Umut Etmek.....
İnsan Umut Etmekten Yorulur mu?
Ben Öylesine Çok Yoruldum ki, Sürekli Umut Etmekten.
Umut Etmek İstemiyorum Artık, Ama Kalbimin Derinliklerinde Küçük de Olsa Umut Kırıntısı Var, Sürekli Ona Kanıyorum, Her Kandığım da İse Hayal Kırıklıklarım İle Baş Başa Kalıyorum.
Günler sonra Levent İle Tekrar Karşılaşıyorduk.
Şuan Karşımdaki Oda da benimle İlgilenmiyor, Elindeki Dosyalar İle Uğraşıyor, Öyle Mesafeli Davranıyor ki, Kırk Kat Yabancı Hissettiriyor Bana Kendimi.
Ara sıra da Görmezden Geliyor, Hemde Öyle Görmezden Geliyor Ki Varlığımdan Şüphe Ettim Bir an..
Bu kadar kısa sürede ona nasıl Böyle Bağlanabildigimi Bilmiyorum, İçimde Bir Yerlerde Onunla Yaramızın Aynı Yerde Olduğunu Söyleyen Bir His Dalgalanması Var, Neden Böyle Hissettigime Dair bir fikrimde yok.
Onu İzliyorum, Banu Odasında, Cam Bölmeden Görebiliyorum, Banu'ya Gülümsüyor, Kendimi Öyle Kötü Hissettim ki, Günlerdir Bana Gülümsemeyen, Hatta Beni Görmezden Gelen Adam Banu'ya Gülümsüyor, Hatta Onunla Sohbet Ediyor.
Görünmez miyim Acaba?
İnsan Göz ucu İle Bile Bakmazmı. Neyse Onlar İle İlgilenmemeliyim. Gözlerimi Masama Çevirdiğimde Beni Bekleyen on Taneye Yakın Dosya İle Karşılaştım, Ve Farkediyorum Ki, Dosyaların Hepsinin Bugün Kontrol Edilmesi Gerekiyor.
Dosyaları İncelemeye Başladığımda Uzun Bir Süre Kafamı Kaldıramadım, dördüncü Dosyayı Bitirmak Üzereydim, Henüz Tamamlanmamış Altı Dosya Duruyor önümde Ve Mesainin Bitmesine bir Saat gibi Kısa Bir Süre Var, Olmadı Eve Götürürüm, Diye Düşünürken, İstemsiz Bir Şekilde Kafamı Kaldırdım, Onu Gördüm, Yani Levent'i, Odasından Çıkmış Salonda ki Mobilyalardan birine Oturmuş, Beni İzliyor, Günler Sonra İlk Defa Bana Baktığını Gördüm, Okadar Çok Heyecanlandım ki, Elimde Ki Soğumuş Kahveyi Üzerime Döktüm.
Yerimden Hızla Kalktım, Oda Yanıma Geldi. Gözlerimi Beyaz Fileli Etegimden Çekip Ona Baktım, Ve Yine Aptal Gibi Gülümsedim. Beni Düşündüğünü Zannederken,Sorusu Karşısında Onu Öldürmek Geldi İçimden, Beni Değilde Dosyaları Düşünüyordu.
-Eflin Hanim, Dosyalara Biraz Dikkat Eder misin? O Dosyalar Çok Önemli.Seni Bekliyorum, Farkındaysan, Dosyaların Şuan Bende Olması Gerekiyor, Hadi Bitirdiysen Ver, Son Kez Bende Kontrol Ederim, Yarın Sabahda Toplantı İçin Haluk Bey'e Onaylatmam Gerekiyor.
Haluk Bey, Ofisimizim En Yetkili Müdürü.
-Dosyaların Yarısi Bitmek Uzere Siz Bitirdiklerimi kontrol edersiniz, bende kalan Yarısını eve Götüreyim, Tamamlar Yarın Sabah Erkenden Size Getiririm Olur mu.?
