Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13. Bölüm

@masalyalan00

Kalbimin buz kütlelerinin yavaş yavaş çözüldüğünü Hissediyorum.


Mutluluk Böyle Birşey mi?


Saatlerdir Evin İçinde Sebepsiz Yere Gülümserken Buluyorum Kendimi, Erkenden uyandığım bir gün daha, sürekli uyuyan Uyanmak Nedir Bilmeyen Ben Erkenden Uyanmıştım, Sanki Daha Önceleri Herşeye Geç Kalmışım da, Şimdi de Yetişmek İçin Son Sürat Hızla Koşuyormuşum Gibi. Bu Koşu Öyle Güzel Hissettiriyor ki, Nefesimin Yetmeyeceğini Bilsem Dahi Böyle Hissetmek İçin Sonuna Kadar Koşardım..


Levent aradı, Bu Akşam  Ofisin Özel davet yemeği varmış, Benimde orada Olmam Gerektiğini söyledi Heyacandan Yerimde Duramıyorum, Daha Önce de Böyle Yemekler Verilmişti, Yalnız Sadece Üst Yetkililer Katılmıştı, Bu Akşam Bende Onların Arasında Olacağım Umarım Elim Ayağım Birbirine Dolaşmaz Ve Kendimi Rezil Etmem. Bu Yemekte Bir Grup Yabancı İnsanlarda Olacakmış, Tabii Ben Türkçe Dışında Hiç Bir Dile Aşina Değilim, Haa Evet Bildiğim Bir Dil Daha Var tabi Dilden Sayılırsa, O da Kuş Dili, Herkez tarafından Bilinen Bir Dil Değil Aslında, Ama Sonuç Olarak Türkçe Dışında Bir Dil Daha Biliyorum, Yabancı Dilden Sayılır Heralde. Evet Ya Neden Sayılmasın ki, Hem İngilizceye Çok Yakın Gibi Geliyor Bana, Belki Kayıp Akrabası falandır, Bilemeyiz..  Ayşe'nin Bu Akşam Yanımda Olmasını Çok İsterdim, Fakat Levent, Kıvırcık Osman Kesinlikle Gelmiyor, Gelirse kırk yıllık ortaklığı Bozar, Ona Güvenmiyorum, Söylemleri İle Beni de Korkutmuştu, Ayşe hâlâ Triplerde, Onun Gibi bilgili, Cesur, İşten Anlayan, Biri Varken Neden Ben O Yemeğe Katılıyormuşum, İki Kelimeyi bir Araya Getirip Cümle Kuramayan Ben O Yemekte Ne İşe Yarayacakmışım, Ayşe'nin Benim Hakkımda ki Gerçekçi Olmayan Düşünceleriydi Bunlar., Bir Tık Kiskanmış Olabilir, Levent Akşam Yemeğe Beraber Katılıyoruz Dediğinde Sevinçten Havalara Uçmuştu, Takiii  Levent'in “Ne o Evde Tek Kişilik Partimi Yapacaksın Onun İçin Mi Bu Sevinç Gösterisi,” Sözünden Sonra afallamış, Davetin Kendisinede Yapılmadığına Üzülmüştü, Ama Belli Etmemeye Çalışarak.


“Uzun Zamandır Evde Yalnız Kalmanın Hayali İle Yanıp Tutusuyordum Senin Sayende Bu Gece Muradıma Eriyorum, Kelepir, Dediğinde,Levent İse "İyi Ozaman  Senin Adına Sevindim” Diyerek Yanıtladığında Ayşe Banyo'ya Doğru İlerlemişti. Üzüldüğünü Görebiliyordum, Ama Benim Yapabileceğim Birşey de Yoktu.


