

Yazar'dan
Arkasını dönüp yatsa da kızın varlığını , her odada hissedişin de uyuyamıyordu.
Nefes alışverişi tıpkı odada bulunan tik tak saati gibiydi.
Sesi ile kendini belli ediyordu . Gözlerini bir kaç kez kıpraştırıp genç kıza doğru hızla döndü .
Ömür ani bir şekilde kendine bakan Hüseyin ile oturduğu koltukta gerilemiş, merakla her bir adımını izlemişti .
Hüseyin uzandığı yerden kalkıp yavaşça Ömür'ün yanında yerini aldı . Ona yaklaşması kızı geriyordu.
Farkındaydı .
İlk önce kendinden de beklenmeyecek şekilde yaralı elini kendi elleri arasına alıp inceledi .
Dakikalar önce ki yaşanan olaydan bir darbe almamış , iyi görünüyordu.
-" Sabah kalkar kalmaz pansuman yaparız. " Ömür yavaşça ellerini çekip kafasını sallamıştı.
Bir an da ellerini kendisine çekmesi korkutmuştu onu . Sonrasın da dedikleri ise şaşırtmıştı.
Her bir duyguyu ardı ardına yaşıyordu onun yanında . Hem de saniyler içinde .
-" Vakit bir hayli geç oldu . Sen yukarıda ki odaya gidip dinlen. " hemen ardından bir kaç soru sıralamak istese de susmuş, herşeyi başka zamana bırakmıştı.
Genç kız istediği vakit zaten anlatırdı . Olaylar taze iken sorular ile onu sıkmak ve üzmek istemiyordu .
Ömür itiraz için ağzını açmıştı ki kendisini merdivenlere doğru ilerleten adam ile susmaya karar verdi .
Yorulmuştu.
Unutmak için uykuya ihtiyacı vardı . Kısa bir an unutucaktı ama o da yeterdi .
Son basamakları da çıkınca odanın karşına geçmişti . Kapı kulpunu açıp içeriye girince karşılaştığı manzara ile ne adım atıyordu ne de arkasında bulunan adama bir şey diyebiliyordu.
Heryeri silinmiş , tertemiz olmuş ve kendine ait eşyalarla doldurulmuş bu oda da neyin nesiydi ?
-" Burası , eşyalarım ama nasıl ? "
-" O halde , yani yaralı halde geldiğin gün bavulun da yanındaydı . İçindekiler ıslandığı için kullanılmayacak durumda olunca yıkayıp buraya koydum. "
Bu sabah kalktığında onun odasında idi . O yüzden burayı görememişti .
O zaman mutfakta demeye çalıştığı şey onu bu evde istemeyişi değil de kalabileceği idi .
Büyükçe yutkunup kendisine gelen cesaret ile arkasını döndü. Onca olayın üzerine bu güzel gelmiş gibiydi .
Güzel gelmiş olmasaydı niye gülümsemek hatta sırıtmak istesin ki ?
-" Teşekkür kelimesini duymak istemiyorum . Lütfen . " Teşekkür edemeyecekse ne yapmalıydı ?
Yaptığı bu hareket öyle basit bir şey değildi ki . Onu kurtarmış , kısa bir süre olsa da kalacak yer vermişti.
Kovulmuştu buradan fakat ondan sonra olanlar ortadaydı . Şimdi sen beni kovdun diyip evden gitse ne yapacaktı ?
Babasını arayamazdı, babası demişken kaç gündür onunla konuşmayışı geldi aklına .
Hızla etrafına dönüp çantasını aradı . En son Elif ile konuşmuş ardından da bir daha kullanmamıştı .
Yatağın üzerinde sonlanan gözleri çantayı bulur bulmaz içini açarak telefonu almıştı.
Defalarca düğmesine basmasına rağmen açılmıyordu . Şarjı bitmiş olmalıydı .
-" Koridor da şarj yeri var . İstersen orayı kullan . " Hüseyin yardıma koşup , şarj yerini işaret etmişti .
Hızlıca telefonu şarja takıp açma tuşuna bastı. Açılan telefon ile ekrana bir bir arama kayıtları düşüyor , düşdükçe gözleri doluyordu .
Babası nasıl merak etmiş olmalıydı.
Ekranda beliren arama ile isme odaklanmıştı . Babası arıyordu .
Titreyen elleri ile açıp kulağına götürdü. Babasının karşıdan gelen azarlama seslerini duyuyordu .
Ona kızgın olduğunu, bunu neden yaptığını, telefonlarına neden bakmadığını ve bunun gibi bir sürü soru sormuştu.
Onu merak edişini hisseden Ömür öylece yere çömelip ağlamaya başladı . Hıçkıra hıçkıra ağlıyor baba diye sayıklıyordu.
Serkan Bey onun ağlama sesleri ile susmuş , ne diyeceğini şaşırmıştı.
-" Kızım , yavrum ne oldu ? Lütfen cevap ver babacım . Çok mu üzerine gittim beni affet Ömür merak edince kendimi tutama- "
-" Hayır baba , hayır ben sadece .... Ben sadece seni çok özledim. " Ne diyebilirdi ki bundan başka .
Özlemişti . Ona ihtiyacı vardı . Şu an yanında olsaydı öylece sarılıp ağlamaya devam ederdi .
-" Baba seni çok seviyorum. Bugün çok yorucu bir gündü , birden sesini duyunca dayanamadım ." Serkan bey rahatlayan içi ile çardağa oturup derin nefes verdi.
-" Bende seni seviyorum kızım . Kendini çok yorma , biliyorsun sana sonsuza denk bakarım . " Gözyaşlarını silip gülümseyerek dinlemişti .
Bakardı babası.
Ama Ömür de ona bakmak istiyordu. Rahat bir hayat yaşamayı hak eden bir babası vardı .
-" Biliyorum babam . Özür dilerim ayrıca sadece telefona bakmaya pek fırsatım olmadı , olmayınca da şarj edemedim . "
Dediklerine az da olsa ikna olan babası ile uzun uzun konuşmuş, telefonu sonlandırmıştı .
Hala akan gözlerini silmeye dermanı yoktu.
Bacakları ağrımaya başlayınca iyice oturup bacaklarını kendine çekti . Kafasını gömüp gözlerini kapattı .
**********
Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri kovalarken Hüseyin , omzunu yasladığı kapı pervasından ayrılıp oturduğu yerde ağlayarak uyuyan kıza yaklaştı .
Konuştuklarını duymuştu.
Babasına ihtiyacı olduğunu da anlıyordu. Onca yaşadığı şeye rağmen ki bilmemesine rağmen tahmin edebiliyordu , güçlü durmuştu.
Belki de babasını telaşlandırmamak içindi bu çırpınışı .
İki büklüm halde daha fazla oturmaması için kucağına alarak odaya yöneldi .
Yatak örtüsünü kaldırıp içine yatırarak , köşede katlı duran battaniyeyi üzerine örttü.
Neden evde kalmasına izin vermişti hemde tanımamasına rağmen ?
Bilmiyordu cevabını ...
Acımış mıydı ona ? Neredeyse 3 gündür onun hakkındaki şahit oldukları gözler önündeydi.
Bu evden çekip gittikten sonra kalamamış apar topar peşinden gitmişti .
En sonunda bulduğunda ise gördükleri ile adamı öldüresiye dövmüş , Arel'i arayarak ondan yardım istemişti .
Biliyordu arkadaşı Arel onun icabından gelirdi ki gelmişti de . Artık tam olarak adam ya da erkek demek yakışmazdı o p*çe .
Yüzünün yarısını kaplayan saçlarını baş parmağı ile çekip yüzüne odaklandı. Hafif izler vardı yüzünde .
Daha önce dikkatini çekmemiş olan izler ....
Ne zaman olmuştu ?
Yeni miydi ?
Eski miydi ?
Neden olmuştu?
Ardı ardına kesilmeyen soruları Ömür'ün hareketlenip ona sırtını dönmesiyle kesilmişti .
Odaklandığı yüzün çevrilmesiyle derin bir nefes alıp gece lambasını yakarak odadan çıktı.
Kendi odasına gitmek için ilerlerken yanıp sönen telefon ile oraya yöneldi .
Bir sürü mesaj geliyor , telefonun titremesine neden oluyordu .
Bu bir suç hatta ayıp olan bir şeydi . Başkasının telefonuna bakmak yani .
Ama bakmadan gitmek de istemiyordu.
Hafifçe ekranına dokunup iletilen mesaja baktı . Kaydedilmeyen bir numaraydı .
0534 ** Şişko telefonlara bakmayarak, staja gitmeyerek kurtulacağını düşünüyorsan yanılıyorsun !
0534 ** Sen bittin Ayı !
0534 ** Elif 'in anlattıkları doğru mu ? Şimdi de fah*şemi oldun başımıza . Günlüğün kaç para bari
0534 ** Bir kaç fotoğraf varmış Elif'te. Dediklerimi yapmazsan neler olacağını tahmin edersin ha şişko.
0534 ** Sancar Hastanesi'ne gel yarın ! Çelik surat bu fotoğrafları gördüğü an ki olacakları izlemen gerekiyor .
Bu ve bunun gibi bir sürü mesaj gelmeye devam etse de Hüseyin tek bir yerde takılı kalmıştı.
Çelik surat
Kızın hitap şekli , tehdit edişini defalarca kez tekrar tekrar okumuştu. Gözleri arada karşıda ki odaya kayıyordu .
Bu kız tam olarak nasıl biriydi ?
Evine almakla doğru bir şey mi yapmıştı ?
Telefonu tekrar eski haline koyarak odasına girdi . Cebinde ki telefonunu çıkarıp numarayı tuşlayarak kulağına götürdü.
Karşı taraftan gelen konuşma ile hızlıca konuya girmişti.
-" Senden birini araştırmanı istiyorum. İsmi Ömür , Ömür Akman . "
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |