Yeni Üyelik
18.
Bölüm

~ H.K 18. BÖLÜM ~

@marsmelegi

 

-" İnsanlık sanki dün duyduklarımla beraber kollarımda can vermiş gibi ... "

 

Yazar'dan

-" Doğru ! Sen onlardan da acımasızsın . Sen onlardan da kötüsün . " Almira'dan duydukları ile ayakları tutmaz olmuştu . Sert tokat misali acıtıyordu söylenen kelamlar .

-" Hatta sen o kadar kötüsün ki her zerrem ile senden nefret ediyorum . " Cılız elleri ile omzularından ittirmiş , bir kaç adım geriye gitmesine neden olmuştu .

Duyduklarını ağırlağından mı bilinmez, Savaş o cılız itişe rağmen yıkılmış gibi hissediyordu .

-" Ben onlar gibi değilim ! " Sessiz mırıldanışı içinde ki feryadı temsil ediyordu .

Tekrar itilmesi ile karşısında ki kıza baktı . Dolu gözleri , titreyen dudakları ile ona yumruklar savuruyordu .

Ağzından kaçan hıçkırıklar kulaklarını aşıp geçmişti . Yeni yeni acısını , duyduklarını sindiriyordu . Herşeyin suçlusu onun gözünden Savaştı .

-" Ben , ben bunları hak etmedim . Herkesten nefret ediyorum . Senden daha çok ediyorum . Beni bırakan ailemden de nefret ediyorum . Ama senden daha çok nefret ediyorum . " Ona olan nefretini sürekli tekrar ediyordu .

Yorulan yumruk halindeki ellerini yavaşça Savaş'ın omuzlarına koydu . Yanaklarında ki yaşları silmeye gücü yoktu .

-" Senden nefret ediyorum Savaş . " Sessiz fısıltısı ile susmuştu . Akan burnunu yavaşça çekip ağlamaktan kırmızı olan gözlerini onun karalarına dikti .

-" Senden ömrümün sonuna kadar nefret etmek istiyorum . "

****

Kollarına bir an da yığılan kızı son an da belinden kavrayıp sımsıkı tutmuştu . Bedenini gövdesine yaslayıp yüzüne baktı . Gözyaşlarını eliyle silip bir kaç defa yanağına vurdu .

Ağlamanın verdiği yorgunluk yormuştu genç kızın bedenini , ruhunu .

Daha fazla bunlara dayanamayan ruhu bedenini zayıf düşürmüştü .

-" Almira ! " ağzından çıkan isime karşı mahçupluk tüylerini diken diken ediyordu . Bacaklarından ellerini geçirip zayıf bedeni kucağına aldı .

Evin merdivenlerini aşıp üst kata çıktı . Her geldiğinden kaldığı odaya girerek onu yavaşça yatağa yatırdı .

Dolaptan bir battaniye alıp üzerini açıkta bir yeri kalmayacak şekilde güzelce örtmüştü . İkindiye doğru hava soğuyordu .

Onun üşümesini istemezdi .

Saçları yastığa dağılmış , öylece yatıyordu . Titreyen parmak uçları ile saçlarının uçlarını topladı .

Pencerenin dışarısında uzun ağaçlar rüzgarın etkisiyle bir o yana bir bu yana hareket edip , ses çıkartıyordu .

Öyle ki bazı dalları pencere camına değiyor , odadaki sessizliğe düşman oluyordu .

-" Ben onlar gibi değilim Almira . Onlar gibi , onlar gibi .... " Nedense devamını getirmiyordu dili . Sözcüklerin çıkmasına izni yoktu .

Değilim kelimesi çığ gibi düşmüş , dilini lâl etmişti .

Eliyle yatağa dağılan şaçları bir köşeye çekerek düzeltti . Ardından da ateşe değmişçesine geri çekip yumruk haline getirmişti.

Öylece yatakta yatan kızın bu hale gelmesine o ve ailesi neden olmuştu .

Ayakları geri geri gitmiş , kapıya ulaşmıştı . Fazlalık gibi geliyordu bedeni odaya .

Odadan çıktıktan sonra cebinde ki telefonunu alarak arayacağı numarayı tuşlayıp kulağına götürdü .

Bir kaç sinyal sesinden sonra kulaklarına gelen konuşmayla derin bir nefes aldı .

-" Almira'ya bir şey mi oldu Savaş ? " Ablasının endişe dolu sesi ile yüzünü haya edebiliyordu .

-" Hayır abla bir şey olduğu yok . Bugün olanlardan ötürü şu an uyuyor . "

Sevda alaycı bir gülümse ile gülüp cevap vermişti .

-" Ne güzel , ne rahat konuştun öyle sevgili kardeşim . Sanki beklenilir bir şeyi söylüyor gibisin . " Savaş anlam dolu ses tonuna gözlerini devirmişti . Ablası her zaman ki gibi üzerine gelip gerçekleri yüzüne vuracak konuşmaya hazırlanıyordu .

-" Abla gerçekten biraz sonra diyeceklerini dinleyecek halim yok . Hatamın farkındayım ve inan bunu hiçte hoş bir şekilde anlamadım . "

-" Ah hatalar , hatalar ... En azından farkındasın . " Araba fren sesi hem karşı taraftan gelmiş , hem de evin dışından . Savaş kaşlarını çatıp pencereye doğru yürüdü .

" Geçte olsa . Kapının önündeyim , aç hemen "

Daha pencereye varamadan duyduğu ile adımlarını hızlandırdı ve dışarıya baktı . Beyaz jeep tam kapının önünde park edilmiş , ablası da yanındaydı .

-" Ne işin var senin burada ? "

-" Almira'yı almaya geldim . Olanlardan sonra eve tekrar gidecek halimiz yok . Oya'nın bize dediklerini unutmadığını varsayıyorum . "

Almira'ya denilenleri sanki kendine denilmiş gibi görmesi onu ne kadar benimsediğini gösteriyordu .

-" Annem ve kızım da araba da bizi daha fazla bekletme de kapıyı aç , Almira'yı arabaya yerleştirelim . " Yüzüne kapanan telefona mı şaşırsa yoksa söylenen cümlelere mi ?

Almira'nın ablası ile gidecek olma ihtimalini sevmemişti . Aklına ablasının daha önceki günlerde söyledikleri geldi.

Eğer onu üzer ise ablası hiç düşünmeden evi terk edecekti . Hem de Almira ile .

Daha fazla pencere önünde durmadan aşağı kata inen merdivenlere yöneldi .

Her basamağı indiğinde kapıya yaklaşmış olması kalbini parkur yarışına girmiş gibi hızlandırıyordu .

Karşısında ki büyük çelik kapının kulpuna eli gitmiyordu . Öylece kapıya bakıyor , izliyordu .

Tüm evi kaplayan zil sesi ile hafifçe sıçramış , telaşla kapıyı açmıştı.

Karşısında bir ayağını yere vurup duran , tek kaşı kalkık ablası onu omzundan tutup kenarı çekmiş , tabiri caizse evi girmişti .

-" Tüm kapıyı kaplamışsın , çekil de gireyim . Kızım ile annecim araba da Almira'yı bekliyor . Nerede o ? Göster yerini de arabaya götürelim. Bakmadan bana ö- "

-" Sakin ol ! Konuşup durma . " Sevda Bir an da onu susturan kardeşine avazı çıktığı kadar gülmüş , ardından da sertçe bakmıştı.

-" Ne o senin gibi susmamı mı bekliyorsun ? Gerçi ben de sustum, zavallı kıza denilenler karşısında hepimiz sustuk . " Omuzları düşen ablasına bakamamış , gözlerini başka yere çevirmişti .

Almira'nın o eve geri gitmesi doğru olmazdı . Bunun farkındaydı . O yüzden kısık bir sesle hangi odada yattığını söylemişti .

-" Yukarı katta , benim odam da . "

********

Sevda genç kızın kafasını daha rahat bir konuma getirip , onu rahatsız etmeden emniyet kemerini bağlamıştı .

-" Anneablam neden uyuyor anne ? " Küçük kız hemen yanı başında durmuş , merakla genç kıza bakıyor.

-" Çok yorulmuş anneciğim. Ondan uyuyor . " Mavi kafasını sallayıp , dudakları büzmüştü .

-" Bugün işe mi gitti ki acaba böyle yorulmuş ? " Savaş yaslandığı araba kapısından duymuştu yeğeninin dediklerini .

