@marsmelegi
|
-" Ömür bir masal gibidir , ne kadar uzun olduğu değil , ne kadar güzel yaşandığı önemlidir ... "
Ömür'den Elimde ki fıskiyeyi bir köşeye fırlatıp önü ıslanmış kıyafetime baktım . Bu bahçe sulama işi hiç de bana göre değildi . Her defasında ıslanıyordum ama itiraf etmek gerekirse çok keyifliydi . Saçlarımın ucunu sıkıp yaşını akıttım. Akan bir kaç damla ayak parmaklarıma damlamıştı . Islanan otların arasında yürümeye başladım . Öğlen sıcağı ortaya çıkmış , her tarafı güneş mesken gibi sarmıştı . Öylesine yakıcı bir hava vardı ki bunu fıskiyeyi bırakınca fark etmişti . Yakınlardan gelen at sesi ile o tarafa döndüm . Babam öyle endamlı bir şekilde sürerek yaklaşıyordu ki kocaman gülümsedim . Ata çok hakimdi . Belki de bu gençliğinde atları çok sevmesinden dolayıydı . Annemle de bu sayede tanışmışlardı . Tam önümde durmaları ile elimle kara'nın başını okşadım . Çok huysuz da olsa sevimliydi . Babamdan başka kimse ona söz geçiremiyordu . Kaç defa bunun üzerinden düşmüştüm . Daha yaklaşır yaklaşmaz kaçıyordu insandan . -" Sen yine mi ıslandın Ömür ? " Babasını isyan eden sesi ile güneşten kıstığım gözlerimi ona çevirdim . -" Serkan Bey hava oldukça sıcak bırakın da biraz serinleyeyim . " ona Bey diye hitap etmem çok hoşuna gidiyordu . Atın üzerinde göğsünü kabarta kabarta aşağı indi . Kafasında ki kovboy şapkasını geriye itip bana göz kırptı . Nedense benden uzaklaşıyor , otların oraya yürüyordu . Sonra eğilip yerden fıskiyeyi aldı . Yüzümde ki o gülümseme soldu , onunkin de ise sinsi bir gülümseme vardı .Anlamıştım ne yapmaya çalıştığını . Daha ağzımı açamadan üzerime suyu açmıştı . Ellerimle mani olmaya çalışsam da ben gittikçe o yaklaşıyor yüzüme yüzüme sıkıyordu . -" Serkan Bey hiç hoş bir hareket değil bu . " gülmekten ve çığlık atmaktan konuşamamıştım doğru dürüst . -" E işte hava sıcak demedin mi ? Ferahlatıyorum seni Ömürcüm . " konuşma yaptığı süre boyunca suyu üzerimden çekmişti . Saçlarımdan akan damlaları Kara yalıyordu . Bu görüntü ile Babam dizlerinin üzerine çöküp kahkaha attı . -" Hem bizim Kara'nın da su problemi çözülmüş oldu . Her susadığında seni ıslatacağım . " -" Soğuk havalarda bile mi ? " çömeldiği yerden kalkıp yanıma geldi . Kolunu omzuma atıp kendine çekti -" Sana kıyamayacağımı biliyorsun . Hem kış aylarında burada değilsin ki seni ıslatayım değil mi ? " Titreyen sesi az önceki neşeli halinden farklıydı . Elleriyle daha da kendine yaklaştırıp yanağıma sulu bir öpücük bıraktı. -" Baba 2 yıl bitti biraz daha dayan mezun olunca kimse bizi ayıramayacak . Başına bela olacağım Serkan Bey . " bu dediklerim ile gözleri dolmuştu . Bela kelimesini en çok annem kullanırdı . -" Annenin kopyasısın . Sözlerin , gözlerinin ışıltısı aynı . " Herkes böyle derdi . Annemin gençlik haline benziyordum . -" Baba duygusallık istemiyorum . Hadi bugün son günüm bana şu meşhur tarhana çorbandan yapar mısın ? " *********** Sıcak tabağı alıp koştura koştura masaya geldi ve önüme koydu . Koyar koymaz hızlı hızlı ellerini üflemişti . Aslında yandığından değil de şebeklik yaptığındandı bu hareketi . Her zaman ki yaşadığımız bu ana devam ettim . Büyük bir korku ile kalkıp o eski kara murat filmindeymişim gibi konuştum . -" Aman Allahım !! Bu eller , bu eller nasıl yanabilir . Kurbanın olayım musluğ- ay çeşmenin altına koyalım belki iyileşir . " Yan yan yürüyüp musluğu açıp sürekli gözlerimi kırpıp ona baktım . Ellerini yukarı kaldırıp sanki belinden kılıç çıkartıyormuş gibi yapıp onu masaya doğru fırlattı . Ardından da sanki ses çıkartmış gibi ağzını şıpırtadıyordu . O da benim gibi yan yan yürüyüp suya elini koydu . Acı çektiğini belli eden seslerin ardından kenardaki peçeteye uzandı . İşte en komik an da buydu . Ağzına götürüp bez yırtar gibi iki parça kesti . Onlarla elini sarıp derin bir nefes verdi . Bu olaya bayılıyorduk . Aslında buradan sonra annem olaya dahil olurdu ama artık buraya kadardı . Eller havlu ile sarılır ve sahne kapanır . Annemin olduğu sahneyi oynamıyorduk , zaten bu yüzdendi derin nefes verişi . O anlar aklına geliyordu . -" Devamını getirmeyi özledim . Oralar daha güzeldi . Ama devam edersek annen kıskanır dimi ? " yanaklarından süzülen yaşı elimle sildim . Annemin kaybını hala atlatamamıştı . Bu sevdiğimiz oyun bile zehir olmuştu , henüz kabullenemesekte . -" Babam ... " neden devamı gelmiyordu ? Neden bu soruya cevabım yoktu ? Aslında bunlar kendime bile sormadığım sorulardı . Ben bile kabullenmemiştim ölümünü . Babama ne diyebilirdim ki ? Hem de gözü önünde ölmüşken . -" Ağlamıyorum ömrüm . Sadece kılıcımın tozu kaçtı çıkartırken . " gözlerimde ki yaşlara rağmen bu dediğine güldüm . Güçlüydü . Dahası duygularını hissettirmiyordu . -" Hadi masaya otur da bitir bakalım çorbanı . Bak kıymetimi bil ellerimin yanmasına rağmen sana getirdim . " -" Her zaman kıymetini bileceğim Kara Murat'ım . " ********** Kamyonetin arkasına bavulumu koyan babama ikinciyi uzattım . Geç kalmıştık ve hızlı olmazsak otobüsü kaçıracaktık . Neredeyse yarım saate kalkacaktı . İkinciyi de koymasıyla yerlerimize yerleştik . Babam kovboy şapkasını düzeltip hızlıca anahtarı çevirdi . Ama motor ilk başta çalışmadı . Bu her zaman ki maratondu . Bana gözleriyle direksiyonu işaret etti . Aslında bizim daha iyi bir arabamız vardı fakat geldiğimden beri görmemiştim . Arkaya doğru yürüyüp itmek için pozisyon aldı . Sürücü koltuğuna geçip el frenini indirdim . Yavaş yavaş ileriye giden araba ile bir an da anahtarı büktüm . Etrafa yayılan motor sesi ile kocaman gülümsedim . Bir kaç çocuk bununla gülmüştü . Alışıktık bu merete . Oturduğum sürücü koltuğuna babam geçip ben de yanında yer aldım . -" Kusura bakma kızım her zamanki Cumali işte . Bir türlü ilk sefer de çalışmıyor bize iş çıkartıyor . " alnından akan teri elimle silip öptüm . Öylesine seviyordum onu şu bana karşı mahcup hallerine üzülüyordum . Önemli değil dercesine kafamı sallayıp omzuna yasladım . Akıp giden yol bu omuzlar ile daha güzeldi . Her nefes alış verişinde kalbinin sesini duymak beni rahatlatıyordu . Eliyle uzanıp teyibi açtı . Çalan müzik çocukluğumun şarkısıydı . Öylesine anlamlı , anılarla doluydu ki daha da gömdüm kafamı omzuna . "Unutama beni . Gölgem gibi adım adım . Her solukta benim adım ... " durmasıyla kafamı kaldırıp yüzüne baktım . Yüksek sesle devamını getirdim . -" Ben nasıl ki unutamadım sende unutama beni . " bu şarkıyı ailecek dinlerdik . Babam hafta sonları evden dışarıya bir hortum uzatırdı . Onunla arabasını yıkar , hem de teyipten bu şarkıyı açardı . Ve o gün tüm mahalle bu şarkı ile gününü bitirirdi . Annem ne kadar kapat dese de babam kapatmaz aksine sesini daha çok açar , onun kolundan tuttuğu gibi çekip dans ederdi . O günler güzeldi . Çünkü annem vardı ve ona sırılsıklam bir babam . Hala öyleydi ama annem yoktu . Aşk babam için devam etse de annem yoktu . Ve yokluğu bariz şekilde ortadaydı . *********** Son anda yetişmemizle muavine bavullarımı verdik . Öylece yan yana son dakikaları dolduruyorduk . Sabah ki o heyecanım gitmiş , yerini ayrılık hüzününe bırakmıştı . Babamı bu şehirde yalnız bırakmak çok zordu . İçim kıyılıyordu . -" 06 ÖK 01 Plakalı Ankara otobüsü yolcusu kalmasın ... " o kalın sesli duyurunun ardından sımsıkı sarıldım babama . Onun sarsılan omuzlarına kurban olurdum . -" Babam kendine çok iyi bak tamam mı ? Seni çok seviyorum Kara Murat'ım , Serkan Bey'im . " -" Ben de seni seviyorum Ömür kokulum . Çantana bıraktığım zarfta banka kartı var onu Ankara'ya gidince kullan ve o yurttan kurtul tamam mı ? Kuzenin Ali'ye mesaj attım sana yardımcı olacak . " duyduklarımla ondan ayrılıp yüzüne baktım . Yaşlarının akışını elimle kestim . -" Baba .... " beni kendine çekip sarıldı . -" Mesleğini eline alınca beni bir yemeğe çıkartırsın ödeşiriz . " beni bu günlere getiren bu adama minnettarım . Benim koca yürekli babam yine yapacağını yapmıştı . *********** Otobüsün otogara yanaşması ile oturduğum yerden kalkıp aşağı indim . Beni karşılayacak ne bir arkadaşım vardı ne de bir akrabam . Vardılar ama benim pek muhabbetim , samimiyetim yoktu . Bavul kısımlarına gidip kendiminkileri aldım . Otogardan çıkıp taksilerin olduğu yere yürüdüm . Şimdiden bu boğucu sıcaklığı hissetmiştim . İnsanın memleketi gibi olmuyordu . Şimdi kendi evimde olmak vardı . Elimle bir taksiyi durdurup bindim . Taksici yardım ederek bavulları bagaja yerleştirmişti . Sürücü koltuğunu oturunca yurdun adını verdim . Sırtımı koltuğa yaslayıp kafamı cama koydum . -" Merhaba Ankara . "
Herkese merhaba <3
İlk bölümü atmış bulundum ve gerçekten Serkan Bey'i çok sevdim . Ona kendi babamın adını vermek istedim .
Bilmiyorum okur musun ama iyi ki varsın Serkan Bey <333
|
0% |