@masalindunyasi
|
Aşk için ayakta durmak mıdır verçek aşk yoksa aşkı için PES edip korkak gibi kaçanmadır gerçek aşk Fatma teyze bana gülümseyerek geldiğinde ben korku ile titrerken Ece müdahale edip önüme geçti ve" Fatma teyse'cim çok deprik ederim" der Fatma teyze de "teşekkür ederim kızım inşallah sana da gösteriri allah" derken bana bakıyordu ben ise şu an kaçmanın tam fırsatı olduğunu anlayıp kaçmak için halaya girerim ben halaya sevinerek eğlenerek girerken şimdi korku ile kaçmak için sığındığım bir eğlence idi bir taraftan katana Ali bana dik dik bakarken bir taraftan Fatma teyze benimle konuşmak için halaydan çıkmamı bekliyordu ne yapacağımı bilmiyordum. O kadar halay temiştim ki ablam gelerek "masal çık artık " der ben ise daha fazla bu işkenceye dayanamayıp çıkmıştım Bizim oturduğumuz masaya gidip öyle bir oturmuştum ki ayaklarımı uzatıp rahatlamaya bakıyordum ayaklarım çok ağrıyordu. "Oy..allahım ayaklarım patlıyo" dediğimde annem bana gülerek hiçbir şey demez o sırada Fatma teyze hiç fırsat kaybetmeden bizim masaya gelir ve annemin yanına oturur "ee Fatma bir kızını verdim şimdi sıra diğer kızların da"der annem Fatma teyze ise gülerek "hayır Melek hayır sıra hep oğlumdaydı ama hiçbir zaman ikna edemedim şimdi hayır demeyeceğim birini buldum"der o an oturduğum yer bir gerilmişti Allah'ım kimdi o kız delireceğim Fatma teyze her şeyi anlamış mıydı ama neden anneme bu şekilde anlatıyordu ne demeye çalışıyordu ben anneme gelip beni ifşalayacak sanarken o oğluna kız bulduğunu söylüyordu onun kalbime bir bıçak saplamış ne olduğunu anlamadan masadan bir an kalkıp. "Sen bir tuvalete gitsem" yüzüne sar zor gülerek cevap beklemeden hızlıca lavabonu yoluna alırım. Tuvalete girdiğim anda kapıyı kapatıp gözümden yaşlar akmaya başlar "ah.. salak masal salak ne sandın bir gün karan Ali seni görüp meyeniçeğinimi ah.. " diyerek sesizce kendime sôylenip ağlıyordum "bu sefer kezin evleniçek " bir sürü tuvalette kalıp sessiz çağlarım düğün salona geri döndüğümde garsonlar yemek servis yapmaya başlamıştı herkes oturmuş yemeğini yiyordu şarkı Durmuş Fatma teyze hala bizim masada annemle beraber sohbet ediyordu gülerek o masaya gitmek istemesem de gitmek zorundaydım "Ah geldin mi güzel kızım gel otru sende bir şeyler ye" der Fatma teyse' bana gülerek ben is gülerek karşılık verip otururum karşıya baktığımda karan Ali abimlerimin masasında oturmuş yemek yemeğe çalısıyordu birkaç kez bana dönerek bakıyordum biz de teselli sonra gözlerim size kitap atıyorum belki de son görüşlerinizi belki de o son görürsün siz kimse beni görecektir bir şey diyecekti o umurumda değildi o sadece gözlerimin karan Ali'ye doymasını istiyordum. Karan Ali beni bir kez görsün diye yüz takla atarken şimdi dikmiş gözlerimi ona bakarken o da bana ara ara bakıp dolmuş bir suratla bakıyordu Bir gülüşü için dünyayı yakacaktım ama kendime yakıyordum. Fatma teyze nereye baktığımı görünce gülerek "masal yesene canım" der gülerek ben ise sanki çok güzel bir rüyadan uyanmış gibi Fatma teyzeye dönerek " he.. tamam teyse'" derim ve önümdeki biryaniden bir kasık alıp yerim. O sırada Ece yanına gelip oturur o gülerken benim mutsuz olduğunu görür ve kulağıma yaklaşarak "noldu sana " der ben ise " sonra anatırım helede bitse bu dügün" dügün günün gelmesi karan Ali'yi görmek için bir hafta zor dayandıgım gün için artık bitmesini diliyordum. Yemek yedikten sonra yaklaşık bir saat sonra herkes eğlenip fotoğraf çekilip yavaş yavaş dağılmaya başlar biz de gelin ve damadın yanına geçeyim ailecek fotoğraf çekiniriz o sırada Fatma teyze "durun bir de şöyle çekinelim kızlar hadi geçin ablanızın yanına oğlum hadi hadi oğlum mutaes size ailecek girin