-" Çok mu çalışırdı Anneablan ? " Ablasının sormak üzere olduğu soruyu sormuştu . Yaslandığı kapıdan hafifçe hareketlenip onlara doğru yaklaştı.

Büyük bir merakla Mavi 'nin dediklerini dinliyordu .

-" Evet çok çalışırdı . Nezaket teyzem demişti ki bir keresinde bana bebekken hep kıyafetlerini , eşyalarını , oyuncaklarını Almira aldı . Benim için çalışırmış hep ." Heyecanlı heyecanlı konuşmuş , aldıklarını sayarken de parmaklarını kullanmıştı.

-" Hani simit var ya onu da bana Anneablam aldı . " Mavi anneablasının saçlarına küçük bir öpücük kondurup , başını onun omuzuna yasladı .

-" Kızıma iyi baktığın için teşekkür ederim Almira . " kısık sesli mırıldanışını sadece kendisi duymamıştı . Savaş 'ta duymuştu . Mavi'nin çocuk aklıyla anlattıkları aslında birer mahçupluk olarak biniyordu omuzlarına .

-" Torunuma kendi kızıymış gibi bakmış . Eksiklik hissetmesine izin vermemiş . Bir de bizim yaptığımıza bak . O eksiklik hissetmesin diye çalışırken , biz eksikliklerini yüzüne yüzüne vurduk . " Valide Hanım oturduğu ön koltuktan arkaya doğru dönmüş , gövdesi içeride , ayakları dışarı da bir şekilde Duran kızına bakmıştı .

-" İşte bu yüzden evi terk ettik ya anne . Oya ve diğerleri biraz kendine gelmeliler . Dün olanlar unutulacak gibi değil . " Annesi de dediklerine hak vermişti .

Almira'nın rahat olduğuna kanaat getirerek ondan uzaklaşmış , kapıyı yavaşça kapatmıştı .

Yan tarafa döndüğünde kardeşi Savaş yaslandığı yerde dalmış bir şekilde yere bakıyordu .

Onun omzuna dokunup kendisine bakmasını sağladı . O gözlerin doluluğu biraz üzülmesine neden olsa da duramazdı .

-" Evdekiler sana emanet . Şu anlık nerede kalacağımızı söyleme taraftarı değilim . "

-" Abla en azından ben yerinizi bileyim . Kadın başınıza hem de yanınızda küçük bir çocuk varken , tek başınıza ne- " Sevda bu cümlelerle çıldırmak üzereydi . Cebinden bir kaç bir şey çıkartıp sertçe gösterdi .

-" Biri rahatsız mi etti ? Bu spreyi gözüne gözüne sıkarım . Yok daha mı ileri gitti . " Spreyi geri cebine koyup bu sefer de katlı duran bıçağı güzel hareketlerle doğrultup boğazına doğru yaklaştırdı . " Arkasından ezan okutur , helva kavururum . Anladın mı ? "

-" Ama yok bu bıçakta kurtarmadı bizi . " Bir dakika işareti yaparak sürücü tarafının kapısını açıp koltuk kenarından gizlice bir şey çıkardı ve ona doğru doğrulttu .

Simsiyah silah tam kalbinin üzerine doğrultulmuştu . Annesinin şaşkın nidalar ile ona doğru seslenişini duymuştu .

-" Sevda ! " Valide hanıma doğru elini kaldırıp susmasını işaret etti .

-" İşte o zaman içinde ki tüm mermileri bedenine işlerim . " Gözünü kırpmadan , ruhsuz bir şekilde kardeşine bakıyordu .

-" Neyse görüşürüz illa bir gün kardeşim . Kendine dikkat et . " Bir an da duygu değişikliği gösterip , kocaman gülümsemiş ve kardeşine sıkıca sarılmıştı.

*********

Taşlı yolda bir o yana bir bu yana sarsılarak ilerleyen araba da dört kişilerdi . Yaklaşık olarak 2 saattir bu yolu çekiyorlardı.

Bir de Ankara - Trabzon arası saati sayarlarsa ; 14 saattir bu yollardaydılar.

Almira üzerinde ki hırkaya birazcık daha sarılıp , göğsünde uzanan Maviye baktı . Telefonda her ne izliyor ise baya sevinçliydi .

