Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@masalyalan00

Kalbimin ritmini bozan, beni alaşağı eden gecelerden biri, hep inanılır ki uyuyunca geçer, Yani En Azından öyle derler, Ben Uyuyunca Neden Geçmiyor, Uyku halinde iken sancılar içinde kıvranıp Durmak Yalnız Bana Özgü birşey mi..


Beynimin içine hücum eden, o kurtlardan nasıl kurtulabilirim, nasıl devam edebilirim. Ruhum yaralı iken


Nekadar da hevesli gözyaşlarım dışarı çıkmak için, Bir Sebepde Gerekmiyor üstelik,Koşarken, Yürürken, Beklerken, Düşünürken, Gülerken.. Bana eşlik ediyor sanki.


Sancı içinde uyandigim hemen her gece tekrar uyumaya cesaret edemiyordum. Gözlerimi sabit bir yere kitler, Tekrar öyle uykuya dalardım.


Bu kez erken uyanan ben olmuştum,ve izinliydik ayşe ile bana resmen depresyon izni verildi. Levent bey tarafından, Hoşuma Gittiği pek söylenemez, Yaramızı Kendimizden Bile Gizlerken,Levent bey'e Yaramızın Yerini Tüm çıplaklığıyla Göstermiştik. Bizde onun yarasını hissetmiştik, belli etmemeye çalışsada, dünkü olaylardan sonra levente karşı tutumum değişmişti, malesefki birinin yarasını hissettiğimde hep kendimden ödün veriyorum, Sonunda üzülenin ben olacağını bildiğim halde, Çabalarım, Karşımdakinin yarası dahada derinleşmesin diye, Tıpkı cevabını bildiğin soruyu yanlış işaretlemen Gibi.. bize kimse merhamet göstermemişti. Aslına bakarsan dünkü kendimizi kaybedişimizin asıl sebeplerinden bir Tanesi de,belki de levenet'in bize karşı göstermiş olduğu merhametidir.İlgisine İhtiyaç Duyduğumuz, Elimizi Tutmasını İstediğimiz Bir El Levent Bey Tarafından Uzatılınca, Tutmaya Çalışmış, İtmemiştik.


Yurda bırakıldığım ilk sıralar vücudumu mütfiş korku sarmışti, hayal meyal hatırlıyorum, öylesine çok korkuyordum ki, vücudum, sesim, ellerim, ayaklarım, Bedenimin Her Biri Tarafı Ayrı ayrı Titriyordu. Kimseyle konuşmazdım bana verilen yatakda günlerce titreye titreye uyuyakalır, gördüğüm kabuslar yüzünden çığlıklar atarak uyanırdım, benimle ilgilenecek, bana şefkatini gösterecek hiç kimse yoktu, Çocuklar bazen çok acımasız olabiliyordu Yaşadıkları Karşısında, Yetimhanede Bir Kız Vardı, Çok Korkardım Cemileden, yedi yaşında iken annesi manava diye çıkmış bir dahada dönmemiş, bir gece cemileden korktuğum için, korkudan uyuyamıştım, cemilenin çok yakın olduğu bir kız vardı ona sessiz bir şekilde anlatırken dinlemiştim, onun hikayesini çok merak ederdim,kalbinin kirliliğinin Asıl Sebebini, onu bu kötülüğe iten Şeyi hep düşünmüşümdür, şimdi elime geçen o fırsatı iyi değerlendirmeliydim.çığlık atarak uyandığım her anda cemilenin yanı başında beklettiği içi buz dolu su kabını, Üzerime dökmesi ile Kendime Gelirdim, bazı geceler, uyanık olduğum zamanlarda gülerek su kabını gösterip kahkaha atardı, bende uyumaya korkar olurdum, uykuya öyle direnirdim ki, küçücük vücudum kaldıramaz. Sancı içinde uykuya dalardım.dinlemeye devam ettiğimde, Babası annesinin dönmeyeceğini anladığında, cemileyi her anlamda kısıtlamış, zaman zaman istekleri bitmiyormuş, annesinin yaptığı bütün işleri Cemile yapar olmuş, babası ona annen gibi olmanı istiyorum deyip dururmuş, Cemile o küçük aklı ile tabi ilk anlamamış, aslına bakarsan onları konuşurken dinlediğimde cemilenin ne demek istediğini ozamanlarda bende anlamamıştım, şuan kendimden öyle çok utanıyorum ki kulağıma kızgın şiş sokulsaydı da dinlemeseydim, diyorum. O körpe bedeni ile nasıl mücadele etmiştir.


Birgün babası elinde bir paket ile gelmış, Cemile sana hediye aldım, aç bakalım begenecekmisin diye sormuş, öyle çok sevindim ki, kendimi babama sarılırken buldum bir anda. Diyordu Arkadaşına.


-giy gel bakalım yakışacak mi?


Hevesle odasına girdiğinde paketi açtığında kırmızı dekoltesi fazla derin olan saten bir elbise ile karşılaşmış, elbiseyi üzerine geçirdiğinde odadan çıkmak istememış, Babasının tüm seslenmelerine karşılık vermemiş, o an, sanki yanımda biri vardı sürekli odadan dışarı çıkarsam eğer kötü şeyler ile karşılaşacağımı söylüyordu, Sanki Bana. Oturduğum yerde öylece durdum. Korkuyordum, sonunda odanın kapısı açıldı, babam sinirle odaya girdiğinde yüzündeki ve sesinde ki o öfkeli tınıdan geriye hiç birşey kalmamışdı, güldü, yüzünde öyle iğrenç bir ifade vardı ki görmen lazımdı , ilk defa kendimden tiksinmiştim, ilk defa herkezden herşeyden tiksinmiştim, ayağı ile kapıyı kapattığında, Hareket Edemez Olmuştum, Babamın Eli, Omuzlarıma Doğru Yavaş Yavaş Çıkıyordu, Küçük Narin Bedenim Onun Elleri Arasında Titriyor, Hatta Sarsılıyordu,Elbisenin Askısı Omuzlarımdan Gögsüme Doğru Yavaş Yavaş Kaydığında Kızarmış Gôzler İle Ona Yalvarıyordum, Ellerini Dudaklarıma Bastırdı,Nefesim Kesildi.Nefes Almakta Zorlanıyordum,Daha Şiddetli Ağlamaya Başladım,Beni Bırakması İçin Hızla Yere Eğilip Bacaklarına Kapandım,Onu Birdaha Üzmeyeceğimi Söyleyip Duruyordum.Çekmeceye Doğru Uzandı, Eline Aldığı keskin Usturası Olması Gerekiyor,Kollarım, Bacaklarına Sarılı, Gözlerim İse Parmak uçlarında, Avazım Çıktığı Kadar Bağırıyordum, Saçlarımdan Öyle Hızlı Çekti ki, Kökten Koptuğunu Zannettim. Ona Bakmamı İstedi, Bağırıyordu Bakmam İçin.Bakmak İstemiyordum, Korkuyordum, Tiksiniyordum, Gözlerimi Sıkıca Kapattıgımda, Yüzümde Şiddetli Ağrı Hissettim, Usturayın Soğuk Tarafı İle Yüzümde Ömür Boyu Silinmiyecek Yarayı Bırakmıştı.Gözlerimi Açtığımda Göğsümden Göbeğime Doğru Kanlar aktığını Gördüm.Korktum, Çığlığım, Daha Da Şiddetlendi. sesimin Kısıldığını Hissettiğimde, İse Saçımı Tekrardan çektiğinde Busefer iğrenç Gözlerine Bakabilmistim.Elinde Ki Makası Gösteriyordu, Ağzımın İçine Elini Sokup,  Zorla Dilimi Çıkartmıştı. Usturayı, Dilimin Üzerinde Gezdirirken, Sesimi Çıkartırsam Eğer Dilimi Keseceğini Söylüyordu.


Sesim Çıkmadı,Beni Hızlıca Geriye İttiğinde, Sırt Üstü Düşmüştüm. gözlerim Tavanda Bu Pisliğin Bir An Önce Bitmesini Bekliyordum.Elbisenin Üzerimden Yavaş Yavaş Çekildiğini Ve Çıplak Kaldığımı Hissettim.kocaman Elleri Ve Dili ile vücudumun Her Yerinde Santim Santim Gezdi, Bacaklarımda ki Ve Kasıklarımda ki Ağrının Beni Öldüreceğini Düşündüm.Yüzündeki Çirkin Gülümsemesi İle Üzerimden Kalktı, Gözlerime Bakıyordu, Gözlerim Ona Bakarken İrin Kusuyordu,sanki, Pantolonunu Üzerine Geçirdi, Kemerinin Tokasını Takarken, Annemin Yerini Aratmadığımı Söylediğinde Sol Tarafıma Dönüp Cenin Pozisyonunda Sessiz Bir Şekilde Ağlamıştım,Kapının Sesini Duydum Evden çıkıp Gitmişti, sessiz Aglayışlarım Yerini Haykırışlara Bırakmıştı.Ağlamaktan Canımın Çıkacağına Olan İnancım, Vardı.Belki O Gün Çok Fazla Ağlıyamamışımdır. Yerin dibi Olsaydı da Beni O An İçine Çekseydi, Çürüyene Kadar, Kemiklerim Yok Olana Kadar, Yeryüzünden Silinmek İsterdim


sonrasında Günlerim Birbirine Benzemeye Başladığında Dayanamamıştım, Uykuda Onun Bana Dokunan Ellerini Kesmeye Çalışmıştım, Sesimizi Duyan Komşular Polis Çağırmıştı, Adli Rapordan Sonra Benim Buraya Yerleştirmem Gerektiğini Söylediler diye anlatıyordu. Sonra Benim Adımı Geçirdiğini Duydum,—


— Daha Çok Küçük, Korkarak, Sessiz Kalarak Kendisini Koruyamaz Sesini Çıkartması Lazım, Kendisini Koruması Lazım, Ona,O Yüzden Kötü Davranıyorum Ki, Kendisine Yapılan Kötülüklere Karşılık Verebilsin, Sesini Çıkartabilsin.


Beni Düşünen Birisi Vardı, ilk Defa Kendimi Özel Hissettiğim An Cemilenin Beni Düşündüğü An..


Boğazımda ki düğüm beni sıktıkça sıkıyordu, ilk defa örtünün altında sessiz ve canım çıkıncaya kadar ağlamıştım, o gün sabah Hem benim için hemde Cemile için olmamıştı. Cemileyi hep düşünürdüm, benim Ona Bir zararım Yokken Neden Bukadar Kötülüğü Yapıyordu, Diye, Yanıtımı Almıştım, Asıl Gerçeğin Bukadar Canımı Yakacağını Bilemezdim. O her kötülük ile yaklaştığında ben sevecenlikle yaklaşırdım, ondan korkmuyordum, O Benim İçin Endişeleniyordu Artık Biliyordum. zaten kendiside ondan Korkmadığımı anlamıştı.Neden Korkmadığımın Asıl Sebebini ise Hiçbirzaman Öğrenememişti,


O herkesi suçluyordu, ona göre herkes suçluydu, davranışlarının Bir Diğer Sebebiyde buydu, kötü davranarak kendisine yapılanların intikamını alıyordu kendince.


O güçlü duruşu, günün birinde pes etti, henüz 14 yaşında iken bir gece banyoda bileklerini kesmiş halde bulundu.o an aklımdan hiç çıkmıyordu, travmamın tetiklenmesinin altında yatan bir diğer etken bu olaydı.


Cemilenin banyoya girdiğini görmüştüm, onun gelmesini bekledim, onunla konuşacaktım, gelmesini beklerken uyuyakalmışım, gördüğüm kabus yüzünden kan ter içinde uyanmıştım, cemilenin yatağına baktığımda, boştu demek ki hâlâ banyoda diye düşünmüştüm. Yatağımdan kalkıp banyoya girdigimde kan gölüne dönmüştü, onun yüzüne baktığımda gözleri açık bir şekilde tavanı izlediğini gördüm.o an kendimden geçmiştim öyle bir çığlık atıyordum ki, cemilenin bana göre iri olan bedenine sarılmış ağlıyordum, sarıldığım cansız bedeni bırakmak istemiyordum, onun kanı her yerime bulaşmisti, görevli abla çocukları dışarı çıkarttıktan sonra benimde dışarı çıkmam gerektiğini söyleyip duruyordu. Ben hala cansız bedene Sarılıp sarsıla sarsıla ağlıyordum. Sonrası karanlık, küçük bedenim o acıya daha fazla dayanamış olmalı ki yığılıp kalmışım.


