Yeni Üyelik
6.
Bölüm

~ H.K. 6. BÖLÜM ~

@marsmelegi

-" Kahverengi gözlerin var fakat gökyüzü gibi bakıyor . "

Almira'dan

Yemekler yenmiş, sevda abla ile şu an mutfakta oturup kahve içiyorduk.

Daha bir kaç gün önce bir daha Mavi'nin hayatına girmeyeceğimi söyleyen ben şimdi oturmuş kahve içiyordum.

Sevda abla çok iyi biriydi.

Yemek masasında çoğu kişi benden rahatsız olmuştu . Bunu dillendirmeseler de bakışlarından belliydi .

Sürekli beni izlemiş , bakışlarını ayırmamışlardı . Aslında yanlış anlamak istemiyordum ama gözleri bunu gösteriyordu .

Sevda abla ve eşi Kayahan abi Oya gibi kibirli ve üstten bakan kişiler değildi .

Cana yakınlardı . Yemek boyunca beni tanımak için sorular sormuşlardı .

Ve enteresan şekilde onu yani Savaş'ı masada görmedim . İlk başta ,gelir yine o ateş saçan gözleriyle bana bakar zannediyordum ama yoktu .

Aslında bu beni rahatlatmıştı . En azından rahatça yemek yemiş , karnımı doyurmuştum .

Sevda Abla kahvesinden bir yudum alıp geri koydu . Aslında bir şey söylemek istiyor gibiydi .

-" Kumsal'ın masada yaptığını asla hoş karşılamıyorum. Kendisi biraz Oya'ya benzemeye çalışan biri ama aslında öyle biri değildir. " dedi. Sanki konuşmak istediği konu bu değilmiş gibi bir hali vardı.

Benle bir şey konuşmak istiyor ama bir yandan da çekiyordu. En sonunda dayanamayıp hafif dolan gözler ile karşı duvara baktı .

-"Almira seninle açık konuşacağım. Mavi'den uzak durmanı istemiyorum. Aksine hep onun yanında , sana her ihtiyacı olduğundan yanı başında olmanı istiyorum. Bazı nedenlerden dolayı kızımın ilklerini kaçırdım . Ama sen ona sahip çıktın, koruyup kolladın ve ben bunun için senden ne kadar teşekkür etsem az."

Dolmuş olan gözlerini silip devam etti .

-" Bunun için Mavi'den uzak durmayı bırak benim yanımda onu sevmekten çekinme bile. Bu ne kadar benim hakkım ise senin de hakkın anlaştık mı? " diye sorması ile şaşkınlıkla ona baktım.

Benden kızından uzak durmama mı istiyordu . Peki bahsettiği o nedenler neydi ?

Mavi'nin ilklerini kaçırmasına ve dahası 5 yıldan bahsediyorduk . 5 yıl sonra ne olmuştu ki Mavi'yi bulabilmişler veya varlığını öğrenmişlerdi.

Bu ve benzeri düşüncelerim çok fazlaydı ama ne yeri ne de zamanı idi.

-" Mavi nasıl bana ihtiyacı varsa sana da ihtiyacı var. Ondan ve bizden uzak durma. Lütfen." Sevda abla konuşmasını bitirmiş , benden cevap bekler gibi bir hali vardı.

-" Sevda abla bende Mavi'den uzak durmak hiç istemiyorum fakat benim varlığım seni şuan rahatsız etmiyor olabilir ama ilerleyen zamanlarda bundan rahatsız olacaksın . Buna eminim. Mavi'yi her şeyden çok seviyorum . Onu yetimhanenin önünde bulan benim, 8 yıl boyunca onu emanet olarak benimsedim." Ellerimi birbirine kenetleyip tırnaklarımla oynamaya başladım .

-" Ama şimdi emanetimi sahibine veriyorum. En azından bir şey biliyorum onun yeni hayatında yerim yok. Sizden bir şey istiyorum ." diyip ona baktım.

Söylediklerimden hiç memnun olmamış gibi bir hali vardı.

-" Mavi'ye iyi bakın . O yemeklerde soğan hiç sevmez , her gece yatmadan önce yüzüne krem sürmeye bayılır . Arada sırada tırnaklarına oje sürün . Pembeden nefret eder . En sevdiği renk Mavi 'dir . " Bunları canı yansın diye dememiştim .