fotoğrafa" der ben ise karana Ali'ye bakıp bir an gülerek gerilmiştim. "Olur mu öyle şey Fatma teyse' siz ailecek çekinin" der mutes abim karan Ali ise "hadi mutes yoksa annem sabaha kadar basının etini yer" der gülerek o kadar güzel gülmüştük ya sanki biz evlenmişiz de ailemiz arasında fotoğraf çekip şaka yapıyorduk ebeninki de bir düşünce Bir hayal hayal dünyasında yaşıyordum Fatma teyze karan alinin ensesinden omuzuna vurarak gülar ve " bak şimdi görüyor musun melek bir fotoğraf için bizi kıroyolar" der annem ise gülerek "hadi oğlum geçin hadi kızlar" karan Ali 2 ağabeyim Fatma teyze Ahmet'in tarafına geçerler biz bütün kızlar gerilim tarafına geçeriz ben gelinin koluna yani selin'in yanına geçip gülerim ne bileyim salaklığım işte bir süre sonra büyü bozulunca üzülüçeğimi bile bile gülüyordum. Çünkü bizim ailede gülmek nadir bulunurdu heyete babamdan sonra babamın korkusu hepimizin içinde bir yara gibiydi zaten içimde yanan bir ateş vardı bir de yaranın derdini çekiyordum abilerin en çok da annem babam ağda korkardık ya kimse önünde tek kelime bile söyleyemem şimdi gittiğine üzüldün mü yoksa sevineyim mi bilmiyorum çünkü sonuçta babam bizi terk edip gitti başka bir kadınla evlendi ama bizi arıyor soruyor odanı yani yılda ya bir ya da iki kere geliyor zaten evlenene daha bir yıl olmuş en son geldiği günü hiç unutmuyorum evi başımıza elektrik gitmişti ve ben buna rağmen karan Ali yanımda diye anahtarlı kolyeye sarılıyordum bir taraftan severken bir taraftan aşk acısı çekiyordum tek taraflı bir aşk acısı. Sevinmemi sebebi ise bizi terk edip gittiğinde ikimize bir huzur geldi artık evde kavga gürültü olmayacak artık annem ağlamayacak artık annem her bayıldığında ölecek diye korkmayacaktım ama uzaktan bile olsa hala annemin canını yakıyordu hala annemin gözleri yaşlıydı. Annem Fatma teyseyle bir köşede konuşurken bizde annemi bekliyorduk herkez birileriyle vedalaşıyordu ben ise bir köşede bekliyordum. O an sadiçe Fatma teyse' ve anneme takılmıştım Fatma teyse' ne söyliye bilirdi ki anneme yüzü bir anda değişmişti. O an o kadar odaklaşmıstım gelen kişi bana çarparak bir kaç adım arkaya doğru giderim çantamı almak için eyildiğimde bana çarpan kişide eyilir ve çantayı aynı anda aldığımızda bir ele deyer elim sani alımı tutar basımı kaldırdıgımda ben ona o bana bakıyorduk karşımda karan Ali vardı gözlerini dikmiş bana bakıyordu tabi bende o an kalbimin hızlı atığını ve nefesinin kesildiğini hisederim. Karan Ali elini çekerek ayağa kalkarak kendini düzeltir. Ben ise rüyadan uyanarak gözlarimi birbire baztırıp ayağa kalkarım ve "pardon" diyip gider ben ise sadiçe arkasından gitmesine bakarım. O an beni boş verip gitmesi içimi çok açıtır en azından insan iyi misin derdi cünkü öyle çarpmıştı ki bana amuzum acımıştı ama şu an omuzum değil kalbim çok açıyordu. Gözlerim dolu bir şekilde sadiçe gidişine izlerim onu bir daha ne zaman görürüm bilmiyorum. Eve geldiğimizde üstümü çıkar Mak için odaya giderim ama annem de arkamdan gelir ve kapıyı kapatıp yatağa oturur. "Anne ne olur" derim annem ise yatağa vurarak " gel bir şey konuşuçaz" der ve titriyerek yanına gidip otururum. "Artık büyüdün geç bir kız oldun ve artık sırasıda geldi ablan evlenmeden evlenmek istemediğini söyledin ama ne yapalım ablanın kızmeti geldi" der ben ise hiç bir şey anamdan "anne ne diyorsun anamıyorum" derim annem ise elinimi tutarak "Fatma teysen dügünde benim le konuştu ve seni oğluna istiyor karan Ali'ye" der ben ise şaşkınıkla "ne" derim. Merabalar tatlışlar Kara gece adlı ilk kitabımım için çok uğuraşıyorum lütfen bu bölümden sonra diyer kitabımada göz atın sevgili yazarınızdan masal sevgiler ve saygılar 🥰❤️🔥🔐 |
0% |