Sizli Konuşmak, Ne Kadar Zorlasada Beni Siz Demiştim. Oyle Hitap Etmeliydim. Hatta Zorundaydım, Mesafeli Duruşuna Bakılacak Olursa, Aramızdaki Patron-Çalışkan İlişkisini Korumak İstiyor Heralde.
-Senin Bu Dosyaları Bitirmen Gerekiyordu Bugün, Bir saatten Az Süren Var Bitirmeye Çalış. Aşağıya Cafeye İniyorum, Mesai Bitiminde Tekrar Buraya Döndüğümde Dosyalar Bitmiş Olsun. Yoksaa. Dediğinde Arkasını Dönüp Gitti. cümlesini Tamamlamadı.
-Bor Sootten Öz Soren Var, Bitormeye Çalış, Yohsaa..
Ne Yoksa Ne, Ne Yapacaksın, Cacıklık Hıyar.
Masaya Tekrar Oturdum, Öyle seri Bir Şekilde Dosyaları Kontrol Ediyordum Ki, Saat Dolmak Üzereydi, Ne Yapacağını Bilemiyordum. ikinci dosyanın Yarısına Geldiğimde Ayşe'de Gelmiş Başımda Dikiliyordu, Yardım Etmiyor Kahvesini Yudumluyor Çikolatasını Yiyordu, Elimdeki Kalemi Ona Fırlattım, Aynı Şekilde Oda Bana Fırlattığında Masada Elime Ne Geçtiyse Ayşe'ye Fırlatmaya Çalışıyordum. Hiçde Yabancı Olmayan O Sesin Sahibine Döndüm.
-Eflin Hanım, Dosyalar Bittiyse Eğer ki Öyle Gözüküyor,
Görünüşe Görede Oyun Saatiniz Gelmiş, Parka Götürmemi İstermisiniz?
Ayşe Cevap Verecekti, Engelledim onu Konuşturtmadım, Yanıtladım.
-Bir Saat Gibi Mesaiye Kalsam Olurmu.
-Bir Saate Kaç Tane Dosyayı Kontrol Edebildin.
-ee Şey Bir Buçuk.
-Kaç tane Dosya Kaldı.
-dört Tane Tam Birde Yarım.
-Ozaman Desene Gece Yarasına Kadar Burdasın, Birde Oyun Arkadaşında Seni Bekleyecekse Sabahı Edersiniz Heralde, Körebe, Saklanbaç Oynarsınız Arada Sırada, Sonra Tekrar Dosyaya Bakarsın, Sonra Başka Bir Oyun Haa Ne Dersin. Bitermi Sence Bu Dosyalar.
-Levent Bey Oyalamasaydın, En Azından Bir Dosya Daha Bitirebilirdi.
-Sana Sormadım Ayşe
-Bende Size Cevap Vermedim, Karşıdaki Duvara Vermiştim Zaten.
Ayşe'nin Kolunu Sıktım, Susması Gerekiyordu En Azından.
-Ben Halledeceğim,Merak Etmeyin Levent Bey
-Hadi Düşün Önüne Gidiyoruz.
-Gidiyoruz mu Nereye.
-Benim Evime.
-Asla Senin Evinde Ne Geziyoruz Gelemeyiz, Hadi Eflin Eve Gidelim Evde Halledersin.
-Ayseee, O Dosyları Benimde Aynı Zamanda Kontrol Etmem Gerekiyor, En Ufak Bir Aksilikte Bu İş Yerinin Sonu Olabilir, Kaç Kişi Buradan Ekmek Yiyor Farkında misin.
-Eee napalim. Sizde Sabah Erkenden Gelir Kontrol Edersiniz. Ölmezsiniz Ya Bir Kerecikte Öğleden Sonra Gelmeyip Sabahın Köründe Gelin Ne Olacak Yani.
-Aysecim, Sen Eve Gidebilirsin. Eflin Hanım Benimle Geliyor.
-Yok ya Başka Emrin.
-şu anlık Başka Emrim Yok.
-Eflin gitmiyorsun Onunla Eve Gidelim Hadi.
