@masiva_
|
Asaf’ın gidişinin ardından Efla, her geçen gün daha fazla içsel sorgulamalara kapılıyordu. Kardeşi, henüz altı yaşındaki küçük erkek kardeşi, onun yanında dolaşırken, onu hep annesinin anılarına bağlıyor, yaşanan kayıpları düşünüyordu. Kardeşiyle ilgilenmek Efla’nın yüreğini biraz rahatlatıyordu. Ama her an aklı Asaf’ın nereye gittiğine dönüyordu. Bu gizemin içinde en büyük korkusu, Asaf’ın belki de sevdiği bir kadına gitmiş olmasıydı. Bunun düşüncesi bile içini acıttı.
Konağın geniş avlusunda Dilan’la vakit geçirirken, Dilan ona hep destek oluyordu. Dilan, Efla’nın kuzeni ve aynı zamanda en yakın arkadaşıydı. Çocukluklarından beri birbirlerine sırdaş olmuşlardı. O gün de birlikte çay içerlerken Dilan, Efla’nın içinde tuttuğu o endişeyi anladı. “Efla,” dedi Dilan, dikkatli bir ses tonuyla, “Asaf’ın nereye gittiği hakkında hiç düşünmedin mi? Belki de... belki de o kadın var ya, ona gitmiştir.”
Efla, bu sözlerle ürperdi. Bu, tam da kendi korkusuydu. Asaf, sevdiği bir kadın için mi gitmişti? Dilan, Efla’nın gözlerindeki belirsizliği fark etti. “Biliyorsun,” diye devam etti Dilan, “O kadını hep aklımızda tuttuk. Ama eğer böyle bir şey varsa, bu seninle alakalı değil. Sen güçlü bir kadınsın. Kendini onun kararı yüzünden hırpalama.”
Efla, Dilan’ın sözlerine karşılık olarak içini çeke çeke bir nefes aldı. “Ama bu bilinmezlik beni kemiriyor. Nereye gittiğini bile bilmiyorum, Dilan. Ya o kadına gittiyse?” Sesi titredi.
Dilan, ona sıcak bir bakışla yaklaşarak omzuna dokundu. “Eğer öyleyse bile, sen yoluna devam edeceksin. Sen, sadece Asaf’ın karısı değilsin. Bu aşiretin bir parçasısın, kendi işini başarıyla yöneten güçlü bir kadınsın. Fabrikan, annenin mirası ve o mirası en iyi şekilde taşıyorsun.”
Bu konuşmaların ardından Efla, kendi hayatına odaklanmaya çalıştı. İşlerine devam etti, fabrikasında yeni projeler üzerinde çalışmaya başladı. Kardeşiyle daha çok vakit geçiriyordu. Küçük kardeşiyle ilgilenmek, ona umut veriyordu. Her sabah, ona kahvaltı hazırlıyor, onu okula gönderiyor, akşamları ise onunla oyunlar oynuyordu. Kardeşi, onun neşe kaynağıydı.
Bir gün, fabrikada büyük bir sipariş alındı. Bu, Efla için hem bir fırsat hem de bir meydan okumaydı. Fabrikadaki ekip, yoğun bir tempoda çalışmaya başlarken, Efla hem işlerin hem de çalışanların moralini yüksek tutmak için liderlik ediyordu. Günler bu şekilde akıp giderken, içindeki huzursuzluk da yer yer su yüzüne çıkıyordu, ama Efla buna karşı durmak zorundaydı. Asaf’ın nerede olduğunu bilmese de, kendi hayatı durmadan devam ediyordu. ..Efla bu süreçte hasan ağalarla birlikte kalıyor ama sık sık eski konağına gidiyor veya Karan onunla kalmaya geliyor.. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ☺️ ❣️ |
0% |