . Tokayı ise kırdığını hatırlıyorum . " Yanında oturup karısının küçüklüğüne bakan Ateş bu duyduğu ile gerilmişti . İstemsizce ellerini yumruk haline getirdi . Karısına baktı üzgünce . O bile onu öpmeye kıyamıyordu . Zamanında yaptıkları geldi bir bir gözünün önüne . Babasından bir darbe yiyen o genç kıza bir de kendisi darbe atmıştı . Hem de kendisi gibi zorlanmışken . -" Özür dilerim ... " ağzında çıkan kelime ile Hikaye ona döndü . Aklında ki şeyleri tahmin edebiliyordu . Kocasının elinin tutup hafifçe sıktı . Affetmişti . Ve tekrar eskilerin gün yüzüne çıkmasına gerek yoktu . -" Seni affettim Ateş . " elini tutan karısının eline küçük bir öpücük koydu . İkisinin ve diğer aile üyelerinin gözleri yavaşça okuyuculara doğruldu . -" Ben Hüseyin Sancar . Bu kitabın en sevecen , Aha da bu ikisini en olmadık anlarda basan karakterim ." -" Ben Ada Güçlü . Bu kitabın en sessiz karakteriyim . Belki dilimin sesi , sesimin cümleleri yok ama gözlerimin ışıltısıyla bu kitaba huzur veriyorum . " -" Ben Alper Karaman . Bu kitabın en şirin ve bir o kadar sevdalı kişisiyim . Ada'nın bundan sonra ki sesi , cümleleriyim . " -" Ben Hamdi Güçlü . Bu kitabın en suçlusu , aşkın başlangıç sebebiyim . " -" Ben Zerrin Güçlü . Bu kitabın ikinci suçlusu , Hikaye'nin ikinci annesiyim . " -" Ben Ateş Güçlü . Orkidem'in kocasıyım . Öyle çıkarsız , öyle içten seviyorum ki onu . Yüreğimin en derinindeki yeri çok büyük . Çıkarı yok , çıkası yok , çıkarasım yok . " -" Ve ben Hikaye Güçlü . Yiğit ve Yağız'ın annesi , Ateş'in orkidesiyim . Alın Yazımı okuduğunuz için ; " -" TEŞEKKÜR EDERİZ ... " hep bir ağızdan bağırmışlardı . Zerrin Hanım Hamdi Bey'in kolları arasındayken Ada'da Alper'in yanındaydı . Hepsinin gözleri dolmuş bu sona hem seviniyor , hem de üzülüyorlardı . Hikaye , Ateş'in elini tutup oturduğu yerden kalktı . O Yiğit'i alırken , Ateş Yağız'ı kucağına almıştı . Oğullarına bir öpücük kondurup , Yazarın elinde ki kameraya baktılar . -" Bu bir veda değil ! Unutmayın her son bir başlangıçtır . Biz buradayız , bu satırlarda sizleri bekliyoruz . " yazar kamerayı kendine çevirip derince gülümsedi . Heyecandan elleri titriyordu . -" Merhaba Canolar . Kah güldüğümüz , kah ağladığımız kah da sinirlendiğimiz kitabımızın sonuna geldik . Burada kendime ve size yer vermek istedim . Hikaye'nin de dediği gibi bu bir son değil aslında bir başlangıç . Bizler buradayız . Sizleri bekliyoruz . " Kameranın kapanması ile herkes düşündüğü anılarla birbirine baktı . Dolu gözlerini elinin tersiyle silen Hüseyin ; -" Bak bir an önce benim kitabımı da yaz da şu bekarlıktan kurtulayım ... "
Hoşçakalın Canolar |
0% |