Levent Bana Bakıyordu, Benim Cevabımı Bekliyordu. ben İse Onunla Gitmek İstiyordum. Yaşadığı Ortamı Görmek İstiyordum, Ve En Çokta Kiminle Yaşadığını Merak Ediyordum.
-Ayşee, Dosyaların Bitmesi Gerekiyor.. Ben Levenet Bey İle Gitsem Olur mu.
-Tabi kiii
-Cok Saol Ayşecim Yarın Sabah Görüşüruz Ozaman.
-Tabi kiii Hayirrrr. Aptala Yatma yanıtımı Bildiğin Haldee.
-Ayseee.
-Eflinnn.
-Hanimlar, Burada Sizin Tartışmanızı İzleyecek Boş Vaktim Yok.. Geliyor musun Eflin Hanım..
-Evet Geliyorum.
-Bende Geliyorum.
-Neee
-Eflin Sus Sakın Bir şey Deme Seni Bu Kart Horozla Baş Başa Bırakacağımı Düşünmedin Demi..
-Kart Horoz mu? Kıvırcık Lahana artı Karabiber Bunu Bana mı Söylüyor.
-Eflin Ve Ben Çıtır Olduğumuza Göre, Ve Şuanda Senden Başka, Yanımızda Huysuz Yaşlı Olmadığına Göre Sana Diyormuşum Demek ki..
-Kivircik Lahana Seni Evime Koymuyorum Gelemezsinn.
-Eflin Geliyorsa Eğer Bende Geliyorum, Ben Onun Promosyonu Sayılırım.
-Ucuz Ve Basit Olan Promosyondanmi Bahsediyorsun.
- Sensin Ucuz, Tek Kaşlı.
- Yürüyen Agresiff.
-Konuşan Domuz
-Ne Dedin Senn.
-Eee Hiç Hiçbirsey Demedi Levent Bey Biz Gitsek Mi Acaba Geç Kalmayalim, Dosyalarin Bitmesi Gerekiyor.
Ayşe'nin Kolundan Tutup Dışarıya Doğru Çekistirdiğimde Hâlâ Birbirlerine Yakistirmalarda Bulunuyorlardı.
-Eflin, Geçen Gün Karatede Yeni Hareket Öğrendim Onu Levent'in Üzerinde Denesem Ne Dersin.
Arkasını Dönüp Levent'e Doğru İlerliyordu. Levent, Ayşe'nin Ona Doğru İlerlediğini Gördüğünde İse Duraksadı, Ayşe Gercekten Hareketi Levent'in Üzerinde Denemeye Gidiyordu Heralde Ben Şaka Yapiyor Falan Zannettim.yapmaz Diye Düşünüyordum ki , Levent'i Yerde Gördüm, Kalçasını Tutuyordu.
-Levent Bey Kusura Bakmayın, Geçen Gün Kursta Yeni Hareket Öğrendim, Yapamadım Çok İçerledim, Sizide Böyle Kaslı Falan Görünce, Kesinlikle Yapamayacağımı Falan Düşünerekten Yaptım, Sizi Dusurebilecegimi Kesinlikle Düşünemedim.
Arkasını Döndüğünde Kahkayı Patlatmıştı.
Olduğum yerde Kaldım, Levent'in sinirlilı Bakışlari, Ayşe Eline Geçse Bir Kasik Suda Boğacak Gibiydi.
Yerinden Kalktı. Hadi Gidelim Dediğinde Hiçbirsey Yapmamış Ve Söylememiş Olması Beni Birazda Olsa Endişelendirmişti. Bir Metre Kadar İlerlediğimizde İse Levent'in Yüzünde Hınzır Bir Gülümseme Yakaladım, Birşeyler Düşündüğü Ortadaydı, ben Farketmiştim, Ama Ayşe Kahkaha Atarak İlerlediği İçin Levent'in, Bir Oyun Çevireceğini Farketmiyordu.
Ben ise Heyecanla Bekliyordum Ne Düşündüğünü İse Çok Merak Ediyordum.