Ayşe Şu an Bana Trip Atıyor, Hiç Olmayacak Bir Zamanda Üstelik, Ona En Çok İhtiyacım Olan Günlerden Biri , Yaptığım Tüm Sirinlik Gösterileri Bir İşe Yaramadı, Ne Yaptıysam Yumuşatamadım, Yüzüme Dahi Bakmıyor, Önüne Geçtiğim Zaman tavanı Seyrediyor, Ona Seslendiğimde İse Kulakları Tırmalayan, O Kaba Sesi ile Bağırarak Şarkı Söylüyordu,  Şuan Mutfakta Kek Yapıyor, Ben İse Salonda Oturuyorum, Ne Giyeceğime Dair En Ufak Bir Fikrim Dahi Yok, Daha Önce Böyle Ortamlara Katılmadım, Ne Giyilir ki, Nasıl Davranılır Bilmiyorum, Ayşe Daha Önceleri Çok zengin Bir İş Adamının Züppe Oğlu İle Birlikte Takıldığı Zamanlarda Lüks Yerlere Girip Çıkmıştı, Üstelik Akşam ki Gideceğimiz Mekanada O Çocukla Birlikte Gitmişti. Ne yapacağımı Bilmiyorum, Ayşe'nin Ördüğü Duvarı Bir Türlü Kıramıyordum, Tabiki Yaaa Aklıma Daha Önce Nasıl Gelmedi, Yalancı Gozyaşları Ayşe Kesinlikle Dayanamaz Hemen Atlar, Hatta Attığı Tribi Bile Unutur,, Ne Dersem Yapardı, Olduğum Yerde Dizlerimi Kendime Çekip, Kollarımı Dizlerime Geçirdim, Kafamı da Dizlerime Yasladığımda Tek Sorun Gözyaşlarımdı, Kahretsin Normalde Kendiliğinden Akan Gözyaşlarım, Şimdi İse Akmamak İçin Çaba Harciyorlardı. Ağlıyamıyordum, Kendimi Ağlamaya Zorladım, Olmuyor, Aptal Gülümsemem Gözyaşlarımın Akmasına İzin Vermiyor, Acaba  Mutlu Olunduğunu Hissettiğimiz Ve Düşündüğümüz Zamanlarda Gozyaşlarımızmı Kuruyordu, Olabilirmiydi Böyle Birşey. Olmayacak Gibi, En İyisi Parmağımı Gözüme Sokmak, Umarım Gözüm Çok Ağrımaz, Parmağımı Gözüme Soktuğum da, Nasıl Soktuysam Artık Etrafımı Dahi Göremiyorum Nerdeyse, Dizlerime Başını Yasladım, Uzun Bir Süre Ayşe'nin Mutfaktan Çıkmasını Bekledim, Bir Orduya Yetecek Kadar Pasta Yapmıyorsa Eğer Şimdiye Çıkması Lazımdı O Mutfaktan, Nerdeyse Dayanamayıp Ben Gidecektim, Ki Mutfaktan Çıktığını Hissettim, Yine Mırıldanıyordu, Sesi Gittikçe Alçaldığına göre,Beni Farketmiş Olması Gerekiyor, Ben İse Kafamı Dizlerimden Kaldırmıyor Heyecanla, Oynadığım Küçük Oyuna İnanıp İnanmadığını Merak Ediyordum ki, Ayak Sesleri Bana Doğru Yaklaşıyordu.


—Eflinn.


Yanıt Vermedim. Defalarca İsmimi Tekrarladıktan Sonra, elleri İle Çenemi Yukarı Kaldırıp, Gözlerimin İçine Baktı.


—Nicin Ağlıyorsun.


—Seninle Konuşmuyorum.


—Eflin Yalnız Trip Atan Bendim, Ne Ara sen..


Dediğinde hızla Lafını Kestim. Sesimi Aldatıcı Şekilde Titrettim.


—Zor Zamanlarımda Bana Yardım Edeceğini Söylemiştin, Bu Akşam Benim İçin Çok Farkli Bir Akşam Olabilecekken, Ben Gitmemeyi Düşünüyorum, Sebebi İse Senin Bana Atmış Olduğun Trip, Sen Bana Trip Attığın İçin Ben Sana Bu Akşam Ne Giyilir Nasıl Davranılır, Ve Merak Ettiğim Hiçbirseyi Soramıyorum,  Herşeyimdin, Şimdi İse Hiçbirşeyim Değilmişsin Gibi Davranıyorsun. Seninle Konuşmak İstemiyorum, Gitmiyorumda Akşam Davete Sen Git..


Ayşe'nin Yüzünde ki İfade, Sanki İntikamını Bekleyen Alacaklı Birinin İfadesi Gibiydi. Birşey Anlamadım, Belki de Kötüye Yormak İstemedim, Hınzır Gülüşleri Sanki, Oyun Başlatır Gibiydi. Umarım Kendi kazdığım Çukura Kendim Düşmem, Zira Ayşe'nin O Bakışları Ve Alttan Alttan Gülüşleri Büyük Birşeye Kendimi Hazırlamam İçin Olabilirdi, Oynadığım Oyuna İnanmamış Olabilirmiydi.