Günlerce hastanede kalmıştım, hiç kimse ile konuşmuyor yemek yemiyordum, küçük bedenim iyice zayıflamıştı.sadece tavanı seyrediyor, ve yataktan kalkmıyordum, tüm çabalarına rağmen, bir ölüden farksızdım, tek farkım hafif derecede nefes alıp verişimdi, kendimi cezalandırıyordum, neden o kahrolası uykuya yenik düşmüştüm,neden daha erken gitmemistim o banyoya, neden daha önce onunla konuşmayı denememiştim. hep aynı şeyleri düşünür dururdum.


Ayşe hastaneye sürekli gelirdi beni tek bırakmazdı masal anlatır. Bana sorular sorar kendi kendine Yanıtlardi, çok şaşırırdım onun bu tutumu karşısında, bana kötü davranan diğer bir çocukta ayşeydi. Cemilenin en yakın arkadaşı, bir gece uyuyamıştım, cemilenin korkusu ile, uyuyamadığım için eğlenecek birşeylerinin kalmadigini düşünüp cam bardağını kafamı fırlatıp kafamı yarmıştı. Cemilenin aksine ondan hep nefret etmişimdir, üstelik ölü balık gibi kokardı, hiç haz etmezdim kendisinden, kıvırcık saçlı, koyu esmer ucube gibi bir kızdı ozamanlar, şuan dünyanın en güzel kızı, Kehribar Rengi ,ve İri  Gözleri ile Altın oran Yüz hatlarına Sahip, Saçları Yüzüne çok yakışıyor, gamzeleri onu güzel gosteren küçük detaylardan bir tanesi.



Yine gelmişti, bu sefer masal değilde başka birşey anlatmaya gelmişti, Kulağıma Doğru Eğildi, Duyduklarım Karşısında hastanede bulundugum zamanlar diliminde gözlerimi ayırmadığım o tavandan nihayetinde ayırmış onun gözlerine odaklanmıştım, gözlerindeki yaşlar kalbinin üzerine kadar akmıştı, ağlamaktan Kan Çanağına Dönen o Gözler Ve Duyduklarım beni tekrardan Zoraki hayata Dönmeme yetmişti.Onun gözlerinde ki o acı beynime hücum ediyor bana saldırıyordu, ona sarıldım, ilk defa birine sarılmıştım, öylesine sıcak Öylesine huzur vericiydi ki, Onunda Kollarını Sırtımda hissettimde öylece beklemiştik, kahkaha atarak benden uzaklaştığında yüzünde anlam veremedim gülümseme vardı, deli Gülümsemesiymiş Mutlu Olduğu zamanlarda yaparmış, sevdiği insanlardan da aynı Gülümsemeyi beklermiş, diller dışarı ,eller kulaklarda, gözler ise şaşı onu öyle görünce kendime hakim olamadım gülmekten karnıma sancı girmisti, o İse hala karşımda öyle duruyordu, zar zor konuşarak aynı hareketi benim yapmam gerektiğini eğer yapmazsam ömrünün sonuna değin öyle bekleyeceğini söylediğinde aynı hareketi bende yapmıştım, ve yapmam ile birlikte Kahkaha atarak Yanıma Oturdu. Çok çirkin oldun be diye bağırıyordu, Onun Gülmesi Hoşuma çok gitmişti. Alınmış gibi yaparak yastığı kafasına fırlatmıştım, gerçek alındığımı düşünmüş olacak ki ciddi bir hale bürünmüştü.kendime hakim olamayıp güldümde oda gülmüştü. O an söz vermiştik ne olursa olsun birbirmizi bırakmayacamıza dair..


O benim neşe kaynağım, Gülen yüzüm. Her travmam tetiklendiginde kendisi için anlatması zor olan olayı fısıldar beni kendime getirirdi. Onun acı cektigini bilmek, beni kahrediyordu, Onun gerçeklerini bilmek, hücrelerimden akan irin demekti.


Onun mutlu olması için canımı vermem gerekirse verirdim o benim için yapmıştı..


-Yuh be kızım öğlen olmuş neden beni uyandırmadın,bugün için plan yapmıştım. Erken Gitmem Gereken Bir Yerdi.


-uyandırmam gerektiğini söylediğini hatırlamıyorum


-sanki söylesem uyandıracaktın , ben normalde bukadar geç uyanmazdım, kesin dün gece getirdiğin suda uyku ilacı vardı.


-Saçmalama istersen


-Kesin vardı değil mi? Hadi inkar etme bana doğruyu söyle, Beni Öldürmeye niyetlendin değil mi


- Evet Uyku İlacını Sana Direk Monte Ettim Sen uyurken Kökten Halletmek İstedim


---Neeeeeee


-Ayşe Bir Duş al İstersen Kendine gelir, saçmalamaktan vazgecersin belki


-Hayin arkadaş benden kurtulmak istedin demek


Dediğinde ağlamaklı ses tonu ile konuşuyordu. Arkasını dönüp banyoya ilerlediğinde, Biraz daha uğraşmak İstiyordum, fakat canını sıktığım zaman benim canımı okuyabilirdi, keza sinirlendiği zaman çirkefleşebiliyordu,


Kahvaltı masasını hazırlamak için mutfaya yöneldiğimde, Kapı zili çalmıştı, Yönümü tekrar kapıya doğru Çevirdiğimde gelenin Kazım Oldugunu Düşünmüştüm, Kapıyı Gülümseyerek Açtigimda ise  Karşımda Onu Görmüştüm, elinde ki poşetleri gösteriyordu.


-Simit aldım belki beraber kahvaltı ederiz diye düşünmüştüm.


Küçük dilimi yutmustum, cevap veremiyordum öylece bekliyordum


-Anlaşıldı, beni İçeri Almayacaksın simitleri al ozaman


-ha yok Ben Ee Şey Tabii Buyrun Girebilirsi,,zz


Ahhhh kahretsin ne saçmalıyorum ben, kapıyı açıp içeriye davet ettim, içeri girdiğinde salonda bekliyorduk ki, banyonun kapısı açıldı, arkamızı döndüğümüzde ayşe havluya sarılmış çığlık atarak Çıktığı banyo kapısına hızla tekrar yönelmişti.


Levent ile göz göze geldiğimizde leventin gülmemek içini dudaklarını ısırdığını gördüğümde ellerimle gözlerimi kapatıp kafamı salladığım da bastırdığı Kahkahayı Bırakıvermişti,sonra birşey oldu o koku yine bedenimi ele geçirmişti, üzerimde bir ağırlık vardı, ellerimi gözlerimden Çektiğimde üzerimdeki ağırlık ve beni sarhoş eden o kokunun sahibi bana sarılıyordu, tepkisiz kalmıştım, yıllar  sonra Ayşe'nin  Dışında ilk defa birisi bana sarılmıştı. Beni benimsemisti, beni sevmişti.Oda farketmiş olmalı ki özür dileyerek geri çekilmişti, bir an tatlılığımız karşısında kendisine engel olamamış öyle dedi.


Sorun olmadığını, kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçmem gerektiğini söyleyip mutfağa geçmistim.


-Ayşee mutfağa geçiyorum saklandığın yerden çıkabilirsin, özür dilerim habersiz geldim.


-Sorun değil enistee ya şey bey yani levent bey


Ne eniste mi bu kız beni delirtecek az kaldı.


Levent cevap vermedi, ardımdan oda mutfağa geldi sessiz süren kahvaltı hazırlığım. Bitmişti. Ayşenin gelmesi ile masaya hep birlikte oturduğumuzda ilk konuşan levent oldu.


-Ayşe tekrardan özür dilerim, gelirken haber vermem gerekiyordu.


-Gercekten sorun yok levent bey, hem ben siz rahatsız olursunuz diye içeriye kaçtım. Yoksa varya ben cıpla....


-ayşee Sen sussanmı acaba?


dediğimde Ayşe'de gülmüştü


-Evet ben susayım, Çok Konuştuğum zaman Bazen Saçmalayabiliyorum


-Bazen miii?