Birden Levent sol yanımdan Sağ Yanıma Geçti, Ayşe'ye Doğru İlerledi, Ayşe'nin Kolundan Tuttuğunda İse Çamur Birikintisi Olan Küçük Çukura İtiverdi.
Şaşkınlıkla Ayşe'nin Tepkisini Bekledim.
-Ayse Tuhh Ya Tamda Önünde Çukur Var Dikkat Et Diyecektim Ki, Düşüverdin. üzüldüm Dersem Yalan Olur, Şimdi Daha Sevimli Gozukuyorsun Sanki.
-Seni Domuz Sen Şimdi Görürsun.
Dediğinde Levent'in Üzerine Doğru Koşmuş Onuda Çukurun İçine İtmişti. ikiside Çamurlu Suyun İcinde Debelenip Duruyordu, Gülmekten Kendime Hakim Olamıyordum, Hatta Öyle Çok Gülmüş Kahkaha Atmıştım Ki, Ayşe'nin Sürünerek Yanıma Gelip İyimisin Sorularını Bile Yanıtlıyamıyordum.
Levent Gözünü Silmeye Çalışıyor, Ayşe Yerde Sürüngen Gibi Bana Bakıyor, Öyle Komik Görünüyorlardı ki, Komedi İkilisi Gibilerdi Resmen İkisi Bir Araya Geldiği Zaman Çok Fazla Eğlenmeme Neden Oluyorlardı.
-Ayşeee, Çok Komik Görünüyorsun? Dediğim de Kahkaha Atmıştım, Ağzımda Garip Bir Tat Belirlendiğinde Ayşe'nin Avuçladigi Çamuru Yüzüme Sürdüğünu Anladım.
-Aysee Yaaa Napiyorsun.
-Tek.Komik Gözüken Ben Olmak İstemedim, Zira Arkamda ki Yeterince Ürkütücü Duruyor Zaten.
-Sen Kendine Bak be.. Vahşi Sürüngen.
-Kendime Yirmi dört saat Bakıyorum
Muhteşem Ötesi Güzellik İle Karşılaşıyorumm Her Bakmam da İse.
-Nedense Sana Her Baktığımda, Keloglandaki Cadıyı Görüyorum Bende
-Sende Huysuz Musun?
Ayşe'nin Kolundan Tuttup Çekiştirdigimde Hâlâ Gülüyordum. Levent'e Dönüp Dosyaları Gösterdim Gitsek Mi Acaba Diye Sorduğumda, Yanıt Vermedi, Önümüzden Yürümeye Devam Etti. Bastığı Yere Öyle Sert Basıyordu ki, Sanki Ayşe'yi Ayaklarının Altında Eziyordu. Elleri, Yüzleri, Üstleri, Çamurdan.Gozukmuyordu. Levent'in Parka Doğru İlerlediğini Gördüğümüzde Parkın İçine Beraber Girdik, Ayşe Levent'e Saydırmaya Devam Ediyordu. Çimenlerin Olduğu Yerde Su Fıskiyesine doğru İlerlediğinde Suyu Açtı, Etrafa Yayılan Suyun Altına Girdiğinde Şaşkınlıkla İzledik.Çamurdan Kendisini Temizlemeye Çalıştığında Ayşe'de Koşarak Suyun Altına Girdi Ve Kollarını Açtı. Ayşe'nin Kolumdan Tutup Benide Suyun İçine Çekmesi İle Su Fiskiyesinin Altında Dakikalarca Kalmıştık.Çamurdan Temizlendiklerinde İse Bizi Bekleyen Arabaya Doğru İlerledik, Levent Kazimi Aramıştı, Gelmesi İçin, Şaşkın Bakışları İle Bizi İzliyordu, Birşey Sormaya İse Cesaret Edemiyordu.
Arabaya Geçtiğimizde Hepimizin Yüzünde Gülümseme Vardı, Kimse Kimse İle Konuşmuyor, Herkez Halindende Memnun, Arada Sırada Levent Ve Ayşe'nin Abartı Birbirlerini Öldürme Hareketleri Kahkaha Atmama Sebep Oluyordu.
