
-" Göğe bak ve gözlerimi gör . Onlar orada seni izliyor olacak . "
Yazar'dan
Karanlığın hakim olduğu sokaklar genç kızın bedenini mesken gibi sarıyor , ruhunu parçalıyordu .
Her adım atışında , onunla beraber sürüklenen bedeni boşlukta gibiydi . Sımsıkı tutmaya devam ettiği cam parçası yavaş yavaş acıyı hissettiriyordu .
Her ilerleyişin de kaldırım kenarlarında oturan insanların , çocukların dikkatini çekiyordu .
Merak duygusu ...
Acıma duygusu ...
Duygular gözlere yansıyordu . İnsanların gözlerine bakmaya korkmuş , başını eğmişti .
Çıplak ayaklarının kimsesizliğini şimdi fark etmişti . Sahi o evden nasıl çıktığını bile hatırlamıyordu ki .
Herşeyi orada kalmıştı . Eşyaları , ayakkabıları ve en önemlisi güven duygusu ...
Bırakmıştı ...
Adımlarını hızlandırarak , onları takip etti . Nereye gittiğini bilmiyordu . Öylece yürüyordu . Sarsak adımlarla ve kimsesizliği ile ...
Önüne gelen dağınık ve çekilmekten yıpranmış saçlarını titreyen elleri ile geriye çekip geldiği yere baktı .
Tam karşısında duran ev nedense son durakmış gibi görünmüştü . Hemen evin dışında bulunan araba ve ışığı açık bir kaç oda evdeki varlığını kesinleştirmişti .
Neden gelmişti buraya ?
Bir polis merkezinde değil de neden buradaydı ?
Adımları neden onu buraya getirmişti ?
Sorular çoktu ama cevaplar yoktu ...
Biraz ilerleyip daha da yakınlaştı kapıya . Ayağının altında ki taşlar canını acıtmıştı .
Bileğindeki kanları hırkasına sildi . Yaralı olmayan eli zile doğru gitse de geri çekiliyordu .
Basamıyordu bir türlü zile .
Ağzından kaçan birkaç hıçkırığı susturmak için ağzına eliyle bastırma zorunluluğu hissetmişti .
Gözlerinden akan yaşlar yanaklarından inerek çenesine ulaşıyordu . Dudağında hissettiği sızı ile yüzünü buruşturdu .
Selim pisliğinin attığı tokatın eseriydi .
Bu halde , bu eve girmesi iyi olmazdı . Ne de olsa onu evden kovmuştu . Tekrar yüzsüz gibi gelemezdi.
Kapıya sırtını dönerek yürümeye başladı . Az önce gelirken ayağına batan taşlar şimdi yok gibiydi.
*******
Hüseyin son incelemelerini yaptığı hasta dosyasının kapağını kapatarak saatlerce oturduğu koltukta hafifçe gerindi .
Beli ağrımış , gözleri yorulmuştu .
Önemli ameliyatı vardı yarın ve herhangi bir aksaklık çıkmaması için iyice incelemeliydi dosyaları .
Ayaklarını uzatarak ev terliklerini giymiş , oturma odasından çıkarak mutfağa girmişti . Işığı açma gereği duymadan kahve makinesine ilerlemiş , hazırlamaya başlamıştı .
Makineden çıkan sesler birkaç dakikaya biteceğini belirtir şekildeydi .
Onu beklerken mutfak camından dışarıya doğru bakınmaya başladı . Akşam olmuştu . Öylesine dosyalarla ilgilenmişti ki saatin ilerlediğini fark etmemişti .
Ağaçların dalları rüzgar nedeniyle dans ediyordu . Bulutlar gökyüzünü işgal etmiş , yıldızları kapatmıştı .
Ya yağmur ya da kar yağacak gibiydi . Bulutlar bunu gösteriyordu .
Gözlerini gökyüzünden çekip bahçesine baktı . Evin dış kapısının önünde bir beden duruyordu . Kaşlarını çatarak kafasını biraz daha cama yaklaştırdı.
O kadar o kişiye odaklanmıştı ki kahve makinesinden gelen sesi duymuyordu .
Elinin zile yaklaşıp , geri çekilmesi ve ağzına kapanışını izledi. Yan profilinden biraz tanıdık geliyordu . Ama çıkaramamıştı .
Üzerindeki hırkanın yer yer kısımlarında ki lekeler dikkatini çekti .
Neydi onlar ? Karanlıktan pek belli olmuyordu .
Arkasını dönmesiyle gördüğü surete şaşırmıştı . Daha sabah kovduğu kız şimdi buradaydı . Hem de çıplak ayaklarla ...
Kalbinin üzerindeki tuhaf his ile dış kapıya doğru yürüdü. Açtığı kapı ile sert hava suratına çarpmıştı.
Az önce kapının önünde gördüğü beden şimdi öylece arkası dönük gidiyordu .
-" Hey ! " Genç kızın adımları hemen durmuştu . Hüseyin ayağında ki ev terliklerini umursamadan hızlıca yanına gidip tam dibinde durdu .