—Ahhhh Benim Canım, Minnagim, Sen Akşam Ne Giyeceğini Bilmiyor, Olabilirsin Ama Ben Biliyorum, Seni Öyle Bir Hazirliyacagim ki, Herkez Dönüp Dönüp Sana Bakacak Adetaa Küçük Dillerini Yutacaklar Çok Mu Çok Güzel Olacaksın,  Benim Drama Queen'im. Eve Döndüğünde Hemen Bana Koşacaksin Emin Olabilirsin.


Yüzündeki Alaycı Gülümseme, Benim İçimi Rahatlatmak İçin Olabilir miydi, Yoksa Benim İçin Hazırlamış Olduğu Kötü Plandanmıydı. Ayşe'ye Güvenmeli Kendimi Onun Eline Birakmaliydim Zira Çok Az Vaktim Kalmıştı.


—Eflinn, Yalnız Bir Şartım Var.


—Şart mı Oda Nereden Çıktı.


—Kabul Edersen,Sana O Mekana Uygun Giysiler Giydirir, Ve Nasıl Davranman Gerektiği Hakkında Bir kaç İp ucu Verebilirim, Kabul Etmezsen de Beraber Çizgi Film İzleriz Ne Dersin.


—Pekiii Şartın Ne Umarım Yapabileceğim Birşeydir.


—Aşkolsun, Ben Senden Hiç Yapamayacağın Birşey İstedim mi, Şimdiye Kadar.


—Aysee, İçimden Bir Ses Sana Güvenmemem Gerektiğini Söylüyor, Neden Böyle Hissettiğim, Şartınla Alakalı Olabilir mi Acaba.


—Minnağım, Şartımı Henüz Duymuş Değilsin, Beğenmezsen, Kabul Etmezsin Olur Biter.


—Şartını Söyle, Umarım Yapabileceğim Birşeydir.


—Bu Akşam Seni Mekana, Levent Değil, Bizim Dora Götürecek. Levent Seni Mekanda Bekliyor Olacak, Misafirleri İle Birlikte. anlaşıldı mı.


Dora, Ayşe'nin Plotonigi, Ev Sahibemiz Fadile Teyzenin ise Torunu Oluyor Kendisi, Tam Bir Baş Belasıdır, Çakma Kabadayı, Sevgili Olmadıkları Halde Ayşe'ye Gereksiz Baskı Uygulayıp Durur, Erkek Sinegin Dahi Yaklaşmasına İzin Vermez.Ayşe'ye Fazlasıyla Aşık, Etiket Misali, Sosyal Mecralarda Ayşe Ve İkisinin Fotoşopla Fotograflarını Birleştirir, Ayşe'nin Azarlamalarını Umursamaz, Tek Taraflı İlişki İçindedir.. Ayşe'nin Ona Karşı Ne Hissettiğini İse Tam Olarak Anlamış Değilim, Hoşuna Gittiği Zamanlarda Oluyor, Gerçekten Sinirlendiği Zamanlarda, Zaman Gösterecek Artık.. Başı Sıkıştığı Zaman İlk Aradığı Kişi Dora'dır.



—Dora mı, O Ne Alaka.


—Leventin Seni Orada Görmesini İstiyorum, Seni O Halde Gördüğünde Eminim ki İkinci Defa Aşık Olacaktır. Şimdi Seni Almaya Gelirse Heyecanı Falan Kalmaz, Yani O Yüzden Diyorum, Yoksaaaa Kesinlikle Kotu Birşeyler Düşündüğüm İçin Değil Yaniii.


—Ayşee, Umarım, İçimde ki Ses Beni Yanıltır, Hala Sana Güvenmemem Gerektiğini Söylüyor, Ama İçimdeki Sese Değil, Sana Kulak Vermek İstiyorum, şartını, Kabul Ediyor, Hemen Beni Hazırlamanı İstiyorum, Fazla Vaktimiz Yok.


Ayşe'nin Alaycı Kahkası Beni Şüpheye Düşürsede Fazla Vaktim Yokdu, Ona İnanmak Zorundaydım, Umarım, Beni Tuzağa Düşürmez, Kendimi Salak Gibi Rezil Etmeme Göz Yummaz.


Duş Almak İçin Banyo'ya Girdiğimde, Ayşe Dora'yi Aramak İçin Odasına Geçmişti. Fazla Vaktim Yok Olabildindigince Hızlı Duş Alıp Çıkmıştım.


Saçımı Kuruturken, Ayşe Odaya Girmiş, Yüzündeki Alaycı Gülümseme İse Büyümüştü, Bana Öyle Geliyor Herhalde diye Düşündüm, Ve Onun Aksine En İçten Gülümsemem İle Ona Gülümsemiştim


—Canım Benim, Çok Güzel Olacaksın,  İçindeki Sesi Dinlemedigin İçin hiccc Pişman Olmayacaksın, İyi ki İyiii kii  Ayşecigiimi Dinledim Diyeceksin.


—Seni Seçtiğim İçin Pişman Olmam Ben..


—Kesssinlikleee


Yüzündeki O Gülümseme Hâlâ Duruyor, Dilim Ona Güvenmem Gerektiğini Söylüyor, Kalbim İse Güvenmemem Gerektiğini..


—Aysee, Bir Buçuk Saatimiz Var Yetişirmi, Hem Dora Kabul Etti mi, o Ne Dedi


—Sence Kabul Etmemesi Gibi Bir Durum Söz Konusumu, Ben Söyleyeceğimde O Kabul Etmeyecek, O Kabul Etmeyen  Ağzını Yırtarım.


—İyi Ozaman Hadi Başlıyalım, Ne Giyeceğim Göster.


—İlk Saçlarını Yapalım Diyorum.


—Tamam Olur Hadi, Bir an Önce Başlıyalımda Benim İçin Farketmez.


Hazırlanmam Nerdeyse Bir Saatten Fazla Sürmüştü, Çok Az Vaktim Vardı, Levent Beni Almaya Geleceğini Söylemek İçin Aradığında, Ayşe'nin Şartından Bahsetmiş, Ufak Bir Yalan Söylemiştim, Levent'e Gıcık Olduğu İçin Beni Mekana Doranin Götürmesi Gerektiğini , Yoksa Evden Çıkamama İzin Vermeyecegini Söylemiştim. İstemeyerekde Olsa Kabul Etmişti.


Aynanın Karşısına Geçtiğimde, Makyajım, Saçım, Elbisem, Hatta Ayakkabılarım Bile Bana Aşırı Abartı Gelmişti, İçime Sinmeyen Birşeyler Vardı Ama Ne.


—Aysee Sence de Abartı Değil mi.


—Yokk canım, ne abartisi Normal Hayatta Fazla Makyaj Yapmiyoruz, eee Saç ile de Uğraşmıyoruz,Kendini Birden Böyle Görünce Garipsemiş Olabilirsin, Amaa İnan Bana Çok Güzel Oldun, Ben Hiç Kandirirmiyim seniiiii.


—Ama Elbise çok Kokoş Değil mi, Ve Fazla Fosforlu.


—Canim Mekanın Kendisi Fosforlu Zaten. O Mekana Giden Herkez Fosforlu Takılıyor,


—Emin Misin, Sanki Üzerim de Fener Taşıyormuşum Gibi Hissediyorum.


—Canimm Fener Değil O,Senin Muhteşem Güzelliğinin Işıltısı.


—Simdi Çok Güzel Oldun Diyorsun.


—Kessinlinllee,İnan Bana.


—Dora Nerde Kaldı, Geç Kalmak İstemiyorum,


—Aşagıda Çoktan Geldi Seni Bekliyor.


—kizim Şimdi mi Söylenilir bu, Ben Aşağı İniyorum Ozaman.


—Tamam Hadi İyi Eğlenceler, Umarım, Çok Egleneceksinizdir..


—Umarım


—Umabilirsin, Canım Seni Tanıdıkları İçin Hiccc Pişman Olmayacaklar, Sürekli Seni Hatırlayıp Duracaklar, Haa Bide Biliyorsun, Kuş Dili, İngilizce Kelimeler İle Aynı Anlamları Taşıyor, Rahatlıkla Kuş Dili Konuşabilirsin, Yabancılar Seni Anlayacaklardır, Sende, Hiccc Yabancilik Çekmiceksindir.


—Bende Öyle Düşünüyordum, Biliyormusun, Hatta Kayıp Akrabası Olabilir, Kuş Dili, Yabancı Dilinin..


—Kayıp Akraba mı,, Haa Evet evet Kesinlikle Kayıp Akrabası, Hadi Geç Kalma, Bu Güzellik İle Tanışmak İçin Şimdi Nasılda Heyecanlilardir..