Bir Süre Sonra Levent'in Evine Gelmiştik, Levent Banyoyu Kullanabileceğimizi Söylediğinde, Banyoya Girmiştik, Üzerimizdekiler Çamurdan Gözükmüyordu, Ayşe Benimde Üzerimi Kirletmisti,Ve Etegimde ki Kahve Lekesi İle Çok Kötü Görünüyordum.Banyodan Çıktığımızda,Levent İkimizede Olacak, Pijama Takımları Getirmişti, Nerden Aldığına Dair Bir Fikrim Yok,. Bana Vermiş Olduğu Pijama Takımı Şirine Baskılıydı. banyodan Çıktığımda Ayşe İle Karşılaştığımda Kendime Engel Olamamış Tekrardan Kahkaha Atmiştım, Ayşe'nin Pijama Takımı Hayalet Casper Baskılıydı, Çok Komik Duruyordu Pijama Takımının İçinde.
-Eflinn, Bak Seni Uyarıyorum Bütün Bunlar Senin Yüzünden Başıma Geldi Zaten. Gülme Sesini Duyarsan Seni Pişman Ederim Haberin Olsun..
Dudaklarımı Birbirine Bastırdım Gülmemek İçin. Merdivenlerden Adım Sesi Geldiğinde Yönümu Merdivenlere Çevirdim, Levent Ayşe'nin Görüntüsü Karşısında Kendine Hakim Olamayıp Merdivenin Başına Oturup Kahkaha Atiyordu. Kendimi Daha Fazla Tutamayacagımı Anladığımda Bastırdığım Kahkahayı Bırakıvermiştim.
-En azından Senin Miki Mouseli Donun Kadar Komik Değildir, Pijamalarım. öyle Değil mi. Huysuz Virjin.
-Nesi Varmış Benim Miki Mouseli Baksirimin.
-Nesi Yokkikii.
Ayşe'de gülmüştü. kendimize Engel Olamamıştık, Sahici Gülüşlerimizi Bırakıvermiştik.
Aşağıya İndiğimizde Levent Mutfağa Yöneldi Bende dosyaları Tekrardan Gözden Geçirmek İçin Elime Aldığımda Ayşe Son Ses Televizyon İzliyordu.
-Ayşee Kulağına Çamur Kaçıp Sağır Olmadiysan, Şu Televizyonun Sesini Kisarmisin..
-Televizyonun Sesimi Varr.
-Ayşeeeee.
-Neee Yaa Bir Televizyon Zevkimiz Var Onunda İçine Ot Katıyorsun.
-Konsatre Olamıyorum, Televizyonun Sesinden.
-Aman Ben Yukarı Çıkıyorum, ters Birşey Olursa Bir Kere Çığlık Atman Yeterlii. dediğinde Yukarı Odaya Doğru İlerledi
Levent Atıştırmalık Birşeyler Hazırlamıştı.Ayşe'yi sorduğunda Uykusunun Geldiğini Söyledim.
-Sen Bu Kıza Nasıl Tahammül Ediyorsun Ya Tam Baş Belası.
-Evet Bela Ama Tatlı Belaa.
-Yaa Ne Demezsin, Tatlıymış, Acı Lan Acı Bela Buuu.
-Bence Sende Sevimli Buluyorsun Ama İtiraf Edemiyorsun.
-Sevimli mi, Ayşe mi, Şuna Sevimli DeĞilde Suratsız-Sevimsiz Desek Daha Doğru Olur Sanki.
Gülümsedim, Dilleri Faklı Kalpleri Farklı Söylüyor Aslında İkiside Birbirlerini Seviyordu Anlayabiliyrlordum.
Dosyalar Bitmek Üzereydi, Saat Gerçektende Gecee Yarısını Geçmişti, Kısa Kısa Sohbetler, Dışında Odak Noktamız Dosyalardı, Son Sayfayıda Bitirdiğimde Levent'de Uzattıp.
-Bittiii. Dedim Gülümseyerek
Gülümsemişti, Gülümsememe Karşılık Vermişti Sonunda. Dosyayı Kontrol Edip Diğerlerinin Arasına Koyarkenn Birşey İçip İçmeyecegimi Sormuştu.
Mutfağa Yöneldiğinde İçimdeki Umut Kırıntısı İle Yine Baş Başa Kalmış Ona İnanmayı İstemiştim.
Elindeki İçecekler İle Bana İlerlediğinde Garip Bir Mutluluk İçindeydim.
-Levent Ben Özür...
Lafımı Kesmişti.
-Eflin Neden Özür Dilediğini Anlamıyorum, Yanlış Hiçbirsey Yapmadığın Halde.
-Beni Yaralarım İle Kabul Etmeyeceğini Biliyordum, Ben Yinede Sana Göstermek İstedim.
-Yaraların İle Kabul Etmemek mi, Sen Ne dediğinin Farkindamisin, Yaralı Olan Bir Tek Sen Değilsin, Yaraların Göründüğü İçin En Çok Yaraya Sahip Olduğunu Düşünemezsin, Asıl Gerçek Yaraya Sahip Olanlar, Yarası Yokmuş Gibi Davrananlardır Eflin Hanım.
-Ama Ben Yaramı Gösterdigimde Benden Kaçmıştın. Sonra Günlerce Karşıma Çıkmamış Benimle Konuşmamıştın Midenin Bulandığını Düşünmüştüm Yaralarımdan.
-Midemin Bulandığını mı Düşündün Gerçekten.
Bir Yaradan Midem Bulanacaksa Eğer Senin Yaraların Değil Kendi Yaralarımdan Midemin Bulanması Gerekiyor. Sen Öyle Masumsun Ki Yaşadığın Hiçbirsey Senin Suçun Değil, Karşılaşmak Zorunda Kaldığını Vahşi Yaratıkların Suçu.
-Neden Kaçtın Öyleyse, Peki Görmezden Gelmelerin, Umursamamaların...
Sözümü kesmişti Yine.
-Kaçmak Zorundaydım. Çünkü Yüzleşmeye Korktuğum Gerçekler Var. en önemlisi Seni Kaybedebilirim.. Seni Kaybetme Korkum Benim Kaçmaya İtti.
-Beni Neden Kaybedesin ki, Geçmişte Yapılan Herşey Geçmişte Kalmıştır, Geçmişin İle Seni Asla Sorgulamam, Yadırgamamda.. O yüzden Ortada Kaybedilecek Birşey Söz Konusu Olamaz..
-Eflin, Dediğinde Parmakları Yüzümde Geziniyordu.
Gülümseyerek Ona Baktığımda Onun Yüzünde Tarifi Zor İfade İle Karşılaştım, Gözleri Dolu Bir Şekilde Bana Bakıyordu.
-Levent Geçmişde Her Ne Yaptıysan Ben Arkandayım.. Ve Hep Öyle Olacak Seni Devamlı Destekliyeceğim.
-Pekii Geçmişte Yapmış Olduğum Şey, Seni İncitmişse. Senin Yaralarının Diğer Bir Sebebi Benim Sende Açmış Olduğum Yaralar İse..
Dediğinde Tedirgin Olsamda Belli Etmemeye Çalışarak, Ellerimi Onun Yüzünde Gezdirirken,
-Seninle Geçmişde Tanışıyor Olsaydık, Sen Bana Zarar Vermez Tam Tersi Yaralarıma Mehlem Olurdun.
-Eflinn, Ben Seni Kaybetmek İstemiyorum. söyleyeceğim Şeyi Duyduğunda Benden Kilometrelerce Uzağa KaÇabilirsin Ve Seni Birdaha Değil Görmek Kokunu Bile Hissedemem.
Dediğinde Hızla Ayağa Kalkmış, Ellerimin Ve Ayaklarımın Titrediğini Hissetmiştim. Evet Levent Bana Tanıdık Geliyor, Ama Geçmişte Onunda Söylediği Gibi Kötülüğü Dokundu İse Onu Kolay Kolay Unutmazdım Değil mi. Hayır Levent Bana Bile İsteye Zarar Vermez Ben Hatırlamıyor Olsam.Bile..
Ona döndüm.
-Sana Birşey Sormak İstiyorum.
-Evet. dediğinde Sesi Titriyordu.
-Ortak Geçmişimiz Varmı?
Uzun Bir Süre Bekledi Cevap Vermedi, Ondan Gelecek Cevabı Sabırsızlıkla Beklediğimi Ve Sinirlendiği mi Hissediyordum.
-Bu Ortak Geçmişimiz Var Demek Oluyor, Galiba.
Gözlerime Bakmadı. ellerimi Saçıma Geçirdim Tekrar Ona Döndümm.
-Levent. Geçmişde Bizi Karşılaştıran Olay Neydi.
-Eflin Hatırlamadın mi?
Ayşe'nin sesi, Merdivenlerden Yüzünde Belirsiz İfade İle Bize Doğru Geliyordu.
-Kahretsin Hatırlamıyorum.
-Şeeey, Levent, Yetimhaneye Gelen Elektrikçinin Çırağıydı, Bende Şimdi Hatırladım, Seninle Sürekli Dedikodusunu Yapıp Yakışıklı Bulduğumuz Çocuk Yokmuydu. o İşte Levent.
Levent'e Döndüğümde Ayşe'ye Baktığını Gördüm, Göz Temasını Birbirlerinden Katiyen Kaçırmıyorlardı.
Sanki Benim Bilmediğim Ama İkisinin Bildiği Bir Gerçek Vardı. BU gerçeği Duymamı İstemiyorlarmış Gibi.
-Levent O Çocuk Senmiydin?
Levent Halâ Gözlerini Ayşe'den Alamıyordu. Tekrar Ayşe Atladı Konuya
-Kizim Gormuyormusun, O İşte, Sürekli Karga Burnundan Bahseder Gülerdik Hatırlamadın mı. Hatta Bir Keresinde Burnunu Yaptırırsa Daha Çok Yakışıklı Olacağını Söylemiştin..
Ayşe'yi Duymuyor, Gözlerimi Leventten Ayıramıyordum, Onun Onaylaması Benim İçin Çok Önemliydi.
-Levenet Cevap Verseneeee. Evet O Çırak Benim Desene..
Ayşe Levent'e Sesleniyordu, Kabul Etmesini İstiyordu. sanki.
Levent Gözlerini Gözlerime Çevirdiğinde, Yüzündeki Gülümsemeyi Görebiliyordum.
-Eee, Evet, O Çırak Benim İşte.
Nedense Onun Yalan Söyleyeceğine Dair Kötü Bir Düşüncem Yoktu, Ben Ona İnanmayı, Güvenmeyi, Seçmiştim, Ne Derse Ona İnanacak, Güvenecektim. İçimin Rahatladığını Hissettigimde Masanın Üzerinde Duran Suyu Bir Yudumda İçmiştim.
Ayşe'nin Bakışlarında İse Beni Huzursuz Eden Bir İfade Vardı.. Benden Birşey Gizlediği Ortadaydı. ama Neydi.
-Eflin, Hadi Kizim Odaya Geçelim Nerdeyse Sabah Olmak Üzere Uykusuzluğa Dayanamıyorsun Sonra Masa Başında Uyuyorsun.
Ayşe'nin Kolumdan Tutup Cekistirmesi İle Yukarı Odaya Doğru Çıkıyorduk, Benden Gizledikleri Şey Umarım, Onlara İnanmayı Tercih Ettiğim İçin Beni Pişman Etmezler..
Yatağa Geçtiğimizde Hiç Birşey Düşünmeden Uyumuş, Kendi Karanlığıma Hapsetmiştim Kendimi.
Düşünseydim Kendi Karanlığımdan Çıkmak Kolay Olmayabilirdi.