-" Senin ne işin var bu soğukta dışarıda ? " Sitemkar ve öfkeli sesinin farkında olmasa da sorduğu sorunun farkına varmıştı . Bildiğin hesap sormuştu .
Genç kızın hala kendisine dönmeyişi ile kıpırdanıp kafasını öne eğmişti . Dağınık , yıpranmış saçların yeni farkına varıyordu .
Ömür'ün omuzlarından tutup kendine çevirdi . Gördüğü yüz yutkunmasına neden olmuştu .
Patlak bir dudak , morarmaya ve şişmeye yüz tutmuş yanağı ile ne olmuştu bu kıza ?
Az önce karanlıktan dolayı göremediği lekeler kan lekesiydi . Bunu çok net anlamıştı .
Ama hasar neredeydi ?
Gözleri ile her yerine baktı . En son elinde durmuştu . Hala sımsıkı tutulan cam parçasını gördü .
-" Ömür ... " Ömür ismini onun ağzından duyar duymaz sanki tehlike geçmiş gibi camı bırakmıştı . Yere düştüğünde çıkan az da olsa ses tüyleri diken diken ediyordu .
-" Hüseyin ... " Havadan süzülen kar taneleri yavaş yavaş yerle buluşuyor , bir kaç saat sonra ki beyazlarla kaplanacak olan şehire hazırlık yapıyordu.
Hüseyin ilk önce kar tanelerinin bu genç kızın saçlarına konuşunu izlemiş , ardından da gözlerinden süzülen yaşları görmüştü .
-" Kirletmek istediler beni Hüseyin . Yağan bu kar gibi beyaz olan hayatımı lekelemek istediler . " Ağlayarak feryad edişine dayanamamıştı Hüseyin . Kimsesiz gibi bu soğukta öylece karşısında dikilen bu kızın dedikleri hoşuna gitmemişti.
Omuzlarında ki elleri ile onu kendine çekip sarıldı . Saçlarında ki karları yavaşça temizleyip elleriyle korumak istedi.
-" Şşhh ağlama Ömür. " Ömür'ün bedeninin tüm ağırlığını hissetmeye başlamıştı . Hafifçe sarsmaya başladı .
Hiç kıpırdamıyordu .
Daha fazla bu soğukta kalmaması için onu kucağına almış , eve götürmüştü . Ayağıyla arkasından dış kapıyı örtüp merdivenlerden ilerleyerek odasına girmişti .
Yünlü ve kalın yorganı kaldırıp kızı içine yerleştirmişti . Komidin çekmecesinde her daim duran ilk yardım çantasına uzandı .
Ömür'ün elindeki yara derindi . Belki de dikişlik bile olabilirdi .
Daha sabah kovduğu bu kız yine yanındaydı . Hem de en son gördüğü halinden daha beter bir halde .
-" Nasıl bu hale geldin ? " Gözleri dudağının kenarında ki yarada takılı kalmıştı. Yanağında ki morluğa her ne kadar dikkat kesilmemeye çalışsa da her şey ortadaydı.
Bu kızı biri hırpalamış , ona vurmuştu . O kişi her kim ise ölümüne dövmek istiyordu .
Alnına düşen saç telini parmağı ile geriye doğru çekti . Ortaya çıkan yüzü oldukça huzursuz görünüyordu . Büyük ihtimalle her ne yaşadıysa hala etkisi vardı .
********
Sargı bezini güzelce sarıp genç kızın elini yorganın içine koydu . Her pamuğu yaraya dokundurduğunda Ömür'ün yüzü acıyla kasılmış , hafif kımıldamıştı .
Dudağının kenarında ki yaraya krem sürmüştü , tıpkı yanağına sürdüğü gibi ...
Uyanmasını dört gözle bekliyordu . Neler olduğunu öğrenmek istiyordu .
Etrafa saçılan malzemeleri ilk yardım çantasına yerleştirip , komidine koydu . Oturduğu yataktan kalkarak odanın ışığını kapattı ve çıktı .
Merdivenlerden aşağı inerken düşünceleri içinde kaybolmuştu. Kesinlikle mutfağa kahve yapmak için gittiğinde onu görmeyi beklemiyordu .
Hem de bu halde ...
Mutfaktan içeri girdiğinde kahve makinesinde dolu bir şekilde duran kupayı eline aldı . Dumanı eksikti .
Dakikalarca Ömür'le ilgilenmişti. Yaralarını sarmış , krem sürmüştü . Bir yudum alıp yutkundu . Soğukluğu o kadar rahatsız etmiyordu onu şu an .
İlk defa kahvenin tadını hissedemiyordu. Bir insanın düşünceleri nasıl hissizleştirirdi.
Herkese merhaba canolar 🤍💚
Nasıldı bölüm ?
Beğenmişsinizdir umarım 💋
Ne uzun ne kısa bir bölüm yazdım , tam ideal bir uzunluğa sahip oldu ...
Kendinize dikkat edin canolar ❤️ seviliyorsunuz
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |