9. Bölüm

~Ö.K 8.BÖLÜM ~

Mervenurzaa
marsmelegi

-" İçim intihar etti ...

Bedenim ne zaman pes edecek merak ediyordum. "

 

Yazar'dan

Karanlığın boğduğu odada yatan genç kız huzursuzdu . Açılmak için savaşa giren gözlerini açmamak için direniyordu .

Saç diplerinden , parmak uçlarına kadar olan kırgınlık bedenini sarmaşık gibi sarmış , ağırlığı altında ezilmesini sağlamıştı .

Elini kaldırıp yüzüne doğru götürdü ve gözlerini ovaladı . Puslu gören gözleri bu sayede daha da netleşmişti .

Karanlıklara bürülü odada bir süre gözlerini gezdirse de net bir şey görünmüyordu . Perdesi açık pencereden gördüğü kadarı ile gece tüm endamını ve gücünü yeryüzüne yansıtıyordu .

Uzandığı yerde oturur hale gelip üzerinde ki yorganı katlar hale getirmeye başladı . Bu Esnada elinde ki sızıyla yüzünü buruşturmuştu .

Elini kaldırıp pencereden tarafa tuttu . Beyaz sargılarla dolu eli gözler önüne serilmişti . Hafif hareket ettirip kendine yaklaştırdı.

Krem sürülmüştü . Pansuman yapılmıştı . Sızlasa da o kadar rahatsız etmiyordu bu .

O olay anında kendini korumak için sımsıkı tuttuğu cam yüzünden kesilmişti eli . Yaşadığı olaylar bir bir gözünün önünden geçiyordu.

Kapının açılışı , Sena'nın dedikleri ve o adam saçını tutup sürükleyişi ...

Kaybolan güven duygusu üşütmüştü onu . Kollarını birbirine sarıp , ayaklarını kendine çekti . Bomboş oda üstüne üstüne gelmeye başlamıştı .

O en yakın arkadaşı yüzünden bu haldeydi .

Ona yardım ettiğini zannettiği arkadaşı götürmüştü o eve . Gitmeden önce de payına düşen parayla geri gitmişti .

Minnet hissetmişti oysaki bir ara ona karşı .

Büzüştüğü yerden eski haline dönerek yorganı ayakları yardımıyla kendinden uzaklaştırıp , yataktan kalktı . Uzun bir zamandır yatıyormuş gibi hissediyordu .

Bacakları uyuşmuş , ayağa kalktığı için yalpalamıştı . Yara olmayan eliyle duvardan tutunup odanın kapısını açtı ve koridora çıktı .

Koridorun ışığı , karanlığa alışan gözlerini acıtmıştı . Küçük ve yavaş adımlarla tanıdığı evde ilerlemeye başladı .

Hüseyin kaynayan çorbanın altını kapatmış , fırına doğru ilerlemişti . Cam kapağın ardından gözüken tavuk tüm lezzetiyle pişmiş gözüküyordu .

Kolunda ki saate gözünün çarpmasıyla , yukarıda ki kadının uyanma vakti geldiğini gördü .

Hızlıca fırını kapatıp , içindeki tavuğu çıkartıp tezgaha koydu . Üzerindeki önlüğü çıkartıp yerine astı .

Arkasını dönüp bir kaç adım atmıştı ki kapı ağzında ki bedeni gördü . Sargılı elini karnına koymuş , sağlam eliyle de kapı eşiğine tutunur halde öylece ayaktaydı.

Bakışlarını yüzüne çıkartmamaya çalışsa da yara izleri bariz ortadaydı . Hele ki yanağında ki tokat izi ...

-" Hüseyin ... " Ömür'ün mırıldanışı ile kaşlarını kaldırıp pür dikkat devamını bekledi.

-" Ben , ben teşekkür ederim. Ve merak etme bir kaç dakika sonra evden gitmiş olurum . " Her konuşmasında elini karnına koymuş , ağrısının azalması için derin nefesler almıştı .

Hüseyin onun bu hali ile derince yutkunmuş , gözlerini ondan çekip pencereye bakmıştı .

Cümleleri karşısında hiçbir şey söylemeyen adam karşısında daha fazla dikilmek istemiyordu Ömür .

Az önce çıktığı odaya doğru gitmek için hareketlendiğinde önüne geçen beden ile sarsaklamış , onun gömleğine tutunmuştu . Tıpkı Hüseyin'in de belinden tutuşu gibi .

Hüseyin bir an ne yaptığını fark etmese de belinde ki eli sıkılaştırdı .

-" Çok fazla ayakta kalmaman gerekli çömez. " Ömür duyduğu kelime ile şaşırıp kalmış , kaşının tekini havaya kaldırmıştı.

Hüseyin'in onu masaya doğru yönlendirmesiyle sandalyeye oturmuştu .

-" Umarım tavuk seversin , çünkü ondan başka bir şey yapmayı bilmiyorum. " Hızlıca yaptığı yemeyi servis yapıp genç kızın önüne koymuştu .

Bir yandan bardağına konan içeceğe bakarken diğer yandan da dumanı tüten tavuğa bakıyordu .

