Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm

@masiva_

Ekim’in soğuk rüzgarı pencereden içeri sızarken, Efla henüz üzerinden çıkarmadığı gelinliğiyle dağ evinin ortasında duruyordu. Odanın içi sessizdi, ama bu sessizlik Efla’nın içindeki fırtınaları bastıramıyordu. Düğünden doğruca buraya gelmişlerdi. Asaf kapının yanında durmuş, gözleri hala Efla’nın üzerinde, onun ne diyeceğini bekler gibiydi.

 

Efla, gelinliğinin katlarını düzeltmeye çalışırken elleri titredi. Şu anda yaşananların gerçek olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Bu gece... Gerçekten karı koca mı olacaklardı? Asaf’ın ona yaklaşmak istediğini gözlerinden okuyabiliyordu. Ama ya Efla hazır değilse?

 

"Efla, her şey yolunda mı?" Asaf’ın sesi her zamanki gibi yumuşaktı, ama altında gizli bir sabırsızlık seziliyordu. Yıllardır onu tanıyordu, ama şimdi başka biri gibi hissediyordu. Ona güvenmişti, her zaman yanında olmuştu. Ama bu gece, aralarındaki ilişki daha önce hiç olmadığı bir sınavla karşı karşıyaydı.

 

Efla başını öne eğdi, gözleri ayaklarına takıldı. “Bilmiyorum, Asaf. Her şey çok hızlı oldu. Bu gece için... hazır değilim belki de.”

 

Asaf ona doğru bir adım attı, dikkatli ve nazikti. “Biz artık evliyiz, Efla,” dedi, sesi sakin ama kararlıydı. “Bunu anlamanı istiyorum. Bu gece, birlikte olmamız doğal. Ama seni zorlamak istemem.” Gözlerinde bir derinlik vardı, sanki onu ikna etmeye çalışırken bile içindeki arzuyu kontrol altında tutuyordu.

 

Efla, onun bu sakin tavrına rağmen içinde bir çelişki hissetti. Gelinlik hâlâ üzerindeydi, taze bir gelin gibi hissediyor ama bu gecenin ağırlığını omuzlarında taşıyordu. İçinde bir yer, ona teslim olmak istiyor, diğer bir yer ise bu geceyi daha ileriye ertelemek için direniyordu.

 

Asaf, bir süre ona baktıktan sonra yavaşça elini uzattı. Efla’nın elini nazikçe tuttu, parmakları sıcak ve güven vericiydi. “Sana zarar vermek istemem, Efla. Ama karım olarak seni yanımda hissetmek istiyorum.” Sesi kısık ama duyguluydu. “Bu geceyi birlikte geçirelim. Seninle olmak, sana dokunmak... bunu istemem doğal, değil mi?”

 

Efla’nın içi titredi. Asaf’ın elinin sıcaklığı, bir an için tüm tereddütlerini unutturacak gibi olmuştu. Onu geri çevirmek zor geliyordu. Yavaşça başını kaldırdı, gözlerinde hala belirsizlik vardı ama Asaf’ın sözleri ona bir şekilde güven veriyordu. "Belki de bu kadar düşünmemeliyim," diye fısıldadı kendi kendine.

 

Asaf, bunu duyunca nazik bir gülümsemeyle Efla’yı kendine doğru çekti. “Düşünme, sadece burada ol,” dedi yumuşak bir sesle. Elleri, Efla’nın omuzlarına usulca dokunarak gelinliğinin ağır katlarını çözdü. Efla, içinden gelen hafif bir korkuyla karışık duygularla ona karşılık verdi. Gözlerini kapatırken, bu geceyi geride bırakmak için kendini ona bıraktı.
Asaf, Efla’yı yavaşça kendine doğru çekerken, odada sadece şöminenin hafif çatırdaması duyuluyordu. Efla’nın içinde karışık bir huzursuzluk vardı, ama bir yandan da Asaf’ın sıcaklığı, ona tuhaf bir şekilde güven veriyordu. Elleri, gelinliğinin ince tülleri arasında geziniyor, Efla’nın omuzlarından aşağı doğru ağır ağır kayıyordu. Efla, yavaşça gözlerini kapattı, Asaf’ın dokunuşları arasında kaybolurken, içinde derin bir boşluk hissetti.

 

Asaf, gelinliğin son katlarını dikkatlice çözdükten sonra Efla’yı nazikçe yatağa doğru yönlendirdi. Oda loştu, şömineden yayılan ışık duvarlarda dans ediyordu. Efla, yatakta otururken, kalbi hızla atıyordu. Asaf onun karşısına geçti, gözlerini bir an bile ondan ayırmamıştı.

 

Yavaşça elleriyle Efla’nın yüzünü okşadı. "Bu gece bizim," dedi, sesi alçak ve yumuşaktı. "Birlikte olmamız gereken bir gece."

 

Efla, onun ellerinin yüzünde gezindiğini hissederken, kafasının içinde hala sorular yankılanıyordu. Ama bu soruların cevabını bulmak için mücadele etmeyi bıraktı. Asaf’ın ona gösterdiği naziklik ve sabır, içindeki direnci kırmıştı. Kafasını hafifçe eğdi ve gözlerini açmadan, ona doğru küçük bir adım attı.

 

Asaf, onun bu karşılık vermesini bekliyormuş gibi, nazikçe onu kollarına aldı. Sanki çok kırılgan bir şeyi tutuyormuş gibi dikkatliydi. "Korkma, Efla," diye fısıldadı kulağına. "Seni incitmem."

 

Efla, derin bir nefes alıp gözlerini açtı. Artık içinde korku değil, teslimiyet vardı. Asaf ona yavaşça dokunmaya başladı, gelinliğin son kalıntılarını üzerinden çıkarırken, gözleri bir an bile onun üzerindeydi. Efla, Asaf’ın yakınlığını hissettikçe, içindeki karmaşa yavaşça yerini garip bir dinginliğe bırakıyordu.

 

Gece ilerledikçe, oda sadece ikisinin nefes alışlarıyla doldu. Asaf, her hareketinde sabırlı ve nazikti, Efla’yı yavaşça kendi dünyasına çekiyordu. Efla, Asaf’ın yanında bu kadar farklı bir şekilde var olmayı beklememişti. Ama artık geri dönüş yoktu. Asaf’ın karısı olmuştu ve bu gece, aralarındaki bağın başka bir boyuta geçtiği geceydi.

 

Bir süre sonra, Efla yorgun ama aynı zamanda sakinleşmiş hissediyordu. Asaf, ona son bir kez bakarak, kollarını ona doladı ve ikisi de sessizce uykuya daldı. Gecenin soğuk rüzgarı dışarıda esmeye devam ediyordu, ama içerideki sessizlik ve sıcaklık, o anın gizemini ve yeni doğan yakınlığı sarıyordu.

 

Aaa aaaaa aaaaaa

​​​​​​Düşüncelerinizi belirtirseniz mutlu olurum @masiva0 Efla ve Asaf'ın da sosyal medya hesabı var onlar için de birşeyler yazabilirsiniz isterseniz buraya isterseniz Instagrama sizi seviyorum 🫶🏻 görüşmek üzere 🩷💙

Loading...
0%