Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22. Bölüm

@masiva_

Saçlarımı gevşek bir örgüyle topladım. Makyaj yapmadım. Yüzümdeki yorgunluğu örtmek istemedim, çünkü her şey zaten ortadaydı.

 

Odamdayken derin bir nefes aldım. Dışarıdan gelen hafif bir rüzgar, odanın penceresinden içeriye doluyordu. Başımı kaldırıp pencerenin önüne yürüdüm. Bahçede birkaç hizmetli yeni gelen çiçeklerle ilgileniyordu. Dilşah anne'nin bu küçük dokunuşları konakta her zaman huzur verir gibi bir etki yaratıyordu. Ama bu kez, bahçenin o dinginliği bile içimdeki kasveti dağıtmıyordu.

 

Tam düşüncelere dalmışken kapı çalındı. Asaf’tı. Yavaşça içeri girdi, bakışları bir an için üzerimde gezindi, ama yüzünde bir pişmanlık, bir tedirginlik vardı. "Efla," diye başladı, sesindeki ton yorgun ve çaresizdi. "Konuşmalıyız. Bunca zaman ne yaşadığımı anlamanı istiyorum."

 

Ona baktım, ama bu defa duygularımı saklamak istemedim. “Asaf,” dedim, sesim soğuk ve mesafeli, “konuşacak bir şey kaldı mı sence?” Ona duyduğum öfke, içinde biriken her şeyle birlikte yükseldi. "Gittin. Hiçbir açıklama yapmadan, beni ve herkesi arkamda bırakıp gittin. O kadar zaman seni bekledim. Şimdi ne yapmamı bekliyorsun?”

 

Asaf, odanın içinde bir adım daha attı, yüzünde acı bir ifade vardı. "Benim de yaşadıklarım vardı, Efla. Ama bunu sana anlatmak, seni de bu yükün altına sokmak istemedim." Ellerini saçlarına götürdü, çaresizce bir şeyler arıyor gibiydi. "Sana olanları söylemedim çünkü seni korumaya çalıştım. Yanlış olduğunu biliyorum ama başka bir yol göremedim."

 

Bakışlarımı ondan kaçırdım, başımı çevirdim. "Beni koruduğunu mu sanıyorsun? Oysa sadece daha fazla acı verdin." Karnıma ellerimle dokundum, içimdeki bebekleri düşündüm. Asaf, gözlerimle buluştu, ama bu kez içindeki çaresizlik apaçık ortadaydı.

 

"O kadar özür dilerim ki," dedi. "Tek bir gecede her şeyi mahvettim. Ama seni yeniden kazanmak için ne gerekiyorsa yaparım."

 

O anda Asaf’ın içinde gerçek bir pişmanlık olduğunu gördüm, ama bu yetmiyordu. Hemen affedebilmek, eski duygulara geri dönebilmek... Bunlar mümkün değildi.

 

Bir süre sessiz kaldık, ardından Asaf biraz daha yaklaştı. "Bu gece seninle kalmak istiyorum," dedi sessizce, gözlerinde bir umut parıltısı vardı. Ama ben geri adım attım. “Hayır Asaf,” dedim, “her şey çok hızlı oldu. Sana hemen güvenebileceğimi sanma. Zamanla, belki... Ama şimdi değil.”

 

O an Asaf’ın yüzündeki umutsuzluk daha da derinleşti. Bir an için konuşmayı bırakıp odadan çıkmayı düşündü ama ardından durdu. Gözleriyle bana baktı, sessizce bekledi, belki de bir şans daha istiyordu. Ama bu kez, içimdeki mesafeyi koruyarak ona bakmayı seçtim.

 

Gece ilerledikçe, odamda yalnız kaldım. Düşüncelerim arasında boğulurken bir şey netleşiyordu: Asaf’a tekrar güvenmek zaman alacaktı. İçimde büyüyen hayat, benim sorumluluğumdu. O bebeklere en iyi şekilde bakmak zorundaydım. Ama Asaf’ın da bir baba olduğunu unutmamalıydım.

 

Ertesi sabah, konağın kahvaltı salonuna indim. Üzerimde bej rengi, sade bir sabahlık vardı. Dilşah anne ve Hasan baba kahvaltıdaydılar. Babamdan izin alıp burada bir süre kalmayı kabul etmiştim, ama aklım hala karışıktı. Dilşah anne bana sıcak bir şekilde gülümsedi. Onun yanında olmak bana hep iyi geliyordu. “Kızım, her şey yavaş yavaş düzelecek,” dedi. Ama Asaf’la aramızdaki mesafe kapanır mıydı, henüz bilmiyordum.

 

O gün, eski günlerdeki gibi biraz işlerle meşgul olmaya karar verdim. Şirketle ilgili bazı toplantılar vardı, dolabımdan koyu gri bir elbise seçtim. Ciddi ama zarif bir görünüm veriyordu. Fabrikada çalışan işçilerle biraz vakit geçirdim. Her ne kadar kafam karışık olsa da, işlerimi aksatmak istemiyordum. İşe yoğunlaşmak bana biraz huzur veriyordu.

 

Akşam olduğunda konağa döndüm. Yorgundum ama Asaf’ın hâlâ peşimi bırakmadığını biliyordum. O gece yine kapımın önüne geldi. "Sana ihtiyacım var, Efla. Sen olmadan hiçbir şeyin anlamı yok," diye fısıldadı.

Ama ben o kapıyı açmadım.

 

 

Sizce ne yapmalıyım sayın okurlar bir yol bulmak kolay değil ama siz bir yol gösterici olabilirsiniz 🙌🏻💗💗💞💞💖💖🧡🧡❣️💙❤️

Loading...
0%