-Yani genelde


Levent ile aynı anda gülmüştük. Kısa sohbetler dışında, ve leventin üzerimde ki Derin bakışları dışında Birşey Olmadı, Ayşe'nin sakarlığı tutmadı diye sevinirken, Hay benim dilimiii.. Ayşe çay bardağını almaya çalışırken leventin üzerine devirmisti bile. Levent ani refleks ile ayağa kalkmaya çalışırken, ayşe o tedirginlik ile ne yapacağını Şaşırıp, Leventin Pantolunu indirmeye çalışti, Levent Ayşe'nin Pantolonunu indirmesini İstemediği İçin Pantolonunu yukari doğru cekistirken Ayşe'nin aşağı doğru cekistirmesi ile adeta kavga eder gibilerdi. biri Yukarı çekmeye çalışıyor diğeri ise aşağı indirmeye, şaşkın Bir sekilde onları izlerken Gülümsedigimi Fakettim, şuan bulundukları an öyle komik öyle eğlenceliydi ki Son Günlerde İçten Gülümsedigimi Farketmiştim Onun Sayesindee.


Nihayetinde Ayşe'nin levent'in Elini Isırması ile Pantolon İndirme olayı sonlanmıştı kazanan Ayşe olmuştu, leventin pantolonunu indirmişti.


Yüzümde ki gülümse leventin pembe Miki mAuseli Baksırı ile Karşılaşınca sönmüştü.


Ayşenin kahkahası Evi İnletirken, Onun Açıklama Yapmasını, İçimi kemiren soru işaretlerinden beni kurtarmasını bekledim.


Ne Yani Levent bildiğimiz Erkeklerden Değil miydi?


Eger Öyleyse,  Kalbim Bu Gerçeği Kaldıramaz, Kendimi Canlı Bomba Diye İhbar Eder, Kendi Kendimi İmha Ederim.


Ayşenin elindeki pantolonu hızla çekip üzerine geçirdikten sonra.


-Alışkanlık Dedi.


Cevabı karşısında İstemsiz bir şekilde kaşımı yukarı kaldırdığım sırada Ayşenin dahada çok şiddetlenen kahkahasını duyuyor, onu öldürmemek İçin Kendime Zar Zor Engel Oluyordum, İstediğim cevabı alamamıştım üstelik.


-küçükken Miki mause hayranıydım, annem de üzerinde Miki mausenin olduğu Baksırı almıştı. İlk giydigimde, Arkadaşlar ile halı sayaha gittiğimde tuttum takım günler sonra ilk defa kazanmıştı.


İkinci giydigimde ise Hoşlandığım kız beni Öpmüştü.


Ozamandan beri Miki mausenin bana uğur getirdiğine İnandığımdan vazgeçemiyordum, aslında pantolonumu İndirmem gerektiğini bildiğim zamanlarda giymezdim. Tabi ayşenin üzerime çay dökeceğini de bilmiyordum, bilseydimm hazırlıklı gelirdim.


Dediğinde rahatlamış bir şekilde nefesimi verdiğim gibi içimde kalan kahkahayı Bırakıvermiştim.


Ayşe çoktan kendisinden geçmişti bile , ben almış olduğum yanıtın, korktuğum gibi olmamasının verdiği rahatlıkla Karnımdaki Sancıya Aldırış Etmeden Gülüyordum


Leventin kızarmış yüzü, masada ritim tutan parmakları, bizi daha da çok güldürmüştü.


Bakışımızı ona çevirdiğimizde


-eee hala gülmeye devam edecek misiniz yoksaa. sizde ifşalanmak İstermisiniz, Ofis Grubunda..


Unuttuğu birşey vardı biz birer inatçı keçiydik , bizi asılsız şeyler ile kandıramazdi. başkalari değil biz istediğimiz zaman geri cekerdik kendimizi derken


Cebinden telefonu çıkardı videoyu başlatma tuşuna bastığında, deli gülüşlerimiz, saçma danslarımız, onun benim saçımı benim ise Onun parmağını ısırdığım, ve nerdeyse tüm ifşalarımızın bir videoda toplanmış halini görünce


Kahkahamız ve gülüşlerimiz silikleşmis ona bakıyorduk. gülme sırası leventteydi o gülüyor bizde onu izliyorduk. Tepkisiz bir şekilde ..


-ofis Kameralarına yansıyan daha nice videolarınız var, sığdıramadım, görmek isterseniz, yardımcı olabilirim.


Masaya geçtik, hiç birşey olmamış gibi kahvaltı etmeye devam ettik, leventin alaycı bakışları karşısında.


Loading...
0%