@marsmelegi
|
-" Penceresiz bıraktın beni anne ... " Yazar'dan Güneş'in soğuk havaya inat sıcacık ışığı , geniş ve büyük odanın zeminine yansıyordu . Kuşlar bu sıcak güneş ışığından faydalanmak için odanın balkonun da nöbet tutar gibi bir halleri vardı . Sürekli etrafa duyurdukları sesleri kulak çınlatıyorlardı . Geniş yatakta uyuyan Almira , bu kuş cıvıltısına uyanmıştı . Etrafına şaşkın gözlerle bakıyordu . En son uykuya daldığında terastaydı ve yanında da Mavi vardı . Merakla yatağın diğer tarafına baktı . Mavi yerine gördüğü kişi ile üzerindeki pikeyi fırlatıp yataktan kalktı . Savaş sırt üstü uzanmış uyuyordu . Buraya nasıl gelmişti ki ? Kim getirmişti ? Aklına bir isim geliyordu ama ihtimaller çok düşüktü . Sabaş bırak onu taşımayı , dönüp bakmazdı bile . Neden onu buraya taşısın ki . Kendimi gelmişti acaba . Uyku sersemliği ile terastan buraya inip , yatağa yatmış olabilirdi . Aklına yatmasa da buna ihtimal vermek istiyordu . Derince yutkunup odadan çıktı sessizce . Kimsenin olmadığı boş kata bakındı . Karşı duvardaki ihtişamlı saat 8'i gösteriyordu . Kahvaltı saati neredeyse yaklaşıyordu . Mavi'nin odasına doğru ilerledi . Odasında değil ise terasta olmalıydı . Mavi kapıyı aralayıp içeriye girdi . Bozulan yatağın içinde Mavi yoktu . Banyodan gelen bir kaç tıkırtı ve su sesi ile oraya baktı . Açık kapının ardında Mavi yüzü yıkıyordu . -" Mavi ... " ona doğru seslenişinin ardından küçük kız gözlerini çevirmişti . Işıl ışıl parlayan mavileri ile ellerini hızlıca kurulayıp koşarak sarıldı ona . -" Günaydın Anneabla . " kendisine sarılan kız ile o da karşılık vermişti . Elleriyle saçını hafif okşayıp , küçükçe öptü . -" Seni terasta yalnız bıraktığım için üzgünüm prensesim . Ben uyku sersemi aşağ- " -" Dayım seni , güneş gözlerini acıtmasın diye odaya götürdü anneabla . Beni yalnız bırakmadın yani . " lafını keserek konuşan kıza şaşırarak bakmıştı . İhtimal bile vermediği şey olmuştu . Şaşkın halini kısa sürdürüp derince öksürdü .Kendine gelmesi gerekiyordu . -" Öyle mi ? Neyse hadi sen üzerindeki pijamalarını çıkar , aşağıya kahvaltıya inelim . " yüzündeki zoraki gülümseme çıkartma gibiydi . Her an yapışkanlığı gidebilir , yere düşebilirdi . Almira'dan Mavi benden ayrılıp dolabına doğru gitti . Hevesle kapağını açıp , içerisini karıştırmasını izliyordum dalgın dalgın . Savaş'ın beni terastan odama getirişi moralimi bozmuştu . Benden uzak dursun istiyordum . Dün gece söylediklerimin ardından çekip gitmişti . Her bir kelimesine kadar haklıydım . Ve o da bunun farkında olduğu için gitmişti . Şu koca evin içinde boğulmama neden oluyordu . Benimle zorla evlenmiş , anlaşma imzalatmıştı . 3 gün geçmişti . 3 gün daha azalmıştı . -" Anneabla bunu giyeyim mi ? " Mavi elindeki elbiseyi sallayarak bana gösteriyordu . Hafif çiçek desenli olan elbise güzeldi . Onu sevdiğini defalarca kez söylemişti . Hevesini kırmamak için kafamı salladım . Gülerek odadaki banyoya girmişti . Daha fazla ayakta durmamak için koltuğa çöküverdim . Uykum vardı . Gözlerim acıyordu . Kısa bir sürenin ardından Mavi elleriyle eteklerini tuttuğu elbiseyi giymiş , salına salına yanıma kadar gelmişti . Az önce toplu olan saçlarını açarak iki tarafına serpiştirmişti . -" Nasıl olmuşum ? " -" Moda dergilerinden fırlamış mankenleri andırıyorsun . " elini ağzına koyup kahkaha atmaya başladı . Böyle değişik iltifatları oldu olası sevmişti zilli . -" Ben de Almira'ya katılıyorum . Kızım mankenlere benziyor . " Kapı eşiğinden kafasını uzatan Sevda Abla ile bende gülümsedim . Hangi ara gelmişti anlamamıştım bile . Yavaş adımlarla yanımıza gelip Mavi'yi kucaklamış , öpücüklere boğmuştu . -" Anne ya gıdıklanıyorum . " Sevda abla onun engellemelerine rağmen doyasıya öpüp , elleriyle gıdıklamıştı . -" Gıdıklan diye yapıyorum zaten kızım . " Mavi engellemelerin yetersiz kaldığını anlamış olmalı ki karşı koymayı bırakıp , bu güzel sevgiyi kabul etmişti . Alışmıştı annesine , babasına , ailesine ... Bir zamanlar gözlerinde ki minik de olsa o boşluk artık parlaktı . Ailesine kavuşmuştu ve bunca zaman boyunca içinde kalan aile sevgisine alışmaya çalışıyordu . Dayısını seviyordu bu ona karşı hayran bakışlarından belliydi . Anneannesini , dedesini ... Sevgi dolu bir ailedeydi . Onun adına öylesine mutluydum ki ... -" Hadi bakalım kahvaltıya inelim . Herkes bizi bekliyor . " Sevda abla yanağımdan küçük bir makas alıp Mavi ile kapıya doğru yöneldi . Hemen ardından bende ilerledim . Merdivenlerden inerken Mavi'ye yardımcı olmuştum . Son bir kaç basamak kalmıştı ki zıplayarak inmişti . -" Mavi dikkatli ol kızım . " Koşturarak bizden uzaklaşırken Sevda abla arkasından bağırsa da pek etki etmemiş , yemek salonuna girmişti . -" Yıllar boyunca içimde kalan o tuhaf his meğerse özlemmiş . " Dalgın bakışları hala Mavi'nin gittiği yöndeydi . Onu anlıyordum . Mavi bilmediğim nedenlerden veya kişilerden dolayı onlardan alınmış , yetimhaneye getirilmişti . ********* Bana bakan bir kaç bakışlardan dolayı önümdeki yemeği yiyemiyordum . Oya tüm nefretiyle daha odaya girer girmez bana sataşmış , ilk laflarını sıralamıştı . Kumsal'ın onu desteklercesine söyleyişlerine ise diyecek kelimem yoktu . Çatalı tabağın köşesine koyup , çay bardağımdan bir yudum aldım . Epey beklediği için soğumuştu . Kendimi kasmaktan zar zor yutmuştum aldığım yudumu da . -" Almira bir sorun mu var ? Tabağındakilere dokunmamışsın bile . " Hemen yanımda oturan Kaan hafifçe eğilmiş , kulağıma doğru konuşmuştu . Ona hafifçe gülümseyip kafamı hayır dercesine salladım . Onun kendi tabağına geri dönmesi ile başına hafifçe kaldırmıştım ki Savaş ile göz göze geldik . Koyu kahvesini içerken dikkatlice bana bakıyordu . Kaşları ile önümde ki tabağı işaret etti . -" Yemeğini ye ! " Sert sesi masadaki bakışların bize dönmesine neden olmuştu . Ailedekilerin şaşırdığı şey ses tonu değildi söylediğiydi . Bunu bakışlardan anlıyordum . Bana yemeği yemeni söylüyordu fakat üzerimdeki bakışlardan haberi yoktu . Oturduğum sandalyeden kalkıp , tabağımı elime aldım . -" Herkese afiyet olsun . " sandalyeyi geriye doğru itip mutfağa gittim . Arkamdan Oya'nın bir şeyler söylediğini duymuştum. Şeyma Abla ve diğer çalışanlar mutfak masasında kahvaltı yapıyordu. İçerdeki bakışları çekmektense burada yemek benim için daha mantıklıydı . Masaya yaklaşıp dikkatlerini çektim . Genç , siyah saçlı kız beni görür görmez elindeki çay bardağını masaya bırakmış , ayağa kalkmıştı . -" Almira Hanım bir şey mi istemiştiniz ? " hızlı hızlı konuştukça yanakları kızarıyordu . Onun bu haline gülümsedim . -" Hayır bir şey istemek için gelmedim . " meraklı bakışları daha da büyümüştü . " Burada bana da yer var mı ? Kahvaltıyı sizinle yapabilir miyim ? " afallamışlardı . Hanım olarak hitap ettikleri birisinin yanlarında yemek yemek istemesi tuhaftı . Ben olsam böyle bakardım herhalde . -" Tabiki de size de yer var olmaz olur mu . " tam eliyle sandalyeyi çekecekti ki engel oldum . Elimdeki tabağı masaya yerleştirip oturdum . Benim ardımdan o da oturmuştu . Yemek odasındakine nazaran en azından burada aşağılarcasına bakışlar yoktu . Rahat rahat kaç gündür doğru dürüst lokma girmeyen midemi doyurabilirdim . Hepsinin yüzüne bakıp kocaman gülümsedim ve tabağımdakileri yemeye başladım . Her lokmam sanki daha da lezzetli oluyordu . Masadaki uzun bir sessizlik nedeniyle onlara baktım . Şaşkın şaşkın bana bakıyorlardı . -" Bir sorun mu var ? " sorumla az önceki siyah saçlı kız cevap vermişti . -" Hayır bir sorun yok Almira Hanım . Sadece burada bizimle yemek yemeniz biraz tuhafımıza geldi . " -" Yemek odasında içim daraldı . Bu arada isminiz nedir ? " -" Benim ismim Merve , Şeyma ablayı zaten tanıyorsun . " tam karşımda ki sarı saçlı kızı gösterip " bu da Seda benim ikizim . " ******* Kızlarla uzun bir sohbet eşliğinde kahvaltı yapmıştık . Seda ve Merve'ye yakın hissetmiştim kendimi nedense . Daha aylar önce dedelerini kaybetmeleri ile buraya gelmişlerdi . Kaderlerimiz aynıydı . Anne ve babalarını tanımak nasip olmamıştı onlara da . Kimseye yük olmadan burada çalışıyorlardı . Becerikli de kızlardı . Cana yakınlardı . Onları sevmiştim . Son tabağı da Seda'ya uzatıp makineye koymasını seyrettim . O kadar çok karşı gelmişlerdi ki sofrayı toplamama , ben onları dinlemeyip tabakları kaldırmıştım . -" Almira sen içeriye geç istersen . Sabah kahvaltısından sonra ailecek kahve içerler . Merve ile beraber birazdan getireceğiz . " Bulaşık makinesinin kapağını kapatıp mutfak tezgahında ki büyük cezveyi almıştı . Merve de elinde fincanlarla gelince onlara ayak bağı olmamak için oturma odasına gittim . Tüm aile oturmuş , gülerek sohbet ediyorlardı . Beni görünce kısa da olsa bir sessizlik oluşmuştu . Utanmıştım . -" Anneabla gelsene yanıma . " Mavi oturduğu koltukta elindeki tableti yan tarafına koymuş , bana seslenmişti . Hızlı ve büyük adımlarla yanına gidip , gösterdiği yere oturdum. Sırtını bana doğru yaslamış , başını dizlerime yaslamıştı . Küçük elini , elime götürüp tuttu ve saçlarına götürdü . Bu kendince okşa demekti ... İpek gibi saçları arasında kayıp gidiyordu parmaklarım . Canını yakmadan okşamaya devam ettim. Kapıdan içeriye arka arkaya Merve ve Eda girdi. Ellerinde ki tepsiler de kahveler vardı . Sırası ile herkese verdiler . Benimkini Mavi 'den dolayı sehpaya koymuşlardı . -" Sevgili ailem kahveleri içmeye başlamadan önce " Oya kahve bardağını sehpaya bırakıp arkasında ki koltuk yastığını kaldırdı . Kulaklarımıza gelen hışırtı seslerini , hediye paketleri takip ediyordu . -" Ailemizin üç güzel annesinin Anneler gününü kutlarım . " Yüzündeki kocaman gülümseme ile önümden geçip kendi annesine sarıldı . Savaş 'ın mırıldanıp ona doğru seslenişini duymuştum . Bana bakıyordu . Yanında oturan Kumsal elbisesini düzeltip ayağa kalktı . -" E o zaman ben de akşamı bekleyemeyeceğim . Annem , Valide sultanım anneler günün kutlu olsun . " Valide Hanım'a sarılışı , onun yanaklarını öpüşünü izlemeye başladım . Onlar adına sevinmiştim . Anneler günü güzel bir gündü ve kutlamak için bir annen varsa kaçırmamalıydın . Mavi'nin saçlarında ki parmaklarımı hareket ettiremiyordum . Öylece izlemek istiyordum onları . Daha önce hiç bu görüntüyü izlememiştim . Anneler günü kutlanan anne ve kutlayan kız ... İmrenmiştim . -" Annem , canım benim . " Oya'dan gelen sesle ona doğru baktım . Bir gözü bendeydi . Sanki ne tepki vereceğimi ölçer gibiydi . Beni kıskandırmak için mi bunu yapıyordu ? Boğazımdaki yumruyu yutamadım . Eksik yanımı hissettiriyordu bana . Hem de nispet yaparcasına . Valide Hanım , Kumsal'ın sarılışına karşılık vermeyip ondan ayrıldı . Rahatsız olmuştu . -" Sevda Ablacım , seninde anneler günün kutlu olsun. " Oya'nın annesine sarılmıştı . Kumsal'ın hareketine aynı Valide hanım gibi rahatsız olmuş sarılışına karşılık vermemişti . -" Oya , Kumsal yeter ! " Savaş'ın bağırışı ile Oya elindeki hediye paketiyle kala kalmıştı . Onun bakışlarını takip edip bana baktı . -" Ne var bunda ? Sadece anneler gününü kutluyorum . Neden bağırıyorsun ? " Savaş gömleğinin bir kaç düğmesini açıp derin bir nefes almıştı . -" Senin amacın farklı , hiç anneler gününü bahane etme . " Oya tıslarcasına gülüp hediye paketini Sevda ablaya verdi . Ardından da o topuklu ayakkabılarıyla zeminde ses çıkartarak tam karşıma dikildi . -" Almira anneler gününü kutlamam da bir sakınca var mı senin için ? " Alayvari sesine anlam verememiştim . -" Bazı kişiler bu günü kutlayamıyor diye bizde kutlamayacak değiliz değil mi ? Lütfen benimle aynı düşüncede olduğunu söyle ! " -" Oya ! Kes artık ! " Hakan Bey'in sesini duyuyordum . Bu cümleyi defalarca tekrarlıyordu . -" Kıskanmazsın değil mi beni , bizi ? " Savaş koltuktan kalkarak ikimizin yanıma geldi . Mavi'yi kucağımdan alıp Sevda Abla'ya verdiğini görmüştüm . -" Söyle artık Almira . Kıskandın mı anneler gününü kutlamamı . " Herkesin bir şeyler söylediğini duyuyordum . Valide Hanım dolu gözlerle onu bende uzaklaştırmaya çalışıyor , Kaan'ın eliyle ağzını kapatmaya çalışıyordu ... -" Hayır , kıskanmadım aksine sevindim Oya . Ve teşekkür ederim. Daha önce hiç anneler günü kutlanan bir anne görmemiştim . Güzel bir görüntüymüş . " İşte o an Oya susmuştu . Kaan'ın eli ondan uzaklaşmış , üzgünce bana bakmayı sürdürmüştü . Sevda Abla Oya'nın omzundan çekip benden uzaklaştırdı. Bu sırada da ona verilen hediyeyi bir köşeye fırlattığını fark ettim . Oya onca geriye çekilmesine rağmen Öylece dikildiği yerden bana bakıyordu . Dediklerimin doğruluğunu anlamaya çalışıyordu . -" Umarım asla eksik yanın bu olmaz . Çünkü bununla dalga geçip , eksikliğini gözüne sokacak onlarca kişi var . Böyleleriyle karşılaşmazsın İnşallah . " Savaş kollarımdan tutup oturduğum yerden kaldırdı beni . Dolan gözlerimi kırpıştırmamaya çalışıyordum . Yanaklarım gözyaşı için hazır değildi . Belimi saran eliyle beni odadan çıkardı . Hiçbir tepki veremiyordum . Aklım az önceki görüntülerde ve söylenenlerdeydi. Askılıkdaki kendine ait olan hırkayı bana giydirişini izledim . Fermuarı çeneme kadar çekmiş , kapşonla da kafamı örtmüştü . Dış kapıyı açıp dışarı çıkarttı beni . Bahçenin ortasında ki arabanın ışıkları yanmış , kilidi açılmıştı . -" Eksik yanımı suratıma vurdu Savaş . Annesizliğimi , penceresizliğimi hatırlattı . " Kafamı kaldırıp bulutlarla bezenmiş gökyüzüne baktım . -" Penceresiz bıraktın beni anne ... "
|
0% |