Daha yolculuğa başladıkları ilk saatlerde uyanmış , korkuyla bağırı vermişti .

Sevda ve Valide Hanım'ın korkmasına neden olmuştu . Hala mahçupluk vardı üzerinde .

-" Sevda nerede bu ev ya ? Valla içim dışıma çıktı kızım . Birazdan şuraya kusacağım . " Valide hanım sımsıkı koltuk kenarına tutunuyordu . Hiç bitmeyen yol onu çileden çıkartmıştı .

Bir de bunun üzerine bulanan midesi tuz biber oluyordu .

-" Anne azıcık kaldı , dayan birazcık daha . Bak şu köşeyi de döndük mü babaannemin evi orada . " Direksiyonu çevirmiş , sarsılan araba ile nihayet evi görmüşlerdi .

Evi gören Almira biraz korkuyordu . Onun da tıpkı Oya gibi tepkiler vereceği düşüncesi aklından çıkmamıştı .

Sevda her ne kadar iyi birisi dese de bilemezler di ki . Hem belki de istemezdi onu . Bir an da dördü de hazırlanmış , buraya gelmişlerdi .

Trabzon'a ...

Valide Hanım elini kızına doğru savurarak durmasını işaret etmişti . Midesi ağzına gelmiş , konuşamıyordu .

Duran araba ile bir çırpı da inerek onlardan uzaklaşmış , en yakın çalıların oraya koşuşturmuştu .

Gelen öğürme seslerine Sevda'nın yüzü buruşmuştu . Annesi yolculuk anında yedikleri her şeyi çıkartmışa benziyordu .

-" Keşke en baştan söyleseydin ön koltuğun seni tuttuğunu . "

-" Tek problem ön koltuk mu Sevda ha ? Yani yolda sıkıntı yok . " Annesinin ilk defa tiz sesiyle bağırdığını duymuştu . Bedeni çalılardan dolayı görünmese de sesi ulaşıyordu ona .

Oturduğu koltuğa gömülüp ağzına hayali bir fermuar çekmişti . Sanki görüyormuş gibi ...

Valide Hanım ağzını peçeteyle silerek çalıların arasından çıkmış , arabaya kötü bakışlar atmıştı. Zaten eve de gelmişlerdi .

Bu ölüm makinesine tekrar binmesine gerek yoktu . Şu kısa yolu yürüyerek de gidebilirdi .

-" Sevda sen ilerle yavrum . Ben yürüyerek gelirim . Evde görünüyor zaten . " Hareket eden arabanın arkasından yavaş yavaş yürümeye başlamıştı .

Otur otur bacak kasları ağrımıştı .

İki katlı , tahta evin önüne park edilen araba sesine yaşlı bir kadın görünmüştü. Almira hafif esen rüzgarla tüyleri diken diken olmuş şekilde az geri de duruyordu .

Başında beyaz tülbenti , üzerinde çiçekli entarisi ile dinç bir görüntüsü vardı . İlk başta Sevda'ya anlamsız bakışlar atarken bu yavaş yavaş gitmiş , yerine özlem ve sevinç gelmişti.

-" Oy benim nur yüzlü torunum gelmiş . "

-" Oy benim nur yüzlü babaannem . " Yaşlı kadının buruş buruş elleri saçlarında dolaşmış , yanaklarını sıkmıştı .

-" Bak sana kimleri getirdim babaannem . " Sevinçten ilk başta fark etmeyen yaşlı kadın , torununun arkasından kafasını çıkaran küçük kızla şaşırmıştı .

Daha sonra arabanın kenarında dikilen genç kıza çevirdi . Kollarını birbirine bağlayıp , öylece arkada duruyor oluşuna baktı .

-" Gelsene az beriye güzel kızım . Öyle arkada dikilip durmayasın . " Almira derince yutkunup yaşlı kadına doğru yürüdü ve elini öpüp alnına koydu .

-" El öpenlerin çok olsun İnşallah. Ee bu güzel küçük kız kim ? Ne güzel gözlerin var senin Maşallah. Tıpkı Sevda'nın ki gi- " kendi dedikleri ile gözleri açılmış , torununa bakmıştı .

-" Evet babaanne , kızım Mavi . Bu da Almira , Savaş'ın eşi ."

********

-" Vay eşek sıpası , ey gidi muni ! Evlenmiş de haber vermiyor , ha şu telefonu getir de bir arayayım . " Sinirinden dudaklarını yalayan yaşlı kadın kapıdan içeriye giren kişiyle daha celallenmiş , ayağa kalkmıştı .

Gelin kaynana bir müddet öylece bakışırken Hatice hanım burnunu havaya kaldırıp bir elini beline dayamıştı .

-" He söyle bakayım. Sen mi benim torunumun aklına girip düğüne çağırtmadın beni . " Valide hanım gözlerini havaya dikip derin nefes aldı .

-" Bizim bile sonradan haberimiz olmuşken , nasıl seni çağırtmama planı yapayım ha anne . " Yıllar önce kocasıyla beraber Ankara'ya taşındığı için küslerdi . Daha doğrusu Hatice hanım küsmüştü .

Her fırsatta geldiklerinde bir ağız dalaşı yapar , öyle gün geçirirlerdi .

Valide hanım daha fazla ayakta dikilmeyip Hatice hanım'a yaklaşıp elini öptü ve alnına koydu .

Ne kadar kavga etseler de severdi bu kadını ...

-" Babaanne , anne didişmeniz bittiyse oturun koltuklara . Hem Nur yüzlüm Savaş'ı arama . " Gelinin alnını öptükten sonra koltuğa oturan yaşlı kadın tek kaşını kaldırıp torununa bakmıştı .

-" Nedenmiş o ? "

-" Biz kocalarımızı terk edip buraya kaçtık . " Yüzünün Feri kaçan babaannesini görünce telaşlanmıştı . Valide hanım uyarıcı bir şekilde bakıp

-" Hayır anne ömür boyu değil ya kısa süreliğine kaçtık o kadar . " Ama dedikleriyle Hatice hanım rahatlamamış , daha da tuhaf olmuştu .

********

Bir sürü çiçeklerle dolu terasta oturuyorlardı . Valide hanım su dolu bardağı küçük yudumlarla içerken , Mavi'de meyve suyunu içiyordu .

Kapıdan görünen Sevda ile su bardağını sehpaya koyup merakla ona baktı .

-" Nasıl oldu ? "

-" İyi merak etme anne . Meğersem tansiyon ilacını içmemiş , içirdim de uyuyor şu an. " Kafasını sallayarak düşünceli bir şekilde susamamasına rağmen tekrar bardağı eline almıştı .

Tam karşısında ki kıza karşı üzgündü .

-" Almira yolculuk yordu mu , bir dalgınsın ? " Rengarenk çiçeklerde ki bakışlarını soru soran kadına çevirdi .

-" Hayır yormadı . Ama kusura bakmazsan bir soru soracağım . buraya neden geldik ? " Sorulan soru aslında kolaydı ama cevabı zordu .

Kızının suskunluğunu fark eden Valide Hanım durumu ele alarak konuştu .

-" Bak kızım . Dün denilen o sözler saçmalıktı , haksızlıktı . Söylenmemeliydi . Hem onca laftan sonra o evde kalmamız iyi olmazdı . Bir süre burada kalalım . " Kızım lafıyla bir tuhaf olmuştu Almira . Dün ki hisleri sanki tekrar ortaya çıkmış , genzini yakmıştı.

-" Annem haklı . Sana söylenenler bize söylenmiş gibidir . "

-" Teşekkür ederim. Bunu benim için düşünmüş olmanız çok güzel ama evinizi bırakıp buraya gelmemeliydiniz . "

-" Etme . Sen benim kardeşim gibisin . Hem eviniz değil , evimiz . Kötü mü oldu hem ; mis gibi hava , iyi insanlar ... tatil gibi düşün . "

-" Aynen. Hem buralar öyle güzeldir ki , Ankara'ya benzemez . İnsanlık ölmemiş dedirten bir şehirdir Trabzon . " İnsanlık lafıyla Almira bir an gülmek istemişti .

Hem de kahkaha atarak ...

-" İnsanlık sanki dün duyduklarımla beraber kollarımda can vermiş gibi ... "

 

 

 

 

Loading...
0%