—Haddi Öptüm, Şans Dileee.


—Bütün Şans Dileklerim Seninle.


Dora'nın Arabasına Yaklaştığımda Dora İlk Defa Yüzüme Bakmıyor, Garip Garip Kahkahalar Atıyordu.


Arka Koltuğa Yerleştiğimde Onda da Alaycı O Gülüşlere Şahit Oldum.


—Dora Nasıl Olmuşum Sence, Abartı Durmuyor Değil mi. En Azından Ayşe Öyle Düşünüyor Abartı Durmuyormuş Sence.


—Ne Abartısı Muhteşem Gozukuyorsun, Gözümü Senden Alamiyorum, Gittiğin Mekanda ki İnsanlar Senin Işıltın Altında, Kör Olabilir, Önceden Uyarmamı İstermisin Onları..


—Yaa Çok Teşekkür Ederim, Sen Öyle Değince İçim Rahatladı Birazcık.


—Rahatlasın Canım İçin, Işıltın Göz Kamaştırıyor..


Neden Şuan Ayşe Karşımdaymış Gibi Hissediyordum, Alaycı Bakışlar, Alaycı Gülüşler, Şu An Dora'da da Bunlara Şahit Oluyordum.


Neyse Ya Gereksiz Kuşkularımdan Bir Tanesi,  Sıradan Giyinmeye Alıştığım İçin Bu Bana Fazla Gelmiş Olabilir..


Mekanın önündeydik.


Dora arabadan İnip Koluma Girmişti, Rezerve Olan Masaya Doğru İlerlediğimizde, Levent İle Göz Göze Gelmiştik, Ayağa Kalktığında Oturduğu Sandalye Hızla Yere Düşmüştü,Şaşkınlıklar İçinde Beni İzliyordu, Ayşe'nin Dediği Olabilirmiydi, Bana Tekrardan mı Aşık Oluyordu, Ona Gülümseyip, Diğer Misafirlere Selam Vermiştim, Kısaca Kendimi Tanıttıktan Sonra Benim İçin Ayrılan Boş Olan Sandalye'ye Geçmiştim, Levent'in Sesi Dahi Çıkmıyor Yalnızca Beni İzliyordu.




masada ki Sessizliğin Nedenini Anlamamıştım, Beni Dikkatlice İzlediklerinden Sonra Masada ki Sessizlik Yerini Uzun Kahkahalara Bıraktı, Ne Olup Bittiğini Tam Anlamasamda Bende Gülmüştüm Ortama Ayak Uydurmak İçin Yalancı Kahkahalar Savurup Duruyordum, Her Biri İle Göz Teması Kurarak, Ancak Levent İle Göz Göze Geldiğimiz de, Birşeylerin Yolunda Gitmediğini Anlamıştım, Gözlerimi Etrafa Çevirdiğimde Diğer Konuklarında Bana Baktıklarını, Benim Hakkımda Konuştuklarını Görebiliyor, Hissedebiliyordum, Garip Olan Neydi Acaba Diye Düşünürken Birşey Farkettim, Mekanda ki Topluluğun Geneli Siyah, Sade Ve Şık Giyimlilerdi.


Kahretsin Ayşe'nin Tuzağına Düşmüştüm, Ayşe'ye Değil İçimdeki Sese Guvenmeliydim.


Kimseyle Göz Teması Kurmuyor, Suyumu Yudumluyordum. Çok Utanmıştım, Utançtan Masayı Sırtlayıp Eve Gotürebilir, Ayşe'ye Monte Edebilirdim, En Azından..


Levent Ara sıra Göz Ucu İle Bana Bakıyor, Göz Göze Geldiğimiz de İse İkimizde Gözlerimizi Kaçırıyorduk.


Levent'İn Dudaklarını Defalarca Isırdığını Farkettim, Gülmemek İçin, Kahkahalarını Bastırmaya Çalışıyordu. Rezilligin Alâsını Ayşe Yüzünden Yaşıyordum Şu An. bir An Önce Onu Öldürmeliydim. Hemen Eve Gitmeliydim. İzin İstemek İçin Ayağa Kalktım.


—Mubusabedebenibizlebe, Bebenibim Gibitmebem Geberebekibiyobur.?


Dediğimde Bütün Yüzler Bana Dönmüş, Afallayan Gözler İle Bakıyorlardı. Levent Kolumdan Tutup Yerime Oturtmuştu.


—Ne Yapmaya Çalışıyorsun.


—İzin İstedim


—İzin İstedin, Peki Hangi Dilde İzin İstedin Öğrenebilirmiyim, Ziraaa Daha Önce Hiç Duymadığım Sözcükleri İşittim Az Önce de.


—Sen Cahilsen Ben Ne Yapabilirim.


İngilizcenin Kayıp Akrabası Olan Kuş Dili. İle Konuştum.


—İngilizcenin Kayıp Akrabası mı Varmış. Cahilliğime Ver Lütfen Bilmiyordum.


—Evet Neden Bukadar Şaşırdın.


—Eflin ,peki neden Türkce Değilde, İngilizcenin Kayıp Akrabası Olan Kuş Dilini Seçtin, Onu Öğrenebilirmiyim.


—Onlar Yabancı Olduğu İçin Olabilir mi. Anlaşmamız Daha Kolay Olur, Kuş Dili Sonuçta İngilizce İle Aynı Anlamları Taşıyor, Yani Taşıyormuş


—Kimler Yabancı, Ve Seni Buna Kim İkna Etti. Bu İki Dilin Akraba Olduğuna.


—Masada Oturan Kişiler Yabancı. dillere de Gelince Ben Akraba Olduklarını Düşünmüştüm Ayşe'de Onayladı Doğru, dedi Akrabalarmış.


—Birincisi Masada Oturanlar senden Benden Bile İyi Derecede Türkçe Bilen Kişiler, İkincisi Kuş Dili Uydurma Bir Dil, Öyle Bir Dil Yokk. İngilizce İle de Alakası Yokk.


—Nasil Ama Sen Yabancı Dedin Bana, Telefonda, Ayrıca Kuş Dili, İngilizceee Nasıl Yaniii.


—Eflin, Evet Yabancı Dedim Ama Senin Yanlışa Çekeceğini Düşünememiştim, Şöyle Yabancı, Daha Önce Benim Hiç Tanımadığım, Görüşmediğim, Yalnız Babamın Muhattap Olduğu İnsanlar, Şu İki Kişi Varya Karşımızda Oturanlar Onlar Bizim Ortağımız Onlar Dışında Diğerleri Yabancı, Anladın mı.


—Niye Şimdi Gerizekaliya Anlatır Gibi Anlattın ki.


—Estagfurullah, Şuna Gerizekalı Demiyelimde, Birazcık, Saf Mı Desek Napsak.


—Salak Mıyım Ben. Onu mu Demeye Çalıyorsun.


—Tabii kii Hayır, Çok Çabuk Kandırılabiliyorsun, Ayşe Cadısı Yapacağını Yapmış Senin İyi Niyetini Kullanmış, Baksana Şu Haline, Eminim ki Bu Halin Sanada Tuhaf Gelmiştir, Ama Sen Ayşe'ye İnanmayı Tercih Etmiş Gibi Gozukuyorsun.


—Evet Biraz Öyle Oldu..


Konuşmamızı Ofisin Ortaklarından Olan  Haydar Bey Bölmüştü.


—Eflin Hanım, Toplantıdan Sonra, kostüm Balosuna Falan Mı KatılacaksınıZ, Görünen O Ki İki Defa Hazırlanmak İstemeyip Tek Seferde Hazirlamışsınız. Size Bakmaktan Gözlerimin Bozulduğunu Hissediyorum, Bir daha ki Toplantıda  Daha Sade Birşeyler Tercih Edebilirsiniz, Gözlerimin Bozulmasını İstemem.Sizde İstemezsiniz Diye Düşünüyorum..


Sessiz kalmıştım, Yerin dibi Olsaydı Da Girseydim, Adam Beni Resmen Gömüyordu, Ve Bende Hiç Sevmediğim Şeyi Yapıyordum Susuyordum. parmaklarım ile Oynuyor Başımı Öne eğmiştim, Suçlu Pozisyonundaydım, Ama Suç İşlememiştim ki.


Düştüğüm Durumdan Çok Utanmıştım.


Gözlerimin Dolduğunu Hissettiğim Anda Birşey Oldu,Levent Ellerimi Tutup Haydar Bey'in Gözüne Sokacak Gibi, Masanın Üzerine Koydu, Elleri Ellerimi Kenetlediğinde,Gözlerini Haydar Beyden Ayırmıyordu.


—Haydar Amca, Eflin Bence Üzerindekiler İle Şuan Dünyanın En Güzel Kızı Gibi Gozukuyor, Fosfor Yeşili Artık Benim İçin Vazgeçilmezler Arasına Girdi Bile. sevdiğim Kadın Fosfor Rengini Öyle Güzel Taşımış ki Bir Kez Daha Hayran Kaldım Ona. Haa Birde Doğru Bildiniz Toplantıdan Sonra Kostüm Balosuna Gideceğiz, Bende Üzerimi Arabada Değiştirecegim, İnanın Ne Giyeceğimi Görmek Bile İstemezsiniz.


Sevdiğim Kadın mı Dedi O, Bu sefer Gerçekten Eriyorum Galiba, ellerim Onun Elleri Arasında Sıcacık Olmuştu. Gözlerimi Ondan Ayıramıyordum.


—Ağzını Kapat, Salyaların Akıyor.


—Neee.


Bir de Ağzım Açık İzlediğimide Onun Sayesinde Farketmiştim, Salyalarım Akıyormuş, Neeee Cidddi Olamaz Değil mi, Salyalarım Akmamıştır Umarım Rezilliğime Bir Yenisini Eklemiş Olmamayım Lütfen.


Elimi Hızla Onun Elinden Çekip Ağzıma Götürdüğümde Sesli Bir Şekilde Gülmüştü.


—Mecazdan da mı Anlamıyorsun.


Yaa Ben Aptallıkta Master Yapıyor Olamam Değil mi.


—Küçük Hanım, Demin Anlamadığımız Bir Dilde Bize Birşeyler Anlatmak İstediniz Galiba, Hangi Dil Olduğunu Ve Ne Söylediğinizi Açıkça Merak Ettim, Beni Yanıtlarsanız Sevinirim.


Ne Yanıt Verecektim Şimdi Buna, Tekrardan Kendimi Rezil Duruma Düşürmek de İstemiyorum, Gözlerimi Haydar Beye Çevirdim, Ben Tam Bir Salağım, Yine Kitlendim Konuşamıyorum.


—Haydar Amca, Eflin İle Kendi Aramızda Anlaşabileceğimiz Bir Dil Geliştirdik, Özel Birşey Anlatmamız Gerektiğinde Bu Dili Kullanıyoruz, Eflin Bana çok Özel Birşey Dedi, Sizin Anlayabileceginiz Birşey Değil. Dediğinde Dudağımın Kenarından Öpmüştü.


—Tabi kii Sevgilim Nezaman İstersen.


—Sevgilim mi, Ben Mi Sevgilinim. Neyi Nezamn İstersem.


—Canım Birlikte Ürettiğimiz Dil İle Bana Özel Birşey Dedin Ya Onu Diyorum, Nezamn İstersen.


—Hangi Dil, Ben Ne Dedim ki.


Bu kadar Aptal Olunmaz Yaaa. Aptallıkta Sığır Açıyorum Galibaa.


—Canım Sevgilim Beni Özlediğini Ve Baş Başa Kalmak İstediğimizi Söyledin Ya. izin İstedin Hatta Misafirlerimizden..


—Ben mii.


—Evett Sen.


—Evet Öyle İzin İstedim.


—Ee Biz Kalklalım Ozaman Gerekli Konular Konuşuldu.imzalar Kaldı Onları da Yarın Ofiste Hallederiz Avukat Eşliğinde.


Kısa Bir Vedalaşmanın Ardından Hâlâ Elimi Bırakmamış, Arabaya Doğru İlerliyorduk, Arabaya Yaklaştığımızda Beni Belimden Kavrayıp Arabaya Yaslamıştı,


—Ben Nasıl Bir Belaya Bulaştım, Böyle.


—Bela Ben Miyim.


—Evet Sensin, Hemde Püsküllü Belaa.


Onu Göğsünden İtmeye Çalıştığımda Kahkahası Şiddetlenmişti.


—Bana Ne Yaptığını Anlamış Değilim, Yeryüzünün En Tatlı Belası.


Ona Gülümsedim. Yine Sarhoş Olmuştum O Kokusu Karşısında.


İki adım Daha Yaklaşmıştı. Bedenimiz Bir Bütün Gibi Duruyordu, Dudakları Dudaklarımı Kavradığında Onun Hırçın Öpüşleri Nefesimi Kesmeye Yetmişti.


Loading...
0%