Şaşkınlıktan dilini yutacak raddeye gelmişti . Hüseyin de kendine koyduktan sonra tam karşısına oturarak çatalı eline aldı .

Yemeği yemeye odaklanırken karşısında ki kızın hala öylece beklediğini gördü.

-" Yemeğini ye . " Her ne kadar nazik olmaya çalışsa da ayarlayamadığı ses tonundan dolayı Ömür 'ün hafif sıçradığını fark etti .

Ömür duyduğu emir içerikli cümle ve yüksek ses tonundan korkmuş , geriye doğru yaslanmıştı .

-" Tavuk soğumadan yenildiğinde daha lezzetli olur diye şey etmiştim ... " Bağırdığından dolayı içten içe kendine saydırıp , gergin gözüken kıza doğru bunları söylemişti .

Tabağın kenarında ki çatal ve bıçağı alıp küçük parçalara ayırdı ve çatala bir tane batırıp Ömür'ün ağzına doğru uzattı .

Uzatılan çatalın ucunda ki tavuğa bakmaktan şaşı gözüken gözleri karşısındaki adama komik gelmiş , hafifçe gülümsemesine neden olmuştu .

-" Açsana ağzını , kolum kopmak üzere. " Sanki bu komutu bekler gibi uzatılan tavuğu yemişti . Çiğnedikçe ağzında büyüyor gibiydi lokması .

Zar zor yutup dudaklarını birbirine bastırdı. Daha fazla yiyebilecek gücü yoktu. Tadı her ne kadar güzel olsa da iştahı yoktu .

-" Teşekkür ederim bu kadar yeterli . " Kafasını aşağı eğerek onunla olan göz temasını kesti .

İster istemez ellerini birbirine sürterek diken üstünde oturuyordu . Bir an önce zaman geçse de gitmesi için bir şeyler söyleseydi genç adam .

Her ne kadar istemese de giderdi.

En zor anında kaçacak , sığınacak olarak gördüğü bu evden giderdi .

-" Ömür aslında sana dün gece neler olduğunu sormak istesem de , sormayacağım . İster anlatırsın , istersen de anlatmazsın. Bu evde kal- " Ömür konuşmanın devamını daha fazla dinlemek istemediği için oturduğu yerden kalkmıştı .

İşte beklediği konuşma gelmişti. Hüseyin daha fazla onu bu evde istemiyordu .

-" Ben tekrar teşekkür ederim. Sana da yük oldum . " Buraya geldiğinde üzerinde olan kanlı ceketi yattığı odada olmalıydı . Mutfaktan çıkarak uyandığı odaya gitti .

İçeri girer girmez ışığı açarak odada göz gezdirdi . Hemen köşedeki tekli koltuğun üzerinde hırkası duruyordu .

Oldukça kirli bir durumda olsa da akşam vakti üzerinde bulunması daha iyiydi .

Onu eline alarak odadan tekrar çıktı . Merdivenlerden aşağı inince Hüseyin'i dış kapının orada duvarı yaslı bir şekilde görmüştü.

Aşağı inince genç kıza bakmıştı . Özellikle de bir kolunda salık bir şekilde duran hırkaya .

Ömür elinde ki ağrıdan dolayı yavaşça hırkayı giyip dış kapıyı açtı . Heryeri kar kaplamış , soğuk bir hava meskendi .

Kirletmek istediler beni Hüseyin . Yağan bu kar gibi beyaz olan hayatımı lekelemek istediler .

Zihninde yankılanan bu cümle dün geceye aitti . Son söylediği kelimelerdi bayılmadan önce .

Başına biraz yan çevirip Hüseyin'e baktı . Gözünü kırpmadan dışarıyı izliyordu . Onu bu soğuk hava da daha fazla bekletmemek için evden çıkarak yürümeye başladı .

İliklerine kadar donmuştu . Hala arkasından onu izlediğini bildiği için kollarını ovalamamak için zor tutuyordu kendini .

Hüseyin gözden kaybolan genç kızın bedeni ile kapıyı sertçe kapattı . İçinde çok rahatsız bir his vardı . Hem gitmeyi kız seçmişti .

O evde kalabileceğini söylemek isterken Ömür onu durdurup gideceğinden bahsetmişti.

Mutfağa ilerleyip masanın üzerinde ki tabakları lavabonun içine doldurdu . Elini önlüğe uzatıp alacakken gözü tekrar pencereye kaydı .

Hafif hafif yalpalayan kar gecenin ayazını sertçe gözler önüne seriyordu .

*******

Oturduğu bankta soğuk havanın etkisiyle buz tutmuştu . Ellerini birbirine sürtüp , ağzına götürdü ve sıcak nefesini üfledi .

Üzerindeki giyindiği hırka hiçbir şekilde onu korumuyordu . Titremekten birbirine vuran dişlerini durduramıyordu.

Yağan kar hızını arttırıyordu.

Karanlık olan parkı , arada sönüp duran elektrik direği aydınlatırken onun da bir an da sönmesiyle korku her yanını sarmıştı .

Oturduğu banktan kalkıp bu karanlık parktan çıkmak için ilerledi .

