@marsmelegi
|
-" Beni sevmeyen varmış ! Bak kalbim kırıldı , ritmi bile değişti ... Tın tın tın " Almira' dan Doğan her gün susuyor , yarınını konuşuyordu . Ölen her gün , ölüm çığlıkları atıyor , yarına iz bırakıyordu . Yarın doğuyor yeni bir güne kucak açıyordu . Nedense ben hiç yarınları görmemiştim . Mavi'yi orada bırakıp gelmiştim . Onun arkamdan ağlamalarına ilk defa sessiz kalmış , göz yaşlarını silmemiştim . Boynumda ki kolye bana ağır geliyordu . Onu hissedemiyordum ben . Mavi'nin dediği gibi bozulmuştu galiba . O gün geldiğimde yetimhanedeki kızlar benim o halime korkmuşlardı . Çoğu Mavi'yi bana sorup duruyorlardı. Onların bu sorusuna hiç bir cevap vermemem onları daha da meraklandırmıştı. Bunların hiçbiri umurumda değildi aslında . Mavi burnumda tutuyordu. -" Mavi'yi mi düşünüyorsun ? " Soruyu soran kişi Nezaket ablaydı . O da benimle üzülmüş , ağlarken omuzunu uzatmıştı . -" Ondan başka düşünebileceğim kimsem yok ki" Oyun oynayan çocuklardan gözlerimi ayırmadan cevap verdim . -" Almira sen demedin mi? Ailesine kavuştu diye." Kafa sallamakla yetindim . Çünkü dediği doğruydu . O annesine , babasına kavuşmuştu . Ait olduğu yerdeydi . Ve eminim ki onlar benden daha iyi bakacak , iyi imkanlar sağlayacaklardı . Annesinin kokusunu koklayacaktı . Ne de çok merak ederdi eskiden ... -" O zaman niye 3 gündür suratından düşen bin parça. Eski o geveze , neşeli , boş konuşan kızımız nerede ?" Öldü , üzerine toprak attım demek istiyordum . -"Mavi ile beraber 3 gün önce orada terk ettim. " Düşen suratını hissediyordum . Sakince ayağa kalkıp binadan içeriye girdim. Merdivenleri teker teker çıkarken , o sırada aşağı inen Sıla'yı gördüm . Saçlarını eliyle düzeltip yanından geçip gitmeme engel oldu . -"Almira abla Mavi nerede ? Eğer ben mızıkçılık yaptığım için gelmiyorsa ona bir daha mızıkçılık yapmamaya söz verdiğimi söyle de gelsin artık ." Dolan gözlerimi ondan saklamak için havaya diktim bakışlarımı . Bir türlü durduramıyordum şunları . -" Sıla bir daha Mavi buraya gelmeyecek . O hayatımdan , buradan sonsuza kadar gitti." dedim. Şaşkın bakışlarını yüzümden ayırmıyordu . -"Bir daha gelmeyecek mi ? Ama neden o seni çok seviyor, sen onun Anneablasısın. " Değildim artık . Bana da ihtiyacı yoktu zaten . -" Artık onun için eski bir sayfadan ibaretim Sıla . " ne kadar konuşmaya devam etse de onu arkamda bırakıp koşarak terasa çıktım . Teras hala olduğu gibi duruyordu . Yerde mavi ile rahatça yatmak için aldığım 2.el bir yatak ve yünlü yastık , yorgan vardı. Yatağa kıvrılıp uzandım. Bu 3 gün zehir gibi geçmişti. Her şey bana Mavi'yi hatırlatıyordu. Acaba şimdi ne haldedir ? Savaş'tan -" Savaş o iyi olacak değil mi ? " Elleri birbirine kenetli bir şekilde duvara yaslı ablama güven dolu bir bakış attım . Gözlerindeki yorgunluk uykusuzluktan değil de tükenmişliktendi . -" O iyi olacak merak etme abla. Ne de olsa senin kızın değil mi ?" Yorgun bakışlarına rağmen burukça gülümsedi . Onun bu haline dayanamıyordum . Kollarımı açıp ablamı kendime çektim ve sıkıca sarıldım . Aralı kapı ardından yatan Mavi'yi görebiliyorduk . Mavi o kızın gidişinin ardından ağlamaktan hasta olmuş , ateşi çıkmıştı . Ve şu an halsiz bir şekilde yatıyordu . Belki de o kız gelmeseydi Mavi bu halde olmayacak bize alışmış olacaktı. O kızın gelmesi her şeyi mahvetmişti . Fırsatçılıkta bir numara gibi görünüyordu . Mavi'nin odasından aile doktorumuz Hüseyin in çıkmasıyla ablam kollarımdan çıkıp doktorun yanına gitti. -"Mavi iyi değil mi Hüseyin?" Hüseyin Ateş'in ortağıydı . Ve bütün aile onu tanıyorduk . Özellikle ona güvendiğimden aile doktorumuz olmasını rica etmiştim . -" Şu 2 güne nazaran daha iyi, ateşi de stabil ama gece yeniden çıkabilir. Siz ufaklığı yalnız bırakmayın .Birde merakımdan soruyorum , Anneabla kim ? Mavi sürekli onu mırıldanıp durdu. Belki o kişiyi görmesi ona iyi gelebilir. Biliyorsunuz ki bu yaşta bu tarz travmalar onları çok fazla etkileyebilir. " dedi. -" Mavi'ye bunca zaman koruyup kollayan birisi . " -" Anlıyorum . Dediğim gibi isterseniz o kızla bir irtibata geçin . " Kaan Hüseyin'e kapıya kadar eşlik ederken oturma odasına geçmiştik . Mavi'nin hasta olması hepimizi üzüyordu . -"Mavi için en iyisini yapmalıyız. Onun üzülmesi benim en son isteyeceğim şey. Bu yüzden Almira'yı buraya çağırmalıyız . " .Almira şu Anneabla denilen kız olmalıydı. O kızın buraya gelmesi hiç iyi olmazdı. -" O kızı buraya getirmek iyi olmayabilir. Mavi daha çocuk ilerleyen zamanlarda onu unutacaktır ve biz de onu unutması için zemin hazırlamalıyız. Buna bu evde Anneabla ve Almira ismini yasaklayarak başlayalım . " Herkes mesajımı almıştı. O kız asla bu eve adımını bile atamaz. Herkes kafasıyla beni onayladığında rahatlamıştım . Merdivenlerden çıkıp Mavi'nin odasına girdim . Mavi yatakta bir eli boynundaki kolyede ,bir eli de oyuncak ayıda oturmuş ağlıyordu. Kapıyı kapatıp yatağa oturdum. Ellerimle yavaşça saçlarını okşamaya başladım. Dolu dolu mavi gözleriyle bana baktı . Şu taşlaşmış kalbim onun bu haline dayanamıyor , eriyordu. Duyguları hissetmek bana değişik gelmişti . -"Dayı lütfen anneablamı bana getir. Söz veriyorum o gelirse bir daha ağlamıcam, hem yemeğimi de yiyeceğim. Lütfen buraya gelsin." diyerek daha çok ağlamaya başladı. Almira denen kız onun için bu kadar mı önemliydi ? -"Mavi o buraya gelemez canım. Bunu sende biliyorsun öyle değil mi ?" kafasını sallayıp benden uzaklaştı . -"Hayır dayı hayır buraya gelebilir, hem sen anneme ve babama söylersen onlarda izin verir. O buraya gelsin lütfen." Küçücük kollarını sımsıkı boynuma sardı . Bedeni hala sıcaktı ve ateşi vardı . Bu hasta hali ile ağlaması onun için iyi değildi . Belki de bir defalığına Almira denen kız gelebilirdi . Ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yok .Odadan çıkıp merdivenleri inerek oturma odasına girdim. -" Abla sen Mavi'nin yanına git ateşi hala var . Benim ufak bir işim var. Hemen geleceğim " Bunu yapmak hiç istemiyordum. Ama Mavi için yapmalıydım. Onun iyi olması için o kıza ihtiyacı vardı. *********** Arabamı yetimhanenin önüne hızlıca park edip aşağı indim. Binanın önünde bir takım çocukların bakışları bana dönmüştü. Koskoca binada her bir odaya girerek onu bulamazdım . En iyisi bir çocuk durdurup yerini sormaktı . -"Bana Almira 'yı çağırır mısın? " Durdurduğum kız ilk önce bana kaşlarını çatmış ardından da saçlarını bana doğru savurmuştu . -"Sen Almira ablayı ne yapacaksın ki ? " Fazla mı meraklıydık acaba küçük kız . -" Onunla bir şey konuşmalıyım ufaklık ." çatılı kaşları daha da çatıldı ve dişlerini sıkarak konuşmaya başladı . -" Ben ufaklık değilim ." beni baştan aşağı süzüp arkasını döndü ve ilerlemeye başladı . -" Almira ablayı da kendin bul ! " Bu kızla uğraşmak hiç istemiyordum . Zaten zamanım da yoktu . Yeğenim evde hasta ve halsizdi . Yetmiyormuş gibi şifası da şu anneabla denen kızdı . Binadan içeri girip Müdire hanımın odasına girecekken tombul bir kadın ile karşılaştım. Kadın bana tuhaf bir şeye bakar gibi bakıyordu. Gözleri ilk başta bende ardından da arkama çevrildi. Sanki arkamda başka birini bekliyor gibi bir hali vardı. -" Ben Almira diye bir kıza bakacaktım. " söylediklerimle gözlerini iri iri açtı . Bakışları arkamdan bana çevirdi. -" Siz Almira'yı niye soruyorsunuz ki ?" delirmek üzereydim . Bu yetimhanede tek bir Allah'ın kulu da normal değil miydi ? Neden soruya soruyla karşılık verirler ki -" Bana onun nerde olduğunu söyler misiniz ? Bu çok önemli bir konu ." -" Almira büyük ihtimalle her zaman ki gibi terastadır ." duyduklarımla onu arkamdan bırakıp merdivenlerden çıkmaya başladım . Merdiven sonunda ki eski demir kapı aralıktı . Kapıyı hızlıca açıp terasa çıktım. Birkaç adım önümde orta büyüklükte bir yer yatağında kıvrılıp uyumuş o kız yatıyordu. Yanına gidip ayağımla onu dürtmeye başladım , bir yandan da ona sesleniyordum. -"Hey kalksana hey" diye ama kalkmıyordu. Yanına çömelip bu defa elimle onu dürtmeye başladım. Kısa süre dürtmemle gözleri yavaşça açılmaya başladı. İlk başta gözleri ile etrafı kolaçan etti. En sonunda bakışları bana döndüğünde ise gözleri şaşkınlıktan kocaman olmuş bir şekilde bana bakakaldı. Hızlıca yattığı yataktan doğrulup ayağa kalktı. Büyük bir ihtimalle beni uyandığında karşısında görmeyi beklemiyordu. -"Senin ne işin var burada? Niye geldin?" ses tonu hiç hoşuma gitmese de şu anlık görmezden gelebilirdim . -"Mavi .. " daha lafımı bitirmeme izin vermeden sözümü kesti . Bundan nefret ederim !! -" Mavi mi ? Ona bir şey mi oldu ? Yoksa onu buraya mı getirdin ? Nerede o ?" sorularının ardı arkası kesilmiyordu . Bu kız benim ne hakla sözümü keserdi ? -"Bir daha sözümü kesmeye cürret bile etme. Şimdi o çeneni kapat ve beni dinle." -" Sen kimsin ki senin sözünü kesmeye cürret etmemeyim. Hem Mavi nerede , neden buraya geldin bunlara cevap versene "o yüksek sesini duyar duymaz kollarından sımsıkı tutup kendime çektim . Az önceki sinirden parlayan gözleri şimdi korkaklıktan titriyordu . -" Haddini aşma! Senin karşında Savaş Özdemir var sıradan bir insan yok, hele o çeneni boştan kelimelerinle bana karşı kullanma anladın mı ? " tuttuğum kolunu bırakıp ileri doğru fırlattım. Bu hareketimi beklemediğinden bir an yere düşecekti . Son anda kendini toparlayıp dengede kalabilmişti. -"Şimdi benimle geleceksin ve kesinlikle o sesini duymak istemiyorum." Hızlıca bileğini tutup onu da peşimden sürüklemeye başladım. -" Bıraksana beni. Nereye götürüyorsun ? Ya bırak beni ! " her konuşmasında tuttuğum bileğini kurtarmaya çalışmasıyla daha fazla sıkı tutarak binadan çıktım. -" Kolum , kolum acıyor bıraksana beni , lütfen bırak" sonuna doğru sesi acı çekermiş gibi çıkmasıyla adımlarımı durdurup ona baktım. Gözleri hafif dolmaya başlamış bir şekilde kendi bileklerine bakıyordu. Ellerimi biraz gevşetip arabanın yanına doğru yürümeye başladım. Araba kapısını açtım ve onu hızlıca bindirip bende kendi tarafıma binmemle , arabayı hızla çalıştırıp sürmeye başladım. Arada bakışlarım yan koltukta oturan kıza dönüp duruyordu. Sanki bir şey demek istiyor gibi bir hali vardı . Ama az önceki halimden dolayı soramıyordu . Derin bir nefes alıp verdi . -" Mavi ile ilgili bir sorun mu var ? " yandan bakışlarımla ona baktım . Meraklı gözleri acıyla doluydu . Eminim ki o küçük aklıyla bir sürü senaryo kuruyordu . -"Evet . Ateşi çıktı ve ilaçlar etki etmiyor ." Aslında bu kıza açıklama yapmam bile başlı başına bir saçmalıktı. -" O iyi mi ama değil mi ?" Onun bu sorusuna hiçbir cevap vermeyip arabayı sürmeye devam ettim . ******** Arabayı hızlıca bahçenin ortasında durdurup arabadan indim. Benim inmemle ile Almira'da indi. Araba anahtarlarını yeni korumalardan birine doğru fırlattım. Eski korumaları 3 gün önceki o olayda kovmuştum. O kız yerine düşmanlarımdan birisi girmiş olsaydı ruhlarını bir duymayacaktı. Arkamda Almira ile oturma odasına girmemizle bütün aile ferdlerinin bakışları Almira'ya dönmüştü. Ablam oturduğu koltuktan kalkıp bize doğru gelip hiç kimsenin ve benimde beklemediği bir şey yapıp Almira'ya sarıldı. Almira ilk başta şaşırsa da bozuntuya vermeden o da ablama sarıldı. -" Almira geldiğine çok sevindim. Mavi'nin bir türlü ateşi inmedi. Hep senin adını mırıldanıp durdu. Geldiğin için çok sağ ol." -" Mavi küçükken ateşlendiği zamanda ilaçlar etki etmezdi. Onu görebilir miyim?" Ablamın duyduklarıyla gözleri acı içinde kıvranmıştı . Kızı hakkında bir şey bilmemesi onu mahvediyordu . Derince yutkunup Almira'yı yukarı çıkarttı . Bu kızın bize iyi mi geleceği yoksa kötü mü geleceği belli değildi . Ve ben Savaş Özdemir ailemin bu olaylardan en az hasarı alması için elimden geleni yapacağım .
|
0% |