Yeni Üyelik
16.
Bölüm

~H.K 16. BÖLÜM ~

@marsmelegi

-" Penceresiz bıraktın beni anne ... "

Yazar'dan

Güneş'in soğuk havaya inat sıcacık ışığı , geniş ve büyük odanın zeminine yansıyordu .

Kuşlar bu sıcak güneş ışığından faydalanmak için odanın balkonun da nöbet tutar gibi bir halleri vardı . Sürekli etrafa duyurdukları sesleri kulak çınlatıyorlardı .

Geniş yatakta uyuyan Almira , bu kuş cıvıltısına uyanmıştı . Etrafına şaşkın gözlerle bakıyordu . En son uykuya daldığında terastaydı ve yanında da Mavi vardı .

Merakla yatağın diğer tarafına baktı . Mavi yerine gördüğü kişi ile üzerindeki pikeyi fırlatıp yataktan kalktı .

Savaş sırt üstü uzanmış uyuyordu . Buraya nasıl gelmişti ki ? Kim getirmişti ? Aklına bir isim geliyordu ama ihtimaller çok düşüktü .

Sabaş bırak onu taşımayı , dönüp bakmazdı bile . Neden onu buraya taşısın ki .

Kendimi gelmişti acaba . Uyku sersemliği ile terastan buraya inip , yatağa yatmış olabilirdi . Aklına yatmasa da buna ihtimal vermek istiyordu .

Derince yutkunup odadan çıktı sessizce . Kimsenin olmadığı boş kata bakındı .

Karşı duvardaki ihtişamlı saat 8'i gösteriyordu . Kahvaltı saati neredeyse yaklaşıyordu . Mavi'nin odasına doğru ilerledi . Odasında değil ise terasta olmalıydı .

Mavi kapıyı aralayıp içeriye girdi . Bozulan yatağın içinde Mavi yoktu .

Banyodan gelen bir kaç tıkırtı ve su sesi ile oraya baktı . Açık kapının ardında Mavi yüzü yıkıyordu .

-" Mavi ... " ona doğru seslenişinin ardından küçük kız gözlerini çevirmişti . Işıl ışıl parlayan mavileri ile ellerini hızlıca kurulayıp koşarak sarıldı ona .

-" Günaydın Anneabla . " kendisine sarılan kız ile o da karşılık vermişti . Elleriyle saçını hafif okşayıp , küçükçe öptü .

-" Seni terasta yalnız bıraktığım için üzgünüm prensesim . Ben uyku sersemi aşağ- "

-" Dayım seni , güneş gözlerini acıtmasın diye odaya götürdü anneabla . Beni yalnız bırakmadın yani . " lafını keserek konuşan kıza şaşırarak bakmıştı . İhtimal bile vermediği şey olmuştu .

Şaşkın halini kısa sürdürüp derince öksürdü .Kendine gelmesi gerekiyordu .

-" Öyle mi ? Neyse hadi sen üzerindeki pijamalarını çıkar , aşağıya kahvaltıya inelim . " yüzündeki zoraki gülümseme çıkartma gibiydi . Her an yapışkanlığı gidebilir , yere düşebilirdi .

Almira'dan

Mavi benden ayrılıp dolabına doğru gitti . Hevesle kapağını açıp , içerisini karıştırmasını izliyordum dalgın dalgın .

Savaş'ın beni terastan odama getirişi moralimi bozmuştu . Benden uzak dursun istiyordum .

Dün gece söylediklerimin ardından çekip gitmişti . Her bir kelimesine kadar haklıydım . Ve o da bunun farkında olduğu için gitmişti .

Şu koca evin içinde boğulmama neden oluyordu . Benimle zorla evlenmiş , anlaşma imzalatmıştı .

3 gün geçmişti . 3 gün daha azalmıştı .

-" Anneabla bunu giyeyim mi ? " Mavi elindeki elbiseyi sallayarak bana gösteriyordu . Hafif çiçek desenli olan elbise güzeldi . Onu sevdiğini defalarca kez söylemişti .

Hevesini kırmamak için kafamı salladım . Gülerek odadaki banyoya girmişti . Daha fazla ayakta durmamak için koltuğa çöküverdim .

Uykum vardı . Gözlerim acıyordu .

Kısa bir sürenin ardından Mavi elleriyle eteklerini tuttuğu elbiseyi giymiş , salına salına yanıma kadar gelmişti . Az önce toplu olan saçlarını açarak iki tarafına serpiştirmişti .

-" Nasıl olmuşum ? "

-" Moda dergilerinden fırlamış mankenleri andırıyorsun . " elini ağzına koyup kahkaha atmaya başladı . Böyle değişik iltifatları oldu olası sevmişti zilli .

-" Ben de Almira'ya katılıyorum . Kızım mankenlere benziyor . " Kapı eşiğinden kafasını uzatan Sevda Abla ile bende gülümsedim . Hangi ara gelmişti anlamamıştım bile .

Yavaş adımlarla yanımıza gelip Mavi'yi kucaklamış , öpücüklere boğmuştu .

-" Anne ya gıdıklanıyorum . " Sevda abla onun engellemelerine rağmen doyasıya öpüp , elleriyle gıdıklamıştı .

-" Gıdıklan diye yapıyorum zaten kızım . " Mavi engellemelerin yetersiz kaldığını anlamış olmalı ki karşı koymayı bırakıp , bu güzel sevgiyi kabul etmişti .

Alışmıştı annesine , babasına , ailesine ...

Bir zamanlar gözlerinde ki minik de olsa o boşluk artık parlaktı . Ailesine kavuşmuştu ve bunca zaman boyunca içinde kalan aile sevgisine alışmaya çalışıyordu .

Dayısını seviyordu bu ona karşı hayran bakışlarından belliydi . Anneannesini , dedesini ...

Sevgi dolu bir ailedeydi .

Onun adına öylesine mutluydum ki ...

-" Hadi bakalım kahvaltıya inelim . Herkes bizi bekliyor . " Sevda abla yanağımdan küçük bir makas alıp Mavi ile kapıya doğru yöneldi . Hemen ardından bende ilerledim . Merdivenlerden inerken Mavi'ye yardımcı olmuştum .

Son bir kaç basamak kalmıştı ki zıplayarak inmişti .

-" Mavi dikkatli ol kızım . " Koşturarak bizden uzaklaşırken Sevda abla arkasından bağırsa da pek etki etmemiş , yemek salonuna girmişti .

-" Yıllar boyunca içimde kalan o tuhaf his meğerse özlemmiş . " Dalgın bakışları hala Mavi'nin gittiği yöndeydi .

Onu anlıyordum . Mavi bilmediğim nedenlerden veya kişilerden dolayı onlardan alınmış , yetimhaneye getirilmişti .

*********

Bana bakan bir kaç bakışlardan dolayı önümdeki yemeği yiyemiyordum . Oya tüm nefretiyle daha odaya girer girmez bana sataşmış , ilk laflarını sıralamıştı .

Kumsal'ın onu desteklercesine söyleyişlerine ise diyecek kelimem yoktu .

Çatalı tabağın köşesine koyup , çay bardağımdan bir yudum aldım . Epey beklediği için soğumuştu . Kendimi kasmaktan zar zor yutmuştum aldığım yudumu da .

-" Almira bir sorun mu var ? Tabağındakilere dokunmamışsın bile . " Hemen yanımda oturan Kaan hafifçe eğilmiş , kulağıma doğru konuşmuştu . Ona hafifçe gülümseyip kafamı hayır dercesine salladım .

Onun kendi tabağına geri dönmesi ile başına hafifçe kaldırmıştım ki Savaş ile göz göze geldik . Koyu kahvesini içerken dikkatlice bana bakıyordu .

Kaşları ile önümde ki tabağı işaret etti .

-" Yemeğini ye ! " Sert sesi masadaki bakışların bize dönmesine neden olmuştu .

Ailedekilerin şaşırdığı şey ses tonu değildi söylediğiydi . Bunu bakışlardan anlıyordum .

Bana yemeği yemeni söylüyordu fakat üzerimdeki bakışlardan haberi yoktu . Oturduğum sandalyeden kalkıp , tabağımı elime aldım .

-" Herkese afiyet olsun . " sandalyeyi geriye doğru itip mutfağa gittim . Arkamdan Oya'nın bir şeyler söylediğini duymuştum.

Şeyma Abla ve diğer çalışanlar mutfak masasında kahvaltı yapıyordu. İçerdeki bakışları çekmektense burada yemek benim için daha mantıklıydı .

Masaya yaklaşıp dikkatlerini çektim . Genç , siyah saçlı kız beni görür görmez elindeki çay bardağını masaya bırakmış , ayağa kalkmıştı .

-" Almira Hanım bir şey mi istemiştiniz ? " hızlı hızlı konuştukça yanakları kızarıyordu . Onun bu haline gülümsedim .

-" Hayır bir şey istemek için gelmedim . " meraklı bakışları daha da büyümüştü . " Burada bana da yer var mı ? Kahvaltıyı sizinle yapabilir miyim ? " afallamışlardı . Hanım olarak hitap ettikleri birisinin yanlarında yemek yemek istemesi tuhaftı .

Ben olsam böyle bakardım herhalde .

-" Tabiki de size de yer var olmaz olur mu . " tam eliyle sandalyeyi çekecekti ki engel oldum . Elimdeki tabağı masaya yerleştirip oturdum .

Benim ardımdan o da oturmuştu . Yemek odasındakine nazaran en azından burada aşağılarcasına bakışlar yoktu .

Rahat rahat kaç gündür doğru dürüst lokma girmeyen midemi doyurabilirdim .

Hepsinin yüzüne bakıp kocaman gülümsedim ve tabağımdakileri yemeye başladım . Her lokmam sanki daha da lezzetli oluyordu .

Masadaki uzun bir sessizlik nedeniyle onlara baktım . Şaşkın şaşkın bana bakıyorlardı .

-" Bir sorun mu var ? " sorumla az önceki siyah saçlı kız cevap vermişti .

-" Hayır bir sorun yok Almira Hanım . Sadece burada bizimle yemek yemeniz biraz tuhafımıza geldi . "

-" Yemek odasında içim daraldı . Bu arada isminiz nedir ? "

-" Benim ismim Merve , Şeyma ablayı zaten tanıyorsun . " tam karşımda ki sarı saçlı kızı gösterip " bu da Seda benim ikizim . "

*******

Kızlarla uzun bir sohbet eşliğinde kahvaltı yapmıştık . Seda ve Merve'ye yakın hissetmiştim kendimi nedense .

Daha aylar önce dedelerini kaybetmeleri ile buraya gelmişlerdi .

Kaderlerimiz aynıydı . Anne ve babalarını tanımak nasip olmamıştı onlara da .

Kimseye yük olmadan burada çalışıyorlardı . Becerikli de kızlardı . Cana yakınlardı . Onları sevmiştim .

Son tabağı da Seda'ya uzatıp makineye koymasını seyrettim . O kadar çok karşı gelmişlerdi ki sofrayı toplamama , ben onları dinlemeyip tabakları kaldırmıştım .

-" Almira sen içeriye geç istersen . Sabah kahvaltısından sonra ailecek kahve içerler . Merve ile beraber birazdan getireceğiz . "

Bulaşık makinesinin kapağını kapatıp mutfak tezgahında ki büyük cezveyi almıştı .

Merve de elinde fincanlarla gelince onlara ayak bağı olmamak için oturma odasına gittim .

Tüm aile oturmuş , gülerek sohbet ediyorlardı . Beni görünce kısa da olsa bir sessizlik oluşmuştu . Utanmıştım .

-" Anneabla gelsene yanıma . " Mavi oturduğu koltukta elindeki tableti yan tarafına koymuş , bana seslenmişti .

Hızlı ve büyük adımlarla yanına gidip , gösterdiği yere oturdum.

Sırtını bana doğru yaslamış , başını dizlerime yaslamıştı . Küçük elini , elime götürüp tuttu ve saçlarına götürdü .

Bu kendince okşa demekti ...

İpek gibi saçları arasında kayıp gidiyordu parmaklarım . Canını yakmadan okşamaya devam ettim.

Kapıdan içeriye arka arkaya Merve ve Eda girdi. Ellerinde ki tepsiler de kahveler vardı . Sırası ile herkese verdiler . Benimkini Mavi 'den dolayı sehpaya koymuşlardı .

-" Sevgili ailem kahveleri içmeye başlamadan önce " Oya kahve bardağını sehpaya bırakıp arkasında ki koltuk yastığını kaldırdı .

Kulaklarımıza gelen hışırtı seslerini , hediye paketleri takip ediyordu .

-" Ailemizin üç güzel annesinin Anneler gününü kutlarım . " Yüzündeki kocaman gülümseme ile önümden geçip kendi annesine sarıldı . Savaş 'ın mırıldanıp ona doğru seslenişini duymuştum .

Bana bakıyordu . Yanında oturan Kumsal elbisesini düzeltip ayağa kalktı .

-" E o zaman ben de akşamı bekleyemeyeceğim . Annem , Valide sultanım anneler günün kutlu olsun . " Valide Hanım'a sarılışı , onun yanaklarını öpüşünü izlemeye başladım .

Onlar adına sevinmiştim . Anneler günü güzel bir gündü ve kutlamak için bir annen varsa kaçırmamalıydın .

Mavi'nin saçlarında ki parmaklarımı hareket ettiremiyordum . Öylece izlemek istiyordum onları .

Daha önce hiç bu görüntüyü izlememiştim . Anneler günü kutlanan anne ve kutlayan kız ...

İmrenmiştim .

-" Annem , canım benim . " Oya'dan gelen sesle ona doğru baktım . Bir gözü bendeydi . Sanki ne tepki vereceğimi ölçer gibiydi .

Beni kıskandırmak için mi bunu yapıyordu ?

Boğazımdaki yumruyu yutamadım . Eksik yanımı hissettiriyordu bana . Hem de nispet yaparcasına .

Valide Hanım , Kumsal'ın sarılışına karşılık vermeyip ondan ayrıldı . Rahatsız olmuştu .

-" Sevda Ablacım , seninde anneler günün kutlu olsun. " Oya'nın annesine sarılmıştı . Kumsal'ın hareketine aynı Valide hanım gibi rahatsız olmuş sarılışına karşılık vermemişti .

-" Oya , Kumsal yeter ! " Savaş'ın bağırışı ile Oya elindeki hediye paketiyle kala kalmıştı . Onun bakışlarını takip edip bana baktı .

-" Ne var bunda ? Sadece anneler gününü kutluyorum . Neden bağırıyorsun ? " Savaş gömleğinin bir kaç düğmesini açıp derin bir nefes almıştı .

-" Senin amacın farklı , hiç anneler gününü bahane etme . " Oya tıslarcasına gülüp hediye paketini Sevda ablaya verdi . Ardından da o topuklu ayakkabılarıyla zeminde ses çıkartarak tam karşıma dikildi .

-" Almira anneler gününü kutlamam da bir sakınca var mı senin için ? " Alayvari sesine anlam verememiştim .

-" Bazı kişiler bu günü kutlayamıyor diye bizde kutlamayacak değiliz değil mi ? Lütfen benimle aynı düşüncede olduğunu söyle ! "

-" Oya ! Kes artık ! " Hakan Bey'in sesini duyuyordum . Bu cümleyi defalarca tekrarlıyordu .

-" Kıskanmazsın değil mi beni , bizi ? " Savaş koltuktan kalkarak ikimizin yanıma geldi . Mavi'yi kucağımdan alıp Sevda Abla'ya verdiğini görmüştüm .

-" Söyle artık Almira . Kıskandın mı anneler gününü kutlamamı . " Herkesin bir şeyler söylediğini duyuyordum . Valide Hanım dolu gözlerle onu bende uzaklaştırmaya çalışıyor , Kaan'ın eliyle ağzını kapatmaya çalışıyordu ...

-" Hayır , kıskanmadım aksine sevindim Oya . Ve teşekkür ederim. Daha önce hiç anneler günü kutlanan bir anne görmemiştim . Güzel bir görüntüymüş . " İşte o an Oya susmuştu .

Kaan'ın eli ondan uzaklaşmış , üzgünce bana bakmayı sürdürmüştü .

Sevda Abla Oya'nın omzundan çekip benden uzaklaştırdı. Bu sırada da ona verilen hediyeyi bir köşeye fırlattığını fark ettim .

Oya onca geriye çekilmesine rağmen Öylece dikildiği yerden bana bakıyordu . Dediklerimin doğruluğunu anlamaya çalışıyordu .

-" Umarım asla eksik yanın bu olmaz . Çünkü bununla dalga geçip , eksikliğini gözüne sokacak onlarca kişi var . Böyleleriyle karşılaşmazsın İnşallah . " Savaş kollarımdan tutup oturduğum yerden kaldırdı beni .

Dolan gözlerimi kırpıştırmamaya çalışıyordum . Yanaklarım gözyaşı için hazır değildi .

Belimi saran eliyle beni odadan çıkardı . Hiçbir tepki veremiyordum . Aklım az önceki görüntülerde ve söylenenlerdeydi.

Askılıkdaki kendine ait olan hırkayı bana giydirişini izledim . Fermuarı çeneme kadar çekmiş , kapşonla da kafamı örtmüştü .

Dış kapıyı açıp dışarı çıkarttı beni . Bahçenin ortasında ki arabanın ışıkları yanmış , kilidi açılmıştı .

-" Eksik yanımı suratıma vurdu Savaş . Annesizliğimi , penceresizliğimi hatırlattı . " Kafamı kaldırıp bulutlarla bezenmiş gökyüzüne baktım .

-" Penceresiz bıraktın beni anne ... "

 

Loading...
0%