Bir süre sonra kendi adım seslerine başka adım sesi daha eklenmişti . Adımları koşar hale gelmişti .

Arkasına doğru dönüp baksa da koca bedenden başka bir şey göremiyordu .

Hatta onun koşmasıyla arkasında ki adımlarını hızlandırmıştı .

Nefes nefese koşmaya devam etti . Arkasına bakmaya cesaret edemiyordu

Dönemeci de geçmek üzereyken kolundan tutulmasıyla çığlık atmıştı .Kolunu tutan kişiden kurtarmak için tekme atıyor , diğer eliyle ona vuruyordu .

-" Bırak kolumu , bırak !!!! " etrafa dağılan saçlarımı uçuşurken kollarından tutulup sabitlenmişti . Boynuna doğru üflenen nefes ile tüyleri diken diken olmuştu .

-" Kaçabileceğini zannetmen ne kadar da acı verici . " Güveninin yetim kalmasına neden olan sesi nasıl unutabilirdi ki ? zihninin en ücra köşesine kazınan yüzler , sesler bir bir ortaya çıkmıştı .

Her konuşmasın da kollarında ki eller daha da sıkılaşıyor , genç kızın bedenini kendine çekiyordu .

-" Sena'ya yaptıklarından sonra seni bulamayacağımı mı sandın ha ? " kulağının dibinde bağırarak genç kızın bedenini ileriye savurmuştu .

Son an da dengesini kurarak düşmekten kurtulan Ömür bir kaç adım geriye gidip Selim'e baktı .

En son gördüğü zaman ki kıyafetleri vardı üzerinde . Koyu gözleri ile tüm bedenini izliyordu .

Derince yutkunup etrafına göz gezdirdi . Öyle bir yerdeydi ki bırak insanı uçan kuş bile yoktu .

-" Zavallı seni ! Benden kurtulmak için sana yardım edecek birilerini mi arıyor o gözlerin ? " alay dolu sesiyle dişlerini sıkmıştı .

Gittikçe yaklaşan koca bedeni ile geriye adımladı . Selim bunu fark edince gülerek geri giden bana bakmış , kahkahasını sürdürmüştü .

-" Unutma Selim , sizden kurtulmak için hiç kimseden yardım almamıştım . En son küçük bir cam parçasından korkup odaya kaçan sendin . " görünüşüne nazaran güçlü çıkan sesi ile cesareti kendine geliyordu .

Evet söyledikleri doğruydu . Tek başına onlardan kurtulmuş o evden kaçmıştı .

-" Seni s*rtük ! Demek odaya kaçtım öyle mi ? Kim engel olacak seni tekrar oraya götürüp yarım kalan işimi bitirmeme söylesene !!. " duydukları ile oldukça sinirlenmişti.

Kızın üzerine doğru yürümüş , yumruk yaptığı eli ile vurmaya hazırlanmıştı .

Ömür kendisine kalkan yumruk ile gözlerini sımsıkı kapayıp olduğu yere çömelerek elleri ile yüzünü siper almıştı .

Koca mahalleliyi kaplayan acı dolu inleyiş hemen ardından bağırtıları takip etmişti .

Sinirli hırıltılar ile kısa süre sonra sessizlik tekrar meydana çıkmıştı . Sımsıkı kapadığı gözlerini yavaşça aralayıp etrafa bakındı .

Tam önünde duran ev terliklerine şaşkınlıkla baktı . Başını daha da yukarı kaldırdığında kendisine bakan kahveler ile derince yutkundu .

-" Daha fazla o şekilde durma , henüz yaraların iyileşmedi . " ne diyeceğini bilemiyordu . Karşısında ki adam bir şeyler söyleyip , bir şeyleri işaret ediyordu .

Sanki o da onun bu dalgınlığını fark etmiş gibi susmuş , tam karşısına çömelmişti .

Şimdi karşı karşıyalardı . Üzerine giyindiği koca kabanın ceplerine ellerini koymuştu .

-" Sen beni dinliyor musun Şapşal ?" alnına işaret parmağı ile vurup kafasının geriye gitmesine neden olmuştu .

-" Sen , sen az önce ... " sessiz mırıldanışı ile omuzları çökmüştü . Az önce bu adam onu kurtarmıştı .

Sadece kendilerine bir kaç metre uzak koca adam öylece yerde yatıyordu . Yüzünde ki kan lekelerine bakılırsa epey darbe almış gibiydi .

-" Kar gibi beyaz olan hayatını kirletmesine izin vermedim . " Derince yutkunup dudaklarını dişledi Ömür .

Hayatını kirletmesine izin vermemişti .

Kar beyazıydı onun sayesinde hala . dizlerine koyduğu ellerini kaldırıp Hüseyin'e sarıldı

. Teşekkür etmek için ağzını açmıştı ki duydukları ile geri kapanmıştı .

-" Sakın teşekkür edeyim deme ! "

 

 

 

Herkese merhaba 💚🤍

Nasılsınız canolar ?

Bölüm nasıldı ?

Umarım beğenmişsinizdir....

 

 

Bölüm : 10.12.2024 02:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...