Aksine kızını daha yakından tanımalı , hakkında ufak bilgiler edinmeliydi .

-" Almira bunları söylemene gerek yok . Hayatımızda sen de olacağın için zamanla , görerek öğrenebilirim . " Hayır dercesine kafamı salladım .

Empati kurmaya çalışıyordum ve kurdukça doğrular kafama çığ gibi düşüyordu .

-" Hayır Mavi kendi hakkında bir şeyler açıklamayı sevmez , aksine karşısında ki kişi onu ne kadar tanırsa o kadar yakın olur . " diyerek oturduğum sandalyeden kalktım

Sevda abla da endişeyle kalkmıştı . İkimiz mutfakta çıkarak oturma odasına doğru yürümeye başladık. Verdiğim karardan bu defa emindim.

Yeni hayatına alışmalıydı. Annesine, babasına, dayısına ve diğerlerine ben bu hayatta olursam bunlara engel olurdum.

Tam oturma odasına girecekken Sevda ablayı durdurdum. Bana , onu durdurmam ile sorgulayıcı bakışlar atmaya başladı.

Başımı koltukta babası ile oynayan Mavi'ye çevirdim . O kadar mutluydu ki babasının gözlerini içine bakıyordu .

Işıl ışıl parlayan gözleriyle hem de ...

-" Şimdi gittiğimi söylersek huzursuzlanır. Bırakalım da baba kız oynasınlar." konuşmak için ağzını açmıştı ki sımsıkı sarıldım .

Karşımda bir anne vardı . Ve kokusu da tıpkı anne gibiydi . Mavi bu kokuya alışmalı , her düştüğünde buna sığınmalıydı .

Ve ilerleyen zamanlarda ben bu hayatta , bu aile de bulunursam ona değil de bana gelecekti .

-" Sende oturma odasına geç . Ben kapıyı biliyorum geçirmene gerek yok."

Sevda ablayı arkamda bırakarak çıkış kapısını açıp dışarı çıktım . Arkamda kapanan kapı ile derin bir nefes verdim .

Bu karar doğruydu ve bundan pişman olmamam gerekiyordu . Kapı ağzında durmayı kesip bahçe kapısına gittim .

Hafifçe kapıya vurmam ile dış tarafta duran koruma kapıyı açtı .

Benim anı çıkışım ile koruma ilk başta şaşırıp mani olacakken beni tanımış olmalı ki eski yerine geçip kapıyı kapatmaya başladı.

Kapının kapanışı ile biraz uzakta olan dolmuş durağına doğru yürümeye başladım.

Şu an yanımda az miktarda para vardı. 1 hafta veya bilemedim 2 hafta sonra yetimhaneden çıkmak zorunda kalacaktım.

Fazla birikmiş param yoktu. İşe girip para kazanmalı ve yetimhaneden ayrıldıktan sonra başımı sokacak bir yer bulmalıydım.

Bu devirde uygun fiyatlı kirada ev bulmak çok zordu. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok ayrıca ben daha 17 yaşında biriyim ama omuzlarımda o kadar yük vardı ki.

Ne vereceğim kararlar hakkında bir fikrim vardı ne de vermek üzere olduğum kararlarda bunu yalnızca zaman gösterecekti.

Durağa gelmem ile kısa süre sonra dolmuşta gelmişti. Dolmuşa binip boş bir koltuğa oturdum.

Dolmuş biraz ilerlemişti ki sürücü tuhaf bir şekilde homurdanmaya başladı. Onun homurdanması ile bütün bakışlar tabi ki de , benimde ona döndü.

Sürücü sürekli " geç işte ne sinyal verip duruyorsun " diye konuşup duruyordu. En sonunda dolmuşun yanından hızlıca son model bir araba geçip az ileride durdu.

Onun durması ile sürücü arabayı yavaşlatıp tam son model arabanın önünde durdu ve önümüzdeki arabanın kapısı açıldı.

Arabadan Savaş'ın inmesiyle şok oldum. Savaş simsiyah takım elbisesi ile dolmuşa doğru ilerlemeye başladı.

Dolmuşun önüne gelmesi ile eliyle kapıyı tıklattı. Sürücü sinirle kapıyı açıp

-" Senin derdin ne ? Sürekli sinyal verip verip durdun." diye konuştu. Ama Savaş sürücüye gözünü bile değdirmeden aracın içinde gözlerini dolaştırmaya başladı.

En sonunda onunla göz göze gelmemiz ile araca binip tam önümde durdu.

Bileğimi sertçe tutup hızlıca beni oturduğum koltuktan kaldırdı. Onun bu şekilde davranmasıyla bileğimi çekmeye çalıştım ama o kadar sıkı tutuyordu ki bu çabam sadece canımı yakıyordu.

-" Ne yapıyorsun ? Bırak elimi ! " sinirle tıslamam onu durdurmamıştı . Etrafta ki insanlar hiçbir şey yapmadan öylece izliyorlardı .

Sürücü koltuğundan kalkıp bizim yanımıza geldi . Yardım edecekti galiba .

-" Aşk problemlerinizi bu aracın dışında halledin. Bende ekmek paramı kazanıyorum. Beni işimden alıkoymayın ." aşk problemi mi ?

Aşk olsa karşımda ki adam böyle mi davranırdı ? Bildiğin zorla bileğimden tutuyor , canımı yakıyordu .

-"Hayır hayır biz sevgili değiliz . Bu kişiyi tanımı- " konuşmamı bölen ağzıma götürülen eldi . Savaş koca elini ağzıma kapatmış , cümlemi kesmişti .

Koca koca açtığım gözlerimi ona çevirdim . Keskin bakışlarını şoförden çekmiyordu .

-" Biz onunla sevgili değiliz. " Ahh Allah'tan doğruyu söyleyebiliyor . " O benim KARIM " hayır lafımı geri alıyorum .

Bildiğin yalan söylüyor hem de en alasından . Bileğimde ki elini çekip ağzımdakini de geriye savurdum .

Ama anında geri tutmuştu . Çekiştirerek beni dolmuştan indirecekti ki tişörtümü arkamdan biri tuttu .

Belki birisi yardım etmek için tutmuştu . Tüm umudumla tutana baktım . Yaşlı bir teyze elinde bastonuyla mesken gibi tutmuştu .

-" Sen evli miydin ? Yazık olmuş seni oğluma alacaktım." Ne !

-" Eğer mutsuzsan bırak bu nemrut suratlıyı benim oğlum doktor seni el üstünde tutar ." beklenti dolu bakışlarla bana bakan teyze beni daha ayrı bir şoka uğrattı.

Umudum yerlerdeydi . Bugün daha ne kadar şaşkınlığa uğrayacaktım.

-" Geç kaldın Teyze . O benim karım , sen doktor oğluna başka bir kurban ara." elime çekerek beni araçtan indirdi.

Arkamdan yaşlı teyzenin Savaş'a saydırdığını duyuyordum ama garip olan ise Savaş hiçbir tepki göstermeden beni arabaya bindirip , kendi tarafına binerek sürmeye başlamasıydı.

-" Sen , sen az önce ne yaptın ?" konuşmamla yolda olan bakışları bana döndü. Her zaman ilerleyişinde elleri direksiyonu sıkı sıkı tutuyor .

Eklem yerleri beyazlaşıyordu .

-" Sana bir teklif ile geldim. " zar zor çıkan sesiyle meraklanmıştım .

-" Ne teklifi eğer Mavi'den uzak durmamı falan istiyorsan boşuna uğraşmana gerek yok. Ben kararımı verdim sizin ailenizden uzak duracağım." benim bu cümlem ile gözlerini devirdi.

Şeytan diyor parmaklarını gözüne sok çıkar fazlalıkları .

-" Mavi seni böyle severken sen ondan uzak mı duracaksın ? "

-" Zaten senin istediğinde bu değil miydi ?"

-" İlk başlarda evet buydu. Ama şimdi bu değişti . "

-" Teklifin sizin yanınızda olmam falan mı? Oldu olacak eve yerleş de tam olsun " gülmeden edemiyordum .

Tabi bunları duymayı asla beklemiyordum . Bir kere yanımda ki adama tersti bunlar .

-" Benimle evlen ! " gülmem kesilmiş , dikkatle ona bakıyordum . Şakaydı .

-" Güzel şakaydı . " yüzünde bir gram mimik oynamamış , öylece yola bakıyordu .

-" Sence şaka yapacak bir adam mıyım ? "

 

 

 

Loading...
0%